Tayfun MARO
Kapitalizmin halleri…
1 Mayıs 2017 Pazartesi

Bir Mayıs işçinin, emekçinin bayramı… Bu dayanışma gününde yine alanlarda, Kapitalist sistemin yoksullaştırdığı beş milyar kadar insan, bayram yapıyor…
Gelin görün ki Kapitalistlerin vicdanı suskun, alçaklığı sınır tanımıyor. Bu bayram bile zorlarına gidiyor. Defalarca kana buladılar. 
Ve yeni binyılın şafağında, kapitalizm, işçisiz üretime hazırlanıyor. Robot üretim, sibernetik dedikleri… Kapitalizmin halleri işte!

Üretmek, tüketmek, kar etmek… Yeniden üretmek, yeniden tüketmek, daha çok kar etmek… Kapitalizmin doğası böyle; ne üretimin ne tüketimin ne artı-değerin genişlemesi durabiliyor. Bu azgın dolaşımın içinde hepimiz tükene tükete varlığımızı sürdürüyoruz.
Yeryüzü çarşı pazar, her şey alınır satılır kafasıyla işlerin yürüdüğü Dünya sisteminde, amansız rekabet ve daha çok kar güdüsü sonunda bütün insani ilişkileri metalaştırdı. Mülkiyet-para-iktidar üçgeninde cerh edilen hayat değersizleşti.
Hayat o denli değersizleşti ki, barınma, beslenme, sağlık gibi en temel hakları bile ticari faaliyete dönüştürülen insan, sermayenin yapılandırdığı bu sektörlerde hizmet ve ürün satın alırken acımasız bir rekabetin altında eziliyor.

Kapitalist sistemde para kazanma kaygısı, insani bütün kaygıları bastırıyor. İnsanın değeri, paranın değeri karşısında adeta yok hükmünde... Geçinmek için ihtiyaç duyduğu parayı kazanmak, bir zaruret olarak insanı sisteme sımsıkı bağlıyor.
İşte bu sisteme sımsıkı bağlanma halinin kişide yarattığı derin tolerans veya görmezden gelme ihtiyacı, kapitalistlere öyle bir ilham veriyor ki cüretleri sınır tanımıyor. Kıt kaynaklar aldatmacası üstüne inşa edilen kapitalist iktisat politikalarının, yeryüzü nimetlerini insanlığın dörtte üçüne çok gördüğü bir vakıa. Ve insanlık âleminden asla anlamlı bir itiraz gelmiyor.
Öte yanda, tüketim öznesi olarak insana gerek ihtiyaç gerek ihtiyaç ötesi tüketim mallarını sunan üretici, sınırsız sermaye birikiminin baskısı altında, ar-ge marifetiyle, en fazla para kazanacağı yolları sonuna kadar zorluyor. Bu arada, GDO’lu gıda maddeleriyle beslenmişiz, kanserojen boyalı giysiler kullanmışız, zehirli suları içmişiz, kirli havayı solumuşuz, yeryüzü elektronik çöplüğüne dönmüş, uzmanlar yeryüzüne ömür biçmeye başlamış ne gam… 

Kapitalistler 500 yıldır yeryüzüne hükmediyor. Yüzyıl önce, endüstri devrimi sonrasının dünyasına çeki düzen vermek, sistemi yeniden denge durumuna getirmek için yapılanlar, yaklaşık 70 yıl (1875-1945) içinde, 100 milyondan fazla insanı yok etti. 
Bugün, sistem yine dengeden çıkmış bulunuyor; Bilişim devriminin şafağında, kapitalistler bir kere daha devletleri ve sınırları küresel politikaların gereği dizayn etmek üzere hareketleniyor.
Evet, sistemin defalarca dengeden çıkmışlığı var ve her defasında, en ağır bedellerle de olsa, bunalımlar aşıldı. Fakat bu defa sistemi yeniden dengeye döndürmekte sorun yaşandığı biliniyor.
Sistemin dengeden çıkması, bilinen bir kriz durumudur; fakat sistemin yeniden dengeye dönmemesi, olağan dışı bir durumdur. Yani sistemde kriz var, çıkış nerede pek bilen yok.

Dünya, dalga dalga gelen sistem krizlerine bata çıka dönmekten yorgun düştü. Kapitalist sistemin periyodik olarak erör veren ve kriz üreten yapısı Dünya’yı çok yordu. 
Ne ki bu defa sanki periyodik akış bozuldu. Çünkü kapitalist sistem sürekli erör veriyor. Tüketim yorgunu Dünya bunu nasıl kaldırsın!
Her tarihsel sistem gibi kapitalizm de, ortaya çıkan öncüllere bakılırsa, o kaçınılmaz sona yaklaşıyor. Ve yeryüzü ölçeğinde olan biten gösteriyor ki gemiyi de galiba ilk müslümanlar terk ediyor. İslam âleminde yaygınlaşan antikapitalist tavrı ben böyle okuyorum. 
Ne var ki, büyük jeopolitik sarsıntı Erdoğan’ı yoldan çıkarmış olmakla birlikte, Türkiye’nin, başkaldıran İslam âleminde yer alarak antikapitalist kervana katılması, uzak ihtimaldir. Çünkü Erdoğan ve çevresi, kapitalist sistemle içli dışlı olan selefilere, vahabilere yakındır.

Sonuç itibarıyla, Kapitalist sistem dengeden uzaklaştıkça tehdit büyüyor. Dünya’da işler karışıyor. Yeni bir Dünya savaşı sanki kapıda...
Bu hengâmede, izlediği oportünist politikaları değiştirmezse, Türkiye’nin, uluslararası sistemin “ilk verilecek kurbanlar” listesinde yer alacağını söylemek, abartı olmaz.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mustafa Kaymakçı 4 Mayıs 2017 Perşembe 14:22

Değerli Maro, "Kapitalizmin Halleri" yazınızda ileri sürmüş olduğunuz değerlendirmeye katılmamak olası değil.Çözümleri de üretecek yaklaşımları önermek gerekiyor.Sanırım,yapılması gereken işlerin başında bu konulara ağırlık verilmelidir diye düşünüyorum.Saygılarımla.

Yorumu oyla      12      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kardiçalı'yı kurtarmak çok mu zor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva