Buca Cezaevi, ilçenin göbeğinde çürük diş gibi sırıtıyor.

Cezaevinin orada artık ne işi var?

Buca, cezaevi kenti sanki...

Kent merkezindeki yetmezmiş gibi bir de Kırıklar'a cezaevi açıldı.

İlçedeki cezaevi bir idi, iki oldu.

Oysa dost düşman Buca'yı üzüm kenti olarak tanır.

Atları, bol yeşiliyle bilir.

Üniversite kentidir.

Hapishane kenti oluverdi bir anda...

***

Merkezdeki cezaevinin kaldırılması konusunu gündeme getiren son isim, AKP İzmir Milletvekili Atilla Kaya oldu.

İyi de...

"17 yıldır elinizi kolunuzu bağlayan mı vardı?" diye bir sormazlar mı adama?

Her seçimde dile getirilen bu sorun, bunca zamandır aşılmadı.

Bundan sonra aşılır mı?

"İnşallah" diyelim; beklemeye başlayalım.

...Ve bu konuda zaman tüneline girelim, geçmişte bir gezinti yapalım.

***

Buca'nın cezaevi masalını dinlemeye 1994'te başladık.

Cemil Şeboy, belediye başkanı.

Mehmet Ağar da dönemin Adalet Bakanı...

Şeboy'un "Buca Cezaevi'ni buradan kaldıralım" şeklindeki isteğini olumlu karşılayan Ağar, "Bana yeni cezaevi için yer göster Cemil!" yanıtını verdi.

Cemil Şeboy, 650 dönümlük Kırıklar'ı gösterdi.

Baraj havzasında yer almasına rağmen, dönemin Büyükşehir Başkanı Burhan Özfatura, Kırıklar'a cezaevi yapılmasının önünü açtı.

Oraya cezaevi yapıldı yapılmasına da...

Buca merkezindeki cezaevi yine yıkılmadı.

***

2004 yılında dönemin Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy, dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile birlikte Buca Cezaevi dosyasını yeniden açtı.

"İki Cemil, bir Kemal bu işi bitirir" umudundaydık.

Ne var ki, yine hayal kırıklığına uğradık.

Yeni cezaevi Şakran'a yapıldı.

Buca Cezaevi, yine yerinde kaldı.

Bu duruma en çok üzülen, Cemil Şeboy idi.

***

Cemil Şeboy, Kırıklar'daki devasa alana lojmanların yapıldığını...

Kırıklar'daki boş alanın bir, hatta iki cezaevi daha yapılacak kadar geniş olduğunu söylüyor.

Dolayısıyla, Buca Cezaevi'nin, oraya yapılabilecek yeni bir cezaevine taşınabileceğini öngörüyor.

Şeboy'u dinleyelim, kaldığımız yerden sözümüze devam edelim:

"Burhan Özfatura döneminde, Kırıklar baraj havzasında olduğu halde, sırf Buca'daki o çirkinlikten kurtulmak için Kırıklar'a ait planları onayladık.

Daha sonraki yıllarda, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan talimat verdi, "Buca Cezaevi'ni kaldırın" dedi.

Sözde Buca Cezaevi'ni boşaltmak için Şakran'a yeni hapishane inşa edildi.

Ne acıdır ki Buca Cezaevi, hala yerinde duruyor.

2014'te ben de Binali Yıldırım da adaydık.

Cezaevini kaldırmak, en önemli projemizdi.

İkimiz de kazanamadık.

Buca Cezaevi'nin bir blokunu restore edip otel yapacaktık.

İkinci blok, kültür sanat faaliyetlerinin gerçekleştirileceği çok özel bir mekan haline getirilecekti.

İçinden yol geçirilecekti.

Bol bol yeşil alanımız olacaktı.

Her neyse...

 Cezaevi, eninde sonunda yıkılacak.

Ama ne zaman?

İşte bu belli değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan talimat verirse, hemen yıkılır.

Yoksa...

Yıkım için daha çooook bekleriz.

Yer sorunu yok. Kırıklar'a iki cezaevi daha yapılabilir."

***

Nerede kalmıştık?

Ardından Bakan, Başbakan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı sıfatlarıyla Binali Yıldırım da defalarca tekrarladı "Buca Cezaevi'ni kaldırıyoruz" sözünü...

İzmir Büyükşehir'e aday olan Ekonomi eski Bakanı Nihat Zeybek de az dillendirmedi bu konuyu...

Şimdi cezaevi masalını anlatma sırası, Atilla Kaya'da...

****

İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu da Buca Cezaevi'nin oradan kaldırılmasını çok istiyordu.

Bu konuda defalarca girişimlerde de bulunmuştu.

Menderes Caddesi'nde insana fenalık geçirten trafiğe çözüm olacak alternatif yol yapılması gerektiğini...

Kalan yerlerin de yeşil alan olarak değerlendirilmesinin doğru olacağını ifade etmişti.

Peki, şöyle soralım:

Yerel ve merkezi yönetimler, cezaevinin kaldırılması yönünde ortak bir noktada buluştuğu halde bunca yıl neden bir adım atılmadı?

Bunun cevabını kimsecikler veremiyor maalesef...

Demek ki niyetler samimi değil.

Demek ki bu vaatle oy avcılığı yapıldı.

***

Fiziki ömrü çoktan tükenen Buca Cezaevi yıkılırsa, 73 bin 924 metrekarelik devasa alana ne yapılacak?

Millet Bahçesi mi?

Gökdelenler mi?

Oradan yol mu geçirilir?

Yoksa, Atilla Kaya'nın dediği gibi yeşil bir doku oluşturulup Bucalıların, İzmirlilerin buluşma, nefes alma yeri mi olacak?

Atilla Kaya, yeşil alanı gönülden istiyor olabilir.

Fakat görünen köy kılavuz istemez, derler ya...

Bunca yıldır yıkılan, yakılan her yeri ranta dönüştüren AKP hükümetleri, burayı yeşil alan olarak bırakmaz.

Yeşil alanlarda yükselen beton yığınları, başımızı döndürüyor.

***

Buca Belediye Meclisi'nde de konuşuldu Buca Cezaevi'nin yıkılması konusu...

Belediye Başkanı Erhan Kılıç, konuyu gündeme taşıdığı için Atilla Kaya'ya teşekkür etti.

AKP'li Meclis üyesi Ziya Aksu, "İşbirliğine hazırız" dedi.

Sanki işbirliği yaparak, lütufta bulunacaklar!

***

Sadede gelelim.

Şimdi kandırılma sırası, Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ta.

Buca'da AKP'nin iktidar olduğu dönemde bile yıkılmayan cezaevi, CHP iktidarında mı yıkılacak?

Artık masal dinlemek istemiyoruz.

İcraat görmek istiyoruz.

Yanılan ben olurum inşallah.

Umarım ve dilerim ki...

Buca Cezaevi masalı, mutlu sonla biter.