Bakan Tunç'tan DEM Parti'nin 'Abdullah Öcalan' başvurusuna yanıt Bakan Tunç'tan DEM Parti'nin 'Abdullah Öcalan' başvurusuna yanıt

EGEDESONSÖZ - Selçuk Belediyesi’nin 1970’li yıllardan bu yana işletmesini üstlendiği Meryem Ana Evi otopark gelirlerinin belediyeden alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na verilmek istenmesi nedeniyle başlattığı eylemler dördüncü gününde sürerken jandarma nöbet yerini basmış ve bekleyenleri alandan uzaklaştırmıştı. Meryem Ana alanına giden yol kapatılırken protestolar bu noktada devam ediyor. 

İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ⁠Selçuk'taki Meryem Ana otoparkını ziyaret etti. Burada basına açıklamada bulunan Özel, “Yapılan iş kanunsuz, hukuksuz bir el atmadır. Yapılan iş otopark mafyalığıdır. Bunu mafyalar yapıyor. İşletilen ve para getiren bir yeri görürler adama musallat olurlar.” dedi. 

Özel şunları söyledi:

Buradaki tavır, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, 31 Mart seçimlerini Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazanmış olmasını hazmedememesinin sonucudur. O sürecin bir parçasıdır. Bundan önce her girdikleri seçimde birinci parti çıkmakla övünenler., seçim birinciliğinin kendilerine her türlü imkanı verdiğini, geçmişlerini temize çektiğini, gelecekle ilgili tam bir meşruiyet alanı yarattığını düşünüyorlardı ve ona göre davranıyorlardı. Onlara göre seçim akşamları birer unvan maçıydı. Kim kazanırsa altın kemeri o alır, sözünün üstüne söz söylenmezdi. 31 Mart akşamı biz, çok iyi hazırlandığımız, çok çalıştığımız, adaylarımıza çok güvendiğimiz bir sürecin sonunda seçimleri kazandık. 47 yıl sonra birinci parti olduk. Biz kaybetmeyi biliyorduk, kazanmanın da ne kadar önemli bir sorumluluk olduğunu bilerek ilk geceden itibaren asla bu büyük seçim başarısını nihai bir zafer, bize her şeyi yapabileceğimiz imkânlar yaratan bir sonuç gibi algılamak ve algılatmak yerine, milletin mesajını doğru okuyan, milletin iyi adaylara, iyi insanlara, çalışkan, temiz, dürüst belediyeciliğe verdiği destek ve olmayan yerlerde özlem olarak nitelendirdik ve ona göre çalışmaya başladık. Var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Bu süreç, şimdi Kasım’ın ortasında, sonunda, kışın ortasında nereden çıktı derseniz, biz Sayın Erdoğan ile aynı şeyi yaptık. İkimiz de belediyelerin 2024 performanslarını ölçtük, ölçtürdük. Benim gördüklerim yüzümü güldürdü, Tayyip Bey’i de sinirlendirmiş, germiş. CHP’li belediyelerin neredeyse tamamı yaptıkları hizmetlerle milletin gönlüne girmişler ve seçildikleri yerden çok ilerideler. Bunun alt kırılımları var. Onlar da biz de soruyoruz; bu memnuniyet varsa neden; memnuniyetsizlik varsa o da neden? Kim memnun, kim değil? Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yaptığı işlerden en çok çocuğa dokunan kreş tartışması buradan çıkıyor. Kadına dokunan, yoksulluğa dokunan Kent lokantaları gibi, aşevleri gibi ya da verilen sosyal yardım kartlarıyla sağ elin verdiğini sol el görmeden yapılan doğru işler, bu ekonomik krizde vatandaşın gönlüne dokunmuş, Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermiş, vermemiş herkesi memnun etmiş. Verilen doğalgaz destekleri, aylık protein desteği olarak günlük dağıtılan sütler, aylık dağıtılan etler, tarlada kalmış narenciyeler, her birisi bu ekonomik krizde insanların yüzünü güldürdü. CHP’nin belediyelerinden olan memnuniyet, CHP’yi 31 Mart’tan beri, o gün her partiden bize verilen oyların farkında olarak söylüyoruz, bu Pazar seçim olsa, kimi seçerseniz sorusuna, Cumhuriyet Halk Partisi yanıtı yine birinci, her ay birinci. İşte bu durumda CHP ne yapıyorsa, daha iyisini yapmalıyız diyeceklerine, Örneğin Tayyip Bey, yahu bu CHP 650 tane kreş açmış. Kadın çocuğunu özel kreşe verse, 20 bin lira. Çalışsa, maaşı kreşe gidiyor, o yüzden evde kalıyor. Ama CHP, kimi yerde 500 lira, kimi yerde 1200 lira, kimi yerde 2 bin liralık kreşleriyle kadın çocuğunu kreşe vermiş, çocuğun yediği yemeklerden memnun. Öbür türlü kendisi bir maaş daha kazanıyor. Kocasının maaşı kiraya gidiyorsa, kadının maaşı geçim oluyor. Ya bu çok büyük karşılık görüyor tüm Türkiye’de, her mahalleye kreş açalım deseler, bizle rekabet ederler. Bunu yapmak yerine kreşleri kapatalım, CHP bu kreşleri hangi kaynakla yapıyorsa, o kaynakları kurutalım. Geçmişte AKP ve MHP’nin ödemediği vergileri, SGK primlerini, bırakın faiz silmeyi, yapılandırmayı, taksitlendirmeyi, CHP’li belediyelerin gırtlağına basalım, haciz işlemi başlatalım, CHP’li belediyelere yönelik memnuniyet ortadan kalksın. Bunun için saldırıyorlar. Bunu yaparken bir şey gördüler. 1970’ten beri Meryem Ana evine giden yoldaki otopark, Selçuk Belediyesi tarafından işletiliyor. Kültür Bakanlığı bunu AK Parti döneminde protokole bağlayıp, AK Partili belediyenin görev süresiyle sınırlayıp kazanamazsak ellerinden alırız diye bir uyanıklığa yeltendiler. Eğer belediyeyi bu seçimlerde AK Parti alsaydı, biten protokol uzatılacaktı. Alamayınca, biten protokolü uzatmayarak, Selçuk’un öz değeri olan, Selçuk’u Selçuk yapan Efes Meryem Ana’daki otoparka el koydular. Bu otopark, 54 yıldır işletildiği için önemli de gelir getiriyor. Buradan gelen gelir, 600 çalışanı olan Selçuk Belediyesi’nin yüzde 60’ına tekabül ediyor. Şimdi bu parayı biz alalım diyorlar. Otopark ücretini de ikiye katladılar, ortaya çıkınca da geri adım atmaya çalışıyorlar. Senin bu paraya ihtiyacın mı var Ankara’da, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda? Yok! Ne yapıyor? Esas yapması gereken işleri yapmak yerine CHP’nin parasına çöküyor ki, Selçuk Belediyesi hizmet yapamasın, maaşları ödeyemesin. Bugün emekçilerin, Meryem Ana’ya dokunma, ekmeğimle oynama, dediği budur! Şimdi biz şunu söylüyoruz: Recep Tayyip Erdoğan’ı buradan tüm milletimize şikayet ederim ki; Sayın Erdoğan, seçimde bükemediği bileği, elindeki genel yönetim yetkisini kötüye kullanarak kırmaya çalışmaktadır.

Biz yıllarca seçim kaybettik. Yenilmenin adabını da biliriz, kazandığımızda da onurumuzla da kimseyi rencide etmeden döndük, işimize baktık. Hatta o günden sonra hiçbirimiz partimizi utandıracak bir kibire kapılmadık. Yapmayız bunu! Ama siz kaybetmeyi bilmiyorsunuz. Kaybetmeyi bilmeyen, bir daha kazanamaz. Kaybedince de millete saygılı olacaksın. Bakalım bu kez CHP kazandı, onlar çalışacak, milletimiz takdir edecek, diyeceksin. CHP neden kazanıyorsa, bakacaksın, onunla yarışacaksın, daha iyisini yapmaya çalışacaksın, engel olmayacaksın, engel koymayacaksın. Yapılan, işe kanunsuz, hukuksuz el atmadır. Yapılan iş otopark mafyalığıdır. İşletilen ve para getiren bir yeri görürler, adama musallat olurlar. Buraya biz çökeceğiz, burayı biz alacağız, derler. Yahu biz burayı işletiyoruz, kazanılan parayla Selçuk’a hizmet ediyoruz.  Bu 600 işçi oradan aldıkları parayla Selçuk'a hizmet ediyorlar. Biz hayırlı işlere harcıyoruz parayı. Kursaktan ekmek geçiyor, yoksulun çocuğuna süt oluyor, et oluyor, yemek oluyor, destek oluyor. "Gelmiş otopark mafyası sıcak paraya ben çökeceğim" Bu yapılan iş yanlıştır. Buna her birisi bu milletin evladı jandarmaları bu şehrin seçilmiş belediye başkanı Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Şengel'in karşısına dikmek mafyalıktır. Kanunsuz emir vermeyin. Burada örgütümüz hem ilçe başkanımız İpek Hanım hem belediye başkanımız birlikte büyük bir mücadele veriyorlar. Biz de sonlarına sonuna kadar arkalarındayız. Bu yapılan iş hazımsızlıktır, haksızlıktır, seçmen iradesini tanımamaktır ve bütün Türkiye'de yaptıklarının Selçuk'taki küçük örneğidir. Bırakın hizmet edelim. Buna engel olursanız sanmayın ki millet arkamızdan çekilir. Aksine sizin arkanızdakiler de ayıplar. Buradan son uyarımı yapıyorum. Sayın Erdoğan siz 31 Mart akşamı milletin gönlünden düştünüz. Çok çalışırsanız, gayret ederseniz gönlüne girersiniz. Ama bu yaptıklarıyla gözünden düşüyorsunuz. Milletin gözünden düşene millet bir daha dönüp bakmaz. Milletin gönlünden düşen mesajı alırsa bir şansı var tekrar görünüre girebilir. Ama milletin gözünden düşmeyeceksin. Bu yapılan iş seni milletin gözünden düşürür. Gözünden düştün mü millet daha dönüp de bakmaz. Kararı siz vereceksiniz, mücadeleyi de biz vereceğiz. İşçilerimizin arkasındayız. Meryem Ana mücadelesinin arkasındayız. Selçuk Belediyemizin arkasındayız. İzmir Büyükşehir'in arkasındayız. Milletimizin arkasındayız.