HABERLER>GÜNCEL
26 Mayıs 2021 Çarşamba - 15:39

Mimarların başkanından ‘istemezükçü’ eleştirilerine yanıt: Bu şehrin delisiyiz!

Odalara yöneltilen eleştiriler hakkında konuşan Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman, "İstemezükçü söylemini kabul etmiyorum. İstemezükçü değil, akıllı olduğumuzu düşünüyorum" dedi. Kahraman ayrıca, "Canımız sıkıldı dava açalım, demiyoruz ki. Çeşitli dayanaklarımız var. Biz bunu kendi çıkarımız için yapmıyoruz, herkese eşit davranılsın diye yapıyoruz, yani bir nevi şehrin delisiyiz. Herkes için uğraşıyoruz ama kimseye yaranamıyoruz" ifadesini kullandı.

Mimarların başkanından ‘istemezükçü’ eleştirilerine yanıt: Bu şehrin delisiyiz!

EGEDESONSÖZ - Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman, Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci yazar Muhittin Akbel'in sorularını yanıtlayan Kahraman, İzmir gündemini meşgul eden konular hakkında görüşlerini belirtti.

BİZ PROBLEMİ KENDİMİZ YARATIYORUZ
İnciraltı planlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Kahraman, şunları söyledi: "Ben siyasetçi olmadığım için mimar kimliğimle konuşacağım. Tam olarak benim konum değil tarım zaten, Ziraat Mühendisleri Odası ve TMMOB, bu konuyla ilgili bir açıklama yapacak. Bizi ilgilendiren kısmı ile ilgili yorum yapmak isterim. Biz problemi biraz kendimiz yaratıyoruz. Çeşme Otoyolu’nun yapılması 1989 yılında gerçekleşti. Otoyol yapıldığında, otoyol ile deniz arasında kalan kısma da alışveriş merkezleri yapılması gündeme geliyor. Siz var olan alanda bir kısmını otoyola veriyorsunuz, kalan –tarım alanı olarak geçen- yerde alışveriş merkezleri yapıyorsunuz. Bu yetmiyor, Özdilek yapılıyor. Sonra İstinye Park yapılıyor. Konunun özü bu bence. Biz kendi baskımızı kendimiz yaratıyoruz. Bir takım sorunlar ortaya çıkarıyoruz. Çok ilginç bence, Çeşme Otoyolu da. Dünyada örneğinin  olmadığına inanıyorum. Sayfiye bölgesine, tatil alanına hızlı bir otobanla gidiyoruz. Otobanlar aslında ulaşımın, özellikle nakliye kısmıyla ilgili yerlerde, çokça tercih ediliyor yurtdışında. Biz de ise tatile hızlı gitmek amaçlı oluyor. Bu çokça ilginç. Siz onu yaptığınızda yol mu trafiği doğurur, trafik mi yolu doğurur, gibi bir yol olduğunda orada da trafik oluyor. Orada da marka değeri artıyor ve insanlar oraya gitmek istiyor ve orası sık kullanılıyor. AVM ile orada bir kalabalık oluyor. İsteyerek yapılmış bir rant alanı oluşuyor. Bunun karşısında da şimdi tarım alanlarındaki insanlara örnek olarak Özdilek’i, İstinye Park’ı gösteriyorlar. Karşı taraftaki baskı buradan oluyor. Teşekkür etmek lazım bu alandaki insanlara. Kadifekale gibi bir yer değil orası, gecekondulaşmaya izin verilmemiş durumda. Bu zamana kadar korunmuş durumda. ‘Orada tarım yapılmıyor’ söylemleri bilinçli politikalar sebebiyle yapılıyor. Orada daha önce bu işler yapıldı, tarım yapıldı. Hollanda ne kadarlık bir ülke ama dünyanın çiçek ihracatını Hollanda karşılıyor. Biz burada bunun üzerine bir kurgu yapabiliriz. Orası da değerlenebilir, oradaki mal sahipleri bunun üzerine bir gelir elde edebilir. Biraz sürüncemede bırakıyoruz. 2011 yılında Devlet Planlama Teşkilatı kapattığımız gibi. Plansız gidiyoruz hayatımıza. Bir şeyleri yapıyoruz, mesela İstinye Park’ın önünde duramıyoruz. Otoyolu yapıyoruz, alışveriş merkezleri çıkıyor. Bunları yaptıktan sonra da ortaya çıkan baskı sebebiyle ‘burada bir yapılaşma yapmamız lazım’ diye geliyoruz. Bu baskıyı yaratan da biziz, yerel yöneticiler, onların aldığı kararlar, sivil toplum kuruluşlarının sesini duyurmamasının etkisi var. Bana ilginç gelen burayı ne şekilde yapabileceğimizi kurgulayabileceğimizi gereken noktadayız. 1971 yılında Akdeniz Olimpiyatları’na katılan sporcuların konaklaması için İnciraltı’nda öğrenci yurdu yapılıyor ve peşinden de 1992’de planlanmaya başlıyor aslında, fuar ve rekreasyon alanı olarak bir karar başlıyor ve bölgenin planlanmaya çalıştığını görüyoruz. 1985’te günübirlik eğlence tesisleri yapılıyor. 1995’te bu daha da büyütülüyor. Gençlik Merkezi olarak faaliyet gösteren 1 milyon metrekarelik imar planları yapılıyor. Öğrenci yurdu, Tansaş, otoyol, karargah, lokanta, kafe gibi planları yapılmış, çok fazla şey yer alıyor. Yani 1950'lerde denize girme yeri olarak kullanılmış, sonra 70'lerde tarıma yöneltiliyor ve şimdi de bir takım binaları oraya inşa ederek buraya doğru yönlendiriyoruz. Elimizde boş bir alan var ve mevzi planlama yapıyoruz. Yani sorunları bizler yapıyoruz, sonra çözemediğimiz için şu şekilde çözelim diyoruz."

İYİ NİYETLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM
İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut ile görüştüklerini belirten Kahraman, "İyi niyetliler,ben çok sevdim Tayfun beyi, gelmesi de büyük incelik. Geldi, konuştuk. 1971'de Akdeniz Olimpiyatları ile yapılaşmadan bahsediliyor. Çok uzun soluklu bir iş bunlar. Yani bunların bugünden yarına çözülebileceğine ihtimal vermiyorum.  Konuşmamız gerekenin başka bir şey olduğuna inanıyorum. Neyi neden yapıyoruz ne istiyoruz? Ben Tayfun beyin iyi niyetli olduğunu düşünüyorum ancak ben yapılacak şeyin, şehrin konsensüsü ile yapılması ile gerektiğini düşünüyorum. Nasıl bir planlama var, ben görmedim, bu konuda benden çok Ziraat Mühendisleri Odası'nın söz söylemesi gerektiğini düşünüyorum" dedi. Diğer odalar ile uyum içinde çalıştıklarını da belirten Kahraman, "Biz hep beraberiz. Şehir Plancıları odasıyla da diğer odalar ile aramız iyi. Tüm şehrin de bunu yapması gerek. Konuşmak değerlendirmek bizim ihtiyacımız olan şeyler" ifadelerini kullandı.

KENDİSİNE HEDİYE PAKETİ GÖNDERECEĞİZ!
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin'in 'her şeye odalar karar verecekse biz belediyeler neden varız' söylemini 'Talihsizlik bir açıklama' olarak değerlendiren Kahraman, "Talihsiz bir açıklama olduğunu düşünüyorum. TMMOB adına konuşmak istemiyorum ancak kendisine hediye paketi hazırlanıyor. Bu paketin içinde TMMOB kanunu ile neye dayanarak açıklama yaptığımız, parti tüzüğü ve İnciraltı ile ilgili şimdiye kadar ki planlamaları hediye edeceğiz. Belki açıklamasının talihsizliğini fark eder diye düşünüyoruz" diye konuştu.

İSTEMEZÜKÇÜ DEĞİL, AKILLI OLDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUM
Odalara sıkça yöneltilen 'istemezükçüler' eleştirilerine de yanıt veren Kahraman, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İstemezükçü söylemini kabul etmiyorum. Daha önce yine burada söylemiştim, istemezükçü değil, akıllı olduğumuzu düşünüyorum. Yani sebepleri ile derinlemesine yapmamız gereken işle bunlar. Elimizde veri olmalı ve bunları işlemeliyiz. Bizler siyasetçi değiliz. Bugünden yarına kaybımız yok. Biz şehri seven insanlarız. Tam olarak yaptığımız, şehre kendi meslek disiplini açısından değer katabilmek. Bunu yaparken de mesleğin gerektirdikleri üzerinden bakıyoruz. Biz veriler nerede deyince istemezükçü diyorlar. Bilim, ilim diyoruz bazıları da film diyor! Bunların film değil, bilim ışığında gitmesi lazım. Ancak öyle başarılı oluruz. Bizlerde ancak öyle var olabiliriz. Konuşuyoruz, çok konuşuyoruz. Herkes hak etmediğimiz şeylerden yaşadığından dolayı mutsuz. Haklıyız ancak ortak bir konsensüs bulmamız lazım. Tayfun beyin konuşması çok kibar, çok hoş, gelmesi çok mutlu etti bizi. Aykırı olduğumuz noktalar var ama birbirimizi anladığımız düşünüyoruz.  Orada Özdilek oluyor, bu baskı oluşuyor. Bunun yapılmaması gerekirdi. Haksızlıkların önünde durmak lazım yoksa adalet duygusu zedeleniyor ve onlar yapıyor bana niye izin vermiyorsunuz oluyor. Bu aslında bir sonu olmadığını bir temizlik yapmamız gerektiğini ve sıfırdan başlamamız gerektiğini anlıyoruz ancak çözümü henüz bulmuş değiliz."

HERKES İÇİN UĞRAŞIYORUZ, KİMSEYE YARANAMIYORUZ
Odaların sürekli dava açtığı yönündeki algıya cevap veren Kahraman, kendi adlarına açılan davaların bir çoğunda haklı çıktıklarını söyledi. Kahraman, "Davaların hemen hepsinde haklıyız. Bizim kaybettiğimiz dava sayısı çok fazla olamaz. Çeşitli sebeplerle davalardan el çektiriliyoruz.  Biz olmaza olmaz diyoruz. Alaçatı'da kıyı kenar çizgisi denizin ortasından geçmiş, odamız dava açmıştı, şimdi yeni kıyı kenar çizgisi çekmişler, yine dava açacağız oraya. Gene iptal ettireceğiz. İlker demişti diyeceksiniz.  Sonra tekrar planlama yapacaklar oraya. Bizim dava açalım dediğimiz şeye 'canımız sıkıldı dava açalım' demiyoruz ki. Çeşitli dayanaklarımız var. Biz bunu kendi çıkarımız için yapmıyoruz, herkese eşit davranılsın diye yapıyoruz, yani bir nevi şehrin delisiyiz. Herkes için uğraşıyoruz ama kimseye yaranamıyoruz. Olsun, yinede denemeye devam. Konuştuğum çok arkadaşımız var çoğu ikna oluyor, sadece kimisinin rant konusunda ayağına bastığımız için hayır deniliyor bize, onlar da hayır diyecek zaten" dedi.

ŞEHRİN DELİSİ OLMAMIZ ORADAN KAYNAKLANIYOR
Deprem sonrası hasar alan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin binası hakkında başlatılan  yarışma hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kahraman, şu görüşlere yer verdi:

"Büyükşehir binası, mimari değeri olan bir bina. Yarışma açtık. Biz burasını, en verimli şekilde nasıl değerlendirebiliriz, diye. Beklentilerimiz gerçekleşiyor zaten. Dün itibari ile 48 başvurumuz vardı yarışma için. 4 Haziran'da sonuçları açıklamayı planlıyoruz. Çok değerli jüri üyelerimiz var. Çok profesyonel gözler var. Öneri getiriyoruz. Şehrin delisi kısmından gidersek, şehrin delisi konuşsun. Diyelim ki bu binayı yıktık. Hizmet binasını nereye yapacağız? Bir şehirli olarak soruyoruz. Basmane çukuruna yapabilir miyiz, diye düşünürsek, çok zor. Benim hatırladığım kadarıyla 80 milyon dolarlardan bahsedilmişti. Oradan almak zor. Başka yerden almak yok. O bina meydanı simgeliyor. Hükümetin binaları var, belediyenin de binasının orada olması doğru olmaz mı? Bir kültürel izi var. Hali hazırda oranın düzenlemesini yapan mimarımız ile konuşmalar gerçekleştirdik. Karar verici biz değiliz ama şehrin delilerinin şunu yapması lazım, biz koruyalım bakalım, ne çıkıyor. Bunun için ne yaptık, yarışmalar düzenledik. Bence çok keyifli işler göreceğiz. Bence burada desteklenmeliyiz.  Kendi kasasından para harcayarak böyle bir zaman harcayan ekibiz. Alkışlanmamız lazımken hepten git deniyor. Şehrin delisi olmamız, oradan kaynaklanıyor.  Güçlendirme konusunda yanımızda İnşaat Mühendisleri var. Onlarda destek olacaktır."

BELEDİYE YIKMAZ, YAPAR
Belediye binasının yıkılmaması gerektiğini de belirten Kahraman, "Siz yaparken pencereyi değiştireceksiniz… Yeniden yaptığınızda da bu maliyetler olacak. Ekstra maliyetleri 5-10 milyon TL'dir. Bu da belediye için 'ödeyelim geçelim' denmeli. Bu bina 5 bloktan oluşuyor, iki tane blokta zeminde kolon başlarında korozyon görüldüğüne dair rapor var. Paslanma olmuş yani.  Kazın başlarında paslanma olması bir sıkıntıdır deniyor. Teknoloji o kadar gelişiyor ki tünellerde bile paslar girilip alınabiliyor. O binanın gitmesi, yerine çok zor yeni bir bina yaparsınız. Yani yıktığınızda oraya yeni bir bina yapamazsınız. Daha ufak bir şey yapılacağından bahsediliyor. Belediye hizmet binası nereye yapılacak? Bence belediye yıkmaz yapar" dedi.

İLETİŞİMSİZLİĞİMİZ YOK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile kendilerinin iletişiminin güçlü olduğunu belirten Kahraman, "Sayın Soyer bizi dinliyor, toplantılar yapıyor bizle. Güçlendirmeler ile ilgili görüşmeler yaptık. Belki de şimdiye kadar yıkılmamasının nedeni bizleri dinliyor olmasındandır. Bizim öyle iletişimsizliğimiz yok.  Sonuçları da göstermek istiyoruz sonra güçlendirme ile ilgili randevu talep edeceğiz.  Umuyorum şehir için ne iyiyse, o olur. Bence iyi olan yapının konularak hizmetlerin devam etmesi. Kültürpark'ta da kötü koşullarda çalışıyor arkadaşlarımız" ifadelerini kullandı.

ÇALIŞTAYIN SONUCUNA DA BAKMAK LAZIM
Haziran ayında gerçekleştirilecek Yarımada Çalıştayı'na da dikkat çeken İlker Kahraman, şunları söyledi:

"Projeyi aylardır konuşuyoruz ancak proje nedir merak ediyorum. Bir türlü göremedik.  Proje ile ilgili eli yüzü düzgün tek rapor TMMOB'dan. Proje yapanlar ve destekleyenler, proje hakkında bir şey sunmuyorlar. En derli toplu çalışmayı, bizim yapmış olmamız  çok ilginç geliyor.  Ben hala anlamıyorum. Büyükşehir belediyesi ve kent konseylerinin bir çalışması var, biz de destek olacağız. 4 Haziran'da Yarımada çalıştayı düzenlenecek. O çalıştayın sonucuna da bakmak lazım. Göreceksiniz herkes bizim gibi düşünüyor. Bu çalıştay bence çok başarılı bir girişim."

KAT SINIRLAMASININ OLMASI ÖNEMLİ
Konak ilçesi sınırları içerisinde yer alan Alsancak Limanı arkasında bulunan ve daha önce kat sınırlamasının bulunmadığı belirten alan için hazırlanan planlara dikkat çeken Kahraman, "1/5000 bin nazır imar palanlarında siluetin ortaya koyması için kat sınırlamasının olması önemli. Çok fulü bir açıklama o ama yinede önemli.  Kat sınırlaması o yüzden olmazsa olmaz. Bu açıdan kat sınırlamasının ne olması gerektiği, yukarıya çıkan kütlelerden ziyade çeşitli sınırlandırılış alanlar görmek doğru karar. Geçmişten gelen yüksek katlı yapılar var. Bununla ilgili bizim de bir çalışmamız var" dedi.

ORADA KULLANICILARIN DÜŞÜNDÜĞÜ DEĞER KAYBI YOKTUR
Atakent Mahallesi'nde bulunan ve Emlak Konutları olarak bilinen alanda mülk sahiplerinin plan artışı isteğine karşın Karşıyaka Belediyesi'nin vermiş olduğu kararı destekleyen Kahraman, şunları söyledi:

"Karşıyaka Belediye başkanını, verdiği karar nedeniyle kutluyorum. Neden bu isteniyor? Yenilemedeki maliyet nedeniyle. Ancak biraz da rant beklentisi var, yüzde 40'a çıktığında. Atakent Mahallesi'nde yüzde 28'dir kullanımlar. En değerli binalar da onlardır. Siz yüzde 40'a çıkarttığınızda satış fiyatı, yarı yarıya düşecektir. Orada kullanıcıların düşündüğü değer kaybı yoktur. Aksine yeşil alanları ile donatıları ile olan çok keyifli bir yaşam alanı var. Bu kullanımın devam etmesi onlara zarar sağlamaz. Yenileme maliyeti de, kazanılacak yaşam standartlarının yanında hiçbir şeydir. Belediye başkanlarımız tam olarak bunu yapmalı. Kenti ve kentliyi korumalıdır."

OLABİLDİĞİNCE ÇOK ALANI BUNUN İÇİNE SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR
Deprem sonrası ileçelere gönderilen talimat ile kayıp yaşanmadan yeniden dönüşümü sağlamak amacıyla planlanan 'K' planları hakkında da konuşan Kahraman, " 'K' dediğimiz alanlar 'korunacak' alan. Bunu aslında tartışmayı 30 ilçe üzerinden yaptığımızda boğuluyoruz. Büyükşehir Belediyemiz de diyor ki, biz ilçe belediyelerine bıraktık. İlçe Belediyeleri de siyasetçi haliyle. Olabildiğince çok alanı bunun içine sokmaya çalışıyorlar. Biz bunlara itiraz ediyoruz. Asıl kaygı şu; Alsancak Hatay'ı düşünün. Buraların ciddi sorunları var. Sokakları kötü ulaşımı kötü... Yaşam kalitesizleşemeye başlıyor. Burada iyileşmeyi nasıl sağlayabilirsiniz? Yeni bir planlama ile sağlarsınız. İzmir'in tamamı zaman geçirmek için dolgudan kaynaklı Alsancak ve Atakent'e gidiyor" dedi.

NEDEN İHTİYACIMIZ VAR O KONUTLARA?
Karabağlar'da Belediye ile AK Parti'yi sık sık karşı karşıya getiren 'üniversite alanı' hakkında oda olarak kendilerinin belediye gibi düşündüklerini belirten Kahraman, "Neden ihtiyacımız var o konutlara? Kim kullanacak? Kadifekale'den taşınanların oluşturduğu konutlar var. Onların doluluk oranına bakıldı mı? Devam eden çalışmalar var. Burada hükümet ile yerel yönetim beraber çalışmalı. Yerel yönetim yerinde dönüşümü sağlıyor. Bu çok önemli.  Üniversite olsa o zaman zaten üniversitenin gelmesi için daha cazip haline geliyor. Biz bu nedenle tam olarak Karabağlar Belediyesi gibi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

ODALAR OLARAK ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK
Zorlu Holding tarafından İzmir'in göbeğine yapılması planlanan gökdelen için kendilerinin yapabileceklerini yaptıklarını dile getiren Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ruhsata da dava açtık. Ruhsatta söz hakkınız yok, dendi ve biz konunun dışında kaldık. Bir ezber var. Bu ezber yanlış. Yatırımcıdaki ezber de yanlış. Yüksek katlı yaparım, konut yapıp çok yüksek fiyatlara satarım, ezberi bu! Bu doğru değil. Çok fazla sayıda aynı mantıkta bina yapıldığı için bunların alıcısı olmuyor. Başka bir tarım mümkün diyoruz. Bu bir inatla oraya yüksek bina yapacağımla olmaz. Şimdi bir takım satışlar duyuyoruz, çünkü çok karlı satışlar değil.  Odalar olarak elimizden geleni yaptık. Engelleyemiyoruz bazı sebeplerle ancak bunun gerçekçi olmadığını şehir haykırmalı."

ORTAK BİR KONSENSUS SAĞLAMAMIZ LAZIM
30 Ekim depreminde evleri yıkılan vatandaşlar ile bir araya geldiklerine de dikkat çeken Kahraman, "Plan notu ile ilgili bir ezber var. Bunda şuna bakmak lazım. Haydar bey ile konuştuk, plan notu size ne getirdi dedim, 'biz çalıştık, daire başı 8 metrekare, 3+1'lerden 2+1'lere düştük, bir oda kaybettik' dedi. Plan notu ile dava açılan şey, bir şey getirmiyor, bir oda kaybettirdi. Biz onu diyoruz zaten. Rızabey Apartmanını olduğu yer, zemin artı 5 kat. Zemin artı 8 kat olsa ne olur? Neden olmuyor? Kim biliyor bunu? Ben mimarlar odası olarak bilmiyorum. Bu 8 kat olsa, farkındalık için bir park yaparız. Unutmamalı  ve unutturmamalıyız, birlikte ortak bir konsensus sağlamamız lazım" diye konuştu.

 
Galatasaray'da seçim tarihi belli oldu
 
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan 'telafi eğitimi' açıklaması!
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Alev minez 27 Mayıs 2021 Perşembe 11:25

Allah belanızı versin densizler

Yorumu oyla      2      3  
İsmail Yorguncu 27 Mayıs 2021 Perşembe 00:11

Kullandığınız tabir yerinde. Siz delisiniz de, şehriİzmir''in köy olarak kalması için uğraşan bir delisiniz gibi geliyor. Konuşmalarınızın tamamından iyi bir şeyler ancak cımbızla alınabilir. Allah size akıl ve insaf versin.

Yorumu oyla      2      3  
26 Mayıs 2021 Çarşamba 23:01

Depremler, tsunamiler, su baskınları, iklim krizi, susuzluk, tarım topraklarının kaybı, gıda fiyaktlarındaki artış, her şey ama her şey ne yazık ki burada konuşulanları haklı çıkarıyor. Bunu anla(ya)mayanların kasıtlı olduğunu düşünüyorum. Yazıktır.

Yorumu oyla      2      3  
sadece tıkıyorsunuz 26 Mayıs 2021 Çarşamba 20:53

oneri yok ayakları yere basmayan oneriler getiriyosunuz uzlaşmacı değilsiniz sizin yuzunuzden herşey tıkanıyo gecikiyo ve yapılmıyor ..teorık degıl pratik olun!!!

Yorumu oyla      3      3  
sezarın hakkı sezara 26 Mayıs 2021 Çarşamba 17:33

Pirim yapmaya çalışıyor başka bir şey değil. İzmir büyük şehir belediyesi binasına sanat ederi v.b tabirler kullanan bir mimarlar odası başkanı olmaz. Birde kat sınırlaması için silüet savunmaları var. hangi silüet sayın başkan ? şu İzmirdeki silüeti birileri bir çıkıp açıklasa da millet rahata erse valla. ben denizden izmire bakınca gecekondudan başka bir siliüet görmüyorum. gökdelenelr en azından bunları kapatıyordu.

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İzmir'in acı kaybı
Ege Üniversitesi'nin ilk doçenti, ilk profesörü, ünlü göz hekimi Günay ...
Metan gazı faciası bir aileyi yok etti
Adıyaman'da temizlemek için girdikleri su kuyusunda metan gazından zehirlenen ...
Ödemiş'teki köyde voltaj isyanı: Süt üretimi aksıyor
İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Küçükavulcuk Mahallesi'nde voltaj düşüklüğü ...
 
İzmir'de akıllı telefon üzerinden para vurgunu!
İzmir'de, SMS ve maille  gönderdiği linklerle, akıllı telefonlarına girerek ...
İzmir'in zehir operasyonu raporu: 3 haftada 51 tutuklama!
İzmir'de polisin 3 Mayıs ile 23 Mayıs arasında düzenlediği uyuşturucu ...
Emniyet personeli için '10 yıl' kararı
Emniyet Teşkilatı'nda branşa aktarılan personel, 10 yıl süreyle branştan ...
 
Peker'in kardeşinin ismini verdiği emekli orgeneral konuştu
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker'in gazeteci ...
'Seni öldürsem iki sene yatar çıkarım'
Boşanma aşamasında olduğu Samet Mutlu tarafından kızının önünde 5 yerinden ...
Adalet Bakanlığı'ndan Adnan Oktar açıklaması
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Adnan Oktar'ın ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kardiçalı'yı kurtarmak çok mu zor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İnsanlık durumu; vasat altı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Hilafet Çalıştayı ve İslamcılık parantezi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva