İddiaların hedefindeki Oda Başkanı konuştu: Hepsi iftira!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - İzmir Elbiseciler ve Benzerleri Esnaf Odası'ndaki yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının yankıları devam ediyor. Bu olayın patlak vermesinden sonra istifa eden Oda Başkanı Hazım Taşçı, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Hakkında herhangi bir soruşturma olmadığını öne süren Taşçı, kendini şu sözlerle savundu:

O MÜLKÜ ALIRKEN DE SATARKEN DE BAŞKAN ADAYI ARKADAŞIN İMZASI VAR
"2016 yılında Kestelli'de 450 bin liraya 12 metrekarelik bir yer aldık odamıza. O dönemde odada genel sekreterdim. Başkan olduğumda Gaziosmanpaşa Bulvarı'nda bir iş merkezinde 1 milyon 540 bin liraya bir yer aldık. Burayı satın alırken, üst kuruluştan ve bakanlıktan gerekli izinleri aldık. Bu yeri alırken paramız yetmedi, Kestelli'deki yeri satmamız gerekiyordu. Çeşitli platformlardan satışı duyurduk ama kimse talip olmadı. O zaman 457 bin liraya ben alayım dedim, aldım ve o iş merkezindeki kıymetli yeri satın aldık. Hatta yine paramız yetmedi, 60 bin lira da cebimden koydum. O mülkü üstüme geçirdiğim iddia ediliyor, öyle bir şey yok. O mülkü almak zorunda kaldım, 457 bin liraya. Tarih, 2019'un Ocak ayıydı. Haksız kazanç sağlamadım bu alışverişten. Dediğim gibi orayı almaya mecbur kaldım. 25 bin lira kira alıyormuşum! Aldığım kira 3 bin lira.  Ayrılırken kasamızda 2 milyon lira para vardı. 7 bin liralık fark az değil mi diyorlar. O günkü kura baksınlar, dolara vursunlar, o dönemki enflasyonla tartsınlar, görecekler az olmadığını. Ben mülk almak istesem, her yerden alırım. O yeri, odam kazansın, daha iyi yer satın alınsın diye aldım. Ben odaya araba almadım, kendi arabamı kullandım. Ben doğru dürüst odayı kullanmadım, elektrik su parası gelmesin, tasarruf olsun diye. Şu da var. Benim karşıma aday olarak çıkacak olan arkadaş, Denetleme kurulundaydı. O mülk alınırken de satılırken de onun imzası var. Madem usulsüz bir şey vardı, neden imza attı?"

ÇİFTE MAAŞ DİYE BİR ŞEY YOK
"Odadan maaş almayı tercih etsem, 40 bin lira aylık almam gerekirdi. Hem disiplin kurulu üyesiyim, hem de oda başkanıyım. Ben disiplin kurulu üyesi olduğum Birlik'ten maaş alacağıma dair dilekçe verdim. Odadan 5 yılda harcırah olarak aldığım para 200 bin liradır. Çifte maaş diye bir şey yok. Ben odamı düşünerek, odamdan daha çok para çıkmasın diye böyle bir tercihte bulundum. Basit usul vergi muhabbetine gelince. 8 ya da 10 esnafımız var bu usulde muhasebesi olan. Biz odaya hizmet olsun diye muhasebe müdürü İsmail Kalender'den hizmet satın aldık; bu arkadaş o esnaf arkadaşların muhasebe işlemlerini yapıyor, parayı da o tahsil ediyor. Bu da bizimle alakası olmayan bir şey. Bu işten de 12 bin lira para toplanmış. Üyelere haber vermeden genel kurul yaptığım iddiası da doğru değil. Yönetim kurulunda genel kurul için karar almışız, gazeteye ilan vermişiz, telefondan herkese mesaj atmışız. Gelenlerle genel kurulumuzu yapmışız. Kayıtlarımızda bunların hepsi var. Tüm üyelerimizin genel kuruldan haberi vardı."

BENİ ÜYELİKTEN ÖNCE ATTILAR, SONRA YENİDEN ALMAK ZORUNDA KALDILAR
"Neden istifa ettiğimi soruyorsunuz. Yönetim kurulumla anlaşamadım. Yalçın Ata başkanımız istifa etmem için baskı yaptı. Genel kurulda başkanlığa adayım. Müfettişler geldi, hesaplara baktı ama hakkımda bir soruşturma yok. Benim aday olmamam için beni oda üyeliğinden çıkardılar. Gerekli yerlere itirazımı yaptım ve beni tekrar odaya üye yapmak zorunda kaldılar. Suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum. Bana yöneltilen suçlamaların hepsi birer iftiradır."