Don ve yağmur Kemalpaşa kirazını vurdu!

Kiraz hasadının her yıl ortalama 25 Nisan'da ilk yapıldığı yer olan Kemalpaşa İlçesi'nde, üreticiler, geçen yılki don ve sağanak yağmur şokunun daha büyüğü ile bu yıl karşılaştıklarını anlattı. Geçen yılki zararı telafi etmek için umudunu bu hasat dönemine bağlayan üretici, büyük hüsrana uğradı. Mart ayı içerisinde iki kez kırağı ve donun yaşanması, üretici için kötü bir yılın habercisi oldu.

1 MİLYON 800 BİN KİRAZ AĞACI
İlçedeki tarım arazilerinin 85 bin dönümlük bölümünde, 1 milyon 800 bin ağaçta kiraz üretimi yapılıyor. 1 milyon 200 binlik ağaçta ise 'Salihli' adıyla bilinen '0900' cinsi ihracata gönderilen kiraz yetiştiriliyor. Bir yandan iç piyasaya kiraz pazarlayan üreteci umudunu hasadı yeni başlayacak 'Salihli' cinsi kiriraza bağladı. Zaten düşük rekolte bekleyen üretici, geçen hafta içindeki sağanak yağmurların dalda olgunlaşmaya başlayan kirazı çatlatmasıyla bir şok ile daha karşılaştı.

REKOLDE YÜZDE 70 DÜŞTÜ, RUSYA KRİZİ ETKİLEMEDİ
Her yıl yüzde 3 oranında kiraz ekim alanının büyüdüğü ilçede, önceki yıllarda 55 bin ton olan rekolte, geçen yıl donun ardından 33 bin tona düştü. Üreticinin bu yılki rekolte beklentisi, geçen yıla göre yüzde 30, önceki yıllara göre yüzde 70 oranındaki kayıpla 17 bin tona geriledi. İstediği üretimi yapamayan üreticiden, kalitesine göre tarladan, 2 ile 12 TL arasında alınan kiraz, büyük şehirlerde 25 TL'ye kadar alıcı buldu. Geçmiş yıllarda ihracatın yüzde 25'ini Rusya'ya yapan Kemalpaşalı üretici, rekoltedeki düşüş nedeniyle bu ülkeyle yaşanan krizin etkili olmayacağını söyledi.

"KURTULUŞ REÇETESİ, ÜRETİCİ KOOPERATİFLERİ"
Kiraz üreticisinin her geçen yıl zararının artarak sürdüğünü anlatan Kemalpaşa Ziraat Odası Meclis Başkanı Serdar Karasürek, rekolte düşüklüğünden dolayı Rusya'yla yaşanan krizi hissetmemelerini, "Duvara toslamadık" sözleriyle değerlendirdi. Kurtuluşlarının reçetesinin üretici kooperatifinden geçtiğini de savunan Serdar Karasürek, şöyle dedi: "Çiftçiler olarak üretici kooperatifi kurmamız lazım. Bizim üretici kooperatifini kurmamız yetmiyor. Üreticimizin de buna sahip çıkması lazım. Devletin ve belediyelerin, bu kooperatiflere destek vermesi lazım. Önceki yıllarda en az 5 - 6 büyük ihracatçı firma oluyordu. Şu anda bir tane ihracatçı firma var. Çünkü ürün gönderecek yer yok. Ama Avrupa'da, ABD'de, görüyoruz, çiftçi hep üretici kooperatifleriyle yürütüyor işlerini. Bizde desteklenmiyor. Üretici de, iyi bir kooperatifle, neler kazanacağının farkında değil. Herkes gemisini kurtarmaya çalışıyor, mücadele ediyor, kazandığıyla yetinmeye çalışıyor. Eğer kooperatifçilik gelişirse, kaliteli, insan sağlığına zararlı olmayan üretim yapılacak. Maliyet düşecek, fiyatlar yükselecek. Ama üreticiler, bunun bilincinde değil. Üreticinin yanı sıra tüketici de bu şekilde iyi tarım uygulamalarıyla, daha sağlıklı, kaliteli ürün yiyebilir." (dha)