Bazı kitaplar bu başlığı taşır:

Açıklamalı dil bilgisi.

Veya

Açıklamalı din bilgisi gibi…

Gençler bir “cafe” açarlar. Ama değişiklik olsun diye “cezaevi”ne benzetirler.

Kapıları bildiğimiz kapılar değil.

Demir kapılar… Daha doğrusu bildiğimiz parmaklıklar.

İçteki tasarım da cezaevi gibi.

Çay kahve içmek isteyenler demir kapılardan içeri girip çaylarını içiyorlar.

Değişik bir konum ortaya koymak istemişler. Herhalde dikkat ve ilgi çeksin diye.

Buraya kadar her şey normal.

Ve tabii bu bir haber konusu olabilir… Oldu da.

31 Ocak akşamı Kanal D ana haber programında Ahmet Hakan haberleri sunuyor…

Sıra yukarda yazdığım konuya geliyor. Gerekli açıklamalar ve görüntüler ekranda.

Haberin sunumu bittikten sonra sunucu Ahmet Hakan açıklamada bulunmak ihtiyacı hissediyor ve aşağı yukarı mealen diyor ki:

“Bu cafe sadece değişiklik olsun diye böyle tasarlanmış. Sonra (Türkiye cezaevine çevrildi…) gibi bir algı olmasın ve gençlerin de başına bir iş gelmesin. Bunu da böyle açıklayalım…”

Şimdi:

İşte gelinen nokta…

Bunun için yazının başlığını “Açıklamalı Haber” diye yazdım.

Tabii haber böyle olunca sormak gerek:

“Yetmez ama evet’ciler” bu işe ne der?

“İleri Demokrasiciler” ne der?

“Yeni Türkiyeciler” ne der?

Haber sonrası yapılan bir açıklamadan böylesine bir sonuç çıkarılır mı denebilir…

Haberi sunan deneyimli bir sunucu ve yazar.

Durduk yerde haberden sonra böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmez...

Demek ki, bütünüyle olup bitenlerden bir sonuca ulaşmış olmalı.

Demek istiyorum ki, tutum ve davranışlarımız yasaları ihlal etmediği müddetçe ki bunun takdiri sadece ve sadece bağımsız olması gereken mahkemelere aittir, hiçbir algı ve yorum bizi endişelere sürüklememelidir… Yazdığımız yazı,söylediğimiz söz, çıktığımız programdan sonra “acaba” diye bir kuşku içimizde yer etmemelidir.

İşte gerçek demokrasi budur.

Çünkü demokrasi kurumlar ve kurallar rejimidir.

Ve rejimin teminatı kişiler değil doğrudan “Hukuk Devletidir”…