Yaşatan sevgi!

4 yaşında geçirdiği havale sonucunda hastalığı ortaya çıkan Selahattin Metin, 25 yıl boyunca tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürdü. Doktorlar tarafından 15- 16 yaşına kadar yaşayabileceği öngörülen Selahattin Metin, 1 Ağustos'ta 38. yaşını kutladı.

'BİZ ONUN DOKTORUYUZ'
Yoğun bakıma girmeden önce de belli aralıklarla hastaneye gittiklerini belirten Nazife Metin, "O zaman da dikkat etmemiz gerekiyordu. Çünkü hastanelerde enfeksiyon kapabiliyor. Bunu da fark etmemiz zaman alıyor. Yıllardır bir hastaya bakınca onun doktoru oluyorsunuz. Selahattin, ilk 4-5 sene yürüyebiliyordu ama sonra havale geçirdi ve yanlış tedavi uygulandı. Bu sebeple de zaten var olan hastalığı ortaya çıktı. Önce yürümekte zorlandı, sonra walker almak zorunda kaldık. Onunla devam ettik. Bu sürede de rehabilitasyona gidiyorduk" ifadelerini kullandı.

'YALNIZ BIRAKAMIYORUZ'
Anne Nazife Metin (57) ve baba Nurettin Metin (62)'in hayatı 2014 yılında oğullarının kalp krizi geçirmesiyle tamamen değişti. 150 gün boyunca yoğun bakımda kalan, trakeostomi ile nefes alması ve PEG yöntemi ile de beslenmesi sağlanan Selahattin Metin, yatağa bağımlı hale geldi. Nazife Metin, "Oğlumuz yoğun bakıma girdiğinde dünya başımıza yıkıldı. Yıllardır eşimle ve kızımızla birlikte bakımını sağlıyoruz ama bu süreç çok farklıydı. Makinelerle yaşamaya başladı. Ayrıca CRP bakterisi nedeniyle günde 10-15 kere aspire etmemiz gerekiyor. Aspire işleminde gecikilirse solunumu duruyor ve hayatı tehlikeye giriyor. Bu nedenle gece gündüz başucunda nöbetleşe bekliyoruz, yalnız bırakamıyoruz. Kardeşiyle ya da bizle birlikte olmak zorunda" dedi.

'OĞLUMUZUN HER ŞEYİ SAATLİ'
Baba Nurettin Metin de tedavi sürecine yönelik bürokratik işlemler için bazen günlerce uğraştığına dikkat çekti. Metin, "Selahattin'in dekübit ülserinden dolayı da 20 yıldır kapanmayan yatak yaraları mevcut. Bu yaralar yatağa bağlı ve hareketsiz olduğu için artıyor. Düzenli olarak temizlik ve pansumanlarının yapılması gerekiyor. Her şeyi saatli. 6 ayda bir PEG ve Trakeostomi değişiminin yapılması gerekiyor. Bazen hastanelerle değişim için sorunlar yaşıyoruz. Ayrıca kullandığı özel mamalar var. Onların ve medikal malzemelerin ödemesinin sağlanması için de raporların yenilenmesi gerekiyor. Her ay bunları takip etmek ve uğraşmak gerekiyor" şeklinde konuştu.

EPİLEPSİ NÖBETLERİ GEÇİRİYOR
Bu mücadelelerine ek olarak oğullarının epilepsi hastası olduğuna da dikkat çeken aile, ilaçlarının dozu yeterli gelmediğinde takviyede bulunmak zorunda kaldıklarını da belirtti. Nurettin Metin, "Daha önce şiddetli nöbetler geçiriyordu. Makinelere bağlandıktan sonra nöbetleri azaldı ama hala devam ediyor. İlaçları az geldiğinde ya da bir sorunu olduğunda nöbet geçiriyor. Müdahalemizi ona göre yapıyoruz" dedi.

'3 AY YAŞAR' DEDİLER
Yoğun bakıma alındığında yaşadıkları süreci de aktaran Nurettin Metin, şunları söyledi: "Bize önce 72 saatte zor uyanır durumu kritik dediler ama oğlum uyandı. Yoğun bakımdan çıkarılacağı zaman da doğru düzgün bilgilendirme yapılmamıştı ve doktorlar en fazla 3 ay yaşar dediler, oğlumuzu hastaneden çıkardık. Selahattin hayata tutundu ve yoğun bakımdan çıkalı 8 yıl oldu. O, bizlerin sevgisiyle ve bakımıyla yaşıyor."

'CP, HASTALIK DEĞİL, BİR DURUMDUR'
SEREBRAL Palsi (Cerebral Palcy) ile ilgili önemli bilgiler veren Özel Gazi Hastanesi Uzman Doktor Ozan Akyürekli, "CP aslında hastalıktan ziyade bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkan durumdur. Beyinde oluşan hasara bağlı, o bölgenin görevini yapamamasıdır. Çocukluk döneminde başlar, öyle doğarlar. Genetik hastalıklardan doğum sırasında yaşanan durumlara bağlı oluşan hasarlarla kendini gösterir" dedi. Uzm. Dr. Akyürekli, "CP için önemli olanın ona sebep olan hastalıkla alakalı olduğunu söylemek gerekiyor. Bu durum sadece hastalığa bağlı olarak değil travmaya bağlı da ortaya çıkabilir. Örneğin, bebek anne kucağındayken düşer, kafasını çarpar, beyin hücreleri zarar görür. Bu da CP'ye sebep olur" ifadelerini kullandı. (Yeni Asır)