TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Aktar: Eşitlikçi politikalar hayata geçmeli!

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu’nun (BASİFED) ortaklığı ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) desteğiyle Tüpraş’ın Tema sponsorluğu ile organize edilen “Kadın ve İktisat Kongresi”, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapıldı.

“İkinci Yüzyıla Girerken” oturumuna ise İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar konuşmacı olarak katıldılar.

FAALİYETLERİ SIRALADI
TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar yaptığı değerlendirmede kadın istihdamının önemine dikkat çekti ve federasyonun bu konuda yürüttüğü faaliyetlerden bahsetti. Aktar yaptığı açıklamada “Cinsiyete dayalı fırsat eşitliği mücadelesini verenler olarak, salt kadın erkek fırsat eşitliğine hizmet etmediğimiz bilinmeli. Başta insan hakları, bireysel özgürlükler, demokrasi, hukuk, adalete erişim, kalkınma, refah, istihdam tüm bu mücadelenin çıktıları içinde yer almakta. Biliyoruz ki bir kadının hikayesi yaşadığı coğrafyanın hikayesidir. Biz bu mücadele ile tüm bunları bu coğrafyada vazgeçilmez kılmak istiyoruz.

TÜRKONFED olarak ikinci yüzyıla büyük bir dönüşüm mottosu ile hazırlanıyoruz. Toplumsal-Yeşil ve Dijital Dönüşüm olarak 3D vizyonumuz; girişimcilik dünyasında kadınların sayısının artması, güçlenmesi ve gelişerek yayılmasını hedefliyoruz. Girişimci kadınların önündeki cam tavanların kırılması, tam eşitlikçi bir anlayışın tesisi için kadın erkek birlikte bu toplumsal dönüşümü başlatabileceğimizi, söylem kadar aksiyonlarımız ile de ortaya koyuyoruz.

TÜRKOFED İş Dünyasında Kadın (İDK) Komisyonumuzun doğal üyesi olan 50 kadın derneği ile istihdamdan girişimciliğe, yönetim kademelerinden siyasete hayatın her alanında kadınların varlığını gelişmiş ülkelerin seviyelerine yaklaşmasına katkıda bulunmak için çalışmalar yürütüyoruz.Araştırma raporları ile ortaya koyduğumuz çözüm odaklı politika önerilerinden projelerimize, eğitim ve mentörlük çalışmalarından finansman desteklerine kapsayıcı işbirlikleri gerçekleştiriyoruz.

Pandemi döneminin ilk yılında pandemi dahil krizlere karşı şirketler için cinsiyete dayalı politikaları tespit edip; görüş ve önerilerimizi içeren bir rapor hazırladık. İş yerlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında ortak bir zemin oluşturacak “İş Yerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mekanizmalarının İnşası” raporumuz ile bir sivil toplum kuruluşunun çatısı altındaki tüm paydaşlarına referans bir yol rehberini yayımladık.  Bu rehberin, iş dünyamızda bir toplumsal cinsiyet eşitliği anayasasının temelini oluşturacağına inanıyoruz.

Türkiye İş Bankası desteği, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women) iş birliğinde hayata geçirdiğimiz “Girişimde Kadın Gücü” projesi ise Türkiye’nin her bölgesindeki girişimci kadınların, değişen dünyanın dijitalleşmesi süreçlerine daha hızlı ayak uydurmalarına destek olmak amacıyla hayata geçirildi. Projemizin eğitim portalı, fiziksel ve çevrim içi eğitimlerimiz ile projemizin ilk yılında 2 bine yakın kadına ulaştık. 3 yıl içinde hedefimiz olan 5 bine kadına ulaşarak, girişimcilik ekosistemini kadınların ayak sesleri ile güçlendirme yolunda önemli bir ilk adımı attık.

Eğitimlere katılan 50 girişimci kadına sunulacak mentorluk programını başarıyla tamamlayacak girişimcilere iş geliştirme desteği verip,birlikte teknolojinin kalbiSilikon Vadisi’niziyaret ederek verimli bir ufuk turu ve işbirliği kapısını aralayacağız. Bu girişimcilere finansman desteği konusunda da çalışmalarımızı yakın bir zamanda tamamlayacağız ve güzel gelişmeleri de paylaşacağız.

Araştırmalara göre dünya genelinde kamu, özel sektör ve kâr amacı gütmeyen kurumların yaptığı toplam tedarik içinde, sahibi kadın olan işletmelerin alabildiği işlerin payı yüzde 1’i dahi geçemiyor.

Sosyal, ekonomik, kültürel ve yasal eşitsizliklerin doğal sonucu olarak kadınlara ait işletmelerin, yeterli ölçek ve donanıma sahip olsalar dahi, kamu - özel sektör ihalelerinde, tedarik süreçlerinde yeterince yer almamaları sadece ülkemizde değil dünya genelinde aşılması gereken büyük bir sorundur.

UN Womenteknik desteği ile hazırladığımız ve bu ayın sonunda kamuoyuyla paylaşacağımız “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Satın Alma El Kitabı” bu engellerin aşılmasına katkı sağlamayı hedefliyor. Bu çalışmamız ile kadınların, kamu ve özel sektör ihale - tedarik süreçlerine katılımlarını kolaylaştırıp, yetkinlik kazandırmayı arzu ediyoruz.

Kadınları güçlendirecek politikaların isabetli, izlenebilir ve yüksek etkili olması için farklı alanlarda mevcut toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için tüm paydaşların yararlanacağı kapsamlı veri analitiği ile farklı karar alıcıların yararlanacağı politika önerileri geliştirecek Kadın Politikaları Raporumuzun hazırlıkları devam ediyor. Mart ayının ikinci haftasında TÜRKONFED İDK olarak Diyarbakır’da düzenleyeceğimiz Ulusal Ekonomi ve Kadın Zirvesi’nde bu önemli çalışmamızı tüm paydaşlarımız ve kamuoyu ile de paylaşacak olmanın heyecanını yaşıyoruz.

TÜRKONFED olarak ulusalda olduğu kadar uluslararası alanda da temaslarımız devam ediyor. Bu yıl 67.’si düzenlenecek Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu oturumuna katılıp, paydaşlarımız ile görüş alışverişinde bulunacağımız temaslar için 6 – 10 Mart tarihleri arasında New York’ta olacağız.

Sadece iş dünyasını değil aynı zamanda toplumu bilinçlendirmek ve farkındalık yaratmak için başlattığımız Değişimi Dilde Başlat seferberliğimiz ile 2023 sonuna kadar TÜRKONFED üyesi olan tüm federasyon ve derneklerin yönetim kurullarındaki kadın temsiliyetininminimum yüzde 30’a yükseltilmesi aksiyonlarımızı hepiniz çok iyi biliyorsunuz zaten” dedi.

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM REFORMLARLA BİRLEŞMELİ
Toplumsal dönüşümün önemine dikkat çeken Aktar şunları söyledi:

Az önce sözünü ettiğim tüm çalışmalar, hep birlikte güzelleştireceğimiz büyük bir resmin yalnızca parçalarıdır. Görmeyi arzu ettiğimiz büyük resme tıpkı Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kurucu kadrolarımızın yaptığı gibi toplumsal dönüşümümüzü hızlandıracak hızlı ve etkili reformları uygulayarak ulaşabiliriz.Bu doğrultuda çağrımızı bu salonun dışına taşımaya ve toplumsal bir seferberliğe dönüştürmeye mecburuz.

Cinsiyete dayalı şiddete son verdiğimiz, insan haklarına dayalı çalışma prensiplerinin 81 ilimizin tamamında, her işletmesinde benimsendiğinden emin olduğumuz, iş dünyasında kadın istihdamını artırdığımız, kadınların politika yapım süreçlerine katılımını ve katkısını yerel yönetimlerden parlamentomuza kadar tüm kademelerde büyüttüğümüz bir geleceğe ulaşmamız bu çağrımızın karşılık bulmasına bağlı.

Bu çağrımız tam eşitlikçi politikaları hayata geçirecek kamuya, toplumsal cinsiyet eşitliğini söylemden eyleme eksiksiz geçirecek özel sektöre, kadınların iş dünyasındaki haklarını savunacak sendikalaradır.Kadının yalnızca aile kurumuna sıkıştırılmadığı bir anlayışı benimsemek ve yaşatmak için fırsat eşitliğine tam eşitlikçi bir yaklaşımla ulaşmalıyız.

İçinde bulunduğumuz dönüşümler çağında, yaşanan değişimler tarafından savrulan değil, bilakis onları şekillendiren bir toplum olabiliriz. Bunun en önemli kanıtı, yıkılan bir imparatorluğun küllerinden doğan ve 100 yıl önce geleceği yakalama iradesini sergileyerek dinamik ve genç ruhunu ilk günkü gibi koruyan Cumhuriyetimizdir.