Berivan KAYA – Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İzmir’in ‘kırmızı bölgesi’ olarak gösterilen Tepecik semtinde gündüzleri sessiz ve sakin geçerken, gece saatlerinde hayat başlıyor. Mahallenin kadınları gece saatlerinde komşularına giderken, erkekler ise kahvehanede vakit geçiriyor.
Tepecik semtini oluşturan Yenişehir ve Hilal Mahallelerinin muhtarlıkları arasında 5 adım var. Bir cadde üzerinde bir taraf Yenişehir’e bağlı iken, diğer taraf ise Hilal Mahallesi’ni oluşturuyor.
Roman vatandaşların sorunlarını dinlemek için Tepecik’e gittiğimizde, sanılanın aksine cana yakın ve misafirperver mahalle halkı ile tanıştık. İhsan Alyanak döneminde Tepecik Mahallesi’nin adı değişerek Yenişehir Mahallesi oluyor. Mahalleli, Tepecik’i Roman mahallelerinin başkenti olarak görüyor. 364 gün yok sayıldıklarını söyleyen Tepecikliler, sadece Hıdırellez günü hatırlandıklarını vurguladı.

TORBA TUTAN BALONCULAR
Mahalleye girdiğimizde ilk gözümüze motor kullanım oranının çok fazla olduğu çarptı. Mahalleli, motorluların bazılarının uyuşturucu satan kuryeler olduğunu dile getirdi. Köşe başlarında torba tutan gençler ve baloncuların radarına takıldık. Fotoğraf çekimi sırasında göz göze geldiğimiz torbacılardan tepki görmemek için farklı bir yöne doğru yürümeye başladık.
TARİKATLAR MAHALLEDE CİRİT ATIYOR
Seyyar satıcıların çok fazla olduğu Tepecik’te, bir seyyar satıcı Manisa Saruhanlı Yunusemre dergâhından derviş olduğunu söyledi. Asasının ilmi olduğunu dile getiren seyyar satıcı, çorap, yara bandı ve tıraş bıçağı satıyor. İlminin hakikat olduğunu ifade etti. Tepecik semtinde Nakşibendi ve Kâdiriyye dergâhlarının olduğunu öğrendik. Dergâhın yeri sır gibi saklansa da mahalleli, çocukları kötü alışkanlıklardan kurtarmak için bir çare olarak görüyor.

SIVI YAĞ KOLA ŞİŞESİNDEN, SALÇA 20 LİRALIK KAPTAN
Mahallenin bakkalı, Tepeciklilerin yaşadığı yoksulluğa dikkat çekerek, sıvı yağı yarım litrelik kola şişesinde, salçayı ise 20 liralık kapta sattığını söyledi. İşsizlik ve parasızlık sebebiyle mahallelinin günübirlik yaşadığını dile getiren bakkal, kıvırcık ampulün uyuşturucuda kullanıldığını, bu sebeple dükkânında satmadığını belirtti.
YİYECEK ALMAYIP UYUŞTURUCU ALIYORLAR
Tepecik semti, yoksulluk ve işsizliğin yanı sıra kristal isimli uyuşturucu maddeyle mücadele ediyor. Seyyar kumru satan kişiyle konuştuğumuzda ise, mahallede uyuşturucu kullanım oranına dikkat çekerek, “Yiyecek almayıp, uyuşturucu alıyorlar. İnsanlar buraya bir gelse hayatı anlarlar. Buraya sadece Hıdırellez için geliyorlar. Biz kendimiz eğleniyorduk ama o da ticarete döndü. Dışarıdaki geliyor, mahalledeki satıyor” dedi.

MUHTAR DERT YANDI!
Tepecik’in sorunlarını anlatan Yenişehir Mahalle Muhtarı Süleyman Çatalbaş, en büyük sorunun kristal olduğunu dile getirdi. Mahallede yoksulluğun ve işsizliğin hat safhada olduğuna dikkat çeken Çatalbaş, hizmetsizlikten dert yandı.
5 GENCİMİZ UYUŞTURUCUDAN ÖLDÜ
Muhtar Süleyman Çatalbaş, “Bizim mahallemiz Roman mahallesi. Mahallemiz çok güzel ama uyuşturucu belası bizi de çarptı. Çocuklarımız ortaokuldan, liseden mezun olduktan sonra devam etmiyor. Mahalledeki abilerini görüyor ve onlar da uyuşturucuya düşüyor. Gençlerimiz uyuşturucuya battı. Erkekler de kadınlar da kristal denen maddeye düştü. Kristal insanın hayatını bitiren bir madde. Pırıl pırıl kızlarımızı ve oğlanlarımızı bozdu. Bu maddeleri çoğaltmak için kostik atıyorlar ve ucuza satıyorlar. Emniyet uyuşturucu ile mücadelede gerekeni yapıyor ama yetmiyor. Yazık ettiler insanlara. Biz mahallemiz için mücadele veriyoruz, elimizi taşın altına koyuyoruz. Bünyesi sağlam olan 3-5 kişi kurtuluyor. Uyuşturucu sebebiyle mahallede yaklaşık 5 gencimiz öldü” dedi.

YEĞENİMİ İHBAR ETTİM, ÖLECEĞİNE CEZAEVİNDE YATSIN
Kendi yeğenini uyuşturucu yüzünden cezaevine attırdığını anlatan Çatalbaş, “Benim bir yeğenim var, şu an kristalden kafayı yedi, mahallede taşkınlık yapmaya başladı. Ben birine bir şey yapmasın ya da biri ona bir şey yapmasın diye gidip davacı oldum. 1 yıldır cezaevinde. Mahkeme salonuna gittiğimde onu tanıyamadım. Kim ister çocuğunun cezaevine girmesini? Ancak biz öyle bir duruma geldik ki, maddeyi içip öleceğine gitsin cezaevinde yatsın. Aileler, çocuklarından davacı oluyor” ifadelerini kullandı.
HAMİLE KALAN KIZ GÖRDÜM, BEBEĞİN BABASINI BİLMİYOR
Bir başka tehlikeye dikkat çeken Çatalbaş, “Kızları kullanıyorlar. Burada geçenlerde bir kız gördüm; hamile ve bebeğin babasını bilmiyor. Fırsatçılık yaparak kızları kullanıyorlar. Böyle şerefsizler var. Kızlara, ‘Gel sana kristal alayım’ diyorlar. Bir bakıyorum kız hamile” dedi.
AMATEM’DE YATAK YOK
Uyuşturucu batağına düşen gençleri kurtarmak için AMATEM’e gittiklerinde karşılaştıklarını anlatan Muhtar, “Bir çocuk iyileşmek istiyor ya da kafayı yedi; mahalleye ve ailesine zarar vermeye başladı. Biz AMATEM’e gidiyoruz, 18 yaşından büyükse ya kendi rızası olsun ya da vasisi olsun. Bu çocuğun aklı başında olsa evini yakar mı? Bu çocuk kendinde değil ki kendi rızası olsun. Vasilik de hemen çıkmıyor. 6 ay içinde o çocuğu kurtaracağımız varsa da kurtulamıyor. Tedavi süreci de 21 gün. AMATEM’lerde yatak yok” dedi.

DOĞALGAZ GELMESİN, KRİSTALCİLER MAHALLEYİ HAVAYA UÇURUR
Tedavi olan çocukların mahalleye geri gelince bir daha uyuşturucuya bulaştığını dile getiren Çatalbaş, “Bu sorunun çözülmesi için mahallenin dağılması gerekiyor. Kentsel dönüşüm gelecek ve bölecekler. Bize yerinde kentsel dönüşüm verecekler. Elektrik, su ilk aydan kesilecek ve icralık olacağız. Cadde üzerindeki evlerin tapuları var ancak mahallenin içi tapusuz. 2 bin tane hane var, bin 800’ü tapusuz. Arsalar Konak ve Büyükşehir’in üzerine. Doğalgaz mahallemizde yok. Gelmesin, kristalciler uçurur mahalleyi. Kendi kendimizi patlatırız” diye konuştu.
SEÇİM ZAMANI VARLAR, SONRA YOKLAR!
Mahallede yaşanan işsizlik, garibanlık ve geçim sıkıntısına dikkat çeken Muhtar, “Seçim zamanı bize çok iyi davranıyorlar. Burada hep beraber oluyoruz, güzelce onları karşılıyoruz. Seçimden sonra yok oluyorlar. ‘Muhtarım, ver bize 10 kişi’ demiyorlar. Muhtarlığa çok icra geliyor, denetimli serbestlik için kâğıtlar geliyor. Mahallede hiç genç kalmadı, hepsi cezaevinde yatıyor. Muhtarlığa içeride yedikleri yemeklerin bedelleri geliyor. Bazılarının durumu olmuyor, ‘Ödeyemez’ diyorum.” dedi.
KARGO ARABASI “TEKERİMİZİ ALDILAR” DEDİ
Muhtar Süleyman Çatalbaş açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Taksiciler ‘Tepecik’e girmem’ diyor. Geçen gün de kargo ile önemli bir evrak gelecekti. En son ben kargo şirketini aradım. ‘Orası sıkıntılı görünüyor, kırmızı bölge. Geçen gün tekerleğimizi aldılar’ dedi. Yalan söylüyorlar.
Bütün herkes mahalleye geliyor. 364 gün tehlikeli de Hıdırellez günü mü tehlikesiz? O gün eşiyle çocuğuyla geliyor. Hani burası tehlikeliydi? Biz kimseyi ayırmıyoruz. Vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı çok seviyoruz. Bizim adımız çıkmış, biz kime ne yapmışız? Adamlar devlete darbe yapmaya çalışıyor, biz 15 Temmuz’da bayrağımızı alıp Konak’a gittik. Biz kimseye kötülük yapmıyoruz. Onlar neden yapıyor? Bizim müziğimizle kültürümüzle eğlenmiyorlar. Tarkan’ından Sibel Can’ına kadar hepsi biz olmadan sahneye çıkamaz. Bize pozitif ayrımcılık yapılıyor görünüyor ama biz bir şey görmedik. Bizim alacağımız var. O hizmetleri başkaları alırken bizim haberimiz bile yoktu. Şu an bize bir tık fazla yapın.”




