EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi, ESHOT Genel Müdürlüğü ve İZSU Genel Müdürlüğü ile Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) arasında “risk primi” protokolü imzalandı.
Sendika ve Büyükşehir arasında 14 Ağustos 2024 tarihinde imzalanarak yürürlüğe giren 1 Nisan 2024 – 31 Aralık 2025 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesinin, 1 Temmuz 2025 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, aşağıdaki maddelerinde değişiklik yapıldı.
YANGIN RİSK PRİMİ 8 BİN TL
Risk priminin sadece itfaiye erlerini kapsayan ilgili maddede şu ifadeler yer aldı:
“Tüm memurlara ve sözleşmeli memurlara, iş bu toplu sözleşmenin birinci bölümünde belirtilen hukuksal dayanaklar çerçevesinde aldıkları aylıklara ilaveten net 23.000 TL Sosyal Denge Tazminatı ödenir.
MADDE 2) Itfaiye Dairesi Başkanlığında görev yapmakta olan personele (İtfaiye eri, itfaiye şoförü, itfaiye onbaşısı, itfaiye çavuşu, itfaiye başçavuşu, itfaiye amir yardımcıSı, itfaiye amiri, itfaiye müdürü, itfaiye dairesi başkanı, sağlık teknisyeni, sağlık teknikeri, dalgıç ve köpek eğitmeni) aylık net 8.000 TL yangın risk primi ödenir.”
Tüm Yerel Sen İzmir 3 No’lu Şube ise protokolün sadece itfaiye erlerini kapsamasına tepki gösterdi. Zabıta, sağlık personellerinin primden faydalanamayacak olmasını eleştiren sendika açıklama yayımladı.
“OFİS PERSONELLERİ GÖRMEZDEN GELİNDİ”
Tüm Yerel Sen İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Ufuk Cengizler tarafından hazırlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Geçtiğimiz hafta İmzacı sendika ve İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılarak,Toplu Sözleşmeye eklenen ek protokolle yalnızca itfaiye teşkilatında sahada fiilen görev yapan personellere “risk primi” (yıpranma payı) verilmesi yönünde anlaşma yapılmış ve imza altına alınmıştır.
İtfaiye emekçilerimizin zorlu görev koşullarının kabul edilmesi açısından bu adımı önemsiyoruz. Ancak aynı toplu sözleşmede, zabıta, sağlık hizmetleri personeli ve fiilen sahada görev yapmasına rağmen kadro unvanı nedeniyle “ofis personeli” sayılan itfaiyeciler görmezden gelinmiştir. Bu, eşit işe eşit ücret ve eşit risk için eşit hak ilkesinin açıkça ihlalidir.
Üstelik bu durum, imzacı sendikanın tavrının yeni bir örneği değildir. Daha önce:
Açığa alınan arkadaşlarımızın maaş ve ödemelerinde kesinti yapılmasını öngören maddenin yarattığı mağduriyete, Tüm Yerel-Sen olarak sert tepki gösterdiğimizde, bu yanlış ancak o zaman düzeltilmiştir.
“Kadın” ibaresinin yalnızca kadın çalışanları kapsaması nedeniyle doğan ayrımcılığı yine biz sorguladık, yargıya taşıdık ve “ebeveyn” olarak düzelttirdik.
Temmuz enflasyon farkının Sosyal Denge Tazminatı’na yansıtılmaması karşısında da sessiz kalan imzacı sendikayı, yine sendikamızın açıklamaları harekete geçirmiş ve bu hak, bizim kamuoyu baskımız sayesinde gündeme gelmiştir.
Tüm bu örnekler göstermektedir ki: Bu imzacı sendika, Tüm Yerel-Sen’in tepkisi ve baskısı olmadan hiçbir adım atmıyor.
Yetkili olduklarını iddia edenlerin görevi, hataları bizim ortaya çıkarmamızı beklemek değil; hak kaybı yaşanmadan önlem almaktır.
“DIŞLANMALAR YENİ MAĞDURİYETLER YARATIYOR”
Buradan net olarak ilan ediyoruz:
Risk priminde yalnızca itfaiye sahada görev yapan personelin kapsama alınması eksik ve adaletsizdir.
Zabıta, sağlık hizmetleri ve diğer tüm riskli görevlerde çalışan kamu emekçileri de bu haktan yararlanmalıdır.
Kadro unvanı gerekçesiyle fiilen sahada görev yapan itfaiyecilerin dışlanması yeni mağduriyetler yaratmaktadır.
İtfaiye personelimiz için sağlanan kazanımı değerli bulmakla birlikte, mücadelemiz tüm kamu emekçileri için adil ve eşit uygulamaların hayata geçmesi adına devam edecektir. Bu konuda yürüttüğümüz çalışmalar kararlılıkla sürecektir
Tüm Yerel-Sen olarak, eşitlik ilkesinden taviz vermeyeceğiz. Biz, tepkilerle harekete geçen bir sendika değil; üyelerinin hakkı için ilk adımı atan, masada ve sahada mücadeleyi sürdüren sendikayız.
Risk primi dahil tüm hakların, tüm riskli görevlerde çalışan kamu emekçilerini kapsaması için hukuki ve sendikal mücadelemiz kararlılıkla sürecektir.”





