TMO Genel Müdürü: Rusya'ya buğdayda mahkum değiliz

İZMİR - Ege Un Sanayicileri Derneği'nin ev sahipliğinde 'Genişletilmiş Sektör Toplantısı' Swissotel Büyük Efes Convention Center'da gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Mesut Köse, "Rusya'nın Türkiye'ye ihracatta kısıtlamaya gitmesi durumunda stoklarımız piyasayı regüle edecek durumda. Bu yıla güçlü stok ile girdik ve yüklü miktarda alım yaptık. Yoğun sığınmacı dikkate alınarak ürünlerimizi ihraç etmedik. Rusya'nın uçağının düşürülmesi kararının ardından bunu ne kadar değerli olduğunu anladık" dedi.
 
Rusya'nın tedbirleri açıkladığı gün 12 Bakan ile TMO'nun olduğu bir toplantı gerçekleştirildiğini ve hükümetin bu konuya çok duyarlı olduğu bilgisini veren Köse, "Rusya'nın belli tedbirler açıkladığı gün tüm stokları tedbir olarak satışa açtık. 26 Ekim'den itibaren buğday stokları iç stoka açıldı. DİR kapsamında ihracat için de stoklarımızı açtık. Rusya'nın olası kısıtlamalara karşın piyasa istikrarını korumak adına her türlü tedbiri alacağız. Stokların satışına aynı hızla devam edeceğiz" diye konuştu.
 
Ege Un Sanayicileri Derneği Başkanı Haluk Tezcan da, 2015-2016 sezonu için ihracat ve iç tüketim olarak bir sıkıntının yaşanmayacağını söyledi. Rusya'nın Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ihracat gerçekleştirmek üzere en fazla buğday ithalatı yaptığımız ülke olduğunu söyleyen Haluk Tezcan, "Tabii bu dönem bunun alternatiflerinin ne olacağını düşünüyoruz. Bu yıl çok fazla hammadde talebi var. 3 milyon ton buğday talebimiz vardı, TMO stokları açtı. 2016 yılında arz ve talebin nasıl devam edeceği konusunda beklentilerimizi burada tartışacağız. Navlun fiyatlarının düşmesi ile Kanada ve ABD'den un ithal ediyoruz. 2016 yılında Türkiye ve dünyada iklim şartlarının rekolte konusunda ne getireceği öngörülemiyor. Mayıs ayına kadar bu yıl ne kadar üretim gerçekleştirileceği bilinmiyor. Türkiye'nin şu anki buğdayı üretime ve ihracata da cevap verebilecek konumda" dedi.
 
Rusya'ya alternatif pazarlar hakkında bilgi veren Tezcan, "Alternatif olarak Ukrayna, Macaristan Romanya, Litvanya, Kanada, ABD, Avustralya alternatifleri var. Hatta avantajlı olacak yeni pazarlar araştırılıyor. Fiyat ve kalite anlamında sorun yok. 2016 harmanı ve rekolte ile kalite 2017 yılını belirleyecek. 2015 - 2016 yılında Türkiye'nin hiçbir yerden mal almasa dahi stokları üretime de ihracata da yetecek konumda" diye konuştu.
 
Rusya'nın pazarını kaybetmemek isteyeceğini düşündüğünü söyleyen Tezcan, bu olaylar sırasında Rus tedarikçilerin fiyatları 215 dolardan 200 dolara düşürdüğünü ve satmamak yönünde bir irade sergilemediği için Rusya'nın ithalatı kesmesini beklemediklerini söyledi.
 
Türkiye'nin düşük fiyatlar nedeniyle yıllardır 900 dolar seviyelerinde ihracat gerçekleştirdiğini söyleyen Türkiye Un Sanayiciler Derneği Başkanı Günhan Ulusoy da, bu yıl ilk 11 ayda 910 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini yılın sonuna kadar bu rakamı 1 milyar dolara tamamlayacaklarını söyledi. Türkiye'nin ihracatta Pazar çeşitlendirmesine gitmesi gerektiğini de vurgulayan Ulusoy, "Türkiye tüm pazarlara ulaştı. Ancak bazılarında derin değil. Türkiye ilk 5 ülkeye ihracatının yüzde 80'ini gerçekleştiriyor. Bu nedenle hassas noktayı gözeterek çeşitlendirmemiz gerekiyor. İç tüketime yönelik de kepekte kdv'nin yüzde 8'den en az yüzde 1'e indirilmesini istiyoruz" dedi. (dha)