EGEDESONSÖZ – İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Yazar Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SONSÖZ TV’de gündemi değerlendirdi. İki usta gazeteci, İzmir Büyükşehir geçmiş dönem Belediye Başkanı Tunç Soyer, dönemin İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve çok sayıda kişinin, kooperatif soruşturması kapsamında cezaevinde olmasıyla ilgili önemli bilgiler aktardılar.
ŞU BELEDİYE BAŞKANI DA ALINACAK DİYE LİSTE YAPANLAR VAR
Fatih Yapar, İzmir’de kentsel dönüşüm kapsamında kurulan kooperatiflere yönelik operasyon sürecini hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Operasyonlar yapıldı, tutuklamalar oldu. Birinci dalga bitti, ikinci dalga gelecek diyenler var. Şu belediye başkanı da gidecek diye liste yapanlar var. Yargı, süreci bir an önce tamamlamalı diye düşünüyorum. Dosya açık, cezaevinde insanlar var. İzmir Adliyesi’nde Adalet Komisyonu üyesinin ismi verilerek, çakarlı arabasına el konulduğu, arabanın adliye otoparkından çekildiği olayı vardı. Bu olay doğru. Adliyeden çekilen aracın trafikten men edilmesi kararı, aracı kullanan kişinin ehliyetine el konulması işlemi, çakarlı ve koruma kararı olmayan Adalet Komisyonu üyesinin çakarlı arabaya bindiği gerekçesiyle yapılan işlemler var. O olayın İstanbul’a yansıması, İstanbul’daki yargı iradesinin bakanlığı araması, bakanlığın müdahalesinin ardından aracın tekrar geri getirilmesi kararı var. Bu, İzmir Adliyesi’nde konuşulan bir şey. Bundan Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın haberinin olmaması mümkün değil. İzmir Valisi’nin bundan haberinin olmaması mümkün değil. Bunu niye anlatıyorum; doğrudur, yanlıştır, demiyorum, o başka bir şey. İzmir Adliyesi de karışık. Yargıda hareketlilik var. Yargıda ast üst ilişkisinde sapmalar var. Yeni atamalar, görev dağılımları var. Hakim, savcı, onlar da beşeri insanlar. Olup bitenlerden etkileniyorlar. Durum, sirkülasyon ve kontrolsüz sebep olduğu için doğal olarak belediye başkanları da tedirgin oluyor. Acaba beni de alacaklar mı, kaygısını yaşıyorlar.”
Ümit Yaldız, bu açıklamaların ışığında, “Şu anda Türkiye’de, şunu da almışlar, dediklerinde şaşıracağımız birisi var mı? Operasyon olacakmış kaygısı, duygusu, endişesi, başkanları kilitler” ifadesini kullandı.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI CEMİL TUGAY, BU SÜRECİN NERESİNDE?
Fatih Yapar, geçmiş dönem Belediye Başkanı Tunç Soyer, İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın cezaevinde olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı’nın cezaevi süreciyle ilgili açıklamasını hatırlattı: “Cumhurbaşkanı, hamdolsun biz bu işte yokuz, CHP’liler CHP’lileri şikayet etti, yargı görevini yapıyor. Bizim bununla alakamız yok, dedi. Genel Sekreter Eyyüp Kadir İnan, Milletvekili Mahmut Atilla Kaya da benzer açıklamalar yaptılar. Cemil Tugay bu işin içinde mi, iteleyicisi mi, organizasyonda mı, bu işin neresinde sorusu var. Siz de dediniz ki, Cemil Tugay, bir ağacı yakmak isterken, ormanı yaktı! Bu kadar büyük kan davası varken, Cemil Tugay olağan şüphelidir, dediniz. Özgür Özel’in, bu dava sürecinden önce de dosyanın kendisine geldiği yönünde açıklaması oldu ve Parti Sözcüsü, İl Başkanlığı yapmış Deniz Yücel, “Bu isimler cezaevindeyse, Cemil Tugay yüzünden, onun yaptığı bir işlem yüzünden. Bu işlem, kooperatifleri durdurma kararından sonra oldu” açıklamasında bulundu. Murat Bakan’ın dünkü açıklamasında önemli bilgiler var. Bazı isimlerin adliyeye çağrılarak gizli tanık yaratma, itirafçı olma, etkin pişmanlıktan yararlandırılma işlemlerinin yargı eliyle yapılıyor olmasına vurgu yaptı Murat Bakan… İzmir’in tarihinde böyle bir şey yoktur, dedi. Bundan sonra ne olacak?”
ÖZGÜR ÖZEL, HANGİ YANGINA KOŞACAĞINA ŞAŞIRMIŞ DURUMDA
Ümit Yaldız, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kaldıramayacağı kadar ağır bir baskı altında olduğunu öne sürdü ve şu görüşlere yer verdi:
“Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını da anlamaya çalışıyorum. Nereye koşacak, hangi yangını söndürecek, hangi belediyede neyle karşılaşacağını bilemez halde. Denizli’de, Balıkesir’de, Manisa’da, Afyon’da AK Partili belediyeler vardı. Yeni gelen CHP’li başkanlar, geçmiş döneme ait çok şeyi ortaya koydular. Onlar için en küçük bir işlem yapıldı mı? Birisi hakkında soruşturma açıldığını duyduk mu? Tunç Soyer niye içeride peki? Bizim önceki dönem belediye başkanımız içeride de, geçmiş dönemin AK Partili başkanları dışarıda? 750 bin dolarlık saatler, ayakkabı kutularından çıkan dolarlar, çikolata kutularından çıkan paralar, bugün baklava kutusuna konulmuş paralar… Bunlar vahim iddialardır. Tencere dibin kara, seninki benden kara, misali. Cumhurbaşkanı tarafından bizzat açığa alınanlar oldu, istifa ettirilen, aflarını isteyenler oldu. Onlarla ilgili hiçbir hukuki adım atılmıyorken, CHP’lilerin sabah 5’te rencide edilerek, kapılarına dayanarak onları almak, hiç hoş olmadı. Adil yargılanmaya inanan yok. Bu hala geçerli. Kutulardan ne kadar para çıkıyorsa çıksın, itirafçılar ne derse desin, kimse ona bakmıyor. Millet, Cumhurbaşkanının rakibini susturmak için, CHP’yi baskı altına almak, çalıştırmamak için bunu yaptığını düşünüyor. Olgular farklı olabilir, ihalelerde birtakım oyunlar oynanmış olabilir, bazı yanlışlar İzmir’de de yapılmış olabilir. Özgür Özel’in bir televizyonda verdiği röportajdaki açıklamaları talihsiz açıklamalardı. Kurultay sürecinde bu kooperatif dosyasını bana getirdiler, bir şeyler var, bunu konuş dediler, konuşmadım; demesi, bir lider açısından suyu kirletmek demektir. Var bir şeyler, bizim de kulağımıza geldi, gibi anlam çıkar buradan. Cemil Tugay, yolsuzluk varsa, ne yapsaydı, gibi cümleler kurdu. Bana göre Özgür Özel de kaldıramayacağı kadar çok ağır bir baskı altında. Her sabah bir Adana’ya, bir Adıyaman’a, bir başka şehre koşturuyor. Kurduğu o cümleler, AK Parti’nin yereldeki muhalefetin diline pelesenk olacak önümüzdeki günlerde.”
KOOPERATİFİ KURANLAR DIŞARIDA, MEMURLAR İÇERİDE!
İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Yazar Ümit Yaldız, Fatih Yapar’ın “Belediyede insanlar imza atmaktan kaçınıyor. Belediyelerde ciddi anlamda kilitlenme var” sözlerine şöyle katkı koydu:
“Herkes o şafak korkusunu bir şekilde yaşıyor. İçeridekiler o şafak korkusunu atlattılar, içeri girdiler ama dışarıdakiler her dakika o korkuyu yüreklerinde hissediyorlar. Haliyle imza atmaya da korkuyorlar. Son operasyonda herkesin kefil olabileceği, başta Barış Karcı, Levent İşler olmak üzere pek çok isim içeride. Neden içerideler? İZBETON yönetim kurulu üyeleriymişler! Buradaki görev, onlara ek maaş olsun diye verilmiştir. Onların talihsizliği, İZBETON’da görevlendirilmek olmuş. Gelelim madalyonun öbür yüzüne. Kooperatif meselesinden onlarca kişi, tutuklu yargılanıyor. İddianameye bakıyorsunuz, kooperatiflerin attığı adımlar var, işi şuna vermiş, buna vermiş, demiri şöyle atmış, böyle atmış. Kooperatiflerin icraatları nedeniyle memurlar içeride ama kooperatiflerin kurucuları dışarıda; İZSİAD Başkanı dahil... Şenol Aslanoğlu, içeride ama onu siyasal kimliği nedeniyle bırakmadılar. Kooperatif başkanları tutuksuz yargılanıyor. Benim anlayamadığım şey bu. Burada bir gariplik, bir çelişki yok mu? Memurun iki ayda bir yönetim kurulu toplantısında imza atmak dışında bir sorumluluğu yok. İşi bizzat yapan, yürüten, kooperatif kurucusu işadamları, tutuksuz yargılanıyor.”
BU MODELİN ARKASINDA DURULSA, AKTÖRLER DEĞİŞSEYDİ, YOL ALINMIŞ OLURDU
“Cemil Tugay meselesine gelelim. Özgür Özel bir açıklama yaptı. Kooperatif konusunda 2023 yılında sürecin başladığını söyledi, belgeleri gördüm, dedi. Bir gün sonra Özgür Özel ile Cemil Tugay görüştüler, mutlu mesut bir de fotoğraf verdiler. Özgür Özel haklı, biz de biliyoruz, bunu herkes söylüyor. Şenol Aslanoğlu, televizyonda söyledi. Konu yargıla intikal etmiş, beraatla sonuçlanmıştı. Yangın sönmüştü, yangın yeniden neden başladı? Gördüğüm kadarıyla Cemil Tugay, bu kooperatif konusunda yok. Ama İZBETON’un iş ve işleyişiyle ilgili teftişte var! Bu operasyonda Büyükşehir Belediyesinin müşteki olarak yazılıyor olması, İZBETON’un müşteki olarak yazılıyor olması, savcılıktan gelen bilgi notunda baştan aşağıya Osman Gökçek yokmuş gibi davranılarak tamamen Büyükşehir Belediyesinin suçlamalarıyla ve suç duyurularıyla süreci şekillendirmeye yönelik bilgi notu da bir yerde dursun. Ne kadar yanlış, ne kadar doğru, nerede göreceğiz? İddianamede göreceğiz! Bu talihsizliğin giderilmesi için Cemil Tugay, ne yaptığını, ne yapmak istediğini, operasyonun neresinde olduğunu kamuoyuna anlatmalı. Bir önceki dönem Karşıyaka Belediye Başkanının sabah 5’te evinden alındığını gördük mü? Akpınar, gitti, yargılandı, hesap verdi ve beraat etti. Cemil Tugay’ın teftiş raporu, büyük bir operasyonun parçası yapıldı. Bu, Cemil Başkan için büyük bir handikaptır. Savcılığa, bu kooperatiflerde bir şeyler var diye başvurudan ziyade, kooperatiflerin durdurulması, yavaşlatılması, sahip çıkılmaması, bundan kaynaklı olarak mağdur sayısının artması, mağduriyet duygusunun büyümesi CİMER’e, savcılığa şikayetler… Geçen programda da söyledim, kooperatif modeli kötüdür demek çok yanlış. Kooperatif modeliyle ev sahibi olmuş milyonlarca insan var. Fakat Türkiye’de bu model erozyona uğratıldı. Bu modelin arkasında durulsaydı, belki aktörler değiştirilseydi, kentsel dönüşüm gibi önemli bir sorunun çözümünde arpa boyu yol alınmış olurdu. Kooperatif modeli doğru çalıştırılsa, belki İzmir’in kurtuluşuydu. Kooperatifte değil, varsa kooperatifin uygulayıcılarında sorun görünüyor.”




