Türkiye’de bireysel silahlanmanın önüne geçilemiyor. Haliyle kadın cinayetlerinin sonu gelmiyor. En küçük bir gerilimde silahlar konuşuyor.
Son zamanlarda küçük yaştaki çocukların da silahlandığı görülüyor. 14 yaşındaki Ahmet Mattia Minguzzi, akranlarının bıçak darbeleriyle hayatını kaybetti. 8 Eylül’de 16 yaşında bir çocuk, pompalı tüfekle Balçova Salih İşgören Karakolu’na saldırdı, iki polisimiz şehit oldu.
Küçük çocukların eli nasıl oluyor da silah tutuyor? Silahla nasıl tanışıyorlar? Bir çocuk, silahlanmayı neden ister? Bu tür davranışların psikolojide yeri nedir? Daha pek çok soru…
Egedesonsöz Yayın Koordinatörü Muhittin Akbel, bu ve daha pek çok soruyu, Psikiyatri Uzmanı Dr. Haluk Sunday Ataman’a sordu. Ataman da bir uzman olarak soruları içtenlikle yanıtladı.
CEZALANDIRICI OLMA DÜŞÜNCESİNE SAHİP OLABİLİYORLAR
- Haluk hocam, 16 yaşında bir çocuk, polis karakolunu basıyor! Bir sanatçının konserinde silahlı saldırı yapmayı planlıyor ama vazgeçiyor. Küçük yaşta bir çocuk, neden silah kullanmak ister? Psikoloji bilimi, bu vakayı nasıl okuyor?
“Kişinin şahsi özelinde ruhsal çocuk psikiyatrisini ilgilendiren bir rahatsızlığı olabilir. Öfke kontrol bozukluğu, duygu durum bozukluğu, topluma karşı kişilik özellikleri gibi sorunları olabilir. Bu sorunlar, birçok şeye dayanıyor. Mesela biyolojik genetik yapıdan anne baba tutumuna, silahla tanışma yaşının erken oluşu, video oyunları, dizilerdeki örneklemlere kadar uzanıyor. Cezalandırıcı olma düşüncesine sahip olabiliyor böyle çocuklar; adaletsizliklere karşı ben bir cezalandırıcıyım, rolünü oynuyor olabilirler. Dini figürlerden de beslenenler var. Hiç suçu olmayan insanlara karşı yönlendirilmiş olduklarını görüyoruz. Otorite, güç gibi kavramları kendinde buluyor. Bir güvenlik görevlisinin haklı ve doğru yaklaşımını kendince yorumlayıp onu cezalandırmaya karar vermiş olabilir. Tedavi edilmemiş davranış bozuklukları olan kişilerin, silahlı saldırılarda bulunduğunu, cinayetler işlediklerini görüyoruz maalesef…

KENDİNİ GÜÇSÜZ HİSSEDEN ŞAHIS, SİLAHLA GÜÇLÜ HİSSEDER
- Ergen birinin silahtan güç aldığını düşünmek mümkün ama bir çocuğun silahlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“14 yaşındaki Ahmet Mattia Minguzzi, akranları tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Silah bir çeşit, güç artırıcı unsurdur. Silahsızken kendini güçsüz hisseden şahıs, silahla güçlü hisseder. Zihinsel güç, eğitimle oluyor. İyi eğitimli birisi, zihinsel açıdan güçlüdür. Fakat günlük yaşayıp haz almak, hızla güç almak isteyenler, güç nesnesi olarak silahı tercih ediyorlar. Bunlar, bıçak, tabanca, havalı tüfek, pompalı tüfek, av tüfeği oluyor genelde. Çeteleşme, gruplaşma içine giriyorlar. Dolayısıyla zihinle gerçek arasındaki sınır yıkılıyor. Bu yıkım, acayip şekilde akıl almaz silahlı saldırılara, cinayetlere varıyor. Küçük yaşta bu tür eylemlerde bulunanların tehlikeli bir yanı var; bu insanlar suç işlediklerinde cezai ehliyetlerinin olmaması gibi bir şey yok. 12 yaşından küçüklerde hiç olmuyor. 12-17 yaş arasında ailesinin sorumluluğu söz konusu.”
10 DAKİKALIK SÜREDE ONLARI MUAYENE ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
- Silahla tanışma yaşının, silahlanma arzusunda etkili olduğunu söylediniz. Bir çocuğun 7 yaşında silahla tanışmış olmasını nasıl yorumlamak lazım?
“Bir çocuğun 7 yaşında silahla tanışmış olması, atış yaptırılması, akıl alacak gibi değil. Bu, bir spor değil. Dolayısıyla disiplinsiz bir yönlendirme oluyor. Kontrolsüz güç, güç değildir. Aile, burada kontrolsüz bir güç vermiş görünüyor. Bir şeylerle uğraşsın demişler anlaşılan. Silaha düşkünlüğü görülen, psikolojisi sorunlu çocukların tedavisinden ebeveynleri sorumlu tutmak gerekiyor. Bir çocuk gelse, 10 dakikada onu muayene etmemiz ne kadar mümkün olabilir? Benim bir şeyim yok, tedavi istemiyorum, dese kim ne yapabilir? Bu konuda Türk sağlık sisteminde ciddi sıkıntılar var. Aile dediğimiz, anne ve baba… Onlar çalışıyorsa, iki-üç çocukları varsa, hepsine en iyi şekilde bakmaları, ilgilenmeleri beklenemez. Aile sorumludur deyip geçebiliriz ama hangi aile? Silahla tanışma yaşı çok düştü. Uygulamaya girişme zamanı da erken. Bir hocanın eşliğinde 50 metre tabanca atışında iyi bir sporcu olması hedeflenen çocuklar var. Okçuluk sporuyla uğraşanlar var. Bunlar pozitif örnekler. Fakat ekonomik zorlukları olan, aşağılık duygusu yaşayan, “Bende silah var, ben kahramanım, güçlüyüm”, “Ülkenin baskı güçlerine karşı zafer kazandım” diyen çocuklar için iyi inceleme yapmak lazım.”
SİLAH RUHSATI ALANLARIN YÜZDE 90’I, GERÇEK ANLAMDA İNCELEMEDEN GEÇMİYOR
- Silah almak kolay olduğuna göre silah kullanma ruhsatı almak da kolay mı hocam?
“Silah ruhsatı almak için, akıl ve ruh sağlığı raporunun alınması gerekiyor. Sağlık sistemimiz, silah ruhsatı alanların yüzde 90’ına, akıl ve ruh sağlığı raporlarını gerçek anlamda inceleme yaparak vermiyor. 5 yıllık ruhsat yenile talebi olduğunda, adamı psiko-sosyal bir çizelgeden geçirip kayıtlara bakılmıyor, aile görüşmesi yapılmıyor. Aklım başımda, yetmez mi, diyor vatandaş… Ne iş yapıyorsun, diye soruyorum, işadamıyım, diyor! Al sana silah ruhsatı almak için rapor! Kaçak silah üretimi yapılıyor, fason üretim yapılıyor. Havalı tabanca alıyorlar, namlusunu değiştirip gerçek mermi atan tabancaya dönüştürüyorlar. Bunlarla para kazanan bir kesim var.”
550 SORULUK TESTTEN GEÇMEYENE ONAY VERMEM
- Ruhsat için rapor talebiyle gelen kişilerle aranızda ne gibi diyaloglar geçiyor Haluk hocam?
“Ben bir hekim olarak son 5 yıldır, silah ruhsatı isteyenlerin heyetine katılmıyorum. Yani 5 yıldır ben hiç kimsenin silah ruhsatı almasına onay vermedim. 550 soruluk kişilik testini yapmam lazım, o testten geçerse ancak onay verebilirim. Gerçekçi bir araştırma inceleme olmuyor çünkü. Türkiye’de gerçek anlamda bu konuda psikiyatrik muayene yok. Adam diyor ki, hocam ben işadamıyım, benim ne sorunum olabilir ki! Benim fabrikam var, silaha mı sahip olamayacağım, diye çıkışıyor. Ruhsat yenilemek için rapor almaya gelen vatandaşa, sen önce 6 ay bir tedavi ol, deseniz; ne yapıyorsunuz siz hocam, benim ruhsatımı mı iptal ettireceksiniz deyip darp eder.”
CEYLAN VURMAYACAĞIM DİYOR AMA İNSAN VURMAYACAĞIM DEMİYOR
- Zihinsel güce sahip olmayınca, silahlı güce sahip olmaya çalışanların sayısı az değil sanırım.
“Kesinlikle az değil, zihinsel güce sahip olmayan ama silahlı güce sahip olanların sayısı… Çok ciddi bir kitle var ülkemizde. Bunu kabul edelim her şeyden önce. Avcılık yapan bir vatandaş, av tüfeğinin ruhsatını yenilemeye geldi. Ceylan vurmayacaksın değil mi, diye takıldım. Ben domuz avına çıkıyorum, ceylan vurmayacağım hocam, dedi. Ama insanı da vurmayacağım, demiyor. Hiçbir eğitimi olmayan, belinde güç amaçlı silah bulunduranlar o kadar çok ki… silahı beline koyunca, aksesuvarı tamamlamış oluyor. Range Rovers’e bindik, silahı da aldık, aksesuvarımız da tamam, diyor.

ÇOK İYİ PSİKİYATRİK TAHKİK GEREKİR
- Peki, bireysel silahlanmanın önüne nasıl geçilebilir?
Amerika Birleşik Devletleri, bireysel silahlanmanın en, en, en yüksek olduğu bir ülkedir. Fakat orada uyulması gereken çok ciddi kurallar var. En küçük bir yanlışta ruhsat alamazsınız, silah alamazsınız. Fakat bizde öyle mi? İnsanlar internetten bile silah alabiliyor. İsteyen herkes, aklının başında olduğunu söylediğinde ruhsatı da alıyor. Oysa çok iyi psikiyatrik tahkik gerekir. Psikolojik gelişim programıyla ilgili devlet gücü de lazım. Ne yazık ki bunların hiçbirine sahip değiliz.