İnsan doğduğu, büyüdüğü, anılarını biriktirdiği memleketinden uzakta olunca bir başka oluyor.
Daha da farkında oluyorsunuz o toprakların güzelliğinin, paha biçilmez değerinin.
Daha bir fazla seviyorsunuz dost, arkadaş ve hemşerilerinizi.
Özlüyorsunuz çokça denizini, ağacını, toprağını ve tabi ki insanını.
Kendinizi tutamıyor, duygusallaşıyorsunuz.
Hep iyilikler diliyorsunuz onlar için, hep güzellikler olsun istiyorsunuz.
Tıpkı şairin İstanbul için yazdığı satırlar gibi;
İşte bende o duygular içinde 'Urla'yı dinliyorum gözlerim kapalı'.
İlgiliyim Urla'mın ve Urlalımın her sevinci ve hüznüyle.
Güzel ve iyi şeyler duymak istiyorum ilçemle ilgili.
Kötü olana üzülüyor, kahroluyorum.
Geçen gün gazetelerde okuyunca ' Başkan, başkana karşı' başlıklı haberleri üzüldüm mesela.
Daha önce ki yazılarımda bende uyarmıştım belediye yönetimini ve CHP yetkililerini.
Balıklıovalı vatandaşları üzmeyin, çözün sorunlarını diye seslenmiştim.
Ama demek ki Belediye başkan ve CHP'li Meclis üyeleri duymamışlar veya ciddiye almamışlar ki bu seslenişimi konu mahkeme kapısına düşmüş.
Mesleği avukatlık olan CHP ilçe Başkanı Yusuf Baratalı açmış belediyeye karşı davayı, aldırmış doğru kararı, sevindirmiş müvekkillerini kutlarım.
Ancak: Aklıma takılanı da sormak isterim davanın taraflarına.
Önce sorularım Yusuf Baratalı'ya .
Sayın Başkan siz Urla CHP'nin başısınız. Belediye Meclisinde tam 18 partili meclis üyeniz var. Belediye Başkanı Sibel hanım ise onca değerli adayın arasından başta babanız Bülent bey, siz ve ekibinizin destekleriyle aday gösterildi ve yine sizlerin desteğiyle de seçimi kazandı. Siz aynı zamanda onunda parti büyüğüsünüz tüzük gereği. Belediyede CHP meclis grubunun da başkanısınız aynı zamanda. Bu sorunu vatandaşlar lehine meclis grubunda çözmeye gücünüz yetmedi de mahkemelere çözdürmek durumunda mı kaldınız?
Aynı dünya görüşüne sahip olduğunuz partili başkanı ve meclis üyelerini aldıkları kararın yanlışlığı konusunda ikna edemeyen hukukçu bir ilçe başkanı olarak bu üyelerinizin hukuk ve adalet anlayışlarından hicap duymadınız mı?
400 vatandaştan oluşan 76 ailenin sorununa mahkeme heyeti duyarlılık gösterdi de senin başkanlığında ki yetkili belediye grubunuz neden bu soruna duyarlı olamadı?
Nasıl olurda hukukçu bir ilçe başkanı mahkeme heyeti huzurunda haklı çıkarda kendi partili grubunda haklı çıkıp onları kararlarından vazgeçiremez?
Babanız ve siz bu seçtirdiğiniz şahısları desteklemiş olmaktan dolayı pişmanlık duyuyor musunuz?
Sorularım şimdide CHP'li Belediye Başkanı Sibel Uyar'a:
Sizin kararlarınızın yanlış olduğunu kanıtlamak için ilçe başkanının hep davamı açması gerekiyor?
Siz hukukçu ilçe başkanınıza yargıçlardan daha mı az güveniyorsunuz?
Bildiğinizi yapmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz?
İlçe başkanınıza karşı dava kaybetmek sizi mahcup etti mi?
Hani bu ilçeye kadın eli deyince iklim değişecek ve bu ilçe ortak akılla yönetilecekti?
İlçe Başkanı ve yönetimiyle yollarınız ayrıldı mı?
İlçe örgütünüzden çok Büyükşehir Belediye Başkanıyla yakın durmanızın nedenleri nedir?
18 meclis üyeniz neden kararlarınız da etkin olamıyorlar?
Evlerinden çıkarmaya çalıştığınız Balıklıovalı seçmenlerden sekiz ay sonra nasıl partinize oy isteyeceksiniz?
Çeşmealtı'n da yıkım kararı bulunan kafe- barınızı tıpkı balıkçı iskelelerini yıktığınız gibi ne zaman yıkacaksınız?
Urla'da herkesin taktirlerini kazanan tiyatrocu gençlerin Sanat Merkezini ne zaman destekleyecek ve ziyaret edeceksiniz?
18 CHP'li Meclis Üyesi bu sorular da size kaldı:
Uzmanlaştığınız veya yetenekli olduğunuz alanlarda hangi kararların alınmasında öncü olabildiniz?
Balıklıovalı vatandaşların evlerinden tahliye edilmeleri kararında katkınız ve onayınız oldu mu?
Belediye Başkanının onlarca yanlış uygulama ve tutumuna ne zaman karşı çıkacaksınız?
Belediye Basın Bürosu yazdığı ve servis ettiği haberlerde etkinliğe katılanları sıralarken sizleri daima Başkan danışmanı Belgin Hoşsu hanımın ardından isimlerinizi belirtmeden kullanıyor. Bu sizi üzmüyor mu? Siz protokol sıralamasında bir belediye çalışanından daha mı sonra geliyorsunuz? Ve bu hanım sizden daha mı etkindir?
Evet sorularım şimdilik bunlar. Eğer yanıt veren olursa aynı köşemden eksiksiz yayınlamaya söz veriyorum.