Dilek ÇELİKTEN/EGEDESONSÖZ- Yapılan araştırmalar, ev tipi arıtma cihazları suyun mineral ve pH değerini düşürdüğü için faydalı olmadığını ortaya çıkardı. Araştırmaların sonuçlarına göre, kullanılan su arıtma cihazlarının yüzde 80'inde, yüzde 75,1 ila yüzde 100 arasında değişen oranda mineral kaybı tespit edildi. Sodyum ve kalsiyum miktarının yüzde 75,1 ila yüzde 100 azaldığı belirlenirken magnezyum miktarının da aynı oranlarda düştüğü belirtildi.
Ev tipi artıma cihazlarına dair Egedesonsöz'e değerlendirmede bulunan Kimya Mühendisleri Odası Ege Şubesi Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Cem Aynalı önemli uyarılarda bulundu.
İzmir'in sularının klorlu olmasa içilebilecek seviyede olduğunu belirten Kimya Mühendisi Aynalı, "Bakteriyolojik olgularda söz konusu buda ciddi bir tehlike bu yüzden belediye bunları klorlayarak insanlara ulaştırıyor. Bu da ayrı bir problem ama arıtma suyuyla bu problem tamamen ortadan kalkıyor" dedi.
İZMİR'İN SULARI STANDARTLAR DAHİLİNDE
İzmir'in suları DSÖ ve TSE standartlarında diyen Aynalı, "Evlerde kullanılan arıtma cihazlarından elde edilen suları içmek zararlı denilemez aslında. Doğal kaynak sularından aldığımız minerallerin eksik olduğu bir su elde ediliyor. Zararlı denilmeyebilir ama faydalı mıdır onu sormak lazım. Burada Arıtılan suya bağlı olarak değişir. İzmir’in suyu çok kireçli. Bunu vatandaşlar da tadından anlıyor. İzmir'in suyunda kireç yapmasından kaynaklı sıkıntıları var. Bundan dolayı İzmirliler arıtma ihtiyacı duyuyor. Yoksa içme ve kullanma suları İzmir'de Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Türk Standardları Enstitüsü'nün limitleri dahilinde" açıklamasını yaptı.
İZMİR'İN SULARI KLORLU
İzmir'in sularında bakteriyi engellemek için klor kullanıldığını dile getiren Aynalı, "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin arıtma tesisi var. Burada baraj suyu ve yeraltı suları arıtılıp sonrasında şebekeye verilip insanların kullanımına sunuluyor. Arıtma işleminin doğru yapılıp yapılmamasına göre içilebilir mi içilemez mi değişir. Bir de bu durum sadece suyun içerisindeki kimyasallarla alakalı değil. Bakteriyolojik olgularda söz konusu buda ciddi bir tehlike bu yüzden belediye bunları klorlayarak insanlara ulaştırıyor. Bu da ayrı bir problem ama arıtma suyuyla bu problem tamamen ortadan kalkıyor" dedi.
ARITMA SULARINDAN ELDE EDİLEN SUYUN FAYDASI YOK
'Arıtma cihazlarından elde edilen suyun faydası yok' diyen Kimya Mühendisi Aynalı, "Arıtma cihazlarındaki filtreler için gıdaya uygunluk sertifikası alınıyor. O plastik filtrelerden suların geçip arıtılması insan sağlığı açısından zararlı değil. Yoksa o belgeyi alamazlar. Filtrelerin içinde kimyasal aktif karbon gibi maddeler bulunuyor. Ve bu filtreler tamamen gıdaya uygun oluyor. İçme suyuna uygun dizayn ediliyor. Eğer merdiven altı üretilmemişse tabi ki. Uygun standartlara göre bir filtre ise herhangi bir sıkıntı olmaz. Ama üretilen suyun pH'ı iletkenlik değeri düşük oluyor. Aslında arıtma cihazlarından elde edilen suyun faydası yok diyebiliriz. Temizlik anlamında dezenfekte olma anlamında arıtmalarda herhangi bir sıkıntı yok. Ama Arıtma cihazları suyun pH değerini ve mineral değerini düşürüyor" açıklamasını yaptı.
FİLTRE DEĞİŞTİRİRKEN MARKAYA DİKKAT
Mineral takviyeli filtrelerin işe yaramadığını dile getiren Kimya Mühendisi Aynalı, "Kullanım oranına göre filtreler değişmeli. Filtrelerin değişimi gelen suyun kirliliğine göre değişiyor. Mesela şu anda İzmir’de çok su kesintileri yaşanıyor. Bu da hatlarda bir kirlilik söz konusu olduğu için tekrardan suyu verdiklerinde kirli geliyor. Böyle olunca arıtma cihazı filtresinin çabuk takınma sorunu yaşanıyor. Bu yüzden de su daha da sağlıksız hale geliyor. Filtrenin değişme mantığı kirlenmeyle alakalıdır ve gelen kirlilikle alakalıdır. Filtre değişimi su kullanımına bağlı olarak değişir bir periyot verilmeyebilir. Ama en kötü ihtimalle yılda bir kez değişmesi önerilebilir. Tüketiciler filtre değiştirirken üretici firmaların orijinal olup olmadığına dikkat etmeli. Son zamanlarda bizlerde görüyoruz. Ruhsatsız şekilde üretilen orijinal olmayan ürünler kullanılıyor. Arıtma cihazı hangi markaysa ona uygun ürünlerin orijinal olmasına dikkat edilmeli. Bir de ekstra mineralli takviye filtreler var, onlara çok aldanmamalarını tavsiye ediyorum çünkü işe yaramıyorlar" açıklamasını yaptı.
DAMACANA SULARDA DA AYNI TEKNOLOJİ KULLANILIYOR
Damacana sularında büyük arıtmalardan elde edildiğini belirten Aynalı, "Alınan damacana şişelerde de aslında birçoğunda da aynı teknoloji kullanılıyor. Evde kullanılanlar küçük bir prototip damacanalar için daha büyük tonajlar kullanılıp şişelenip halka satılıyor. Doğal kaynak suyu diyorlar ama değil. Bazı markalar hariç... Sadece şişelenmiş suyun sağlıklı olduğunu düşünmekte doğru değil. Hem bir kere üretim prosesine bakmak lazım direk kaynak suyundan alıp şişeleniyor mu? Yoksa bir işlem yapıp mı satılıyor? Bir de bu suların saklama koşulları da önemli" diye konuştu.




