Dr. Berna BRIDGE
Devlet, vergi ve kız çocuklarımız
20 Kasım 2016 Pazar

Devlet neden vardır? Neden vergi öderiz? Karşılıklı sorumluluklarımız nedir? Bizim sorumluluğumuz devletimize vergi ödemek, oy vermek, iyi yurttaş olmaktır. Devletin sorumluluğu ise bizi yani halkını korumaktır. Bir toplulukta korunmaya en muhtaç, büyüklere, kendinden güçlülere karşı en kendini koruyamayan grup çocuklardır. İkinci grup kadınlardır. Devlet yasa yapan ve uygulayandır. Bu yasaları yapan milletvekilinin maaşı bizim vergilerimizle ödenir, keza, her devlet tarafından çoluğumuzu, çocuğumuzu korumak için oluşturulmuş polis gücü de dünyanın her yerinde maaşını halkın ödediği vergilerden alır.

Bugün bir yandan göstermelik 12 yıllık zorunlu eğitim var derken, Avrupa birliğine girmeye, vize kaldırmayı konuşurken, bir yandan da yasa yapıcı devletin kız çocuklarına karşı yapılan cinsel istismar ve tecavüzü bir de evlendirmeyle sonuçlandırmasını ve üstüne ” imam nikahlı gençler için” bahanesini tartışıyorsak, bu Hüseyin Üzmez’leri unutmuş olan devletimiz tarafından utanılacak bir konudur.

O zaman 12 yıllık zorunlu eğitim bir yalandır. Okuldan alınıp devletin görevlendirdiği devletin sorumlusu, bizim ödediğimiz vergilerle maaşını alan imam tarafından evlendirilen çocuk gelinler demek ki zorunlu eğitime devlet tarafından zorunlu tutulmuyorlar! İmam bu olayı demek ki devlete, savcıya haber vermiyor, haber vermek doğumdaki doktora kalıyor! Yani devlet bunu onaylıyor!

Ben günümüzde 12-14-15-17 yaşında olup da kendi isteğiyle evlenmiş bir tek kız çocuğuna rastlamadım. Annelerimizin devri başkaydı. Eğitim yaygın değildi. Erkekler de erken evleniyordu. Denge vardı. Ben günümüzde o yaşlarda olan bütün kız çocuklarının ya oyun oynamak, ya da okumak istediklerini gördüm. Evlenenlerin ailelerin zoruyla, para karşılığı ve çoğu yaşça kendilerinden hayli büyük erkeklerle evlendiklerini gördüm. Hiçbir genç kız günümüzde kendinden 10-15-25-40 yaş büyük bir erkekle evlenmek istemez. Her genç kız yaşıtıyla, kendinden 2-3-4-5 yaş büyük biriyle evlenmek hayali kurar. Kendinden 13-15 yaş büyük biriyle yapılan evliliğin arkasında hemen her zaman para vardır. Erkek bir anlamda parasıyla kızı satın alır.

Yoksul çevrelerde bu para başlık parası adı altında kızın babasına gider. Daha serbest çevrelerde kız daha varsıl bir hayat yaşama karşılığında gençliğini yaşça daha büyük erkeğe hediye eder. Aşk değildir. Tecavüz ve cinsel istismar bunun çok çok daha vahim bir durumudur. Para ile zorlama, yerini fiziksel zorlamaya bırakmıştır. Bırakın küçücük kız çocuklarını, sadece kız çocukları değil, erkek çocukları (Ensar Vakfı), yetişkin kadınlar da tehdit altındadır.

BBC haberden aldığım istatistiklere göre kadınlara karşı şiddet Türkiye’de son on yılda, yani AKP hükümeti esnasında %40 artmış durumda. 2003-2010 yılları arasında kadın cinayetleri %1400 artmış durumda. Daha söylenecek ne kaldı? Tüm bu olayların ışığında dün paylaşılması dileğiyle bir ileti aldım. Kısaca paylaşıyorum:

Yurttaştan yurttaşa bir çağrımız var

Bu toplumun büyük çoğunluğu huzursuzuz, güvensiziz, geleceği göremiyoruz, böyle yaşamak istemiyoruz. Milyonlarca yurttaşın olup bitenlere rızası değil itirazı var ama tek tek sesimiz duyulmuyor.

Bu toprakların ortak sahibi olan bizler; AKP, CHP, HDP, MHP ya da başka partilere oy veren Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Yahudi, Laz, Süryani, Müslüman, Hristiyan, Sünni, Alevi, inançlı, inançsız bütün yurttaşlar,  barış ve huzur içinde yaşayabileceğimiz bir ülke istiyoruz. İşimizde gücümüzde, huzur içinde, özgür yaşamak istiyoruz. Kadın olduğumuz için hırpalanmak, tecavüze uğramak, öldürülmek, örtülüyüz diye aşağılanmak, şort giydik diye saldırıya hedef olmak, korku ve baskı içinde yaşamak istemiyoruz.

Kadın erkek hepimiz; inançlarımızı, dinimizi, kültürümüzü özgürce, eşitçe yaşamak istiyoruz. Biz halkız, vicdanlı, iyi insanlarız; bizi ayrıştırmayın. Bilin ki bu gidişe rızamız değil itirazımız var. Bizi duyun!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Anneler Günü Münasebetiyle: Sütveren Meryem Ayazması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yatak odasında tartışma!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Siyaset insanı bozuyor
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sahipsiz kalan eski İzmir…
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Nepotizm hastalığı ve belediyecilik...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva