Uzmanlar uyardı: Stent korkusu hayatınıza mal olabilir!
Uzmanlar uyardı: Stent korkusu hayatınıza mal olabilir!
İçeriği Görüntüle

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - TÜİK verilerine göre 2024 yılındaki ölümlerin yüzde 36'sı dolaşım sistemi hastalıklarından olduğu tespit edildi. Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler alt ölüm nedenlerine göre incelendiğinde de ölenlerin yüzde 42,9'unun kalp hastalıklarından olduğu ortaya çıktı. Bu arada genç, hatta çocuk yaşta kalp krizi sonucu ölenlerin sayısında görülen belirgin artış, toplumu tedirgin ediyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Fahri Ayhan Yüce, kalp hastalıkları yüzünden ölümlerin artmasıyla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.

YAŞAM TARZIYLA İLGİSİ OLMAYAN DURUMLAR DA SORGULANIYOR, COVİD 19 GİBİ...
Genç yetişkinler arasında artan miyokard infarktüsünün (kalp krizi) tüm dünyada dikkat çeken geleneksel kardiyovaskülerin (kalp damar hastalıkları) hastalık algısı değiştirdiğini belirten Başkan Dr. Ayhan, 45 yaş altı bireylerde vaka sayısının artmasının, sigara kullanımı, obezite, hipertansiyon, fiziksel hareketsizlik, beslenme alışkanlıklarına bağladı. Başkan Ayhan, kalp krizi vakalarının, bu unsurlar gibi kişinin yaşam tarzını değiştirmesiyle ortadan kalkabilecek, etkisi azaltılabilecek risk faktörleri kadar, yaşam tarzı ile ilgisi bulunmayan çeşitli durumların da sorgulanmasına yol açtığına vurgu yaptı, özellikle COVID-19 enfeksiyonu ve COVID-19’a yönelik aşıların bu noktada öne çıktığını söyledi. COVID-19 etkeni virüsün (SARS-CoV-2) sadece solunum yolunda, akciğerlerde enfeksiyon oluşturmakla kalmadığını, kalbe de yöneldiğini belirten Başkan Ayhan, şu değerlendirmelerde bulundu:

GENÇ SPORCULARDAKİ ANİ KALP DURMASI VAKALARINDA COVİD ÖYKÜSÜ DİKKAT ÇEKİCİ
"Bu özelliği ile kalp kası yangısı (iltihabı) olarak ifade edilen miyokardit hastalığına yol açabilmekte, kalp krizi benzeri tablolara, ritm bozukluklarına uzun erimde de kalp yetmezliğine yol açabilmektedir. Bunları COVID-19’un komplikasyonları olarak kabul edebiliriz. Bazı olgularda COVID-19 enfeksiyonunun 3 ayı geçen bir süreye rağmen iyileşmemesi durumu ise yeni bir tanımı, yeni bir hastalık tablosunu ortaya çıkarmıştır. Uzamış COVID, post-COVID sendrom gibi isimlerle ifade edilen bu tablo Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilk SARS-CoV-2 enfeksiyonundan üç ay sonra bulguların devam etmesi veya yeni bulguların eklenmesi, başka belirgin bir sebep olmaksızın en az hastalığın en az iki ay sürmesi olarak ifade edilmektedir. Özellikle önceden kalp-damar hastalığı olan ve COVID-19 geçiren hastalarda post-COVID sendrom riski önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur. Özellikle genç sporculardaki ani kalp durması vakaları incelenmiş ve bu kişilerde hafif bir COVID-19 enfeksiyonu öyküsü dikkat çekmiştir."

DAHA GENİŞ TOPLULUKLARA İLİŞKİN VERİLERİ SUNAN ÇALIŞMALARA İHTİYAÇ VAR
COVID-19 enfeksiyonunda kalp kası (miyokard) tutulumunu tetikleyen mekanizmaların tam olarak açıklığa kavuşmadığının altını çizen İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Fahri Yüce Ayhan, "Çalışmalar COVID-19 enfeksiyonu geçiren kişilerde, COVID-19 geçirmeyen kişilere göre anlamlı ölçüde yüksek miyokardit riski saptamışlardır" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öte yandan kalp ile ilişkili benzeri bulguların COVID-19 aşılaması, özellikle de mRNA aşıları ile ilişkili olduğu kuşkusunun toplumlarda yaygınlaştığı görülmektedir. Ancak sistematik incelemeler, SARS-CoV-2 enfeksiyonundan önce COVID-19 aşısı yapılmasının post-COVID sendrom riskini azalttığını ve iki dozun bir doza göre daha fazla koruma sağladığını ortaya koymuştur. Bazı çalışmalarda ise COVID-19 aşısına bağlı miyokardit sıklığı ile genel olarak toplumda görülen miyokardit sıklığı arasında anlamlı bir fark olmadığına işaret etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde Ocak 2021-Ocak 2022 döneminde ABD sağlık sisteminin 40 farklı veri tabanından alınan elektronik sağlık kayıtlarından derlenen veriler, 5 yaş üzeri bireylerde COVID-19 enfeksiyonundan sonra görülen kardiyak komplikasyon riskinin COVID-19 mRNA aşılamasından sonra görülen kardiyak komplikasyon riskine göre önemli ölçüde daha yüksek olduğunu göstermiştir Özellikle ani kalp durması geçiren genç sporcularda yapılan bazı çalışmalar kalp krizi ile COVID-19 aşısı arasında bir ilişki olmadığını ya da COVID-19 mRNA aşısının sporcularda ani kalp durması riskini artırdığına dair hiçbir kanıt bulamadığını belirtmektedir. Çalışmalar KOVID-19 geçirmemiş olan bireylerde kardiyovasküler hastalık oranlarının KOVID-19 geçirenlere göre anlamlı olarak daha düşük olduğunu göstermektedir. Şu ana dek toplanan veriler oldukça büyük nüfus gruplarını içerse de daha uzun erimli ve daha geniş topluluklara ilişkin verileri sunan çalışmalara ihtiyacımız var. Çünkü bilimde bir yargıya varmak için kanıta dayalı sonuçlara gerek vardır."