İZMİR - Çalıştaya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve İl Müdürlükleri, Üniversiteler, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçılar Birliği, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Odası, Ziraat Odaları, Ticaret Borsaları, Ziraat Mühendisleri Odaları, TARİŞ Üzüm Birliği, Hal Müdürlükleri ve Zirai Mücadele İlaçları Üreticileri Derneği temsilcileri katıldı. Ege İhracatçı birlikleri de çalıştayın düzenlenmesinde etkin destek verdi.
Yıllık yaklaşık 750 milyon dolar değerinde ihracat ile Türkiye’ye en fazla döviz geliri sağlayan ürünler arasında yer alan çekirdeksiz üzümde sürdürülebilir üretim ve ticaret olanaklarının da tartışıldığı çalıştayın moderatörlüğünü Prof.Dr.Ediz Ulusoy yaptı.
Açılış konuşmasını yapan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Zincircioğlu, 2013 yılı sekreteryası İzmir Ticaret Borsası tarafında yürütülen ve üzüm sektörünün paydaşlarını bir araya getiren Bağ Danışma Kurulunun Mart ayında yapılan toplantısında, üzüm üretiminde kalıntı sorunu ve izlenebilirlik konusunda bir çalıştay yapılmasına karar verildiğini söyledi. Çalıştayın verimli geçmesini ve sektöre yeni açılımlar getirmesini dileyen Zincircioğlu, şunları söyledi:
“Bağcılık için yerkürenin en elverişli iklim kuşağı üzerinde bulunan ülkemiz, köklü bir bağcılık kültürüne de sahiptir. Bölgemizde üzüm üretimi ağırlıklı olarak Manisa, Denizli ve İzmir illerinde yapılmaktadır. Binlerce üretici ailesi ile birlikte çok sayıda tüccar, sanayici, ihracatçı ve diğer üretime katkısı olan kişiler üzümle geçimini sağlamaktadır. Yıllık yaklaşık 750 milyon dolar ihracat geliri kuru ve yaş üzümden ülkemize kazandırılmaktadır. Bu ihracat miktarı toplam tarım ve gıda ürünleri ihracatımızın yaklaşık yüzde 5’dir. Dünya pazarlarında yer almanın temel koşullarından birisi tüketicilerin talep ettikleri nitelikte ürünleri üretebiliyor olmaktan geçmektedir. Hayatın her alanında rekabetin arttığı günümüzde, lider olabilmekten çok lider kalabilmek önemlidir. Gelişen teknoloji ve bilinç düzeyi ürün talebinin bütün gıda ürünlerinde izlenebilirliği sağlanan, sağlık koşullarına uyan ürünlere kaymasına neden olmaktadır. Yaş ve kuru üzüm sektörümüz de bu gelişmelerden doğal olarak etkilenmektedir. Ürün kalitesinin iyileştirilmesi sadece ihracat pazarlarımız için değil, aynı zamanda yurtiçi tüketiciler yani bizler içinde hayati önem taşımaktadır.”
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri