Ders kitaplarına girmesi gereken “varlık vergisi” ve mağdurları, gazetelerin tozlu sayfalarında kayboldu. Bazı gazeteciler ve az sayıdaki akademisyen, utanç verici hükümet uygulamasını aralamaya çalıştı ama kamuoyu oluşturamadı.

Atatürk ölmüş, İsmet İnönü cumhurbaşkanı seçilmişti. İnönü, icraatlarına 150’likleri affederek başladı.

İzmir Suikast’ında yargılanıp beraat eden Kazım Karabekir,İstanbul’da gözetim altında yaşarken sözü dinlenir bir göreve getirildi.

II. Dünya Savaşı yeni çıkmıştı. İnönü başkanlığında yapılan toplantıda bazı önlemler alınacaktı. Kazım Karabekir, Gayrimüslimlerin yabancı güçlerle işbirliği yapabilme olasılığını gündeme getirdi…

Hükümet de toplantıda alınan kararlar doğrultusunda Gayrimüslimlere ödeyemeyeceklerikadar yüksek vergiler çıkardı. Tüm varlığını elden çıkaranlar bile vergilerini ödeyemedi. Kalan vergi borçları Erzurum Aşkale, Konya, Eskişehir’de kurulan kamplarında çalışarak ödeyeceklerdi.

O yıl kış çok sert oldu. Sabah uyanan kamp sakinleri ellerine ottan süpürgeleri alıp akşama kadar karla kaplı yolları süpürdüler…

Bu yılları anlamak için bir değil, birkaç kitap okumak gerekir.Özellikle Rifat Bali’nin kitapları çok önemli.

***

Hayatının hiçbir döneminde adaletle tanışmamış ahali, tarikatlar ve cemaatlerin Cumhuriyet tarihi eleştirilerinde bu konulara ilişkin bir dipnot bulamazsınız.

Türk solunu ayrı tutmak gerekir.

***

“Vatandaş Türkçe konuş!” ile başlayan süreç, 1942 sonbaharında Almanya’nın SSCB’ye yenilmesine kadar hız kesmeden devam etti.

Nasıl oldu demeyin, Almanya’nın yenileceğini anlayan hükümet, birden iç politikada şaşırtıcı bir diziicraata imza attı.Bu arada çalışma kampları boşaltıldı, kamp sakinlerinin evlerine dönmesine izin verildi.

Bir ilgisi var mı, sizler karar verin:

Necip Fazılhükümetin finans desteğiyle marka solcu, alkolik ve kumarbaz arkadaşlarıyla Büyük Doğu Dergisi’ni bu dönemde çıkarmaya başladı.

Müslümanlıktan başka sermayesi olmayan milyonlarca Anadolu insanının önüne bir put gibi dikilen Necip Fazılüstat, yol gösterici, hakikatin sözcüsü, İslam’ın medarı iftiharı… yapıldı.

Eline geçen her kuruşu bohem zevklerinde harcayan Necip Fazıl,Müslüman uyanmasın diye ne kadar önemli ilim ve fikir insanı varsa onları ya “mason” ya da “sapık inançlı”olarak okunmaz ve dinlenmez kişiler şeklinde tanıttı. Halk da bu ithamları araştırmadan kabul etti.

Kimse Büyük Doğu yazarlarının kaçı kumarbaz, kaçı alkolik, kaçı da mason olduğunu araştırmadı.

***

Türkiye’nin yakın tarihinde buna benzer birçok olay yaşandı. Derin gaflet uykusuna yatanlar veya haram lokma ile beslenip idraklerini köreltenler, son on yılda yaşananların “ila yevmilkıyam”a kadar devam edeceğini sandılar.

Oysa büyük olaylar için “kelebek kanadı etkisi”nin yeterli olacağını bilmek gerekir.

Öyle bir şey oldu, kelebek kanat çırptı ve Joe Biden ABD’de başkanlık seçimini kazandı.

Ne olduysa da ondan sonra oldu!

Bu can bu tende iken ilginç gelişmelere tanık olacağımız günler yakındır…

Olmazlar olacak…

“Asla”lar elbette! Olacak mı olmayacak mı hep birlikte göreceğiz.