Asıl mesleği öğretmenlik ama üretim denince, akan sular duruyor Neptün Soyer için…
Üreticinin yanında durdukça güçleniyor; üretici kazandıkça bu işe daha çok motive oluyor.
Kooperatiflerin çatı örgütü Köy-Koop İzmir Birliği’nin ilk kadın Başkanı olarak, geçen hafta yapılan genel kurulda tekrar güven tazeledi. Karşısında iki rakip vardı, açık ara kazandı.
Bugünkü ekonomik çalkantılar içinde üreticiyi koruyabilmek, elbette çok kolay değil. Neptün Soyer, bu uğurda daha çok çalışacaklarını söyledi.
Üreticinin kazanması, en azından zarara uğramaması için ellerinden geleni yapacaklarını anlatan Neptün Hanım, ulusal ve uluslar arası pek çok projeyi hayata geçirmek için sabırsızlanıyor.
Muhittin Akbel’in sorularını içtenlikle yanıtlayan Köy-Koop İzmir Birliği Başkanı Neptün Soyer, birliğin büyükşehir ile ilişkileri üzerine de konuştu. Neptün Hanım, mevcut Büyükşehir yönetiminin kooperatiflerden eskisi gibi alım yapmadığını söyledi, “Belediye ekonomik açıdan zorda, anlıyoruz; ama biz de üreticilerin verdikleri malın karşılığını, yani haklarını almasını talep ediyoruz” sözleriyle, üreticiye olan borçların kısa zamanda ödenmesini talep etti.
Sözü daha fazla uzatmayalım, sohbete geçelim:

BAŞARIMIZIN BİR SIRRI YOK, BU BİR EKİP İŞİ
- Köy-Koop İzmir Birliği Başkanlığı'nı tekrar kazanmış olmanızdan dolayı kutluyorum, başarılar diliyorum. Uzun süredir birlik başkanısınız ve son seçimi de kazandınız. Başarınızın sırrı nedir? Üyelerin size destek vermiş olması, nasıl okunmalı?
“Çok teşekkür ediyorum. Beni başarılı bulduğunuz için ayrıca teşekkür ediyorum. Bir sır yok. Bu bir ekip işi, biz kooperatiflerin birliğiyiz. Dayanışma ve güvene dayanan bir başarı. Göreve geldiğimizden beri ofis başkanlığı yapmadım, hep alanlardayız. Bu ekonomik ve sosyal zor günlerden çıkışın anahtarı, bir arada el ele dayanışma içinde olmaktır. Ortaklarımızın destek vermiş olmasını bu güvene bağlıyorum.”
İLK KADIN BİRLİK BAŞKANIYIM, BU MÜCADELEMDEN VAZGEÇMEYECEĞİM
- Sizi kast ederek söylenen "Bu kadını gömmek lazım" sözü, kamuoyunda çok yankı uyandırdı. Bu söz üzerine söylemek istediğiniz bir şey var mı?
“Öncelikle çok yakışıksız buluyorum ve ne kadar eril bir cümle olduğuna dikkat çekmek isterim. Birçok alanda olduğu gibi kadına sözlü şiddetten, kadını yetersiz görmekten vazgeçmiyorlar. Kooperatifçilik bir arada olma, el ele vermektir. Orada sadece bir kadını görüp bunu söylediler galiba oysa ki benim temsiliyetim sadece bir kadın olmanın ötesindeydi. Bu sektörde Türkiye'nin ilk kadın birlik başkanıyım, bu mücadelemden vazgeçmeyeceğim. Biz kadınlar toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde çoğalıyoruz. Bu cümle rakipten gelmedi. Ortağımız değiller, kooperatif ortağı değiller, delegemiz değiller. O yüzden de anlamadıkları işe karıştılar. Sonuç onlara bir cevap olmuştur diye düşünüyorum.”
ÇOK FAZLA ALANDA BULUNMAMDAN DOLAYI ELEŞTİRİLDİM
"Eksiklerimizi gördük, tamamlamaya çalışacağız" demiştiniz. Ne gibi eksiklerinizin olduğunu tespit ettiniz? Yeni dönemde o eksiklerin kapatılması için ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?
“Genel Kurullar hesap verme yeridir. Bu hesap verme bütün ortaklara, iyi gelir, yönetim kurulunda olanlara ise daha iyi gelir. Sorumluluk alanlarımız konusunda herhangi bir eksikliğimiz elbette ki yok. Ancak mevcut krizler dolayısıyla sorumluluk alanlarımız dışında yaptığımız çalışmaları daha da artırmamız gerektiğini düşündük. Üretici gerçekten zor durumdadır. Bir de enteresandır çok fazla alanda olmam dolayısıyla eleştirildim. Ofiste oturmamamın bir eksiklik olduğunu söylediler.”
KRİZLERİN ALTINDAN BİRLİKTE KALKMAYA ÇALIŞIYORUZ
- Son dönemde ekonomik kriz nedeniyle kooperatiflerin kapıl arına kilit vurma noktasına geldiği yönünde değerlendirmeler var. Ekonomik kriz, İzmir'deki kooperatifleri ne yönde etkiliyor?
“Elbette ki ülkenin durumundan herkes gibi kooperatifler de etkileniyor, hele ki tarım politikaları üreticiyi çok zorluyor. Ancak diğer sektörlerde yaşananlara bakınca biz yine birleştiğimiz için daha iyi durumdayız. Kooperatiflerimiz canla başla çalışıyor, birlikte üretiyorlar. Krizlerin altından da birlikte kalkmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin 81 ilinde tarım arazilerinde, köylerinde kooperatifleşerek üretim yapan, bunu sosyal ve ekonomik olarak bu kadar güçlendiren başka bir il yok, İzmir tek. Alanda kooperatiflerimizi gördükçe, o köylere gittikçe çok mutlu oluyorum, umudum artıyor.”

SÜT TAVSİYE FİYATI BİZİ DE SANAYİCİYİ DE RAHATLATMADI
- Tarım Bakanlığı'nın üreticinin yaşadığı zorluklarla ilgili aldığı önlemleri ve verilen teşvikleri yeterli buluyor musunuz?
“Elbette yeterli bulmuyorum. Bilhassa süt konusunda sanayici ile yapılan anlaşmalarda belirlenen tavsiye fiyatı konusunda Bakanlığın uygulaması bizleri de sanayiciyi de rahatlatmadı. Yük her zaman üreticinin sırtına yüklendi. Sütü tavsiye fiyattan satsa dert satmasa bir başka dert oluyor. Piyasa asla tavsiye fiyatlan bulmuyor, her zaman altında kalıyor. Üretici kendi kendine nasıl çözüm bulabilir? Regülasyonlar yeterli değil. Büyük şirketler, sanayici karşısında üreticinin; kamu desteğine, kamuda belirlenen tedbirlere ve uygulanacak yaptırımlara ihtiyacı var. Keza kadim kültürümüzün en değerli ürünlerinden zeytin ve zeytinyağı piyasası da sahipsiz durumdadır. Üretimde dünya sıralamasında ilk 5'te yer alan zeytinyağımız ne yazık ki uluslararası pazardaki fiyatlarda ilk 5'teki sırasını koruyamıyor. Tarım ürünlerinin her geçen gün mevcut fiyatlarda satışı zorlaşırken, üreticinin girdi maliyetleri artmakta. Tarım Bakanlığının yani merkezi hükümetin olduğu gibi yerel yönetimlerin de kırsalda bazı sorumluluk alanları var; üretim yolları, ulaşım, su fiyatları gibi birçok konu. Ve tabii kır-kent arasındaki dengenin korunması birebir yerel yönetimlerle ilgili. İklim değişikliğiyle ortaya çıkan su krizinde hem bakanlığın hem yerel yönetimlerin yol gösterici çözüm odaklı projelerine ihtiyacımız var. Suyumuz bitiyor.”
ULUSAL VE ULUSLARARASI BİRÇOK PROJEMİZ VAR
- Köy-Koop İzmir Birliği olarak geçen dönemde üreticiyi kazandırma anlamında çok önemli işler yaptınız. Yeni dönemde kazancı büyütmek adına ne gibi projeleri ortaya koymayı düşünüyorsunuz?
“Aynı çalışmaları geliştirerek devam edeceğiz. Hem ulusal hem de uluslararası birçok projemiz var. Üreticimizin ürünlerini yerel pazarlarda, zincir marketlerde, hallerde ve fuarlarda tüketici ile buluşturma imkanı sağlıyoruz. Aynen devam edeceğiz. Bütün bu pazarlama - satış çalışmalarının temelini her zaman eğitim üzerine kuruyoruz, bu doğrultuda eğitimlerimiz de devam ediyor.”
KADIN ÇİFTÇİLERİMİZİN ÜRÜNLERİNİN AGROEKOLOJİK ÜRETİMİNİ SAĞLAYACAĞIZ
"Tarım Bakanlığı'nın projelerinde yer alıyoruz" şeklinde bir açıklamanız oldu. Bu projeler hakkında bilgi verir misiniz lütfen? Birlik, başka hangi projelerde yer alıyor?
“Tarım Bakanlığı, Alman Kooperatifleri Konfederasyonu (DGRV) ve S.S. Köy Koop Merkez Birliği arasında imzalanan işbirliği protokolü ile "Kooperatiflerde Kadınların ve Gençlerin Güçlendirilmesi Projesi" ne S.S. İzmir Köy Koop Birliği olarak başvuru yaptık. Başvuru yapan 10 il arasından S.S. İzmir Köy-Koop Birliği dahil 5 il seçildi. DGRV kriterlerine göre yapılan analizde 20 kooperatifimizle proje çerçevesinde çalışmalara başlandı ve eğitim odaklı yürütülen çalışmalarda bölgesel toplantılar gerçekleştirdik. Proje gayet uyumlu ve verimli şekilde devam ediyor.
Aynı şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile de sürdürdüğümüz bir proje var. Avrupa Birliği Proje olarak İklim Değişikliğine Uyum Hibe Programı kapsamında Türkiye'den Buğday Derneği İtalya'dan Deafal ile birlikte başvuru yaptığımız "İklim Dostu Çiftlikler" projemiz 2024 itibariyle uygulanmaya başlanmıştır. Proje çerçevesinde belirlenen çiftlik ziyaretleri yapıldı. Halkapınar Meslek Fabrikasında paydaş toplantısı düzenlendi. Çiftlik olarak belirlenen kooperatiflerde kompost yapımı ve iyi tarım uygulamaları eğitimleri verildi. Proje denetçisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığından denetçilere ara denetim raporları sunuldu. Uygulamalar konusunda bilgilendirmeler yapıldı. Bakanlık projenin devamı konusunda raporlar sonrası olumlu görüş vererek projenin 1 yıl daha devamı onayladı. Proje hakkında sosyal medya üzerinden yaptığımız paylaşımları takip eden Almanya Tarım ve Gıda Müsteşarının ilgisini çekmesi üzerine bizzat Birliğimizi arayarak projedeki çiftlikleri ziyaret taleplerini iletmiş ve gelerek bizim ev sahipliğimizde tüm çiftlikleri tek tek ziyaret etmiştir. Almanya ve Fransa tarım ataşeleriyle iletişim içerisindeyiz, görüşmelerimiz devam ediyor.”
İZMİR KALKINMA AJANSIYLA KOOPERAFÇİLİK MÜZESİ KURMAK İSTİYORUZ
“Cumhuriyetimizin 100. Yılı münasebetiyle, 1923’te Mustafa Kemal Atatürk tarafından kaleme alındığı bilinen "Kooperatif Şirketler" kitabı yeniden öz Türkçeye çevirtilerek basımı yapılan kitapçık Kültür Bakanlığının dikkatini çekmiş ve envanterlerinde bulundurma ve Türkiye'deki tüm Milli Kütüphanelere göndermek talepleri üzerine kendilerine teslim edilmiştir. İzmir Köy-Koop olarak "Birlik" Belgeseli çekmiştik. Youtube kanalımızdan ulaşabilirsiniz. Şimdi ikinci bir belgesel çekme hazırlığındayız. Ayrıca İzmir Kalkınma Ajansıyla Kooperatifçilik müzesi kurmak için görüşüyoruz. Birleşmiş Milletler kooperatif müzelerini haritalandırmaya başlamış, Türkiye'de olmadığı ortaya çıktı. İzmir Köy-Koop Birliği olarak projemizi İzmir Kalkınma Ajansına sunduk. 2025 yılında İzmir Köy-Koop Birliği’nde "Agroekoloji" alanında eğitimler vererek, projeler yapacağımız personel istihdam etmeye başladık. Öncelikli olarak yerel pazarlarda satış yapan kadın çiftçilerimizin ürünlerinin agroekolojik üretimini sağlamaya çalışacağız. Bu çerçevede uluslararası Slow Food Çiftlikleri ağına da İzmir Köykoop Birliği ortakları, çiftliklerini dahil etmek istiyoruz.”
BAZI ÜNİVERSİTELERLE YAKIN TEMAS İÇERİSİNDEYİZ
“Türkiye ve AB arasında Şehir Eşleştirme Hibe Programı (Yeşil Gelecek için Şehir Eşleştirme) başvurusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi, Doğa Derneği ve Köy-Koop olarak yaptığımız "Kuraklık Yönetimi ve Sulak Alanların Korunması Yoluyla Sürdürülebilir Kentsel Gelecek" projesiyle ilgili paydaş toplantılarına katıldık. Üreticiler ve kooperatifler olarak yaptığımız yağmur suyu hasadı, sızdırma göletleri, mera hayvancılığı gibi uygulamalarımızı anlattık. Bu projede yurtdışı ortağımız Slovenya dan Lubliyana Belediyesi ve Dopps (Slovenya, Kuş Yaşam Derneği)ne Türkiye heyeti olarak Slovenya'ya ziyarette bulunduk. Orada yapılan uygulamaları yerinde inceleme fırsatımız oldu. Bir önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi su yönetimi alanında birçok örnek çalışma yapmıştı. Yağmur hasadı, biyolojik sızdırma göleti gibi çalışmaların yanında bir de tarımda çok su tüketen silajlık mısıra alternatif yem bitkileri çalışmıştık. Konuyu akademik olarak geliştirmek ve yaymak için bazı üniversiteler ile görüşme içerisindeyiz. Gördüğünüz gibi sadece bakanlık veya yerel yönetimlerle değil, sivil toplum dahil ulusal ve uluslararası birçok işbirliği içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

YEREL YÖNETİMİN, BİRLİĞİMİZİ YOK SAYACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kooperatif ürünlerinin en büyük alıcısıydı. Bugün itibariyle İzmir Büyükşehir Belediyesi, kooperatiften alım yapıyor mu? Başkan Cemil Tugay ile görüşme imkanınız oldu mu?
“İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmir Köy-Koop Birliği arasında her daim bir ilişki olmuş, olmaya da devam edecektir. İzmir Köy-Koop Birliği 1971'den beri İzmir'deki yüzlerce kooperatifin çatı birliğidir, bir yerel yönetimin bu denli büyük köklü bir örgütlü gücü yok sayacağını zaten düşünmüyoruz. 2004-2019 yılları arasında 15 yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi Köy-Koop ile ilişkisinde bazı kooperatifleri geliştirip onlara destek olmayı seçmiş. Bu kooperatifler Türkiye'ye örnek, çok başarılı kooperatifler oldular. O dönem Süt Kuzusu projesi üreticilerle yürütülen müthiş bir projedir. 2019-2024 yılları arasında 5 yıllık bir önceki döneminde ise İzmir Büyükşehir Belediyesi küçük kooperatifler dahil daha çok kooperatifin üretebilmesi için, İzmir'deki tarımı geliştiren bütüncül projeler ortaya koydu. Köylünün ürününün sanayi ile buluşması için fabrikalar açtı. Çok yönlü, üretimden pazarlamaya birçok çalışma yapıldı. Gerçekten Türkiye'ye örnek bir 5 yıl oldu diyebiliriz. Bu fayda sadece kooperatiflere değil elbette ki tüm İzmir'e, tüketicilere, toprağa, havaya, suya sirayet eden bir gelişmeydi.”
BÜYÜKŞEHİR’DEN BEKLENTİMİZ, KOOPERATİFLERE OLAN BORÇLARINI ÖDEMESİDİR
“Mevcut Büyükşehir Belediyesi yönetiminin maalesef kooperatif ürünleri alımında büyük düşüş var. Kooperatiflerimize olan borçlarda da ödemeler hala geciktiriliyor. Bu bağlamda örneğin Süt Kuzusu projesi küçültüldü, süt alımı düştü. Küçükbaş alımı yapılmadığı için küçükbaş hayvancılık yapan üreticiler mecburen sürülerini bozdu. Çiçek ve fidan alımları da azaldı, eskisi gibi bir dağıtım yapılmıyor. Kırsaldaki biz kooperatiflerin öncelikli beklentileri tabii üretim yollarının İyileştirilmesi, su fiyatlarının uyumlandırılması, ulaşımın kolaylaştırılması. Büyükşehir Belediye Başkanı, beni ve Köy-Koop İzmir Birliği’ni gayet iyi tanır. Karşıyaka Belediyesindeyken kentsel tarım ve gıda çalışmalarında konuşmacı olarak davet ediliyor, projelerde destek veriyor, fikirlerimizi paylaşıyorduk. Yeni Tarım Daire Başkanını da Karşıyaka İlçe Tarım Müdürlüğünden tanıyorum. Kendisi bir buçuk yıl içerisindeki üçüncü daire başkanı, umarım kalıcı olur ve iletişimimizi sağlıklaştırabilir, iyi İşler yapabiliriz. Büyükşehir Belediyesinden ilk aşamada beklentimiz kooperatiflere olan borçların ödenmesi. Şu an mali sıkıntı içerisindeler, alım güçleri belli ki azaldı, anlıyoruz ancak biz de üreticilerin verdikleri malın karşılığını yani haklarını almasını talep ediyoruz. Ülkenin bu halinde mazeret üretmek çok kolay, biz üreticiler olarak çözüm bekliyoruz.”