İYİ Parti adayı Özlale, 'belediyecilik anlayışı değişmeli' dedi: İzmir'e Barcelona modeli

Kendi gelirini yaratan bir belediyecilik anlayışıyla çalışacaklarını söyleyen İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Ümit Özlale de, “Mesela Barcelona’ya baktığınızda, bütçesinin yarısı merkezden gelirken, diğer yarısı da belediye projeleri ile yaratılan kaynaktan oluşuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinin yüzde 90’ı Ankara’dan geliyor. Bu paranın çok büyük kısmı ise personel harcamalarında kullanıldığı için geriye kalan parayla ancak bakım onarım gibi çalışmalar yapılabiliyor. Bunun çözümü kendi gelirini yaratan bir belediyecilik anlayışı ile çalışmaktır. Biz ilk 5 yılda bütçenin yüzde 20’sini, ikinci 5 yılda ise bütçenin yüzde 40’ını kendi kaynaklarımızdan oluşturmayı hedefliyoruz. Belediyenin kendi bütçesini yaratacak projeleri, İzmir’deki iş insanları, STK’larla yapacağımız işbirlikleri ile yapacağız. Bu konuda projelerimiz hazır. Ortak aklı kullanarak, hem belediyenin hem de kentin ekonomisini büyüteceğiz” dedi.

İNOVASYON VE TASARIMIN BAŞKENTİ
İzmir’in büyük bir potansiyeli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özlale, ESİAD üyelerine vizyon projelerini ve göreve gelmesi durumunda ilk 300 günde neler yapacağını anlattı. Prof. Dr. Özlale, şöyle devam etti:

“İzmir’in sorunlar şehri değil, fırsatlar şehri olmasını hayal ediyoruz. Altyapıyı nasıl yenileyeceğimizi, trafiği nasıl çözeceğimizi anlatacağım. Benim girişimcilik derslerinde anlattığım bir şey var: Değer önermesi. Ben diğer adaylardan farklı ne öneriyorum. Ben yolunuzu temizlerim, çukurları kapatırım, çöplerinizi toplar ayrıştırırım. Temel belediyecilik hizmetlerini zaten en iyi şekilde yaparım. Ben farklı bir belediye başkanı olmak istiyorum. Kendi gelirini yaratan ve dördüncü sanayi devrimine ev sahipliği yapacak bir İzmir hayal ediyorum. Birinci ve İkinci Sanayi Devrimi döneminde, tarıma dayalı sanayi  ve sanayi kollarının Osmanlı’da geliştiği yer İzmir’di. 101 yıl önce İktisat Kongresi’nin İzmir’de yapılmasının tek sebebi buydu. Çünkü İzmir, sanayi ve üretimi öğrenmişti. Yani Birinci Sanayi Devrimi ile beraber bu şehir her zaman kalkınmanın öncü şehri olmuştur. Ancak yavaş yavaş ivmesi düşüyor. Ekonomik olarak eski günlerinden uzaklaşıyor. Şimdi önümüzde Dördüncü Sanayi Devrimi ve dolayısıyla katma değerli üretim, dijitalleşme, girişimcilik var. İzmir çok daha zengin, kendisine yakışır şekilde zenginleşecekse eğer, burada anahtar kelime inovasyon ve tasarım. Ben burayı inovasyon ve tasarımın başkenti haline getirmek istiyorum.”

LİMAN BÖLGESİ TASARIM KASABASI OLACAK
Alsancak Limanı ve arkasındaki bölge için hazırladıkları projeyi tanıtan Prof. Dr. İyilale, şöyle konuştu:

“Liman Dönüşüm Projesi’nde Liman arkasını bir tasarım kasabası haline getirip, grafik, arayüz, tasarım, peyzaj gibi konularda orada bir tasarım kasabası oluşturmak istiyoruz. Limanın diğer bölümünü de üçe ayırıyoruz. Biri serbest ticaret bölgesi, diğeri eğitim kampüsü olacak. İkisinin ortasında ise İzmir’in gerçekten büyük ihtiyaç duyduğu performans sanatları merkezi bulunacak. Serbest ticaret bölgesinde gümrüksüz bir ticaret bölgesi olacak. Gemilere limana geldiği zaman ünlü İzmir markalarının showroomlarının olduğu bir yerden geçecekler. Tasarım ve inovasyon kampüsünde ise dünyaca ünlü inovasyon ve tasarım fakültelerinin burada ofis açmalarını sağlayacağız. İzmirli gençlerin gidip orada kısa dönemli eğitim alabilecekleri ardından oluşturduğumuz tasarım kasabasında ürünlere değer katabilecekleri bir yer oluşturmayı hedefliyoruz.”

KÖRFEZDE YAYA VE BİSİKLET YOLU, YÜZER OTOPARKLAR
Karşıyaka ile Alsancak arasında deniz üzerinde yaya ve bisiklet yolu yapacaklarını söyleyen Prof. Dr. Özlale, “Alsancak’tan Karşıyaka’yı platformlarla birbirine bağlayacağımız bir yürüyüş ve bisiklet yolu yapacağız. Bisikletle 5 dakika, yürüyerek de 20 dakika içerisinde gidilebilecek. Bunun da alt yapı çalışmalarını serbest mimarlar derneği ile çalıştık. Öte yandan kıyı şeridindeki ilçelere yapılacak bin 800 araç kapasiteli yüzer otoparklar kent merkezindeki otopark sorununun çözümünü sağlayacak. Kent içi ulaşımı 7/24 aktif hale getireceğim. Artık kimse gece dünya kadar taksi parası ödemeyecek. İZBAN seferlerini artırarak ulaşımı bir sorun olmaktan çıkaracağız. Otogarı yenileyeceğiz, ilçelerde cep otogarlar oluşturacağız. Trafiği azaltmak için ağır vasıtalara şehir içinde saat sınırlaması getireceğiz” dedi.

AKILLI ŞEHİR UYGULAMALARI
Kuracakları Girişim ve İnovasyon Merkezi’nin iki ayağı olacağını vurgulayan Prof. Dr. Özlale, “Birinci bölüm Akıllı Şehir Uygulamaları. Kentin bir sorununa, ihtiyaç duyulan bir düzenlemesine dair verileri burada yazılımcılara, girişimcilere açacağız. Burada geliştirilen 10 uygulamadan 1 tanesi bile fayda sağladığı noktada o girişime Büyükşehir Belediyesi olarak ortak olacağız, hayata geçirilmesini sağlayacağız. Bu şekilde hem kentin problemine çözüm getireceğiz hem de bunun ticari haklarını aldıktan sonra diğer kentlere, belediyelere satarak beldiyeye gelir sağlamış olacağız. Akıllı Şehir Uygulamaları kentimizin sorunlarını çözerken kente kaynak yaratmanın da merkezlerinden biri olacak” diye konuştu.

BELEDİYE HASTANELERİ
Kentteki atıl durumda olan hastaneleri güçlendireceklerini ve belediye hastaneleri kuracaklarına işaret eden Özlale, vatandaşların artık Sağlık Bakanlığı’na mecbur kalmadan belediye hastanesinde tedavi olacağını kaydetti. Kent içindeki vergi levhası olmayan tüm işletmeleri kapatacaklarını, uyuşturucu ile mücadele edeceklerini anlatan Özlale,  “Engelli vatandaşlar için trafiğe kapalı yürüyüş yolları olacak. Engelsiz şehir teknolojileri fuarı, Engelli dostu taksi, Engelsiz yaşam teknolojileri enstitüsü, engelli sporcularımıza sponsorluk desteği olacak” dedi.

GENÇLERE EĞİTİM KART
Öğrencilere yönelik projelerini de anlatan Özlale, projelerini şöyle sıraladı: “Her mahalleye kreş her okula yemek imkanı sunulacak. Üniversite öğrencilerinin KYK borçlarını biz ödeyeceğiz ama öğrenciler bunun karşılığında sosyal sorumluluk projelerinde çalışacaklar. Eğitim kart ile çevrimiçi eğitim imkanı sunulacak. 31 Mart’a kadar 30 bin öğrencinin eğitimine destek olacağız.  Yüksek Öğretim Yaşam Siteleri kurarak barınma öğrencilerin barınma krizini bitireceği. Yaşam siteleri öğrencilerimize yakışır şekilde olacak. 100 bin gence 20 GB internet, dar gelirli öğrencilere de İzmir Kart desteği vereceğiz. Üniversitelere ve KYK yurtlarına 7/ 24 ring desteği sağlanacak.”

Dernek merkezinde düzenlenen toplantıda, ESİAD’ın 7 yıldır düzenli olarak gerçekleştirdiği “Türkiye Ekonomisine İlişkin Üye Beklentileri” anketinden çıkan sonuçları paylaşan Zorlu, şöyle konuştu:

 “İzmir’in, Bölge için önemli bir sinerji kaynağı olduğunun altını çizmek istiyorum. Kentin mevcut potansiyelini doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Mevcut sorunların ve ihtiyaçların yanında, yakın gelecekte bizi bekleyen olası krizlerle mücadele için çözüm önerilerini bugünden devreye sokmamız tartışmasız çok önemli. İzmir’in nüfusu neredeyse 4.5 milyon. İnsan hareketliliğinden kentimiz de etkileniyor. Pandemi ve deprem felaketi sonrası İzmir ve civarına, İstanbul’dan ve deprem bölgesinden gelip yerleşenlerin sayısı arttı. Ayrıca, Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımız için de cazibe merkezi durumunda. Yasa dışı göç bakımından da hem hedef hem de geçiş yeri konumunda. İzmir, organize sanayi ve serbest bölgelerinin yanı sıra tarım için bereketli topraklara sahip. Geniş yelpazede fakülteleriyle 9 üniversitesi, 100 Ar-Ge Merkezi, 24 Tasarım Merkezi ve 4 Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile teknoloji ve inovasyon merkezi olmaya aday. İzmir Bilişim Vadisi ve İzQ ortaklığı önemli bir tamamlayıcı unsur teşkil ediyor. Ek olarak İzmir uluslararası arenada öne çıkan yazılım ve oyun şirketlerine ev sahipliği yapıyor. Özellikle rüzgar enerjisinde ortaya çıkan kümelenmenin yanı sıra yenilenebilir ve alternatif enerji kaynakları bakımından da ön planda. Kısaca İzmir, başlı başına bir ekosistem oluşturma yolunda hızla ilerliyor. Bu ekosistemi her açıdan besleyen, ihtiyaçlarına cevap sunacak bir kent oluşturulması gerekiyor. Bu kapsamda sürdürülebilirlik kavramının anahtar görevi görmesi gerektiğine inanıyorum.”