Berivan KAYA-Ozan EKİZ/EGEDESONSÖZ- Hüda Par, LGBT+’ların yargılanmasına ilişkin kanun teklifi vermişti. Teklifte, "Aynı biyolojik cinsiyette olanlar arasındaki her çeşit cinsel ilişki ve davranışların teşvik edilmesi, özendirilmesi ve propagandasının yapılması" da yeni bir suç olarak tanımlanarak 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
LGBT’LİLER MAHKUM EDİLMELİ
Teklifin amacını anlatan Hüda Par İzmir İl Başkanı Veysi Yumlu, “Biz ailenin korunması noktasında endişe içerisindeyiz. Aile yapımız parçalandı. İnsanları bireyselliğe özendiriyorlar. Evlilik teşvik edilmezse insanlar ahlaksızlık ve hastalıklara sapar. İnsanın yaradılıştan gelen bir biyolojisi var. Kadın erkek birbirine benzemiyor. Biz eşit değil eş değeriz. Kimsenin kimseden üstünlüğü yok. Bir anne her şeyden kıymetlidir. Bu LGBT ve eş cinselliği aile kurumuna bir saldırı olarak görüyoruz. Bu sebeple toplumun nezdinde mahkum edilmeli. Dizilerde gayri meşruyu normalleştirmeye çalışıyorlar. Neden Avrupa’ya özeniyoruz? Aile yapısı çöken Avrupa’yı örnek alıyoruz. Evlenenlerden doğacak nesil meşrudur. Ancak gayri ahlaki birlikteliklerde çocukları öldürüyorlar, aldırıyorlar. Nesil bu şekilde tehlikeye giriyor. Yasanın oluşturulmasında temel gerekçe ailemizi ve nesli korumak” dedi.

MUTA NİKAHI OYUNCAK GİBİ KULLANILAMAZ
Geçici nikâh ya da anlaşma nikâh olarak bilinen Muta nikahına yönelik açıklamalarda bulunan Veysi Yumlu, “Sunnilerde olamaz. Şia’da var olan nikahtır ancak oyuncak gibi kullanılmaz. İslamın belirlediği şartlar var. 1 gecelik dahi olsa evlilik olması için şahit olması lazım ve kadına mehir verilmesi lazım. Ertesi gün boşandıktan sonra o kadın 4 aya kadar kimseyle evlenemez. Kılıf uydurulmaması lazım. Evlilik kutsaldır ve şartları vardır. Alaya alınacak, oyuncak yapılacak bir şey değildir” dedi.
BORNOVA SOKAĞI KAPATILMALI
İzmir’de transların yoğun yaşadığı Bornova sokağına hiç gitmediğini söyleyen Yumlu, “Gittiğim zaman korkuyorum. İnsanlar orada güvenle gidip hareket edemez. Bu tür insanlar çok saldırgan oluyor. Bunlar neden kendilerini teşhir ediyor? Toplumda normalleşmek istiyorlar. Oraya tek başıma gidemem. Böyle bir araya gelmelerini, örgütlenip, çeteleşmelerini doğru bulmuyorum. Devlet buna el atmalı, engel olmalı. Bornova Sokağı sanki onların babasının malı gibi kullanılıyor. Toplumun yapısını bilinçli bir şekilde bozmaya çalışıyorlar. Bana kalsa o sokak kapatılmalı. Devlet bunlara izin vermemeli. Bir kötülüğü sürekli gösterirseniz normalleştirirsiniz. Normalleşen bir şey de toplumun ahlakını bozar. Dizi ve sinema sektörü neslimizi bozma noktasında müthiş bir plan içerisinde. Bazı kötülükleri normalleştirme noktasında bize argüman sunuyor. Bu insanlar normal insanlar değil. Fıtratlarına göre hareket etmiyorlar. Bedeninin üzerinde oynayarak farklı boyuta gelmemelisiniz. Biz insanız, nasıl maymun soyundan geldiğini söylersin” ifadelerine yer verdi.
ÇİFTE VATANDAŞLAR YARGILANSIN
Alsancak Limanı’ndan İsrail’le ticaretin sürdüğü iddialarına yönelik açıklamalarda bulunan Yumlu, “İsrail ile ticaret konusunda ciddi duyumlarımız var. Hükümeti defalarca eleştirdik. Biz Türkiye’nin İsrail ile hala ticari ilişkisinin devam etmesini büyük bir ayıp olarak görüyoruz. Masum insanların katledilmesine sebep olacak en ufak diyalog büyük bir kabahattir. Hükümet ticareti bitirdik diyorlarsa da olduğunu biliyoruz. Biz çifte vatandaşlarla ilgili tasarı verdik. Türkiye güvenini sağlayacak pozisyona girmeli. Siyonist zihniyete hizmet eden insanlarla ilgili tedbir alınmalı. Soykırıma karışan çifte vatandaşlar onun yargılanması lazım. Türkiye’de ve İzmir’de Yahudi nüfusu olabilir. Yahudiler düşmandır demiyoruz. Ancak siyonizme destek veren unsurlara karşı tedbir almalıyız. Türkiye siyonizmden darbe yiyebilecek pozisyondadır” dedi.
LGBT’LİLERİ ÜYE YAPMAYIZ
Yumlu açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;
“İzmir’in yüzde 40’ı laik ve cumhuriyetçi değil. İzmirlilerden kötü bir yaklaşım görmedik. Halka temas ediyoruz. Aile buluşmalarımız oluyor. En uçtaki insanlarla bile görüşebiliyoruz. Biz seküler zihniyete sahip olanlara da gitmeye çalışıyoruz. 12 ilçede teşkilatımız var. Merkez ilçelerde çalışmalarımız var. Aliağa, Bergama, Menemen ve Torbalı’da da teşkilatlarımız var. 600 üyemiz var. Yoğun bir üye katılımımız yok ancak neticede biz belli ilkelere göre hareket ediyoruz. İnsanlar bu sebeple üye olma noktasında çok rahat olmuyorlar. Ancak bu bizim için bir engel değil. Bu iş zamanlar, peyderpey olacak. İnsanlar bizi dinledikçe ve anladıkça daha farklı boyuta gelecek. Buca’da daha fazla yoğunluğumuz var. Biz kendimizi ne azınlık görüyoruz ne uç noktada görüyoruz. İlkeli bir şekilde sağlam adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Toplumda yüz kızartıcı özelliği olan LGBT’lileri üye yapmayız. Bizimle çalışan herkesi üye yaparız.”




