Tayfun MARO
Lanetin hikmeti
26 Ağustos 2020 Çarşamba

İnsanlık başına gelenleri kavramakta zorlanıyor veya olan biteni anlamak istemiyor.

Oysa gerçek yürüyor, uygarlığın getirdiği değerler sistemi çöküyor.

Gelin görün ki insanlık bu altüst oluşu, virütik salgın boyutlarında algılıyor.

Algılamakta zorlandığımız gerçekliğin bilgisi ise şunu söylüyor; İnsanlığın üstündeki büyük lanet, kurduğu uygarlığın getirdiklerindendir.

“Öldürmeyeceksin!” dendi, öldürdük… “Çalmayacaksın!” dendi, çaldık… “Yalan söylemeyeceksin!” dendi, yalan söyledik… “Biriktirmeyin” dendi, biriktirdik…

Bütün canlıların yaşam alanı olan yeryüzünü mülk edindik. Mülkiyetin suç olduğunu ve tapuların, bu suçun belgesi olduğunu bir türlü anlayamadık. Kimin malını kime veriyorsun!

Tabiatın yaşamı mümkün kılan döngüsüne müdahaleyi başarı zannettik; ona da bilim, dedik

Devletin insanlığı kayıt altına alarak verdiği kimlikten, mülkiyet ve piyasaya kote edilmiş toplumsallıktan ve sistemlerden medet umduk.

İklim krizi, çevre felaketleri, bereketi kalmamış toprak, kuraklık, kirli hava ve kirli denizler ile insanlığa seslenen tabiat diyor ki;

“Dünya piyasa değil. Hayat alışveriş değil. Yeryüzü mülk değil. Kurduğunuz uygarlık bir halta benzemiyor. Sil baştan yapın!”

Ne var ki insanlık elan bu acı bilgiye direniyor. Tabiat tarafından hayatın orta yerine bırakılan laneti kimseler görmek, anlamak istemiyor.

Kurduğumuz uygarlığın insanlığı getirdiği yerde her dört insandan üçü yoksul. Açlık çeken insan sayısı bir milyara yakındı; yakın gelecekte, bu sayının katlandığına tanık olacağız.

İnsanlık, uygarlığın sonuna geldi. Bu durum, en az 10 bin yıllık yaşanmışlıkla hesaplaşmayı gerektiriyor. Kapitalizm eleştirisi, sadece 500 yılın hesabıdır. Üretmek, biriktirmek, alet yapmak, mülkiyet ve piyasa ise en az 10 bin yıllık bir meseledir. Yani uygarlık meselesidir.

Tüketim ile zaruret arasındaki ilişkiyi oluşturması gereken alçak gönüllü zihniyet yerini obez zihniyete terk edince, arsız ve doyumsuzlukla malul bir kültür insanlığı teslim aldı.

Üstümüzdeki laneti anlatmak için;  rivayet o ki yeryüzüne 124 bin peygamber geldi, olmadı… Karl Marx geldi, olmadı… Mao geldi, olmadı… Ne batısı ne doğusu, ne dindarı ne dinsizi, ne sağcısı ne solcusu görebildi üstümüzdeki laneti.

Nihayet Tabiat Ana dile geldi. Anlayacağımız dilden anlatıyor…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Yorum 27 Ağustos 2020 Perşembe 12:20

Tabiat ana her zaman kendi dilinde konuşur, esasen başka bir dil de bilmez. Ne kategorik tabiat güzellemesi yapmak mümkün, ne de insanın başka türlü olabileceğini (tüm olumsuz yönlerinden-acımasızlığından, ihtirasından vb kurtulabileceğini,doğaya, canlılara zarar vermeyeceğini)düşünmek gerçekçi. İnsan denilen canlı iyi ve kötünün birlikteliğidir, dolayısıyla kurduğu uygarlıklara da böyle bakmalı. İnsan dinin emrettiği denge/orta yol üzerine olmayı becerememekte, sorun buradan kaynaklanıyor. İnsan tabiata müdahale etmeseydi varlığını sürdürmesi çok güçleşecek, belki de yok olacaktı, düşünün yiyecek bulamadığını, kuraklıkları, hastalıkları... Bilim elbette ideoloji yüklü olabilir, üretilen teknolojiyle insan ve doğa tahrip edebilir; ancak aynı zamanda insanlığı mitlerden, krallardan, kilise vb her türlü özgür düşüncenin önündeki sınırlamalardan da kurtaran bilimdir, dolayısıyla bilim uğruna hayatını veren insanlara bu anlamda çok şey borçluyuz, emeklerine minnettarım kendi adıma.

Yorumu oyla      7      3  
nahide demir 27 Ağustos 2020 Perşembe 10:37

Son günlerde tam da aynı düşünceler zihnimde dolanıp duruyordu...elinize sağlık .

Yorumu oyla      6      10  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
47 yıldır karanlıktaki 'katliam!'
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Aydınlanmanın alacakaranlığında
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva