EGEDESONSÖZ – İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, SONSÖZ Tv’de, Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in programında önemli açıklamalarda bulundu. Kılıç, lokantacı esnafının mal alımında uygulanan yüzde 1’lik KDV’nin ürün çıkışında yüzde 10 olduğunu hatırlattı, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’nın, bu sorunun çözümü için düğmeye bastığını, AK Parti Genel Başkanı, Ekonomi eski Bakanı Nihat Zeybekci’nin de bu konuda çalışmaların başladığını açıkça ifade ettiğini söyledi.
ŞU ANDA ODAMIZIN KİMSEYE BORCU YOK
2022 yılının Mart ayında yapılan genel kurulda seçimi kazanarak İzmir Lokantacılar Odası Başkanı olan Doğan Kılıç, 4 ay sonra yeni bir genel kurula gideceklerini, aday olacağını duyurdu. Kılıç, odayı teslim aldığında ve şu andaki tablolarını özetledi:
“ Esnafımız da takdir ederse, yeniden aday olacağım. 2022 Mart ayında yapılan genel kurulda seçimi kazanarak göreve geldik. Çok mutluyduk, ancak devir teslimi genel sekreterden aldık. Bizim odamız güçlü bir odadır. Destek beklemiyorduk ama sıkıntı da beklemiyorduk. Mazbatayı alabilmek için 15 bin lira para yatırmamız gerektiğini söylediler. Odadaki arkadaşlara, ödeyin, dedim; para yok, yanıtını verdiler. Çıkardım cebimden verdim, mazbatayı öyle alabildik. Sonra maaşlar için para olmadığını öğrendim. Maaşları da ödedim. Kasada sadece 2 tek lira vardı. 8 yöneticinin geçmişteki huzur haklarını ödedim. Son dönemde iki arkadaşımızın daha huzur haklarıyla ilgili dosya geldi. Onları da yasanın izin verdiği miktarda ödeme yapacağız. Şu anda odamızın bir kuruş borcu yok. 2024 model bir araba aldık, odamıza. Esnafımızın hakkını her platformda aradık, korumaya çalıştık.”

300 LİRAYA ÇORBA SATAN LOKANTACI DA KAZANAMIYOR, ÇÜNKÜ…
Yemek fiyatlarının, zam yapmadıkları halde çok arttığını, 300 liraya çorba satan lokantacının bile para kazanmadığını, çünkü giderinin de ona göre orantılı olduğunu anlatan Başkan Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Esnaf haklı, vatandaş da haklı... Bugün bir kilo limon 150 lira. Limonun tanesi 25-30 liraya geliyor. Bir çorbanın yanında bir bütün limon isteyen müşterilerimiz var. Bir demet rokayı iki kişiye verebiliyoruz. Yağını, etini, sebzeyi, pirinci konuşmuyorum bile. Onlar ateş pahası oldu. 150 liralık çorbayı esnafımız bazı yerlerde 300 liraya satıyor ama yine ağlıyor. Çünkü 300 liraya sattığı halde para kazanamıyor. Bir ekmek olmuş 15 lira. Esnaf neden para kazanamıyor? KDV oranları yüksek, kart komisyonları, yemek sepeti komisyonları yüksek... Personel gideri çok fazla... Kiralar uçtu. Emlak vergisinin zamlı tarifesi 2026 yılından itibaren uygulanacak ama mülk sahibi geliyor, kiraya zam yapacağım, diyor. Bu şartlarda esnaf nasıl para kazanacak? Eskiden müşterilerimiz nakit ödeme yapıyorlar, kart çektirmeye utanıyorlardı. Şimdi şartlar, az çorba içeni bile kart kullanmaya zorluyor. Ben de isterim, 100 tas çorba satacağıma 250 çorba satmayı. Eskiden 500 kap çorba satardık, şimdi 100 çorba satamıyorum. İnsanların alım gücü iyice düştü. Açılan kapanan dükkan sayılarına bakıyorum. Esnaf bir dükkan açıyor, açmasıyla kapatması bir oluyor. Fiyatlara, kiralar ve tüm girdi maliyetlerinin çok büyük etkisi var. Gültepe’deki bir lokanta kirasıyla Alsancak’taki lokantanın kirası bir değil ki. Haliyle Alsancak’taki lokanta çorbayı daha yüksek fiyata satıyor. Alsancak’ta 10 kişi çalışıyor, Gültepe’de iki kişi çalışıyor, hatta kimseyi çalıştırmıyorlar, karı koca işletiyorlar. Haliyle arada fiyat farkı oluşuyor. Et, pirinç, yağ, bakliyat almaya gidiyoruz, her hafta farklı bir fiyattan alıyoruz. Pazarlık bile edemiyorsunuz. Yüzde 40 zam yapmayı planlamıştık ama yapmadık. Çünkü müşterinin alım gücü zaten düşük. Zam yapsaydık, müşteri kaybımız daha çok olurdu. Onlar da ellerini ayaklarını keserse, kiraları ödeyemezdik. Personel yok, olanlar iyi paralar alıyorlar. Biz işçiyiz, onlar patron gibi. Zam yapmadığımız halde müşteri kaybettik. İnsanlar karınlarını nasıl doyuruyor, bilemiyorum. Bir gevrek bile 20 lira oldu. Gevreğin yanına bir dilim peynir, bir bardak çay koyarsanız, 65 lira. Herkes haklı. Bir kere piyasayı çok iyi denetlemek, zamlara dur demek lazım. Denetleme eksikliği var.”
İZMİR’İN KAYMAĞINI YİYİP GİDİYORLAR
Fuarın lokantacı esnafına bir faydası olmadığını ve stantları olmadığı için üzüldüğünü belirten Başkan Doğan Kılıç, “Eskiden İzmir fuarı bir ay sürerdi. Esnaf para kazanırdı, halkımız eğlenirdi. İzmir fuarında sahne almayanlar sanatçı olamazdı. Şimdi fuar yok! Fuar zamanı gelmiş, açılmış, vallahi ne zaman açıldı bilmiyorum. Bir esnaf odasıyız, Konak’tayız, fuarın dibindeyiz. Esnafın seçkin ürünlerini, bir kokoreç, bir söğüş, bir Ödemiş köfte gibi ürünleri koysaydık! Fuarı yapan şirketler, İzmirli değil. Haliyle arka plana itildik, unutulduk. Bize stant açılmamasından dolayı üzgünüm. Neden orada biz yokuz? Yöresel yemekler sergilenecekse, İzmir yöresinin yemeklerini de koysaydık! Eskiden bizim de fikirlerimiz alınırdı, artık kimse bize akıl sormuyor. Geliyorlar, İzmir’in kaymağını yiyip gidiyorlar. Bugünkü fuarın İzmir halkına, İzmir esnafına bir faydası yok” dedi.
RUHSAT HARÇLARI İÇİN SINIFLANDIRMA OLACAK
Katı atık bedeliyle ilgili yaptıkları girişimlere rağmen bir arpa boyu yol alamadıklarını belirten İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, şunları söyledi:
“Elimize bir liste geldi. Yüksek bedeller isteniyor. Alsancak’taki dükkanla Kale’deki bir dükkanın açılışında aynı harcı ödememek lazım, sınıflandırmak lazım. Bunu Konak Belediye Başkanımız Nilüfer Çınarlı Mutlu’ya anlattık. Çünkü aralarında kira farkı da var, ürünlerin satış fiyatlarında da fark var, müşteri potansiyelinde de fark var. Bir esnafımız küçük bir dükkan açıyor, orada dönercilik yapacak. Zabıtanın denetlemesinde ruhsatının olmadığı ortaya çıkıyor. Kendisine süre veriliyor. Esnaf, belediyeye gidiyor, 150 bin lira ruhsat parası istenince, dükkanını açar açmaz kapatıyor. Bu örnek, Nilüfer başkanımızı şaşırttı; nitekim bu böyle değil, dedi. 23 bin liradan, 150 bin liraya nasıl oluyor da yükseliyor, diye sordum. 128 esnaf odasının üçte biri Konak’ta. Lokantacılar odasına kayıtlı Konak’ta faaliyet gösteren 950 lokanta var. Birinci sınıf yerler için 150 bin ikinci sınıflar için 100 bin, üçüncü sınıflar için 50 bin lira olduğunu anlattı. Bu rakamların düşürülmesini talep ettik. Komisyon kurulacak ve bu konu yeniden değerlendirilecek.”
YILBAŞINDAN BU YANA 343 LOKANTA KAPANDI, 249 AÇILDI
Başkan Kılıç, yılbaşından bu yana açılan ve kapanan lokanta sayılarını da açıkladı:
“2025 yılında, geride kalan 8 aylık süreçte 343 lokanta kapandı. Açılan lokanta sayısı ise 249… Sürekli eksiliyoruz. Eskiden lokanta kapatılmazdı, devren satılırdı. Bir işletmeci gider, orada yeni bir lokantacı esnafı faaliyet göstermeye başlardı. Arkadaş lokantasını başka bir yere taşıdığında, boşaltılan yere yine lokanta açılırdı. Açılan kapanan sayısı dengede giderdi. Son yıllarda durum değişti. Sürekli eksiliyoruz, azalıyoruz. Çalıştıracak eleman bulamıyoruz. Meslek eğitimi veriyoruz, katılan yok. AB ile ortaklaşa yürüttüğümüz projeyi, katılım yeterli olmadığı için dondurmak zorunda kaldım. O hibeyi kaybetmek istemiyoruz. Bir daha deneyeceğiz, yeni bir kurs açacağım, yine olmazsa o hibeyi de kaybedeceğiz. Tüm meslektaşlarıma Allah sabır versin. Maliyetler, personel sorunu had safhada. Devletimizden küçük esnafımıza bir destek vermesini istiyoruz, bekliyoruz. Çoğumuzun hesaplarına, vergi ve sigorta borçları nedeniyle bloke konmuş durumda. Vergi ve sigorta borçları için bir yapılandırmaya gidilmesi lazım.”





