İzmir'deki kadın cinayeti davasında memurlar yargı önünde... İhmal var mı?

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ-İzmir'in Buca ilçesinde Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Serpil Erfındık'ın (38), 2015 yılında boşandığı eşi Vedat Atik (43) tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü cinayetin yargılanmasına devam edildi. Mahkemede savunma yapan İ.Ö ve R.K.S görevde ihmallerinin bulunmadığını söyledi. Hakim, duruşmaya gelmeyen sanık G.B'nin zorla getirilmesine, İ.Ö ve R.K.S'nin ise duruşmalardan bağışık tutulmasına karar verip davayı Ocak ayına erteledi.

İzmir 17.Asliye Mahkemesi'nde devam eden ikinci duruşmaya avukatlar, öldürülen öğretim görevlisi Serpil Erfindık'ın annesi Tülay Aksakal,Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Kadın Meclisi üyeleri, Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Funda Özdemir, avukat Ensar Aktürk katıldı.

Duruşma öncesinde Serpil Erfindik'ın annesi Tülay Aksakal,Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Kadın Meclisi üyeleri, Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Funda Özdemir adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirerek cinayeti protesto etti.

KAPIYI KIRIP PANSUMAN YAPTIM
Görev ihmali bulunduğu iddiaları üzerine yargılanan İ.Ö savunmasında “Buca İlçe Jandarması’nda trafik timinde görevliydim. Olayın ardından kadın ve çocuk koruma astsubayı olduğuma dair dosyaya bilgi verilmiş. Olay ile ilgili görevim olup olmadığım araştırılsın. Bölük komutanı binbaşı İ.Y. benim yerime kimseyi atamadığı için ismimi bildirmeye devam etmiş. Trafik timindeyken o dönem anons üzerine evini bildiğim için gittim. Eve gidince inilti duyunca kapıyı kırdım, merhumeye pansuman yaptım” dedi.

GÖREVİMİ İHMAL ETMEDİM
Duruşmada savunma yapan R.K. S ise, “Ben o tarihlerde Buca-Ufuk Karakolu’nda karakol amiri olarak görev yapıyordum. Karakolda bu konularda iş bölümü yapılmıştı. İlk başvuru ikameti doğrultusunda bize yapılmıştı. İş bölümü gereğince Saadet Sezen Can işlemlerde görevli kişiydi. Benim hatırladığım kadarıyla bir kez bu işlemi yaptıktan sonra adres değişikliği oldu. Biz Buca Merkez Karakolu’na dosyayı gönderdik. Onlarda yeni adresi gereğince jandarmaya göndermiş olmalılar ilk müracaat sırasında yaptığım görev sebebiyle görevimi ihmal etmeme dayalı olabilecek acil bir durum ya da ihmal yada kusurum yoktur. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" dedi.

İfadelerin ardından duruşma 12 Ocak 2023'e ertelendi.

AV. BOZKURT: İLK KEZ ANAYASA MAHKEMESİ KAMUNUN DA GÖREVİNİ İHMAL ETME İHTİMALİNİN OLDUĞUNU SÖYLÜYOR
Dava ile ilgili açıklama yapan Avukat İpek Bozkurt, "Yürütülen davanın dışında İzmir'de açılan Askeri Ceza Mahkemesi'ndeki dosyada jandarmadaki görevli ya da polis memurlarının görev kolluklar aleyhinde ve onların öldürülen kadının hayatını korumak için görevlerinin gereklerini yapıp yapmadığını anlamaya çalışıyor. O yüzden bütün sanıklar hem İzmir'de hem de kendi verdikleri ifadelerinde herkes kendi görevini yapıp yapmadığını anlatmaya çalışıyor. Olayın özü bu. Fakat şöyle bir durum var; kimin görev yeri, nerede, kim koruma kararını tebliğ etti, kim aldı koruma kararlarını? Bu kararlar bildirdi mi, bildirilmedi mi? Bunların hepsi tartışmaya açılıyor. Aslında bu tek dava gibi görülse de Türk yargı sisteminin 6284 özelindeki yani ailenin ve kadına karşı yeterli mücadele kanunu uygulamasındaki sorunları bize gösteren bir dosya. O yüzden bizler için çok değerli. İlk kez Anayasa Mahkemesi kamunun da görevini ihmal etme ihtimalinin olduğunu söylüyor. Bu da 6284'ün ne kadar hayati olduğunu gösteriyor" dedi.