Danışma Kurulu 'yıkılmasın' demişti… Mimarlar'dan Soyer'e çağrı!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir’de yaşanan depremin ardından hasar gördüğü gerekçesiyle yıkılmasına karar verilen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Konak Meydanı’ndaki Belediye Sarayı'yla ilgili tartışmalar hız kesmeden devam ediyor.

Türkiye'nin en yıkıcı depremlerinden biri olan ve 117 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan, 30 Ekim 2020 depremi sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ana hizmet binası boşaltılmıştı.

Deprem sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ilk olağanüstü meclis oturumunda Meclis'te bulunan tüm partilerin oy birliği ile yıkımına karar verilen yapı için sonrasında AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi grubu karar değiştirerek güçlendirme fikrini belirtmişti.

Başta Mimarlar Odası İzmir Şubesi olmak üzere TMMOB'a bağlı meslek odaları da yapının kent hafızası için önemli olduğunu belirtirken, yıkılması yerine güçlendirme yapılmasının daha doğru olacağı, yıkılması durumunda ise aynı yapının tekrar yapılması gerektiğini sıklıkla vurgulamıştı.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer binanın kaderinin ortak akılla belirleneceği vurgularken, 16 kişiden oluşan uzman komisyon kurulmuş ve kararı komisyonun vereceği açıklanmıştı.

KOMİSYON YIKIMA SICAK BAKMIYOR
Komisyonun ise İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne sunduğu rapor netleşirken, kurulun ağırlıklı olarak mevcut binanın korunması yönünde görüş bildirdiği, yıkılması halinde ise aynı ölçütte bina yapılmasını istediği öğrenilmiş ve oy birliği ile yazılan raporda, “Kentler meydanlarıyla anılır ve simgedir. Bu yapılar sıradan binalar değildir. Halkın temsil edildiği yerlerdir” ifadeleri yer almıştı.

MİMARLAR ODASI'NDAN TEPKİ: EN AZINDAN KURUL KARARI BEKLENSİN
Kurul kararı sonrası Ege'de Son Söz'e konuşan Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e çağrıda bulunurken, "Bizler danışma kurulunun Mimarlar Odası ile aynı görüşte olmasından memnuniyet duyduk.  Kurulun da korunması yönünde karar alması beklediğimiz bir durumdu. Mesleki uzmanlık gözü ile bakan herkes bizimle aynı fikirde buluşabilir. Büyükşehir belediyesinin kurulun kararına uymasını ve koruma kurulunun kararına itiraz ettiğimiz yüksek kurulun kararını beklemesinin şart olduğunu düşünüyoruz. Henüz yüksek kurul kararı belli olmadan yıkım kararının alınmasını çok yanlış buluyoruz. Sayın Başkan en azından bu süreci beklemelidir. Yüksek kurulun kararı geldikten sonra konu değerlendirilmelidir" açıklamasında bulundu.

MESLEKTAŞLARIMIZIN GÖRÜŞÜ AÇIKLANSIN
Kurul üyelerinin Büyükşehir Belediyesi'ne sunulan raporunun açıklanması gerektiğini söyleyen Kahraman, "Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan danışma kurulunun kararı Ege'de Son Söz'de de okuduğumuz kadarıyla Büyükşehir'e iletilmiş. Burada yıkım kararı alınmasına rağmen danışma kurulunun farklı bir görüşte olduğuna da yer verilmiş. Sayın Başkan hep danışma kurulunun söylemlerinin ve kararının geçerli olacağını kamuoyuna iletmişti. Bizler kurul kararının resmi olarak açıklanmasını ve meslektaşlarımızın bu durumda ne karar verdiğinin bilinmesini istiyoruz. Bu şekilde kurulda bulunan meslektaşlarımız sanki yıkım kararı almışlar gibi bir hava oluşuyor. Şayet haberde yer aldığı gibi kurul yıkım olmasın diyor ise o zaman kurulun kararının da hayata geçirilmesi gereklidir" dedi.

SAYIN SOYER YÜKSEK KURULUN KARARINI ÖNEMSEMİYOR MU?
Yüksek kurul kararı belli olana kadar Büyükşehir'in yıkım ihalesine çıkması durumunda nasıl bir tablo ile karşılaşabileceği sorusuna da yanıt veren Kahraman, "Bizim aslında sürekli bahsettiğimiz konu buydu... Yüksek kurul kararını versin sonra verilen karar doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi de hamlelerini yapsın. Ancak bu şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi ihale çıkar ve üst kurul ise korunması gerekir raporu verirse o zaman ihalenin iptali gerekecek. Burada aceleci olunmanın bir anlamı bu nedenle bulunmuyor. Sayın Soyer'in burada yıkım kararını açıklaması acaba yüksek  kurul sürecinden haberdar olmamasından mı yoksa bu kararı önemsememesinden mi kaynaklanıyor… Daha çok yeni Necatibey İlkokulu mahkeme kararı beklenmeden yıkıldı. Yıkılan alanda bu yapının korunmaya değer olup olmamasına yönelik bilirkişi incelemesi yapıldı ve sonuçta bilirkişi kararı ile bu yıkılmış olan Necatibey ilkokulunun korunması gereken bir kültür varlığı olduğuna karar verildi. Kültür varlıklarımızın bu şekilde hoyratça yıkılmasının önüne geçilmesi gerektiği açıktır. Benzer bir durumun belediye hizmet binasında yaşanmasının önüne geçilmelidir. Tüm bu kargaşanın ortadan kalkması için bizler tekrar belirtmek istiyoruz ki alınan kararlarda aceleci davranılmasın ve kurulun vereceği karar beklensin" diye konuştu.

SÜREÇTE NELER YAŞANDI?

KORUMA KURULUNA BAŞVURULMUŞTU
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in 'Ne olursa olsun yıkacağız' söyleminde bulunduğu yapıyı korumak için harekete geçen Mimarlar Odası İzmir Şubesi İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'ne giderek yapının 'korunması gereken kültür varlığı' olarak tescil edilmesi talebinde bulunmuş ancak kurul talebi reddetmişti.

ÜST KURULA TAŞINDI
Yapılan itirazın reddi sonrası ise ısrarını sürdüren Mimarlar Odası İzmir Şubesi İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'nün kararını üst kurula taşıma kararı aldı. İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü'nün kararının tekrar değerlendirilmesi talebini belirten Mimarlar Odası yıkım süreci için kararın beklenmesi gerektiğini vurgulamıştı.

BÜYÜKŞEHİR İKİ KEZ YIKIM İHALESİNE ÇIKTI
Yüksek Kurul'un kararı henüz belli olmamışken İzmir Büyükşehir Belediyesi 30 Aralık 2021 tarihinde açık artırma usulü ile İzmir Büyükşehir Belediye Sarayı'nın demir ve hurdaları karşılığı yıkım ihalesi yapılması kararı almıştı

Sonrasında ise  2886 sayılı Devlet İhale Kanunu parasal limitleri ve güncel fiyatlar ile oluşturulan muhammen bedeldeki artış nedeniyle ilk ihalenin iptal edildiği açıklanırken, ihalenin; ihale usulüne göre iki aşamada yine açık artırma usulü yapılacak. İhalenin ilk aşamasında başvurular kapalı zarf usulü alınacak. Yeterlilik alan firmalar mali tekliflerini sunmak üzere ikinci aşama ihaleye davet edilecek. İkinci aşama ihalede firmaların mali teklifleri açıklanacak ve ihale açık artırma usulü yapılacağını duyuruldu. Yıkım ihalesinin ne zaman gerçekleşeceği belirsizliğini korurken, nisan ayı üzerinde durulduğu öğrenildi.