Metehan UD / EGEDESONSÖZ - İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşayan Abdullah Yılmaz isimli vatandaş 2014 yılında doğan çocuğunu ‘Ciwan’ ismiyle nüfusa kaydettirse de Çiğli Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü ‘w’ harfinin 1353 Sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun’a uygun olmadığı gerekçesi ile çocuk için kimlik belgesi düzenlemedi. Nüfus Müdürlüğü, ayrıca çocuğun adının ‘Civan’ olarak düzeltilmesi için Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.
Başsavcılık, Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak ‘w’ harfinin resmi iş ve işlemlerde kullanılamayacağı iddiasıyla çocuğun adının ‘Civan’ olarak düzeltilmesini talep etti. Mahkeme savcılığın talebini kabul ederek çocuğun ‘Ciwan’ olan adının nüfus kayıtlarında ‘Civan’ olarak düzeltilmesine karar verdi.
‘İSİM KOYMA HAKKI ANA VE BABAYA AİT’
Baba Yılmaz kararı temyiz ederek ulusal ve uluslararası mevzuat gereği çocuğa isim koyma hakkının yalnızca ana ve babaya ait olduğunu, devletin anılan hakka müdahalesinin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığını ileri sürdü. Başvurucu temyiz dilekçesinde ayrıca ilgili maddenin yürürlükten kaldırıldığını da ifade etti.
YARGITAY DA GERİ ÇEVİRDİ
Dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Hukuk Dairesi yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmasına karar verdi. Baba Yılmaz kararın düzeltilmesini talep etse de bu başvurusu da geri çevrildi.
EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI
Baba Yılmaz son çare olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Baba Yılmaz ‘Ciwan’ isminin mahkeme tarafından Kürtçe olması nedeniyle değiştirildiğini belirterek çocuğuna kendi kültürüne uygun bir isim vermesinin engellediğini ifade etti ve kararın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürdü.
‘İDDİALAR TEMELLENDİRİLMEMİŞ’
Başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi de babanın talebini geri çevirdi. Mahkeme kararında, başvurucunun ayrımcılık uygulandığına yönelik iddiasını temellendirecek bir argüman sunmadığını belirterek “kendisi ile aynı statüde bulunan kişiler arasında farklı muamelede bulunulduğuna ilişkin açıklama yapmaksızın isim düzeltme işleminin Kürt olması nedeniyle yapıldığını iddia etmekle yetindiği anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçelerle ihlal iddiaları temellendirilemediğinden başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.” ifadelerini kullandı.
‘ANAYASA’YA AYKIRI DEĞİL’
Anayasa Mahkemesi özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, özel hayata ve aile hayatına saygı ile bağlantılı eşitlik ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilemez olduğuna ve Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edilmediğine oy birliği ile karar verdi.