Genel seçim sonrasında Menderes Belediyesi’nin ilçede başlattığı kaçak ve ruhsatsız yapılara yönelik denetimi Gazipaşa Mahallesi’nde krizi neden oldu. Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı, CHP’nin sandık sonuçlarına göre yüksek oranda oy aldığı bölgedeki denetimlerin ardından “AK Partili belediye başkanı halkı cezalandırıyor” yorumları yapıldı. Belediye ile halk karşı karşıya gelirken birçok kişi belediye binasına yürüyerek duruma tepki gösterdi. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı olaylar AK Partili Belediye Başkanı Bülent Soylu’nun mahalle sakinleriyle görüşmesinin ardından son bulmuştu.
Durumun ardından CHP İzmir Milletvekili Musa Çam yaptığı açıklamada olayı “cadı avı” olarak nitelendirirken Başkan Soylu’nun halkı cezalandırdığını, sandık sonuçlarına göre karar alarak zabıtaya talimat verdiğini ifade etmişti.
Başkan Soylu açıklamalara sert tepki verdi. Çam ve son yerel seçimde CHP’nin başkan adayı olan Ahmet Pala için ‘av arkadaşları’ ifadesini kullanan Soylu, ‘Leş kargaları gibi’ çıkışı yaparak ikiliyi hedef alan 6 soru sormuştu.
Karşı cephe bugün sessizliğini bozdu. Ahmet Pala kişisel Facebook sayfasından ‘Yenilgi sarhoşlu’ başlıklı uzun bir açıklama yaparak Soylu’yu topa tuttu.
İŞTE O AÇIKLAMA
Son günlerde Menderes Belediye Başkanı Sayın Bülent Soylu, Gazipaşa mahallesinde yaşanan bir zabıta olayını bilgi olarak toplum ile paylaştığımız için benim ve İzmir Milletvekilimiz Sayın Musa Çam hakkında görsel, yazılı ve sanal basında hakaret içeren açıklamalar yapmaktadır.
İddiasına göre bizler leş kargasıyız, tatlı su kurnazıyız, şovmeniz, fırsat düşkünüyüz, seçim gazisiyiz, insan değiliz, adam değiliz, domuz avcısıyız vs.
Öncelikle bu sözlerin normal bir ruh hali ve ayık bir kafa ile sarf edilebilecek sözler olmadığını düşünüyorum.
Ben bu psikolojiyi seçimlerde oylarında ciddi bir azalma yaşayan, bu nedenle saldırganlaşan ve makamına yakışmadığını düşündüğüm sözler sarf eden insan psikolojisi olarak görüyorum. Bunun adını da “yenilgi sarhoşluğu” koydum.
Dava açma hakkımızı saklı tutarak Sayın Soylu’nun iddialarına soru ve yanıtlarla cevap vermek istiyorum.
O gün neler oldu?
O gün Gazipaşa mahallesinde ne oldu? Sabah saat 10:00 civarında mahalle sakinlerinden bir çok kişi bana, Menderes Belediyesi’nden 2 araç dolusu zabıta ekibinin kaçak binalarla ilgili tutanak tutmak için geldiğini, mahalle sakinlerinin ve AKP’li meclis üyesi Levent Mutlu’nun buna tepki göstermek için toplandıklarını haber verdi. Olay yerine gittiğimde, Levent Mutlu’nun arabasını zabıta araçlarının hareketini engelleyecek şekilde park ettiğini gördüm. Mahalle sakinleri bu uygulamanın kasıtlı olarak yapıldığını, mahalleden oy çıkmadığı için belediye başkanı tarafından zabıtanın gönderildiğini ve bunu bizzat zabıtaların söylediğini iddia ettiler. Ben, mahalle sakinlerine ve muhtarına sakin olmalarını ve herhangi bir taşkınlık yapmamalarını telkin edip fotoğraf çektikten sonra olay yerinden ayrılarak tüm bu iddiaları Facebook sayfamda paylaştım.
Musa Çam hiç gelmedi
Sayın Soylu, benim ve Milletvekilimiz Sayın Musa Çam’ın olay yerine giderek halkı kışkırttığımızı iddia ediyor. Bu kesinlikle bir yalandır. Çünkü Sayın Çam olay yerine hiç gelmemiştir ve o saatlerde tüm milletvekilleri ile Torbalı ve Selçuk ilçelerinde teşekkür ziyareti yapıyordu. Mahalle sakinlerinden kendisine telefon ile yapılan şikayetler üzerine bu konuyu basında paylaşmıştır. Benim olay yerinde söylediklerimi teyit edecek canlı şahitler mevcuttur.
Hangisi şovmenlik?
İşçilikten gelip milletvekili olan ve ön seçimde en yüksek oyu alarak tekrar aday olmaya hak kazanan Sayın Musa Çam’a “Leş kargası” ve “Şovmen” sıfatını yakıştırması ancak “Yenilgi sarhoşluğu” ile açıklanabilir. Kaldı ki Sayın Çam milletvekili olmasına rağmen sürekli halkın içinde olan ve televizyon kanallarında çok sık görmediğimiz bir isimdir. Oysa ki, Sayın Soylu belediye reklam bütçesi sayesinde televizyon kanallarında ve yazılı basında sık sık boy göstermektedir. Acaba bunun hangisi şovmenliktir?
Sayın Soylu bu reklam işlerine ne kadar para harcadığını, mahallede kapı kapı dağıtılan gazetenin, sürekli boy gösterdiği programların maliyetini Menderes halkına açıklayabilir mi?
Neden suç duyurusunda bulunmadı?
Geçmiş dönemde yapılan bazı uygulamaları, sayılarını da vererek örnek gösteriyor. CHP geçmişte yapılan birçok uygulamaları tasvip etmediği için aynı kişiyi aday göstermemiştir. Sayın Soylu, partisinden ayrılarak bağımsız aday olan bu kişi sayesinde seçim kazandığını unutuyor mu? Bu durum ona bizim için kullandığı bir tanımı hatırlatmıyor mu? Eğer geçmiş dönemlerde yapılan bu uygulamalarda yasal bir yanlışlık varsa, 14 aydır neden bir suç duyurusunda bulunmadı? Kaldı ki kendi mensubu olduğu parti yolsuzluk iddialarından dolayı istifa eden bakanları dahi koruma altına aldı mı, almadı mı?
‘Haberim yok’ dedi mi?
Yapılan uygulananın (iki araç dolusu zabıta ekibi ile) rutin bir uygulama olduğunu söylüyor. Ardından bir tetikçinin şikayet dilekçesinden bahsediyor. O gün mahalle temsilcilerine “Kim göndermiş bu zabıtayı, benim haberi yok” dedi mi, demedi mi? Eğer, bu bir rutin uygulama ise bu mahallede daha önce ne zamanlarda rutin uygulama yapıldı? Eğer bir iddia ettiği gibi bir tetikçinin şikayet dilekçesi varsa, bu tetikçiyi kimdir ve şikayet konusu nedir?
Seçim öncesinde “Seçilirsem barajın çitlerini kaldıracağım, hayvanlarınızı baraj koruma alanında serbestçe otlatacaksınız” seklinde sözler sarf ettiğini duyduğumuz Sayın Soylu baraj koruma sahasında hayvan otlatmanın suç ve yasak olduğunu bilmiyor mu?
Bizleri insan olmamakla, dürüst olmamakla suçluyor. Acaba Sayın Soylu, sırf siyasi tercihleri ve etnik inanç kimlikleri yüzünden emekçi çalışanları işten çıkarmayı ve kadrolu personeli ikamet ettiği bölgeden uzak bölgelere sürmeyi hangi insani gerekçe ile açıklıyor?
Beni “selam vermekten aciz” olarak tanımlamış, ne demekse? Ne mutlu ki bana başka eksiklik bulamamış. Mesela; alkolik, yalancı, sözüne güvenilmez, şizofren, eğitimsiz, kültürsüz, üç kağıtçı vs. Biz insanların yüzüne gülüp arkasından farklı konuşanlardan değiliz.
Alay ettiğinin farkında mı?
Benim için “seçim gazisi” şeklinde alaycı bir ifade kullanmış. Acaba, bu ifadeyi kullanırken kendi partisi ve seçilen 4 aday haricindeki partisinin diğer adayları ile alay ettiğinin farkında mı? Tabi ki kendisine “başkanlık gazisi” olmanın “seçim gazisi” olmaktan daha kötü olduğunu da hatırlatmak isterim.
Ben, Menderes Avcılar Kulübü’nün bir üyesiyim. Bu kulübün yöremizde çiftçimizin ürünlerine zarar veren yaban domuzlarını avlamak için düzenlediği sürek avlarına zaman zaman ben de katılıyorum. Sayın Soylu, tutunacak başka dal bulamayınca bunu bile alay konusu yapmaya kalkıyor. Kendisi hiç ormanda bir yaban domuzu ile karşılaştı mı, merak ediyorum. Ben çok karşılaştım, yürek ve cesaret gerektirir. Bu nedenle, ben karşıma çıkan her yaban domuzundan korkmam.
Acaba, konuşmalarında dindar söylemler kullanmaya çalışan Sayın Soylu, bu sözleri söylerken, avcılığın Türklerin ata sporu olduğunu, Hz. Muhammed ve Hz. Ömer’in de ava gittiğini ve onlarla da alay ettiğinin farkında mı?
Olamayacaksınız!
Sayın Soylu’nun açıklamalarında katıldığım bazı hususlarda var. Mesela, “Biz hiçbir zaman sizin gibi olmadık ve olmayacağız” demiş. İşte bu kesinlikle doğru, siz hiçbir zaman bizim gibi olamadınız ve olamayacaksınız. Çünkü bu bir dünya görüşü, eğitim, kültür, kapasite ve yaşam tarzı gerektirir.
Sayın Soylu bizlere bazı tavsiyelerde bulunmuş, teşekkür ederiz. Kendisi fark etmemiş olabilir ama biz zaten bu hassasiyetlere dikkat eden insanlarız.
Bizim de kendisine bazı tavsiyelerimiz olacak. Bir belediye başkanı öncelikle kullandığı lisan ve üslup ile davranışları, ağırbaşlılığı, nezaketi ve yaşantısı ile yöneticilik yaptığı bölge insanına örnek olmalı, makamında oturduğu koltuğu tam anlamı ile doldurmalı, her sıkıştığında “çevir kazı yanmasın” mantığı ile hakaret etmemelidir. Bir belediye başkanı bireyler ile değil projelerle (99 proje vardı, bekliyoruz) uğraşmalıdır. Unutmamalıdır ki kişilerle uğraşanlar ufak beyinlidir.
Daha öncede söylemiştim, evinin çatısı camdan ya da kristalden olanlar başkasının çatısını taşlamayacak.
Allah kimseyi ne “ZAFER SAHOŞU” nede “YENİLGİ SARHOŞU” yapmasın.