“Kadına şiddet”in boyutu, “Canavarlaşma” oldu!

Kafası başka bi’şeye atmış ayının…

“Bu çay neden soğuk?” diye…

Allah ne verdiyse… Kaş, göz demeden indiriyor yumrukları…

Yetmedi…

Çıkar belinden kemeri, morartıncaya kadar o zarif bedeni tımarla…

Bunlar en hafifi…

Belki bazı kadınlar, “Kaderimmiş…” deyip, dayanabilir ama…

***

Bir çoğu dayanamıyor, sabah-akşam çocuklarının önünde iki posta dayak yemeye…

Koşturuyor karakola…

Ne yapması gerekiyor polisin?

O zavallıyı dinleyip, Savcı’ya yönlendirmesi…

Dayakçı kocayı bulup, sorgulaması…

Öyle değil işte…

Gözü kör olası “uzlaştırma” modası var ya…

Tavsiyeye bak…

“Kocandır… Boşver… Ha’di git evine…”

Kadın boşanamaya kalktığı için daha beter şiddete maruz kalıyor…

Sonunda…

Ya bebelerini kapıp baba evine kapağı atıyor…

Ya da…

Belediyelerin sığınma evine…

O “evler” de topu topu iki adet İzmir’de…

***

Ayrıca…

Sevsinler o “sığınma evleri”ni…

Sözüm ona adresi gizli…

Yav, bütün mahalle o iki katlı evin “barınak” olduğunu biliyor…

Yemek getiren biliyor, tüpçü biliyor, muhtar biliyor…

Hatta taksi şoförleri bile biliyor…

Herkes biliyorsa, gözü dönmüş koca da öğreniyor adresi…

Sonra o “koca” dediğimiz herif ne yapıyor?

Karısını genellikle “sığınma evi”nin sokağında kıstırıyor…

Çekiyor ekmek bıçağını…

Gerisini zaten gazetelerde okuyup, TV’lerde izliyorsunuz…

***

İzmir Barosu, bu “canavarlar” ile mücadeleye kararlı…

Komiteler kurdu, ücretsiz avukatları yurdun dörtbir yanına yolluyor…

Alkışı gerektiren bir gelişmedir bu…

***

Ama…

Sadece İzmir Barosu’nun altından kalkacağı iş değil bu…

Araştırmalar gösteriyor ki…

Kadınlar en çok “boşanmayı kabullenemeyen” kocalar tarafından katlediliyor… Kıskançlık ikinci sırada…

Bi’başka rezalet var bu işte…

Mahkeme kadını dinliyor, “Koruma altına alınacak” kararı veriyor…

İyi de kadın korunamıyor ki…

Karakola 100 metre mesafede kocası tarafından sokak ortasında bıçakla delik deşik edilip bu dünyaya veda eden kadınlar var…

***

İzmir Baro Başkanı Avukat Aydın Özcan’a sordum, “Hiç mi çaresi yok? Örneğin Devlet Baba, koruma altındaki kadının kimliğini değiştirmesine izin verir mi?” diye… Hani, canavar koca o kadıncağızı ömrü billah bulamasın diye…

Olabilirmiş…

Hatta, yeni kimlik ve yeni bir yüzle…

O kadın, mirastan bile yararlanabilirmiş!

Ancak, maliyetli bir olay…

Başka çare var mı?

Baro Başkanı Aydın Özcan, “Var…” diyor ve ekliyor…

“Yakalanan canavar kocaya hafifletici nedenler aranmadan en üst sınırdan ceza verilmesi belki caydırıcı olabilir…”

***

Bakın: çok acıdır…

Son 10 yıl içinde Türkiye’de 2.000 (İki bin) kadın öldürüldü…

Sadece geçtiğimiz yıl 338 kadın koca elinde son nefesini verdi…

Bu yılın ise, sadece ilk 10 ayında…

Erkek şiddetine maruz kalarak yaşamını yitiren kadın sayısı 337…

Bu ne demektir?

Günde ortalama en az bir kadın, “Kocam” dediği canavarın elinde son nefesini veriyor demektir…

Üstelik…

İzmir gibi bir yüzüne Batı’ya dönmüş bir şehir…

Son beş yıldır kadın cinayetlerinde…

İstanbul’un ardından ikinci sırada…

Bi’de…

Gülelim mi ağlayalım mı, karar veremedim…

İzmir’de kadın cinayeti işlenmemiş üç ilçe var…

Güzelbahçe, Urla ve Foça…

Bunu da gurur diye yakamıza mı asalım yani?

Pöh…

Sonsöz: “Dövebildiğin kadar değil sevebildiğin kadar kazanırsın…