İzmir İş Günleri 8’nci kez ‘merhaba’ dedi… Soyer: Dünyaya ilham vereceğiz

EGEDESONSÖZ- İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZFAŞ ev sahipliğinde gerçekleştirilen 8’nci Uluslar arası İzmir İş Günleri Buluşması Ticaret Bakanı Mehmet Muş, İzmir Valisi Yavız Selim Köşger ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımı ile gerçekleşti.

Online olarak yapılan toplantıda konuşan Başkan Soyer, İzmir Enternasyonal Fuarı ile eş zamanlı olarak düzenlenen dünyanın en büyük gastronomi etkinliği “Terra Madre Anadolu İzmir 2022”ye paralel olarak tarım ticaretinin önemi ile ilgili olarak değerlendirmede bulundu.

Başkan Soyer yaptığı açıklamada “2015’ten yana İEF ile birlikte düzenlenen İzmir İş Günleri’nin bu yıl özel bir yeri var. 91’nci kez düzenlenecek olan İEF’te bu yıl Terra Madre Anadolu ile eş zamanlı gerçekleştirdiğimiz için tarım ticaretine ve tüm dünyada güvenilir tarımsal ticarete odaklanıyoruz. Dünyanın farklı yerlerinden iş insanları ile ülkemizdeki yatırımcılar arasında bağı güçlendiren İzmir İş Günleri, üreten ile alıcı arasında bağı kaldırıyor. Üretenin alıcıların beklentilerini, alıcılar ise üretenlerin potansiyelini aracısız olarak sağlamaya çalışıyor. Zaten İzmir için inşa etmeye çalıştığımız yerel ekonomi politikasının özünde bu yatıyor. Arzı üretenleri ve talebi üretenleri bir biçimde buluşturmak hedefimiz. İzmir’in fuarlar şehri olma vizyonu ortaya koyduğumuz yerel kalkınma hamlesine çok yakışıyor” dedi.

Ekonominin gelişiminde demokrasinin büyük önem taşıdığını dile getiren Başkan Soyer, “Demokrasi olmadan bir zenginleşme belirli bir kesimin refahını arttırıyor. Diğer tarafta ise emekçiler, işçiler, kadınlar, gençler gelir dağılımında ve refahtan payını alamıyor. Eskiler zenginlik ile bereketi işte bu yüzden birbirinden ayırmış. Zenginlik kısıtlı bir zümrenin refahını tarif ediyor. Bereket toplumun her kesiminden doğaya kadar uzanan bir biçimi ifade ediyor. Ekmek, su gibi demokrasiye sahip çıkıyoruz. Demokrasi büyüyen bereketin bolluğun en büyük teminatıdır. Öte yandan demokrasinin gelişim perspektifini geliştirmek zorundayız. Demokrasinin günümüz sorunlarına çözüm üretmesi için ekonomik ve ekolojik demokrasi ile birleşmesi gerekiyor. Ekonomik demokrasi halkın gücünü örgütleyerek halkı girişimci hale getirmektir. Halkı özne kabul ederek refahın tabana yayılmasını sağlamaktır. Ekolojik demokrasi ise demokrasiyi kurarken ekolojiyi de göz ardı edilmemesini gerektiğini ortaya koyuyor. Ekoloji ve ekonomi arasında ses benzerliği dışında çok daha büyük bir bağ vardır. Ekosistem korunmadan ekonomide kalıcı gelişme sağlanamaz. Bunun tam tersini yaptığımızdan iklim krizi ve gıda krizi ile mücadele ediyoruz. İzmir’in gelişimi için sosyal, ekonomik ve ekolojik demokrasinin iç içe geçtiği, birbirini güçlendirdiği stratejiler uyguluyoruz. Bunların başında “Başka Bir Dünya Mümkün” perspektifi ile hareket ettiğimiz İzmir Tarımı geliyor. Kuraklıkla yoksulluk mücadelenin yanı sıra Terra Madre Anadolu Fuarı’nı İzmir’de yapmamız “Başka Bir Tarım Mümkün” perspektifimizin sonucudur. Yarın başlayacak olan Terra Madre Anadolu Fuarı sadece gıda alışverişi değil iklim, enerji, yoksulluk, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve savaşlar karşısında çözümler ortaya koyacağımız bir orta akıl hareketidir” ifadelerini kullandı.

Dünyada yaşanan yoksullukların ve krizlerin önüne geçmek ve örnek bir metropol olmak yolunda çalıştıklarını belirten Başkan Soyer şunları söyledi:

“Biz İzmir’de kırsal alandan limana kadar yerel kalkınma politikası uyguluyoruz. Tarım, sanayi, ihracat ve enerji sektörlerimizde öz değerlerimizi ortaya çıkaran ve katma değer yaratan bir anlayışla oluşturmak istiyoruz. Bunu yapmamızın nedeni İzmir ekonomisini güçlendirmek… Ve dünyada yoksulluğun, krizlerin yaşandığı bir ortamda herkesin örnek aldığı bir metropol yaratmak ve onlardan ilham almak için yola çıktık. İnsanlık gezegenimizde yaşadığı sorunları görerek onlarla yüzleşmek zorunda… Hepimiz, dünya şehirleri, yaşamı dönüştürmek için tarihi bir dönüm noktasındayız. Burada ekonominin gerekli paradigmalarını tartışmaya açmak gerekiyor. İzmir’de ve birçok yerde adil ve ortak bir gelecek inşa etmek konusunda gerekli düşünceler çoğalmaya devam ediyor. Tabandan gelen bu değişimi uygulamak zorundayız. Dünyanın tüm metropollerindeki bu olağanüstü birikimin küresel ekonomik düzenin yeniden yapılandırılmasında son derece önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum. Çünkü hayat yerelde akıyor. Ve geleceğin dünyası kentler üzerinden şekillenecek. İzmir’in tarihte olduğu gibi ülkemize ve dünyaya ilham vereceğine kalben inanıyorum”

VALİ KÖŞGER: DENETİM SAYISINI 100 BİNİN ÜSTÜNE ÇIKARMAK İSTİYORUZ
Güvenli gıda tedarikine dikkat çeken İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, bu kapsamda yürüttüklerini denetimler hakkında bilgi vererek şunları söyledi:

“Uluslararası ve ulusal boyutta çok sayıda fuarlara ev sahipliği yapan ve fuarlar kenti olarak anılan şehrimizde 91’nci Enternasyonal Fuarı kapsamında düzenlenen 8’nci İzmir iş günleri dolayısıyla çevrimiçi de olsa sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Fuarımızın 91’nci kez düzenlemesinden emeği olanlara teşekkür ediyorum. Forumun tarım ticareti, dayanıklı küresel gıda tedarik zincirlerinin kurulması temalı açılış oturumunda, tarım ticaretine farklı ve önemli bir perspektiften bakılacak olmasına da çok anlamlı buluyorum. Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış İzmir, her daim hareketli bir ticaret kenti olmuştur. 16’nci yüzyılda batılı tüccarların batı Anadolu tarım ürünleri için transit şehir İzmir'i seçmeye başlaması ile şehir iç bölgelerde üretilen tütün, pamuk, incir gibi tarımsal malların dış satım limanı haline gelmiştir. İzmir’de yaklaşık 389 bin tarım alanı bulunmakta olup, sadece İzmir'e değil tüm dünyaya gıda tedariki sağlayan 149 bin çiftçi aile bu verimli toprakları işletmektedir. Tarihten gelen dış ticaret merkezlerinden biri olan İzmir, ülkemizde İstanbul'dan sonra en fazla ihracat yapan ildir. 2021 yılında 14,7 milyar dolar ile ülke ihracatının yüzde 13’e katkıda bulunmuştur. İlimiz ithalatta ise Türkiye genelinde 3’nci sırada yer almaktadır. 2021 yılında 10,9 milyar dolar ile ülke ithalatının 4’ü İzmir’den yapılmıştır. Ülkemiz işlenmiş ve taze gıda tüketiminin yüksek olduğu Avrupa ülkelerine yakın olması nedeniyle yakın bir konumdadır. Türkiye'ye en yakın interlanda sahip liman İzmir Limandır. Ege bölgesinin iç kısımlarının ithalat ve ithalatı İzmir limanından kolayca yapılabilmektedir. Tarım ve gıda ürünlerini ithalat ve ihracatı yüzde 60 deniz yolu ile yapılmaktadır. Dünya ticaretini oldukça yoğun seyrettiği günümüzde tüm eşya gruplarında daha az maliyetli ve hızlı teslimatın kurgulanması yanı sıra, sürdürebilir tarım zincirlerinin kurulması ile kritik öneme sahiptir. İnsan sağlığını doğrudan etkileyen gıda tedarik zinciri, soğuk tedarik zinciridir.Bu nedenle soğuk zincirin üretimden tüketime kadar kırılmaması gerekliliği binmektedir. Biz İzmir Valiliği olarak, İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüz ile birlikte gıdanın vatandaşlarımıza ve ihracat aracılığı ile hızlı ve güvenilir aktarımını sürdürebilmenin önemini biliyoruz Sağlıklı tarım ürünlerin sofralara ulaşması için denetimlerimiz hız kesmeden devam ediyor. İzmir’de bulunan 45 bin gıda işletmesinin yaklaşık 6 bin 500’ü üretim işletmesidir. 2021 yılında tüm bu işletmelerin gıda güvenliğini sağlamak için 98 bin ayrı denetim gerçekleştirilmiş olup, 2022 yılının ilk  ayında bu sayı 52 bin olmuştur. Hedefimiz bu denetimleri yıl sonunda 100 binin üzerine çıkarmaktır. Güvenli gıdanın evlere ulaşabilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz”