Diyanet Vakfı Suriyeliler için İdlib'de konut yaptırdı

Suriye’de 2011 yılı ilkbaharında başlayan karışıklık, rejimin silah kullanımı ile iç savaşa dönüştü. Yıllardır devam eden iç savaşta muhaliflerin elindeki tek kent merkezi olan İdlib, aynı zamanda Esed ordusunun kontrolü sağladığı bölgelerden, göçe zorladığı sivillerin gelişi ile 4 milyon nüfusa ulaşarak, rejim karşıtlarının son kalesine dönüştü. Yabancı paralı askerler ile Rusya ve İran desteği ile karadan ve havadan İdlib’e yönelik saldırı başlatan Esed rejimi, Türkiye’nin uluslararası diplomatik girişimlerinin ardından engellendi. Ancak rejimin saldırıları sırasında binlerce kişi de zorunlu olarak evlerini terk ederek, güvenli gördükleri Türkiye sınırına yakın noktalara yerleşti. Tarım arazileri ve boş olan tüm bölgelere çadırlar kurulmasının ardından sınır hattında irili ufaklı yüzlerce kamp oluştu. Düzensiz kamplarda yaşayanların başta çadır olmak üzere gıda, temizlik ve temel ihtiyaçları Türk Kızılayı, AFAD ve diğer STK’lar tarafından karşılanarak, savaş mağduru sivillerin yaşamlarını sürdürmesine yönelik çaba gösteriliyor. Ancak yıllardır süren iç savaş ve yerinden edilerek çadırlarda yaşamaya mahkum edilen sivillerin barınma sorununun giderilmesi için de çalışmalar yürütülüyor.

PROJE 300 GÜNDE TAMAMLANDI

Türkiye’nin girişimleri ile savaş mağduru sivillerin yazın aşırı sıcak, kışın ise yağışlar nedeniyle soğuk olan çadırlardan kalıcı konutlara taşınması için çalışma başlattı. Türkiye’nin projesi doğrultusunda birçok noktada kalıcı konutların inşasına başlanırken, bazı STK’lar da uluslararası paydaşları ile projeye ortak oluyor. Son olarak Türkiye Diyanet Vakfı, 10 ay önce dezavantajlı Suriyelileri öncelikli tutmak üzere, kalıcı konut projesi başlattı. İdlib’in güneyindeki Sarmada Kasabası'nın Deyr Hassan bölgesinde Türkiye Diyanet Vakfı, Pakistan Baitussalam Derneği ile birlikte yaptığı proje 300 günde tamamlandı ve 12 bloktan oluşan 108 daire ortaya çıktı. 2+1 ve 3+1 olarak inşa edilen konutların, 85’i eşi çatışmalarda yaşamını yitirmiş dul kadınlar ve çocukları, diğerleri ise yatağa bağımlı engellilere tahsis edildi. İdlib’in değişik bölgelerindeki kamplarda ihtiyacı öncelikli aileler tespit edildi ve ardından çocuk sayısına göre 2+1 veya 3+1 daireye yerleştirildi.

‘BİZE BU İMKANI TANIDIĞI İÇİN TÜRKİYE’YE MİNNETTARIM’

Çadırdan çıkarak kalıcı konutlara geçen aileler büyük sevinç yaşayarak, yıllar sonra başlarını sokacak bir eve kavuşmalarına öncülük ettiği için Türkiye’ye minnettar olduklarını söyledi. Kalıcı konutların inşasının tamamlanması ile 3 çocuğu ile yeni evine taşınan Fatıma Al Ahmad, "Eşim Halep bölgesinde rejim ile çıkan çatışmada 6 yıl önce şehit oldu. Biz de o zaman çocuklarım ile birlikte kampa geldik. Yıllardır İdlib’de boş arazide kurulu çadırlarda yaşıyorduk. Yazın sıcak, kışın soğukla mücadele ediyorduk. Arazi geniş olduğu için çocuklarım dışarı çıkınca bir anne olarak endişeleniyordum. Ama şimdi başımı sokacak bir evim var. 6 yıl sonra bir eve kavuştuğumuz için yüzüm güldü. Bize bu imkanı tanıdığı için Türkiye’ye minnettarım" dedi.

Hama kenti yakınlarında meydana gelen patlama sonucu bacaklarını kaybederek, yatağa bağımlı olarak yaşamını sürdüren İbrahim Ummadi de çocukları ile birlikte kamptan çıkıp konutlara taşındıkları için mutlu olduğunu söyledi. Kampta yaşamın birçok zorluğu bulunduğunu dile getiren Ummadi, eve taşınmasında ve kamplarda bulunduğu sırada ihtiyaçlarının karşılanmasında katkısı olan Türkiye’ye şükran borçlu olduğunu kaydetti.

İçerisinde cami, okul, kültür merkezi, spor alanı gibi sosyal donatıların da bulunduğu 108 konutluk ‘Beyt Selam’ ismi verilen yeni kampın müdürlüğünü yapan Hasan Musa, dezavantajlı gruplara öncelik tanındığını ifade etti. Kampın içerisinde herkesin ihtiyacına cevap bulduğunu anlatan Musa, dul ve engelli 108 aileye düzenli gıda desteği yapıldığını da sözlerine ekledi.(DHA)