Hakim'den Özgecan'ın katiline: Yeter artık, geç bunları!

Tutuklu sanıklar Ahmet Suphi Altındöken Adana, babası Necmettin Altındöken Gaziantep ve arkadaşı Fatih Gökçe de gece geç saatlerde Osmaniye'deki cezaevinden getirildi.

Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar sabah saatlerinden itibaren adliye çevresinde toplandı.

Ellerinde döviz, pankart ve Özgecan'ın fotoğraflarını taşıyan çoğunluğunu kadınların oluşturduğu grup, güvenlik noktasında arandıktan sonra sloganlar atarak adliye bahçesine girdi.

Adliyeye gelen bazı avukatların yakasında "Önce adam ol, kadına el kaldıran adam değildir" yazısı dikkati çekti.

Özgecan'ın babası Mehmet Aslan ve annesi Songül Aslan duruşmadı yer almadı. Arslan ailesini, Özgecan'ın amcası Yaşasın Aslan ile avukatlar temsil etti.

Türkiye'nin birçok yerinden yaklaşık bin avukat müdahil olma talebinde bulundu.

Sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken'in avukatlığını Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebiyle Mersin Barosu’ndan bir avukat üstlendi.

Sanıklar, Tarsus Adliyesi'nde oluşturulan özel salonda hazır bulundu. Birçok avukatın yer aldığı duruşmaya, Özgecan'ın amcası Yaşasın Aslan katıldı. Basın mensupları salona güvenlik kontrolünden geçirilerek alındı. Polis ekipleri, duruşma salonuna giren herkesi kayıt altına aldı.

BİLMİYORUM DEDİ
Mahkeme Başkanı, duruşmada sanıklara "Sabıkanız var mı?" diye sordu. İki sabıkası olduğu öğrenilen Ahmet Suphil Altındöken, bu soruya "Bilmiyorum" diye yanıt verdi.
 
HAKİM: GEÇ BUNLARI
Sanık Ahmet Suphi Altındöken, duruşmada olay anlarını anlatırken ağlamaya başladı. Bu duruma daha fazla sessiz kalamayan Mahkeme Başkanı, "Yeter artık, geç bunları. Ağlamayı bırak" dedi.
 
Katil Ahmet Suphi Altındöken, daha sonra cinayetin detaylarını anlattı. Katilin anlattıkları duruşma salonundakilerin tepkisine neden oldu. Özgecan'ın amcası, avukatlar, basın mensupları katil Ahmet Suphi Altındöken'i dinlemekte zorlandı.

Heyet üyesi Nesibe Çınar, sanığa "Mersin’e götürme karşılığı 100 lira istemişsin. Niye taksi tutmasın bu paraya?" diye sordu. Sanık Altındöken, onu bilemeyeceğini ancak bu tür yolcuların olduğunu kaydetti. Altındöken, Kumhak'ın "5 liralık benzin niye getirildi" sorusu üzerine onu bilmediğini, Fatih Gökçe'nin benzini getirdiğini kaydetti.

Altındöken, "Madem anlaşmışsın niye sana saldırdı kız" sorusuna "Onu da siz araştırın. Belki de yol ıssız geldi bilemiyorum. Normal giderken zaten yola girdiğimde tepki vermedi, çok sonra tepki verdi. Alnım açıktır" diye cevapladı.

SES GELDİ, İSABET ETMEDİ
Altındöken, "Mahkemede 'biber gazı sıkmadı' dedin ancak jandarmadaki ifadelerinde sıktığını söylemişsin" diye hatırlatılması üzerine "Ses geldi, isabet etmedi. Yüzüme sıkılmadı. İyi dinleyin. Doğru, dürüst konuşuyorum" dedi.

Bunun üzerine Hakim Ercan Kumhak, "Öyle konuşma. Emir tarzında konuşma" dedi. Altındöken, ilk defa böyle bir mahkemeye çıktığını belirterek özür diledi.

Duruşmada Suphi Altındöken'in daha önce beyin ameliyatı geçirdiğini söylemesi üzerine hakim "Kemik eksikliği olmuş. Raporun geldi. Askerlik yapamaz ama seferberlikte görev alır raporun var" dedi. Sanık, bunun üzerine "İş dolayısıyla uykusuz ve yorgun dolayısıyla sinirli olabiliyorum" dedi.

Cinayette kullanılan bıçağın sanığa gösterilmesi talebi üzerine Altındöken, “Sarı bir bıçaktı. Yaklaşık 15 santimetre" dedi, avukata hitaben "Rahatlasın yani" diye konuştu.

Sanık, Özgecan’ı neden bağlamadığı sorusuna ise önce hastaneye götürme düşüncesi olduğunu kaydetti.

Gaziantep Barosu’ndan bir avukat, "Çocuğun kız mı?" diye sorunca Ahmet Altındöken, "Erkek" diye cevap verdi.
 
Avukatın, maktulü öldürürken çocuğunun yüzünün gözünün önüne gelip gelmediğini sorması üzerine Altındöken, "Allah kimseye vermesin o acıyı. Böyle olmasını kimse istemezdi. Ben de çoluk çocuk sahibiyim" diye konuştu.

KAN DONDURAN ANLAR
Cinayeti soğukkanlılıkla anlatan katil Ahmet Suphi Altındöken, diğer sanık Fatih Gökçe’nin kendisini azmettirdiğini öne sürdü. Altındöken, Fatih Gökçe’nin Özgecan’a cinsel saldırı da bulunmaya çalıştığını da iddia etti.
 
Altındöken, "Bunu daha önce söylemedim. Araçtan inerken Fatih kemerini, fermuarını düzeltiyordu. Ne yapıyorsun diye sordum 'bir şey yok' dedi" diye konuştu.