Yaldız'dan mülteci yorumu: Hem ekmek hem de namus meselesi!

EGEDESONSÖZ - Türkiye’nin uzun yıllardır yaşadığı ana sorunlardan biri olan mülteci problemi son dönemlerde patlak verdi... Önce Suriyeliler daha sonra Rusya – Ukrayna arasında yaşanan savaş nedeniyle Ukraynalılar Türkiye'ye gelirken, halktan en çok tepkiyi Afganistan, Pakistan gibi ülkelerden gelen genç, bekar ve erkek mülteciler aldı. Toplumda huzuru bozmadan, cinsel istismara kadar mülteciler dolayısıyla yaşanan olaylar Türk vatandaşlarında büyük ölçüde kaygı uyandırdı. Mülteci durumuna hümanist yaklaşımların olduğu bilinse de Türkiye’nin büyük çoğunluğu bu duruma ‘karşı görüş’ beslerken siyasi erklerden gelen açıklamalar ise yeterli bulunmuyor. İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız, bu konuyu hem Türkiye hem de İzmir özelinde değerlendirerek şehirde yaşayan vatandaşların mültecilere bakış açısını verilerle ortaya koydu.

AVRUPA’NIN SINIR KARAKOLUYUZ!
Türkiye'nin mülteci sorunuyla maruz bırakıldığını ifade eden Yaldız, niteliksiz mültecilerin gönderildiğini vurgulayıp Türkiye'nin adeta sınırlarında adeta bekçilik yapan bir ülke konumuna geldiğini söyledi. Yaldız, “İki temel görüş var. Bunlardan biri hümanist yaklaşım... 'Zaten sınır komşularımız, ilişkilerimiz var. Sorunlarıyla ilgilenmemiz gerekir' diyenler... Cumhurbaşkanı’da bunu savunan kişilerin başında geliyor. Ama gün geçtikçe ağırlaşan mülteci faturası içinden çıkılamaz bir noktaya doğru geldi... Mülteci denince başta sadece Suriyeliler akıllara geliyordu... Şu an takriben 5 – 7 milyon civarında Suriyeli var. Bir de Afganistan’dan gelen ve sayıları tespit edilemeyenler var. Çünkü sınırlarımız evlere şenlik... Çoğu erkek, genç, bekar... Bu artık sorunları kabartan nokta oldu. Afganlar geldikten sonra Suriyelileri sempatik bulmaya başlayanlar oldu. Bir de Ukraynalılar var üzerine... Tüm bunlar mülteci krizini yaşatıyor. Avrupa’nın sınır karakoluyuz. Belki de buralardan fonlar alıyoruz. Bu da karanlık durumların olduğunu düşündürüyor. Niteliksiz olanları bize bırakıyorlar. Bizim devlet olarak gönüllü üstlendiğimiz bir durum; sınır bekçiliği yapmak...” açıklamasında bulundu.

MÜLTECİLER VATANDAŞI CAN YAKICI NOKTAYA GETİRDİLER
Türkiye'nin geçtiği ekonomik buhranın yanı sıra vatandaşların bir de mülteci problemleriyle boğuştuğuna dikkat çeken Yaldız, son dönemlerde mültecilerin kadınlara yönelik yaptığı istismar olaylarına değinerek “Bizim halkımız iş bulamaz, kirasını ödeyemezken Suriyelilerin plajlarımızda nargile fokurdatmaları, hastanelerde ücretsiz tedavi olmalarını hazmedeyen kesimler var... Daha çok Afganlılar geldikten sonra Türkiye’deki kadınlara yönelik yaptıkları sapkın davranışlar çizgiyi aştı. Zaten boğaz daralmış bir de bu... İzmir’de bile sosyal desteğe ihtiyaç duyan, muhtaç olan 1 milyona yakın insan var. Bu rakam yüzde 40’a dayandı. Gelir seviyesi en yüksek ikinci kent İzmir iken bu oranı görüyorsak bunlar artık can yakıcı oluyor. Edebiyle adabıyla oturamıyorlar! Zaten gelenler ağırlıklı olarak şeriatla yönetilen gençler... Buraya gelmeden önce annesi ve bacısı dışında bir kadın görmediler. Bizim için cinsel anlamı olmayan bir durum onlar için sapkınlık noktasında anlam ifade ediyor. Gelip bizim sokaklarımızda gezdiklerinde namus meselesi haline geliyor. Mülteciler bizim için hem ekmek meselesi hem de namus meselesi” ifadelerini kullandı.

İZMİRLİLERİN YÜZDE 85’İ MÜLTECİLERİ ÖNEMLİ BİR SORUN OLARAK GÖRÜYOR
İzmirlilerin mültecilere bakış açısını yaptıkları anket çalışmalarının verileri üzerinden değerlendiren Yaldız, kentin yüzde 85'inin mültecileri önemli ve çok önemli sorun olarak nitelendirdiğini söyledi. Yaptıkları araştırmalar üzerinden konuşan Yaldız, “İzmirlilerin yüzde 85’i mültecileri gündelik yaşamı için önemli ve çok önemli sorun olarak tanımlıyor. Şu an tazelesek yüzde 95’e çıkmıştır... Mayıs ayı içerisinde de yenileyeceğiz. Nasıl önemli bir sorun olarak görüyor? Şöyle; İzmirlileri sosyo-ekonomik açıdan değerlendirirsek en kırsala kadar baktığımızda herkesin sebebi farklı... Güvenlik açısından tehdit olarak görme, kendi ekmeğine doğrudan tehdit olarak görme, etrafında Arapça konuşulmasından, varlığından rahatsız olma durumları var. Çoğu gönderilmesi gerektiğini düşünüyor. Cumhurbaşkanı da bir öyle bir böyle diyor... Ama halka sorduğumuzda onların artık toleransının kalmadığını görüyoruz. Mültecileri en çok sorun olarak gören ilçeler Karabağlar, Buca... Biz İzmir’i konuşuyoruz ama bunun Hatay’ı, Antep’i var... Türkiye buna maruz kalmışsa artık gönderilmesi gereklidir. Gelenlerin ne olduğu belli değil... Yani vatandaş kendini güvende hissetmiyorsa o ülkeyi yönetemezsiniz” şeklinde konuştu.