Atatürk şöyle demişti:  “Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekât Türk ordusunun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha geçiren muazzam bir eserdir. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evlâdı, bir ordunun Başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur."

Her şeyimizi borçlu olduğumuz Cumhuriyetimiz, başta Atatürk olmak üzere, yurdunu seven, ülkesine inanan ve kendini ulusuna adayan kahramanların, şehitlerin ve gazilerin bize mirası…

Bu mirası geleceğe taşıyabilmek zorundayız.  Uğrunda büyük bedeller ödenen güzel yurdumuza ve bağımsızlığımıza her koşulda sahip çıkmalı, Cumhuriyetimiz'i nitelikleri ve kazanımlarıyla yaşatmanın, hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu unutmama günü bugün.

30 Ağustos Zaferi, ulusumuzun varlığını kabul ettiren, aydınlık yarınların habercisi olmuş, yurttaşlarımıza mutlu, huzurlu, çağdaş bir yaşamın kapılarını açmış, laik ve demokratik Cumhuriyet'e sahip olmanın onurunu yaşatmıştır. 

Kurtuluş Savaşı'nın son aşaması olan ve Atatürk öncülüğünde Anadolu'da başlatılan hareketin hedefine ulaştığını duyuran Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı, Türkiye’nin bağımsızlığı için neleri göze alabileceğini en anlamlı biçimde ortaya koymuştur.

Atatürk büyük bir stratejistti. Onun kusursuz stratejisi, milletin büyük özverisiyle kazanılan 30 Ağustos Zaferi'yle yeni bir devletin hiç sönmeyecek bir güneş gibi doğuşunu müjdelemiştir.

30 Ağustos Zaferi, Sevr düşü peşinde koşanların emellerini hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceklerini gösteren bir zaferdir. Savaş alanında tarih yeniden yazılırken, Türkiye’nin gelişip güçlenmesinin geçmişte olduğu gibi gelecekte de engellenemeyeceğinin en anlamlı mesajı verilmiştir. 

Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla başlayan umut dolu süreç, 30 Ağustos Zaferi ile ulusumuzu çağdaş bir devlete, aydınlık güzel günlere kavuşturmuştur. Bu sürecin herhangi bir noktasından Atatürk’ü çıkarmaya kimsenin de gücü yetmez.

Değerli okurlarıma Murat Tuncay Hocamızın Aydınlığın Adı Atatürk şiirinden bir bölüm armağan ediyorum bu anlamlı günde…

Koşuyorum/ Ağustos’un Sıcağında/ Afyon ovasında./ Koşuyorum ayaklarım yok./ Uçuyorum, alçaktan uçan alıcı kuşlar gibi./ Sene milâdi Dokuz yüz yirmi iki/ Bu mevsimde/ Yanar Afyon ovası cayır cayır./ Cayır cayır yanmakta yüreğim./ Cayır cayır yakılmış köylerden geçiyorum./ Kuyular zehirlenmiş;/ Çeşme’ler kuru, dereler kurak./ Anlatılmaz, bu sıcakta bir tas suya hasret./ Koşmak ve savaşmak.../ Nolacak Memedim, nolacak./ Dünya dediğin/ Bir yudum su,/ Bir avuç toprak./“İlk hedef Akdeniz” diye verdi./ Kemâl Paşa’nın emri./ Lâmı cimi yok./ Akdeniz’e kadar yok dur durak./ Bu nasıl koşmak, nasıl savaşmak?/ Kartal kesilmiş gözüm,/ Düşmanın peşinde./ Yayından fırlamış ok gibi nefes nefese./ Uçuyoruz ilk hedefe./ Yana yıkıla, yaka yıka kaçmakta düşman./ Amansız, acımasız, hayın./ Aman vermeye gelmez, durmayın. / Tepenin ardında tepe./ Ama son tepenin ardında deniz./ Denizin mavisinde bir yepyeni dünya./ Barış ve bereket/ Ve memleket ve toprağım.../Ha gayret Memed./ Ha gayret arslanım./Düş kuracak zaman değil./Bu özgürlük, bu uygarlık hasreti./ Bitecek gibi değil./ Dalgalar köpük köpük koşuyor kıyılara./ Atlar köpük köpük./ Köpürüyor içimde bir öfke dört nala./ Yaka yıka, düşe kalka, yıkıla yıkıla / Kaçmakta düşman hayın mı hayın./ Ardındayız amansız./İçinde özgürce, onurla yaşanan./ Uygar ve saygın./ Bir vatan için yollardayız./ Uyanmışız yedi uyurdan beter uykudan./ Samsun’dan bu yana yollardayız./ Yolumuzu açan da var./ Gözümüzü açan da şükür./ Hayınlıkta düşmandan beterimiz de var./ İlk kurşundan bu yana/ Ne canlar verdik./Veriyoruz, veririz./ Feda olsun vatana/ Önde Suvari Kolordusu./ Ardında piyadeyiz/ Düz ovadan, dağ yolundan./ İne çıka , vuruşa vuruşa./ İzmir Ufuklarına ilerlemekteyiz..