HABERLER>GÜNCEL
31 Ekim 2022 Pazartesi - 10:17

Yeni baro başkanından 'ikinci baro' çıkışı: 2 bin kişiyi toplayamazlar!

İzmir Barosu seçimlerinin ardından bir grup avukatın ikinci baro için harekete geçmesinin ardından değerlendirme yapan çiçeği burnunda Baro Başkanı Av. Sefa Yılmaz, “Çoklu baro ile ilgili yasal düzenleme gerçekleştikten sonra İzmir’de bununla ilgili bir çalışma yapıldı. Fakat başaramadılar. İzmirli avukat arkadaşlar her şeyden önce hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına, adalete erişimde avukatların önemine inanan arkadaşlardır. 2 bin kişiyi bir araya getiremediler, getiremeyecekler” dedi.

Yeni baro başkanından  ikinci baro  çıkışı: 2 bin kişiyi toplayamazlar!

EGEDESONSÖZ- Geçtiğimiz hafta yapılan seçimlerde İzmir Barosu’na başkan seçilen Av. Sefa Yılmaz, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı.

Yılmaz, dezenformasyon yasasından çoklu baro gündemine bir çok konuda değerlendirmelerde bulndu.

İZMİR’DE SAVCILAR HAREKETE GEÇMEZ AMA İSTANBUL’DAN HAREKETE GEÇER
Başkan Yılmaz geçtiğimiz günlerde yasalaşan Dezenformasyon Yasası’nın özellikle sosyal medya kullanıcılarını zor durumda bırakacağını kaydetti. Yılmaz yaptığı açıklamada “Dezenformasyon Yasası bir garabet yasası örneğin…  10 basın meslek örgütü yasa ile ilgi çekincelerini aktarmıştı. Bu çekinceler arasında mevcut iktidarın istemeyeceği türede haberin yapan ile yayan kişinin ceza alacağı kaydediliyor. İstenmeyen haberin değerlendirilmesi konusu bir sorun… İzmir’deki savcılar harekete geçmez ama İstanbul’daki harekete geçebilir. Türkiye’de herhangi bir savcı haberi yayanlar yönünde baskı kuracaktır. Yine çekinceler arasında yerel basın ciddi bir sorun yaşayacağından bahsediliyor. İnternet gazeteciliği ile yerel gazete arasındaki farkın kaldırılmasında bahsediliyor. İnternet basınına sopa sallayan bir anlayıştan bahsediliyor. Yasa ile internet siteleri davalarla uğraşmak zorunda kalacak. Basın İlan Kurumu, RTÜK gibi ceza kurumu haline geleceği belirtiliyor. Mesleki mücadele yapanlara daha ağır cezalar gelecek deniliyor. Bu yasa, 2023 Haziran seçimlerle ilgili alınması düşünülen tedbirlerden bazıları olduğunu düşünüyorum. Siyasal iktidar muhalif sesleri sindirmek için çalışma içerisinde… Bu yasa muhalif seslere baskı unsuru oluşturmak açısından ortaya çıkmış bir yasa… 15 yıldır sosyal medya hayatımızda… Yasa neden bugün ve şimdi çıkarılıyor? Medyanın geleceğine dönük bir şey yapılacaksa meslek örgütlerinden, barolardan, akademisyenlerden neden görüşler alınmaz? Tabi ki sosyal medyanın kullanımı ile ilgili bazı sıkıntılar var, hakaret edeni bulunamıyor. Bunu araştırıp bulma yolu bir yana bırakılıyor. Ancak bunun arkasına saklanarak her şeyi daraltmak adeletsizliktir. Hukuk devleti ilkesine aykırılıktır” dedi.

SUÇ OLMAYAN SUÇ HALİNE GELDİ
Sosyal medyada ne türden bir ifadeler kullanıldığında ceza alınabilir sorusunu yanıtlayan Baro Başkanı Sefa Yılmaz “Bunun ucu açık… Geçmişte ‘faşist, katil devlet’ söylemleri üzerinden açılan ceza davalarında beraat kararları var. 90’lı yıllarda böyleydi. Şimdi ise durum değişti. Bugün sosyal medyada yazsanız linç edilip hakkınızda soruşturma başlatılır. İfadeye geliyorum, çağırmanıza gerek yok deseniz de sabaha karşı sizi alırlar evinizden. Baro Başkanı olarak söylüyorum, bu yasa hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan bir yapıya sahip…  Hakaretler, küfürler ediliyor, bunun önlemini alırken suçu herkese yansıtacak biçimde çıkacak bir yasanın kriterleri bu olmamalı. Her zaman olduğu tek adamın, hükümetin iradesi ile oluşmuş bir yasa bu…” şeklinde konuştu.

İZMİR’DE ÇOKLU BARO KURULAMAZ, ÇÜNKÜ…
Çoklu baronun Ankara ve İstanbul’da oluşturulmasına rağmen İzmir’de bunun gerçekleşmemesiyle ilgili görüşlerini anlatan Başkan Yılmaz, şunları söyledi:

“İzmir’de çoklu baro olamaz zaten. Çoklu baro ile ilgili yasal düzenleme gerçekleştikten sonra İzmir’de bununla ilgili bir çalışma yapıldı. Fakat başaramadılar. İzmirli avukatların hukukçu kimlikleri, bunun önünde durdu.  Siyasi bakışları, bir siyasi partiye üye olup olmamaları önemli değil. Neden biliyor musunuz? İzmir’in farklı bir yönü vardır. İzmirli avukat arkadaşlar her şeyden önce hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına, adalete erişimde avukatların önemine inanan arkadaşlardır. İstanbul ve Ankara baroları daha kalabalık olduğu için belki orada başarmış olabilirler ama İzmir’de de 12 bin avukat var. Ancak İzmir Barosu avukatları buna geçit vermedi. 2 bin kişiyi bir araya getiremediler, getiremeyecekler. CMK ücretleriyle ilgili 81 baronun oluşturduğu bir deklerasyon vardı. 81 ilin baro başkanı ve yönetim kurulları buna onay verdi. CMK ücretleri yükseltilsin diye. Bu barolar arasında siyasal iktidara yakın barolar yok mu? Tabii ki var. Demek ki bir araya gelebiliyoruz. Ortak paydada buluşabiliyoruz. İzmir barosu avukatları, işte o ortak paydada buluşmuş avukatlardır. Bu nedenle İzmir’de ikinci baro kurulmaz.”

YARGIYA GÜVEN DİP NOKTADA
Toplum gözünde yargıya güvenin dip yaptığını belirten Başkan Yılmaz, “sorun bugünün sorunu değil, bir süredir devam eden br süreç… Muktedirin ülkeyi dizayn etmesiyle ilgili bir süreç var. Hukuki düzenlemeler içinde siyasal iktidarın söylemlerine uygun hareket etmeyen kurum ve kuruluşlar üzerinde hukuk baskı aracı olarak kullanılıyor. İktidarın talimatını yerine getirmeyen savcılar, kamu görevlileri baskı altında. Geçtiğimiz günlerde Karaburun’da bir partinin ilçe başkanını savcımız tutuklayınca eşi ile birlikte Güneydoğu’ya gönderildiler. Bu durum görev yapan savcılara parmak sallamaktır. Böyle yapmazsanız başınıza bu geliyor demektir. Yargı tam bir bağımlılık süreci yaşıyor. Uygulamada ise seküler hayatta görüyoruz, gözaltılarla görüyoruz. Tabii ki vatandaşın yargıya güveni dip noktaya geldi. Bu aynı zamanda barolara, savunma mesleğine de yansıyor. Bir korku imparatorluğu inşa ediliyor, eleştirilere tahammülü olmayan, ötekileştiren bir anlayış ortaya çıkıyor” dedi.

FİNCANCI OPERASYONU YORUMU: ŞOVA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
TSK’nın kimyasal silah kullandığı iddiasını öne sürmesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderilen Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın durumu hakkında konuşan Baro Başkanı Sefa Yılmaz, “TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı’nın açıklaması 20 Ekim tarihliydi. Bu açıklamadan sonra soruşturma başlatılmış. Ülkeye dönüp ifade vermek istediğini söylemiş. Ülkeye dönmüş. Bu bilgi paylaşımına rağmen sabaha karşı evinde gözaltına alınıp Ankara’ya götürüldü. Sorgusu yapıldı ve tutuklandı. Sorgudaki beyanında kendisine gösterilen bilgileri araştırılmasına yönelik anlatımı vardı. Bu bilginin paylaşımı hakkında terör propagandası soruşturmasından tutuklandı. Kendisine her zaman ulaşabilir, davet edebilirsiniz, kaçma iradesi yok, yurtdışından ifade vermek için geliyor. Bu hem iç hukuk hem uluslararası düzenlemelere aykırı uygulama… Bu bir şova dönüştürme hali… Muhalif kimliği olan ve bir biçimde bunu yansıtan muhaliflere bu işi yaparsanız sizi alırız demenin yöntemi. Adalet Bakanı operasyonun ardından TMMOB için düzenleme yapıyoruz diyor. STK’ların sesini kesmek için önlemler alacağız dediler. TTB’ye kayyum atanması için müracaat da yapıldı. Böyle bir süreç yaşıyoruz. Bunlar siyasal iktidarın seçimlere hazırlığıdır. Uzun süredir bu baskı sürüyoruz. Adaletin tarafsız olmasını istiyoruz. Biz bütün halk için bunu istiyoruz” şeklinde konuştu.

YENİ BARO BİNASI İÇİN YER BAKIYORUZ
Pazar günü düzenlenen seçimlerle ilgili değerlendirme yapan Başkan Yılmaz, yapmak istedikleri baro binası için yer arayışı içinde olduklarını kaydederek “11 bin 960 avukat arkadaşım listelerde yer aldı. 7 bin 909 meslektaşımız oy kullandı. Yüzde 72’lik bir katılım oldu. Bunun çeşitli sebepleri olabilir. 4 bin avukatımız katılmıyor. Katılsalar daha değerli bir sonuç elde ederiz. Maalesef duyurulara rağmen katılmıyorlar. Belki de bu gruplara ait görünüyor olabilirler, rahatsız olan, başka etkinliklerde olan arkadaşlarımız oluyor. Ancak yüzde 72’lik katılım da önemli… 3 bin 369 oyla seçimi kazandık. Yönetimden benden fazla oy alan, 3 bin 392 oy alan arkadaşımız da oldu. Bu sandıktan çıkan iradenin yansıması… İki gün önce mazbatamızı aldık ve göreve başladık. İzmir Barosu’na bina kazandırmak istiyoruz. Pandemi ve deprem emlak fiyatlarını arttırdı. İnanılmaz bir durum var, her gün teklifler farklılaşıyor. Çalışmaya devam edeceğiz. Baro’ya yakışan bir kompleksi olması gerekiyor. Şu anki binamız yetersiz. 1800 stajyer arkadaşımız var, 30’dan fazla komisyonumuz var. 2013’ten sonra TBB merkezine gelen anlayış İzmir Barosu’na hiçbir katkı sunmadı. Biz o anlayışı 2021’de TBB’den uzaklaştırdık. Şimdiki yönetimle ileterek İzmir Barosu’na ne kadar katkı koyarlar, görüşeceğiz. Birkaç yer var ancak net değil. Çok uzak olsun istemiyoruz. Adliye’nin şehir hastanesine katılınmasından bahsediliyordu önceki bakan döneminde… Adliye’nin de durumu net değil” ifadelerini kullandı.

YÖNETİMDEKİ KADIN ARKADAŞLARIMIZLA DAHA AZ KAVGA EDİYORUZ
Baro’nun yeni yönetiminde kadın avukat sayısının fazlalılığına dikkat çeken Başkan Yılmaz “24 kişiden oluşan kurulumuzun 15’inde kadın arkadaşlarımız var. Yönetimimizde 7 kadın avukatımız var. Kadınların yönetimlerde yer alması konusunda ısrarcı olduk. Erkek egemen bir ülkede yaşıyoruz. Bugüne kadar 2010 seçiminde kadın bir başkan seçtik.  Kadınlar hayatın içinde olmalı. Bugün kadınların iş hayatında, meslek örgütlerinin yönetimlerinde ve hayatın her alanında yeteri temsiliyette olmaması doğru değil ama İzmir Barosu bunu aştı. Kadın avukatların yönetimde bizlerle olması çok önemli… Onların belirlediği yolda gitmek, onların sözleri ile gitmek daha doğru hedeflere yürümemizi sağlıyor… Onlarla daha az kavga ediyoruz” açıklamasında bulundu.

SANDIK GÜVENLİĞİ KONUSUNDA HAZIRLIKLIYIZ
2023 Seçimleri ile ilgili sandık güvenliği konusunda alıştıklarını kaydeden Başkan Yılmaz, “Sandık güvenliği konusunda çalışmalara başladık. 2019 seçimlerinde sandık güvenliği için çalışma yapılmıştı. Bu çalışma kapsamında İzmir’den 3 otobüs arkadaşımızı İstanbul’a gönderdik. Sandık başlarında beklediler. Gerekli prosedürleri başarı ile yerine getirdiler. Özkan Bey döneminde Kasım ayında baskın seçim düşüncesiyle çok öncesinde başlatmıştık çalışmamızı. Kasım’da seçim olmayacağı düşünülünce ara verildi. Şimdi yeniden başladı çalışmamız. Hangi il talepte bulunulursa yardıma hazırız. Seçimlerde İstanbul’un büyük bir önemi var. İstanbul kazanılırsa seçim kazanılmış adlediliyor. İstanbul Barosu ile bir ittifaka gidilebileceğimizi düşünüyoruz. Dün itibariyle komisyonlarımızı belirledik ve bu çalışmalarla ilgili isimler belirlenecek. Katılım ne kadar olursa o kadar kişi yer alabilecek” dedi.

ARABULUCUK SİSTEMİ, ADALETİN ÖNÜNDE BİR ENGELDİR
Arabuluculuk sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Yılmaz, “Arabuluculuk sistemi gündeme geldiğinde, buna karşı çıkmıştık ancak yasalaştı. Bu düzenleme ortadan kalkıncaya kadar, avukatların haklarını korumak adına bir şeyler yapmak gerekiyor. Bunu karşınıza alamazsınız, çünkü var olan bir yasadan söz ediyoruz. Aslında arabuluculuk, adaletin önünde bir engeldir. Siz arabulucuyu tayin ediyorsunuz, patronla işçiyi karşı karşıya getiriyorsunuz. İşçi işten atılmış, patron tazminat, kıdem falan ödememiş. Patronun karşısına, yani güçlünün karşısına güçsüzü oturtuyorsunuz. Böyle bir durumda patronun adil bir karar vermesini bekliyorsunuz. Zaten patronun öyle bir şey yapmaya niyeti yok ki… O zaman, dava açarsınız, yargılamayı hızlandırırsınız, mahkemeleri çoğaltırsınız ve adalete öyle erişirsiniz. İstinafta iş mahkemelerinden çıkan dosyalar, üç yıl, dört yıl bekliyor. İşçi parasını yine alamıyor. Onu niye çözmüyorsunuz? Şimdi İstinaf mahkemeleri tıkandı. Bu davaların bu kadar uzun sürmesinin sebebi, aslında araya konulan İstinaf mahkemelerinin iş yükünün artmasıdır. Bunu azaltmak için arabuluculuk sistemini getirdiler, ama İzmir’de İş mahkemesi sayısı 17 idi, 25 oldu. Hani iş yükü azalacaktı? Ama siz güçsüzden, işçiden, emekçiden yana bir tavır sergilemedi Arabulucuk kurumu. İşçiye, emekçiye, hak ettiği tazminatın 10’da birini teklif ettiler, buna mahkum ettiler. Fakiri fukarayı, bu anlayışla daha fakir fukara haline getirdiler. Düzeltilir mi, tabii ki düzeltilir. Mesela tarafların yanına avukat bulundurma zorunluluğu getirebilirsiniz. Zorunlu arabuluculuk, dava şartı arabuluculukta tarafları avukatlar temsil etmeli. Biz bunun için de mücadele edeceğiz” dedi.

NİTELİKSİZ HUKUK FAKÜLTELERİ KAPATILSIN
Türkiye ve KKTC’de toplam 89 hukuk fakültesi olduğunu ve her yıl 20 bin mezun verdiğini hatırlatan İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, şu görüşlere yer verdi:

“Türkiye’de 38 devlet, 35 vakıf üniversitesinin Hukuk Fakültesi var. 11 fakülte de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde var. 5 fakülte açılmak üzere. Toplam89 fakülte eder. Hukuk fakültesi  açmak için masa sandalye yetiyor, hocaya falan gerek yok! Diplomaları vermek yeterli! Her sene aşağı yukarı 20 bin genç arkadaşımız Hukuk fakültelerinden mezun oluyor. Dört yılda 80 bin kişi yapar. Sadece İzmir’de bugün 1800 stajyer avukat var. Bu arkadaşların yüzde 99’u, stajları bittikten sonra İzmir’de avukatlık yapmaya başlayacak. Bu, inanılmaz bir sirkülasyondur. Bu arkadaşların bir kısmı bağımlı çalışmaya başlayacak. İşçi avukatlar dediğimiz bu arkadaşlar, asgari ücretle çalışacaklar. Bir çoğu mobbingle karşılaşacak. Genel kurulda bu konuyu da konuştum. Özellikle niteliksiz olan hukuk fakülteleri derhal kapatılmalı. Bu kadar hukuk fakültesi mezununa gerek yok. Puan sistemleri yeniden gözden geçirilmeli. Önceden 50 bine girmek gerekiyordu, şimdi 150 bine çektiler. Siyasal iktidar, sanki hukuk fakültesinden mezun olanlar her iş alanında iş bulabilirmiş gibi bir davranış biçimi geliştirdi. Oysa avukatların yapması gereken işler, başka meslek gruplarına aktarıldı. Diyoruz ki, Avukatlık Kanunun 35. Maddesi var. Yapı kooperatifleri ve sermayesi belli bir miktarın üstünde olan anonim şirketler, sözleşmeli avukat bulundurur, diyor o madde. Bunu gelişletin.Ticaret kanununa bağlı tüm şirketler, sermayesine bakılmaksızın avukat bulundurmak zorunda, deyin. Böylece avukatın iş alanını genişletmiş olursunuz. Kira sözleşmelerini avukatlar yapsın deyin. Bunları yaparsanız, zaten yargının yükünü hafifletmiş olursunuz. Siyasal iktidarın bunu yapmama gerekçesi belli. Avukatı yoksullaştıracaksınız, avukatı yalnızlaştıracaksınız. Yoksullaşan insan yalnızlaşır. Sadece kendine bakmak zorunda kalır. Kalabalığın içinde yalnızlaşırsanız, gelecekle ilgili karar veremezsiniz. Bununla ilgili mücadeleyi İzmir Barosu geçmişten beri veriyor, bundan sonra da verecek. Avukat arkadaşların o kadar farklı sorunları var ki, çözüm için yasal düzenleme gerektiriyor. İzmir Barosunun bu süreci doğru yöneteceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Demokrasinin neredeyse askıya alındığı bir süreci yaşıyoruz. Baskı her alanda var. Hukuk, her alanda sopa olarak kullanılıyor. Victor Hugo diyor ki, “Her yerde polis var, hiçbir yerde adalet yok.” 100 yıl önce söylenen şeyi biz bugün ülkemizde yaşıyoruz. Adaleti sağladığınız yerde zaten polis olmaz. O yüzden adalet, o kadar çok önemli. Sözlerimi, Adnan Yücel’in şiirindeki son iki dizesiyle sonlandırmak istiyorum. Bitmedi daha sürüyor o kavga / ve sürecek/ yeryüzü, aşkın yüzü oluncaya dek!” Bu kavga hiç bitmeyecek”

 
İzmir’de yaşanan kriz aşıldı... Kan bağışında '1500' sevinci!
 
CHP’li Kılıç’tan acılı aileye ziyarette isyan: Cinayet değil katliam!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir’de yaşanan kriz aşıldı... Kan bağışında '1500' sevinci!
Pandemi döneminde kan bağışı sayısının bir hayli azalmasıyla düşen kan ...
Hafriyat kamyonu işçi servisine çarptı: 7 yaralı
Arnavutköy'de işçileri taşıyan servis minibüsüne arkadan gelen hafriyat ...
TIR kamyona çarptı: 1 ölü, 2 yaralı
Sakarya'nın Geyve ilçesinde TIR'ın, arıza yaptığı için sürücüsünün yol ...
 
Bingöl'de 464 personelle operasyon
İçişleri Bakanlığınca Bingöl’de 464 personelin katılımıyla “Eren Abluka ...
Feyzioğlu KKTC Büyükelçiliğine atandı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla bazı büyükelçi ve daimi temsilcilerin ...
Elon Musk Twitter'da sınırları kaldırıyor!
Twitter'ı satın alan Elon Musk karakter ve video uzunluğunun arttırılmasına ...
 
İzmir'de yeni haftada hava nasıl olacak?
Ekim ayını yağışsız geçiren İzmir, Kasım ayını da güneşli bir havada karşılayacak. ...
Meclisten tartışmalarla geçmişti… Büyükşehir’den ‘EXPO’ davası!
Meclis’ten tartışmalarla geçen EXPO 2026 planlarının ardından İzmir Büyükşehir ...
9 ayrı suçtan aranıyordu: Amansız takiple yakalandı
Bursa'da 9 ayrı suçtan aranan ve 10 yıl 4 ay kesinleşmiş hapis cezası ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Böyle mi olacaktı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva