HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
19 Mart 2021 Cuma - 12:05

İzmir'e nefes aldıracak planlar vitrinde... Kent ile kırsal arasına yeşil koridor bağlantısı

“İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” ve “İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı” tanıtım toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, " İzmir’de son iki yılda pandemiyi ve doğal afetlerin hemen her türlüsünü yaşadık. Yaşadıklarımızdan çok şey öğrendik ve dirençli bir kent olmanın sırlarını araştırmaya başladık. Gördük ki, afetlere ve salgınlara dirençli olmanın tek yolu, doğayla uyumlu bir yaşam sürmek. Şehirlerimizi, doğasıyla uyumlu şekilde imar etmek" diye konuştu.

İzmir e nefes aldıracak planlar vitrinde... Kent ile kırsal arasına yeşil koridor bağlantısı

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi, çalışmaları tamamlanan “İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” ve “İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı” tanıtım toplantısını gerçekleştirdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya, İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası ev sahipliği yaptı.

Gerçekleştirilen tanıtım toplantısını, Başkan Tunç Soyer'in yanı sıra,CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel,CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ve çok sayıda STK temsilcisi katıldı.

BİRBİRİMİZE NARİN BİR DÖNGÜYLE, YAŞAM AĞIYLA BAĞLIYIZ
Düzenlenen programda konuşmasını gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'de şehir ve doğayı birleştireceklerini belirtti. Soyer, "Çok değil, yakın zaman öncesine kadar şehir ve doğa; zihinlerimizde farklı, hatta tam birbirinin zıttı olarak görülüyordu. Şehir, hızlı, kabuğuna çekilmiş, kendi kültürünü yaratmış; evlerin, tiyatro ve sinemaların, beton yolların, fabrikaların oluşturduğu meskun bir alandı. Doğa ise, uzaktaydı. Yabandı. Birçoğumuz için sadece belgesellerde yaşıyordu. En iyi ihtimalle, bir noktadan diğerine giderken içinden geçilen bir manzara veya bir mesire yeriydi. Yaşadığımız iki büyük felaket; pandemi ve iklim krizi, insanın kendisiyle ve doğasıyla yüzleşmesini sağladı. Zihnimize bir tokat gibi çarparak yeryüzünde, kendi diye bir şey olmadığını, olamayacağını hatırlattı. Yeryüzünün tüm varlıkları; insanları, bitki ve hayvanları, dağları, denizleri ve nehirleri... Birbirimize narin bir döngüyle, yaşam ağıyla bağlıyız. Kısa ömürlerimizde yaptığımız her şey,  yediğimiz her lokma, aldığımız her karar  ve dahası birbirimize nasıl davrandığımız, bizim dışımızdaki milyarlarca canlının yaşamını şekillendiriyor. İzmir’de son iki yılda pandemiyi ve doğal afetlerin hemen her türlüsünü yaşadık. Yaşadıklarımızdan çok şey öğrendik ve dirençli bir kent olmanın sırlarını araştırmaya başladık. Gördük ki, afetlere ve salgınlara dirençli olmanın tek yolu, doğayla uyumlu bir yaşam sürmek. Şehirlerimizi, doğasıyla uyumlu şekilde imar etmek… İzmir; geniş deniz alanlarından, iki bin metreyi aşkın dağlara kadar uzanan sıra dışı bir coğrafya. Bu şehirde, biz insanlarla birlikte, bizden çok daha eski İzmirliler; Akdeniz fokları, flamingolar, asırlık ağaçlar ve binlerce farklı canlı türü yaşamaya devam ediyor. Ege’nin zeytini ve kuzey ormanlarının ağacı kestane, İzmir’de tek bir vadinin üzerinde buluşabiliyor. İzmir; makilikleri, doğal ormanları, denizi, sulak alanları ve yüksek dağlarıyla Anadolu’nun ekosistem çeşitliliğinin neredeyse tamamını, kendi il sınırları içinde taşıyor. Öte yandan İzmir, 4,5 milyona yakın nüfusu, hızla büyüyen sanayisi, ticaret hacmi, turizmi ve tarımı ile Türkiye ekonomisini kalbi. İzmir’in yüzlerce yıllık limanı, tarih boyunca Asya ve Anadolu’nun dünyaya açılan kapısı olmuş. İzmir, 8 bin 500 yıllık tarihi boyunca insan uygarlıklarına yön vermiş bir dünya şehri. Bugün burada sunduğumuz stratejinin ana gayesi, İzmir’i var eden bu iki temel özelliği, ekolojik zenginliğini ve ekonomisini bir arada geliştirebilmek. Böylece, İzmir’in doğal afetlere karşı dirençli bir şehir olmasını sağlamak… Şehrimizde insanların ve tüm diğer canlıların yaşam hakkını korumak" dedi.

 KENT VE KIR GEÇİŞ HATTINI KADERİNE TERK ETMİYORUZ
İzmir'in ekolojisi ve ekonomisi arasındaki karşıtlığı ortadan kaldırmak için çalıştıklarını belirten Başkan Soyer, "Ekoloji ve ekonomi arasındaki karşıtlığı ortadan kaldırabilmek için geliştirdiğimiz bu stratejinin özü; alışılmış kabulün aksine, kentsel ve kırsal alanları bir bütün halinde planlamak. Kentsel tasarımın ana odağını, metropol merkezi yerine kenti ve kırı birbirini bağlayan geçiş sathına taşımak. Böylelikle, doğal afetlerin ve kentsel saçaklanmanın en ağır tahribatı verdiği kent ve kır geçiş hattını kaderine terk etmek yerine; ekoloji ve ekonominin müşterek gelişiminin, yani şehrin dirençliliğinin anahtarı haline getirmek. Bugün birbiri ile neredeyse hiç konuşmayan kentsel katmanlar arasında fiziksel, ekonomik ve kültürel bağlar kurarak, İzmir’i döngüsel şehir ilkeleriyle yönetmek. Şehrimizin doğayla uyumlu yaşam stratejisi, İklim Eylem Planı ve Yeşil Şehir Eylem Planı’nı hazırlarken; Türkiye ve dünyada konu hakkında birikmiş tüm teori ve deneyimleri bir araya getirdik."

KENTİ, YEŞİL KORİDORLARLA KESİNTİSİZ OLARAK KIRSAL ALANA BAĞLIYORUZ
Planlama süreçlerini 3 ana başlık altında topladıklarının altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Yapılan çalışmalar sonucunda, az önce özetlediğim stratejiye hizmet eden dört temel adım belirledik: Bunların ilki; doğanın şehre nüfuz edebilmesi. Yaşadığımız şehirler; binaları, parkları, içinden geçen dereler ve hatta yol güzergahları ile aslında pek çok başka canlı için yaşam alanı olma potansiyeline sahip. Ne var ki, aldığımız kararlar, şehrin etrafındaki doğal bitki ve hayvan türlerinin, suyun ve diğer doğal varlıkların şehrin içine nüfuz etmesini engelliyor. Ancak İzmir’de biz bunun tam tersini yaparak doğanın şehre nüfuzuyla ilgili kapsamlı bir çalışma planı uyguluyoruz.  Örneğin, “doğal yeşil” projemiz ile İzmir’de, artık kent içerisindeki yeşil alanlarda; egzotik bitki türleri yerine, tümüyle Akdeniz’in ve İzmir Bölgesi’nin doğal florasını kullanmaya başlıyoruz. Park ve bahçelere, doğal floranın ekilmesini sağlayarak bölgemizdeki canlıları şehrin içine çekiyor ve şehir içerisindeki yeşil alanların da ekosistem işlevi görmesini sağlıyoruz. 2021’den itibaren İzmir’de ekilen ağaç türleri peyderpey, tümüyle doğal bitki türlerine dönüştürülecek. Parklarımızı, belirlediğimiz beş yeşil koridorla birbirine ve şehri çevreleyen kırsal alanlara bağlayarak doğanın şehre nüfuzunu hızlandırıyoruz. Bu ilkeyle yapımına başladığımız Mavişehir’deki Flamingo Doğa Parkı, Gediz Deltası’nın kuş türlerini şehrin içinde görebileceğimiz benzersiz rekreasyon alanı olacak. İkinci uygulama başlığımız ise, insanların doğaya nüfuzunu yönetmek. Yani şehrimizde yaşayan insanların kırsal alanlara doğal dengeyi bozmayacak, zarar vermeyecek şekilde erişimini sağlamak. İzmir’in çeperinde 35 tane Yaşayan Park kurma çalışmamız, bunun en önemli örneklerinden biri. Yaşayan parklar, normalde birbirinden ayrı sürdürülen üç kullanım şeklini bir araya getiriyor: Ekosistemi koruyor, tarımsal faaliyetler içeriyor ve vatandaşlarımızın yeşil alan ihtiyacını karşılıyor. İzmir’de aynı zamanda çok özgün bir yaklaşımla kırsal havza planlaması gerçekleştiriyoruz. İmar planlarıyla kırsal alanda hangi faaliyete, ne şekilde izin verilebileceğini, İzmir’in kırsal havza planlama süreci içerisinde tasarlıyoruz. Kırsal turizm, bu çalışmamızın önemli parçalarından biri. Üçüncü başlığımız, İzmir’de döngüsel ekonomiyle ilgili çalışmalarımız. Kent ve kır arasındaki bağı kurmanın en önemli yollarından biri, şüphesiz ekonomik bağlantıları güçlendirmek. İzmir Tarımı ile, kuraklık ve yoksullukla aynı anda mücadele ederek İzmir’in döngüsel ekonomisini güçlendirmeye gayret ediyoruz. Son yıllarda iklim krizinin olumsuz etkileri, yas?amın her anında hissedilir hale geldi ve ciddi bir kuraklık tehlikesi yarattı. Öte yandan yoksulluk, pandemi ile birlikte çok daha derinles?ti. I?zmir Tarımı ile attığımız adımlar, bu iki sorunla mücadelede somut çözümler sunuyor ve Türkiye’de ilk defa döngüsel bir tarım ekonomisi inşa ediyor. Döngüsel ekonominin diğer bir ayağında, katı atıklardan elektrik üreten sistemleri il genelinde yaygınlaştırıyoruz. Çöpü bir atık değil, ekonomik bir kaynak olarak değerlendiriyoruz. Son uygulama başlığımız, İzmir’deki kırsal alan ile metropol alanı arasındaki kültürel bağlantıları güçlendirme hedefimiz. Şehir merkezinden kırsal alanlara uzanan beş İzMiras Rotası, bunun en önemli örneklerinden biri. Bu rotaları inşa ederek, şehir merkeziyle kırsal alanın kültürü arasında bağ kurmayı ve sosyal açıdan birbirinden kopuk farklı mahalleleri birbiriyle buluşturmayı hedefliyoruz. Şehir içerisinde yürüyüş ve dinlenme alanlarını çoğaltarak mahalle kültürümüzü yeniden tesis ediyoruz. Kenti, yeşil koridorlarla kesintisiz olarak kırsal alana bağlıyoruz."

İzmir'in Cittaslow için hazırlanan planlamada sona yaklaşıldığının altını çizen Tunç Soyer, "Tüm bu paylaştıklarımı bir araya getiren konuysa, uzun zamandır ekibimizin üzerinde çalıştığı Cittaslow Metropol programı. Cittaslow Metropol programı ile, 1999 yılında I?talya’da kurulan ve 30 ülkeye yayılan Cittaslow felsefesinin, metropollerde uygulanmasını hedefliyoruz. Şu anda kriterleri tamamlanmak üzere olan Cittaslow Metropol’ün ayrıntılarını Nisan sonunda tüm Türkiye ile paylaşacağız.  Dünya Ekonomik Forumu 2021 Küresel Riskler Raporu’na göre, önümüzdeki on yılda insanlığın karşılaşacağı en büyük beş riskin dördü, iklim krizi ve doğayla ilgili.  Dünyadaki bu gidişatı öngörerek “İzmir’in doğayla uyumlu yaşamın örnek şehirlerinden biri olmasını” 2020-2024 stratejik planımızdaki yedi stratejik amaçtan biri olarak tarif ettik. Yeşil altyapıyı; tıpkı yol, kanalizasyon ve suya erişim gibi en temel vatandaşlık haklarından biri olarak tanımladık. Kuraklık; bu sene yağmur yağdı, bu ay az yağdı, bu ay çok yağdı ikileminden daha karmaşık bir konu. On yılların sonucunda ortaya çıkan bir sorunun bir ay çok yağış olmasıyla değişmesi mümkün değil. İklim krizinin, çok daha derin kökleri var. Bu nedenle bizim artık kendimizi yeniden planlama mecburiyetimiz var. Kıt su varlığının giderek azaldığı gerçeğiyle yüzleşerek, döngüsel bir ekonomi geliştirmek mecburiyetindeyiz."

 TÜRKİYE’DE İLK DEFA İZMİR İÇİN HAZIRLANDI
Çalışmalar sonrasında 3 temel noktaya varmayı planladıklarını belirten Soyer, "2020 sonunda  İzmir Büyükşehir Meclisi’nde onaylanan “İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı” ve “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı” başlıklı iki önemli çalışmayı tamamladık. İklim Eylem Planı ile Büyükşehir Belediyemizin tarafı olduğu Başkanlar Sözleşmesi kapsamında ve AB'nin Paris İklim Anlaşması niyet beyanına uygun biçimde, İzmir’de 2030 yılına kadar sera gazını yüzde 40 azaltmayı hedefliyoruz. İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı ise, gururla ifade etmeliyim ki Türkiye’de ilk defa İzmir için hazırlandı. Bu iki planın özeti mahiyetinde olan Doğayla Uyumlu Yaşam Stratejimiz, İzmir’in bu alandaki tüm eylemlerini bütünleştiren bir ufuk tarif ediyor ve 25 yenilikçi proje örneg?i sunuyor. Bu projelerin çok daha fazlası, Yeşil Şehir Eylem Planı ve İklim Eylem Planı’mızda yer alıyor. Tüm bu çalışmalarımız sonucunda şu üç noktaya varmayı hedefliyoruz: Doğal afetlere dirençli bir şehir olmak, Refahı artırmak ve adil paylaşımını sağlamak, Biyolojik çeşitliliği korumak…"

ÜLKEMİZE VE DÜNYAYA İLHAM VERMESİNİ DİLİYORUM
Sözlerine  yapılmak istenenleri açıklayarak devam eden Başkan Soyer, şu ifadeleri kullandı: "Dünyada hiçbir şey, bir sabah uyandığımızda kendiliğinden daha güzel bir hale gelmeyecek. Şayet dünyamız, ülkemiz ve şehirlerimiz daha iyi yönde değişecekse biz bunu dişimizle, tırnaklarımızla, tüm engellere rağmen koruduğumuz kararlı duruşumuzla başaracağız. Biliyoruz ki, her şey önce hayal etmekle başlar. Doğayla uyumlu ve adil şehirlerin inşası ancak hayal edebilme gücünü koruyan ruhların birbirine kenetlenmesiyle mümkün. Burada yapmaya çalıştığımız da, tam böyle bir şey. Dünyanın yeni şehirlerini tasarlamak için yola çıkmak. Yol üzerinde, daha güzel bir dünya hayalini yaşayan ve yaşatan herkesle buluşarak çoğalmak, tek yürek olmak. Bu yolculuğumuzda bizi yalnız bırakmayan, Yeşil Şehir Eylem Planı ile Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nın hazırlanmasına hibe ve uzman desteği sağlayan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’na ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’na teşekkür ederim. İzmir’de doğayla uyumlu bir yaşam sürmek için attığımız adımların ülkemize ve dünyaya ilham vermesini diliyorum. "

 
Büyükşehir'den temiz Körfez için önemli adım
 
İzmir'in Çatısı'nda diz boyu kar!
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
izmir 19 Mart 2021 Cuma 13:04

yazıyı okuyunca için ne kadar da boş olduğunu anlıyorsunuz.hepsi hikaye.3 yıl sonrada göreceksiniz değişen hiçbirşey olmamış. sadece laf kalabalığı...

Yorumu oyla      3      3  
Eskiler demiş ki : Az laf, çok iş 19 Mart 2021 Cuma 12:45

Yeşil şehir, doğa, ağaçlar, çiçek, böcek ... sonuç?

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Büyükşehir'den temiz Körfez için önemli adım
İzmir Büyükşehir Belediyesi temiz çevre ve Körfez için önemli bir adım ...
Bergama, Selinos Projesi ile hak ettiği değere kavuşuyor
UNESCO Dünya Mirası Bergama’da tarihi eserleri gün yüzüne çıkaracak olan ...
Bergama'ya Ankara'dan çifte müjde
Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, 14 Eylül Stadı'na yapılması planlanan ...
 
Karşıyaka'da hafriyat zirvesi
Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Yıldırım ve Kentsel Dönüşüm ...
Buca'da zaferin 106’ıncı yılına hatıra sergisi
Buca Belediyesi, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün 106’ıncı ...
Başkan Çalkaya’dan şehit ailelerine ziyaret
Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Şehitleri Anma Günü'nde de Şehit ...
 
Bornova’da metruk binaların yerine yeşil alan
Bornova Belediyesi, ilçe merkezine yeni yeşil alanlar kazandırmak amacıyla ...
Bayraklı'da esnafa can suyu
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, İzmir Kahveciler Esnaf Odası ...
Dikili'de destek başarıyı beraberinde getirdi
Dikili Belediyesi’nin desteklediği genç sporcu Ayşe Bozkurt, oryantiring ...
 
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Köy Enstitülü olmak…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Geleceğe ‘miras’ altın ses!
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva