Ümit YALDIZ
Kocaoğlu topa neden girdi?
8 Mayıs 2015 Cuma

‘Aziz Başkan’ın yokluğu!’ demiş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun seçim sürecinden uzak duruşunu ve olası nedenlerini irdelemeye çalışmıştık geçen hafta.
Bugün aynı yazıyı yeniden kaleme almanın imkânı kalmadı.
Çünkü Kocaoğlu seçim topuna ‘bildiğimiz manada’ girdi.
Ne önseçim sürecinin burukluğu kaldı üzerinde ne kontenjan sürecinin kırgınlığı…
Son günlerde Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu İzmir’e davet ettiği gün kadar heyecanlı görünüyor Aziz Başkan… Çok sevdiği siyaset sahnesinde bildiği gibi top sektiriyor.
İyi de ne değişti?
Dün bir parça buruk görünen, siyasetin sıcak sürecinden uzak duran, vücut diliyle çok şey anlatan Aziz Başkan’ı böylesine sahaya iten nedir? 
Tabi ki atadan-babadan partisinin dile kolay 60 yıl sonra iktidar olasılığının ilk kez bu denli yaklaşmış gibi görünmesi olabilir ilk neden. Yani Aziz Kocaoğlu’nun CHP’li kimliği…
Ya da 11 yıldır kendi deyimiyle ‘anasından emdiği süt burnundan gelen’ Kocaoğlu, iktidar partisinin belediye başkanı olmak gibi bir ayrıcalığı da yaşamak isteyebilir haklı olarak.
Mezarlık yerini kamulaştırma yapmadan almak, hükümet onayı gereken projelerde yıllar, aylar sonra değil Melih Gökçek gibi günler sonra yola çıkmak mesela… 
Yahut 11 yıllık başkanlığının toptan hesaplaşmasını yaşamak isteyebilir AK Parti ile…
400 yılla yargılandığı, bürokrat kapılarında bekletildiği, sümen altında tutulduğu süreçlerin…
Tabi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bir tetikleyici olma ihtimali var.
Memleketin en tarafsız makamı olan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan’ın ‘partisi için yaptıklarını görünce’ kıyıda-köşede durmayı kendisine yedirememiş olma ihtimali…
Yahut Cumhurbaşkanı’nın alasını yaptığı süreçte 3-5 seçim ofisi açmanın, Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla CHP nutku atmanın kimseye fazla gelmeyeceğini, yadırganmayacağını hatta ‘alkış bile alacağını’ görmüş olabilir. 
Ama daha da önemlisi 2014’te karşısında yer alan Binali Yıldırım’ın adımlarıdır tahminen…
Kendisi gibi aday belirleme süreçlerinde oyun dışında tutulsa da Yıldırım’ın İzmir’den elini eteğini çekmeyip üzerine AK Partili Belediyelerin olduğu ilçelerdeki çalışmaları Kocaoğlu’nu sahaya çeken etmenlerin başında yer alabilir.
2008’deki ‘arsenikli su’ sürecinden Bakan Veysel Eroğlu ile ince bir hesabı varsa da…
Yahut altın madenine tercih edilen Çamlı Barajı sürecinden…
Erdoğan, Yıldırım ve de 11 yıllık AK Parti dönemiyle toptan hesaplaşma refleksi CHP’nin ‘koalisyon da olsa’ iktidar olasılıklarıyla birleşince, genel başkanını İzmir’e davet etmiş belediye başkanının ‘küstüm, oynamıyorum’ deme şansı da haliyle kalmıyor.
Ev sahibi sıfatıyla alınacak sonuçtan doğrudan sorumlu tutulma ihtimali de cabası tabi ki. Dolayısıyla da Kocaoğlu, tüm bu faktörlerin etkisiyle bugün yakasına CHP rozetini takarak seçim ofisi açılışlarına katılıp, seçmeni ikna süreçlerinde aktif rol oynuyor.
Bu kadar ithal adayın olduğu bir süreçte İzmir’i tüm dengeleriyle bilen Kocaoğlu’nun sahaya inmesi doğrusu CHP için kazançtır. Hem de büyük bir kazanç…
Seçim beyannamesiyle ve de önseçimle belirgin bir hava yakalamış olsa da CHP’nin bu rüzgarı 7 Haziran’a kadar sürdürmekte zorlanma ihtimali var.
Kaldı ki AK Parti’nin ‘Onlar konuşur, biz yaparız’ kampanyasını yabana atmamak gerekiyor.
Yani iktidar partisi, 13 yılın yorgunluğunu taşısa da ‘devlet partisi’ olma gücüyle kolay pes etmeyeceğini, elindeki tüm imkanları sahaya yansıtacağını aleni bir şekilde gösteriyor.
Hal böyleyken, CHP’nin de dikkatini çektiği seçmeni sandığa kadar taşımak gibi bir sorumluluğu var. Bunun için de başta belediye başkanları olmak üzere halka güven veren her bir ferdine ihtiyacı var.
Kocaoğlu’nun sahaya inişini biraz da böyle görmek, yorumlamak lazım…
Gerçi 7 Haziran akşamı umulanın üzerinde bir alınırsa, yani zafer kazanılırsa, sahipleneni çok olur.
Bir mağlubiyet yahut yerinde sayma gibi durum söz konusu olursa faturanın büyüğü büyük ihtimalle Kocaoğlu’na çıkarılır.
Yok otobüs göndermedi, yok telefona çıkmadı vs…
Kimsenin başta Gaziemir’deki yeni fuar olmak üzere, raylı sistem yatırımları, üreticiye destek programları gibi yerel hizmetlerin CHP’ye katkısından söz edeceğini sanmıyorum.
Son olarak; Kocaoğlu’nun sahana bu denli aktif inmesine rağmen CHP’nin hem ülke genelinde hem de İzmir’de umulanın altında kalma ihtimali vardır. Yani yerinde sayma ihtimali…
Daha önce de belirttim…
Kabul!
İktidar yorgun ve de ziyadesiyle yıpranmış…
Ama muhalefet özellikle de ana muhalefet de öyle…
Bu seçimde oyunu merak ettiğim parti CHP değil ne yazık ki!
HDP, MHP, Vatan, Saadet gibi partilerin durumunu merak ediyorum kendi adıma... Çünkü CHP’nin çıkabileceği çıtayı az/çok tahmin edebiliyorum.
İzleyip, göreceğiz tabi ki!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 11 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ödemiş'liye 11 Mayıs 2015 Pazartesi 13:57

CHP'yi, CHP yapan hiç bir karşılk beklemeden oy veren halk kitlesidir. Parti örgütünde çalışanların büyük bölümünün beklentiler içinde olduğunu biliyoruz. Bu sayfada yazı yazanların çoğununda beklentileri yazılarında vıcık vıcık belli oluyor. Bu parti içinde biraz çalışan kişiler, ya iş , ya adaylık, ya mevki, ya ihale, ya da eşinin dostunun tayinini bekliyorlar. Bunlar yapılmazsa da arkalarına bakmadan karşı Partiye veya adaya destek verebiliyorlar. Bunların örneklerini yerel seçimlerde ibretle gördük. Bu bakımdan benim gözümde Parti örgütünde olmayıp da oy veren kitlenin görüşü önemlidir. Şu bir gerçektir ki Türkiye ve CHP tarihinde iki kişi, "DÜRÜST POLİTİKACI" kimliği ile halkın gözünde yer etmiştir. Bunların biri Bülent Ecevit'tir. diğeri de Aziz KOcaoğlu'dur. Onun mesleği için "BEYAZ EŞYACI" diye küçümsemek bu Partiye ihanettir. Şunu da unutmayın ki her iki yerel seçimde de Aziz KOcaoğlu tüm ilçelere ve Büyük Şehirde Partisi CHP'den de İlçe Belediye Başkanlarından çok yüksek oranlarda oy almıştır. Aksini iddia edecek olan varsa seçim sonuçlarına bakmasını öneririm. Demek ki Aziz Başkanın halkın gözünde bir değeri ve karşılığı vardır ve topa girmesi çok iyi olmuştur.

Yorumu oyla      25      9  
ödemişli 11 Mayıs 2015 Pazartesi 11:13

şu chp alem ya yıllarca örgütü taşıyan emekçiler itilir nerde kel alaka adam varsa başkan ve milletvekili yapılır vefasızlıkta birincidir örgütü çekenler değil 2 günlük bürokratlar baştacı edilir

Yorumu oyla      19      23  
ödemişli 11 Mayıs 2015 Pazartesi 11:05

sayın yaldız girmeme gibi bir hakkı olabilirmi bu parti onu beyaz eşyacılıktan başkan yaptı topa girmeye zorunlu lutuf değil girmesi. izmir umarım onuda değiştirir günü geldiğinde bb gücüyle kaba saba halktan uzak bi işadamı sizce öyle olmasada bence böyle

Yorumu oyla      17      22  
11 Mayıs 2015 Pazartesi 08:49

CHP nin en fazla çıkabileceği çıta %27-28 seviyeleridir.

Yorumu oyla      16      28  
TAKSİCİ 10 Mayıs 2015 Pazar 18:38

ASIL MESELE SOKAKLAR NE SÖYLÜYO BEN TAKSİÇİLİK YAPIYORUM BU GÜNE KADAR BU HÜKÜMET HAKKINDA BİR İYİ SÖZ DUYMADIM FAKAT BUNLAR BU OYU NERDEN ALIYOR YOKSA BUNLARA OY VERENLER TAKSİMİ KULLANMIYOR ŞAŞIYORUMM

Yorumu oyla      54      8  
10 Mayıs 2015 Pazar 10:31

şSayın Yaldız önseçimle başlayan süreçte dipten gelen dalga, tsunami dedi. Seçim vaatleri gündeme gelince halkta en çok karşılığı CHP'nin bulduğunu ve programın konuşulduğunu söyledi. Ama gelinen noktada yavaş yavaş gerçeklerle yüzleşmeye başladı. CHP'nin herhangi bir varlık gösteremeyeceğini anladı. İnsanın gönlünden geçenle gerçekte olan aynı olmuyor bazen. Yazar bunu dile getirebilmiş. Tebrik etmek lazım.

Yorumu oyla      17      54  
9 Mayıs 2015 Cumartesi 13:45

aziz Kocaoğlu halktan kopuk birisidir,eski arkadaşlaı ile izmiri idare etmeye çalışıyor,eski arkadaşları arasında başarılı kimse yoktur,hani tekrar bel.başkanı olursa kadroyu değiştirecekti?geçiniz.

Yorumu oyla      81      84  
Büyükşehir Belediyesi Büyük güçtür. 9 Mayıs 2015 Cumartesi 01:17

İzmir'de CHP'ye hizmet edecek, ne Cumhurbaşkanı, ne Başbakanı, ne Bakanı, ne Valisi, ne Emniyet müdürü, ne de İl Müdürü yoktur. Hepsi iktidarın elindedir. CHP'nin elindeki tek icra gücü Büyükşehir Belediyesidir. Büyükşehir Belediyesi ve Şirketelri ile 25.000 kişi çalıştıran iş makinaları ile tesileri ilemetrosu ile ESHOT'u ile İZSU'su ile İzmir'de CHP'nin en büyük vurucu icra gücüdür. Sahada olması şarttır.Tüm CHP'liler tüm kırgınlıkları bir tarafa bırakıp, bu günlerde el birliği ile çalışmalıdır.

Yorumu oyla      95      44  
Lombak 8 Mayıs 2015 Cuma 21:24

Dengeli yazmakta fayda var. Tebrikler. Göreceğiz. Herşeyin en iyisi olsun.

Yorumu oyla      96      10  
m.y. 8 Mayıs 2015 Cuma 21:08

sn.yaldıza tavsiyem bu yazıyı bir tarafa koyup, 7 haziran seçimi sonuçlarına göre tekrar birlikte bu yazıya göz atmamız gerektiğidir.sanırım kendisi AKP. yi bir türlü iktidar dışı olarak düşünemiyor, hatta izmire bu kadar zarar vermesine rağmen..

Yorumu oyla      25      99  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Köy Enstitülü olmak…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Geleceğe ‘miras’ altın ses!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva