Pınar Gültekin cinayetinde 9'uncu duruşma... Diri diri yakmışlar!

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020’de kayboldu. Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin'in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar Gültekin, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı ise çıkarıldığı mahkemece 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şüpheliler hakkında dava açıldı.

Mertcan Avcı, 15 Şubat 2021’deki duruşmada, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkışına çıkış yasağı ile tahliye edildi.

AVUKATTAN İTİRAZ
Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ile ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da 'delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme' suçunu işlediğini iddia ederek şikayetçi oldu. Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 2 Ekim 2020’de şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Avukat Epözdemir ise karara itiraz etti. Muğla Sulh Ceza Hakimliği de itirazın kesin olarak reddine hükmetti. Epözdemir, Muğla Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kesin kararın Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Başsavcılık, kararı bozarak 4 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmasına karar verdi.

AYRI AYRI CEZALANDIRILMASI TALEBİ
Savcılık, şüpheliler Selim Avcı, Ayten Avcı, Eda Karagün ile Şükrü Gökhan Orhan'ın kasten adam öldürme sonrasındaki zaman diliminde, olay mahalline birlikte gidip, suç delillerini yok ederek, gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğuna kanaat getirerek ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesini talep etti. Mahkeme, ilerleyen süreçte, her iki dosyanın birleştirilmesine karar verdi. 

Geçen yıl 27 Eylül'de görülen 6'ncı duruşmada, cinayetten sonra olay yerine giderek delilleri gizlemeye çalıştıkları iddia edilen sanığın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da savunmaları alındı. Şüphelilerin tamamı savunmalarında, suçlamaları reddetti.

Sanıklar bugün 9'uncu kez hakim karşısına çıkacak. Saat 14.00’te başlayacak duruşmaya, Gültekin'in ailesinin yanı sıra tutuksuz yargılanan sanıkların da katılması bekleniyor.

PINAR, YAKILMADAN ÖNCE YAŞIYORMUŞ
Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde Pınar Gültekin davasının 9'uncu duruşmasına tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklar Mertcan Avcı, Şükrü Gökhan Orhan, Selim Avcı, Eda Karagül ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Rahatsızlığı bulunan Ayten Avcı ise duruşmaya katılmadı. Yoklama ile başlayan duruşmada, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu'nca gönderilen rapor okundu. Raporda heyetin yaptığı kapsamlı inceleme sonrası Pınar Gültekin'in yaşadığı sırada alevlere maruz kaldığı ve yaşamını yitirdiği belirlendi.

TALEP OY BİRLİĞİYLE REDDEDİLDİ
Duruşmaya verilen aranın ardından, Adli Tıp raporunun sonucuna itiraz eden sanık Cemal Metin Avcı'nın avukatları, gerekçe ve sonuç kısmı birbirini tutmadığı için ek rapor ya da üniversiteden uzman raporu alınmasını talep etti. Mahkeme heyeti, dosyaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle oy birliğiyle talebin reddine karar verdi. Savcı tarafından hazırlanan iddianame ve Adli Tıp Raporu ile birlikte mütalaa okundu. Mütalaada sanık Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıklar annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, kardeşi Mertcan Avcı eski eşi Eda Karagün ve iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan'a delilleri yok etme ve gizleme suçundan tutuklama talebinde bulunuldu. Tutuksuz sanıklar savcılık mütalaasını kabul etmeyerek savunma için ek süre talep etti.

'ÖLÜP ÖLMEDİĞİNİ KONTROL ETTİM'
Mahkemede mütalaaya karşı savunmasını yapan tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, "Mütalaayı kabul etmiyorum. Adli Tıp Raporu'nu kabul etmiyorum. Ben kanunları bilmiyordum ama şu an öğreniyorum ki bu raporla birlikte yanlış yargılanacağım. Benim ilk yardım belgem de var, ölüp ölmediğini kontrol ettim. Raporda şüpheler var, ölmeseydi ambulansı arardım. WhatsApp yazışmalarını ve galerisini istedik. Sadece mailler geldi. Gerçekleri mahkeme biliyor, yanlış anlatıyorlar. Ben yalan söylemedim. Bu olay olmasaydı ben müşteki karşı taraf şüpheli olacaktı. Benden zorla alınan 300 binden fazla para var. Beni tehdit ederek zorla para aldığı ortada. Sanık sıfatı taşımam kendimi savunamayacağım anlamına gelmez. Ben zaten mağdurum. Söyledikleri her şeyi defalarca çürüttüm. Tüm olanlardan çok pişmanım, olan şeyler istemeden yaşandı. Ben adalete güveniyorum, net olmayan rapora itiraz ediyorum. Bütün olayı ben ortaya çıkardım, niye yalan söyleyeyim? Ben adil olarak yargılanmak istiyorum" dedi.

Mahkeme heyeti Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına karar verirken, Avcı'nın avukatları ve tutuksuz sanıklara savunma için gelecek duruşmaya kadar süre verildi. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıkların tutuklanmasına yönelik talebin reddine karar verirken, Sanık Mertcan Avcı hakkında ek savunma talebinde bulundu. Sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı'nın bir sonraki duruşmada hazır bulundurulması istendi. Mahkeme, duruşmayı 14 Şubat’a erteledi.(DHA)