Ekonomist Civelek: Ya 'pardon' deyip faiz yükseltilecek ya da...

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Para piyasalarında 23 Kasım günü ortaya çıkan ürkütücü tabloyu değerlendiren Ekonomist gazeteci Uğur Civelek, dövizde bir günde yaşanan 2 liralık artışın hayra alamet olmadığını söyledi. Doların güne 11.42 ile başlayıp gün içerisinde 13.45’i görmesinin, diğer bir deyişle bu kadar hızlı yükselişin tahmin bile edilemediğini belirten Civelek, Türkiye’nin yol ayrımında olduğuna vurgu yaptı, “Böyle bir artışın sebeplerini irdelerken, önce şuna bakmak lazım. Niye daha önceki günlerde bu kadar tempolu artmadı da 23 Kasım’da çok hızlı bir artış gösterdi?” diye sordu ve şu değerlendirmelerde bulundu:

FAİZİN DÜŞÜRÜLMESİ, DÖVİZ TALEBİNİ PATLATTI
“Birincisi, Kasım ayı Para Piyasaları Kurulu toplantısı öncesi ve sonrası çok farklı. Bugün ise çok daha farklı. Toplantıda faizin düşürülmesi, döviz talebinin patlamasına sebep oldu. Bugüne kadarki yukarı hareketin sınırla kalmasında, kamuların sürekli döviz satışının etkisi vardı. Ancak bugün kamu, döviz satamıyor. Az da olsa birtakım satışlar oldu, doları 11.20’nin altında tutmak için ama bugün cevap verilemez hale geldi. Kamular neden döviz satamıyor? Rezervlerde kullanılabilirlik sınırlarıma mı geldi? İkincisi, Merkez Bankası altın satıp dolar mı bulmaya çalışıyor, bu yükselişe müdahale etmek için? Yeterli olur mu? Kırılma noktasındayız. Bu sorular, Türk lirasından kaçışı, bankacılık sistemine olan güvensizliği tetikliyor maalesef.”

BUGÜNKÜ HAREKET, EKONOMİ YÖNETİMİNİ İKİ SEÇENEKTEN BİRİNİ YAPMAYA ZORLUYOR
Türkiye’nin yol ayrımına geldiğini anlatan Uğur Civelek, “Kanamayı azaltacak” formülleri de anlattı ve şunları söyledi:

“Evet, Türkiye, yol ayrımına gelmiştir. Ya faizleri düşürmekten vazgeçecek, ‘pardon’ diyecek, faizleri yeniden yükseltecek. Böylece dövizin gerilemesini sağlayacak. Bu, kanamayı durdurmanın yollarından biridir… Diğer bir yol ise bireysel hesaplarla ilgili sınırlama getirmek olabilir. Bu ikisini de yapamıyorsanız, dalgalı bir şekilde bu kur, yukarı doğru gider. Bugünkü hareket, ekonomi yönetimini ve Cumhurbaşkanını, bu iki seçenekten birini yapmaya zorluyor. Eğer bu tırmanışın kendiliğinden durması, ateşin kendiliğinden sönmesi beklenirse, dövizin yukarı doğru tırmanışı devam eder.”