Mehmet KARABEL
‘Ah nerede o eski bayramlar!’ diye diye geçmişte kaldık!
3 Mayıs 2022 Salı

Eski bayramları anmak…

Ya da “eskilerin” deyişiyle yad etmek…

Kuşkusuz, pek güzeldir…

Bi’an için de olsa…

Çocukluğunuza gider…

Nemli gözlerle…

Bugünlere dönüverirseniz…

Geçici bir mutluluk sofrasının…

İştahlı misafiri olmuşsunuzdur…

Yaşadığınız hazzı…

Daima şu cümle ile düğümlersiniz:

Ah, nerede o eski bayramlar?”

Kardeşim, ne eski bayramı…

Bayram eskimiyor; eskiyen sensin!

Demeye kalksak…

Al başına derdi…

Sana yarım saat mahalleye gelen cambazhaneyi anlatacak…

Oysa…

Değişen sadece mekanlar…

Sen, ben, o…

Yani biz yaşıtlar…

Bayram harçlığını “sıfırlayacak” yer arardık…

Bugün…

Bayram harçlığı tarihe karıştı…

Evin gençleri…

Zaten sizden her gün “harçlık(!)” alıyor…

Neden?

Okulu bitirmiş; iş yok…

Evlenmiş, işten çıkarmışlar…

Baba evine sığınmış…

Ne yapsın o genç adam?

Şimdi…

Sofraya iki tabak daha ilave edilen baba evinde…

Bi’de “bayram harçlığı” olur mu anacağım?

***

Şimdi, kimileri bana kızacak ama…

O’ssun varsın…

60 yıl önce…

Rahmetli babaannem koca bi’tepsi kalburabastı yapardı…

Tepsiyi mahalledeki fırına birlikte götürürdük…

Şimdi, bunu yapan “babaanne” kaldı mı?

Yapılmaz mı?

Yapılır ama…

Artık semtimizdeki tatlıcı zaten bu işin ustası…

Eskilerden bugüne…

Evde yapımı devam eden bi’tek “aşure” kaldı…

O’da hayır olsun diye dağıtmak için…

***

Ha’diyeceksiniz ki…

Fi’tarihde…

Bayramlar birlik, beraberlik ve neşe dolu eşsiz anlardan oluşurdu…

Doğru…

Tadına doyum olmazdı…

Neden?

Çünkü…

Bayramlar artık “birlik ve beraberlik” simgesi olmaktan çıktı…

Ya n’oldu?

Ayıptır söylemesi, “Tatil” oldu!

Siz, biz, hepimiz…

Daha yeni yıl gelmeden…

Acaba kaç gün tatil var?” hesabı yapıyoruz…

Hep bakıyoruz…

Özellikle dini tatillerin önünde arkasında cumartesi-pazar var mı diye…

Kent dışındaki dört günlük tatile gidenler…

Ayyy, sabah annemize-babamıza uğrayıp, ellerini öpelim! Sonra yola çıkarız…” diyen var mı?

Zaten dört günlük tatil…

Zaman kaybetmeye gelmez!

Sizi yetiştirenleri, bugüne getirenleri…

Bi’gün önceden Cep’ten arayıp…

Bayramınız kutlu olsun diyerek, hayır dualarını alırız…” planları yapan yok mu aranızda?

***

Üşenmedim, kafa zincir marketlerin listelerine baktım…

En ucuz bayram şekerinin 300 gramı 25 Lira…

Bu görülmemiş “pahalılık” arenasında…

Misafire şeker alamayanlar var…

Sadece…

Kendi ailenizle, eşinizin ailesine bayram ziyareti yapanlar…

Hele hele…

Kayınçolara, baldıza filan gitmeye kalktınız mı; bittiğinizin resmidir!

Bırak miniklere bayram harçlığını…

Yol, şeker, çikolata, tatlı filan derken…

Cebinizdeki 500 TL. sizlere ömür!

***

40 – 50 yıl önce böyle miydi hayatınız / hayatımız?

Yaşlanmayan, hep “yeni” kalan gururumuz Yeni Türkü’nün…

Şahane şarkısı “Telli Telli”nin sözleri…

Duygularımın taş gibi kanıtıdır:

Yenik düşüyor her şey zamana…

Biz büyüdük ve kirlendi dünya…”

Buradaki “kirlendi” kelimesi…

Gerçek kir/pas değil, tabii ki…

Ata yadigarı alışkanlıklarımız “deforme” oldu…

Biz…

Gelenekleri, görenekleri ve töreleri ile yaşayan milletiz…

O güzel anılar demetine…

Artık ulaşamayıp, “elveda” dediğimiz için…

Neredeyse bağıra bağıra…

Ah, nerede o eski bayramlar…” diyerek…

Kendimizi avutuyoruz…

Hayalle yaşamak kimileri için “ilaç niyeti”ne geçebilir ama…

Unutmayalım ki…

Rüyalar her zaman gerçek olmuyor…”

İyisi mi?

Bize…

Nerede o eski bayramlar?” diye iç geçirten anılarımızı…

Torunlarımıza filan anlatmaktan artık vazgeçelim…

Boşuna yoruluyoruz…

Zaten dinlemiyorlar bile…

O zaman ne yapacağız?

Sizin için “altın” değerindeki bayram anılarını…

Eski radyolar gibi, çatı’ya saklamakta yarar var…

Bunu yapmazsak…

Daha ileri yaşlarda üzülenler biz olacağız…

***

Bitiriyoruz…

Eski bayramların tadı başka diyerek…

Ahhh, ah!” diye iç geçirmek yerine…

Bayramı beklemeden…

Gençlere…

Aslında “en güzel bayram hayatın kendisi” demeyi alıştırın…

Doktor yardımı olmadan…

Nefes alıyorsanız eğer…

Zaten size “her gün” bayram…

Aynı zamanda sevdiklerine “duble” bayram…

Seviniz, seviliniz ve mesut olunuz…

Bayram’ı gönlünüzce yaşayın…

Farkındasınız di’mi?

Nerede o eski bayramlar?” diye diye…

Geçmişte takılı kaldık!

Yazık değil mi, bizim gibi “süratle” yaş alanlara?

Nokta…

Sonsöz: “Sevdiklerinizi görmek için bayramı beklemeyin; sürpriz yapın asıl bayramı onlara siz yaşatın… / Anonim…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Mehmet Füzün 3 Mayıs 2022 Salı 10:39

Harika

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Değersizliğin olağan halleri
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İzmirli o üniversite bulutların üstünde!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bir Mayıs, çok renk…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yeşil Yıkama ve İtibar Yönetimi
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva