CHP'li Polat'tan 'önlem' vurgusu: İnciri, üzümü değerinde satın!

EGEDESONSÖZ - Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM); Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu komisyon görüşmelerinde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili ve Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Mahir Polat eleştirilerde bulundu.

EKONOMİMİZİN KRONİK PROBLEMLERİNİNDEN BİR TANESİ İHRACAT
İhracatçı birliklerinin İhracatı Geliştirme Anonim Şirketine aktaracakları paylarla ilgili mutlaka İhracatçılar Birliğinin yedek akçelerinde para tutulması gerektiğini söyleyen Polat, "Çünkü ihracatçılar birliklerinin yapmak zorunda oldukları projeler var. Mesela yurt dışı pazarlar için gerekli analiz laboratuvarları gibi. Burada kendi ekonomik yapılarının güçlü tutulması gerekiyor. İhracatın artırılması gerekiyor, döviz kazandırıcı işlemlerin artırılması gerekiyor. Bizim ülkemizin ekonomisinin kronik problemlerinden bir tanesi ihracat. ‘İhracatta rekor kırıyoruz.’ Evet, bu ülkenin bir ferdi olarak ihracatta nitelikli bir rekorun kırılması benim açımdan gurur verici bir şey olurdu ama okumayı yanlış yapıyorsunuz. Okumayı düzgün yaparsanız burada bir rekordan bahsetmeniz mümkün değil. Şöyle ki: Dünyanın gelişmiş ülkelerinde ihracat/kilo rakamlarına baktığınız zaman 4 dolarlardan başlar, 2 dolarlara kadar iner. 2,5 dolar civarına Almanya, Çin Halk Cumhuriyeti 1,53 dolar. Birim kilo ihracatı, Türkiye Cumhuriyeti’nde geçen ay 1,30 dolar iken, rekor kırıldığı söylendiği dönemde, Nisan ayında- birim ihracat kilosunu 1,28 dolara satıyor. Bunun anlamı şu: Biz buradaki kaynaklarımızı ve emeğimizi yurt dışına çok ucuza satıyoruz" dedi.

EGE’DEKİ İNCİR VE ÜZÜMÜ DEĞERİNDE SATIN!
Türkiye’nin alternatifsiz ürünlerini ihraç ederken o ürünü değerinde satacak şekilde önlemler alınması gerektiğini söyleyen Polat, “Geçtiğimiz Nisan ile bu Nisan’ı karşılaştırdığımızda mücevherde yüzde 30 civarı artış, madencilik ürünlerinde yüzde 26.6... İhracatı geliştirmek istiyorsanız Türkiye’nin alternatifsiz ürünlerini değerinde satacak önlemler almak zorundayız. Mesela bu ülkenin alternatifsiz tarım ürünlerinden bir tanesi fındık ve fındık ürünleri... Bu senenin ihracatına baktığımızda eksi yüzde 33.5’lik bir gerileme var. Yani buna ek olarak Ege’de incir ve üzümü de baz alırsanız, değerinde satacak önlemler almazsanız, pazarlayamazsanız ciddi sıkıntılar yaşarız” ifadelerini kullandı.

DÖVİZ KAZANDIRAN HİZMETE İHTİYAÇ VAR
Sektör desteklemeleri hakkında yapılan değişiklikleri de eleştiren Polat, ülkeye döviz kazandırıcı hizmetin gerektiğini ifade ederek, “Bir diğer konu bazı sektörlerin teşvik edilmesi... 2564 sayılı döviz kazandırıcı hizmetler hizmet sektörlerinin markalaşma destekleri hakkında kararda düzenlemeye gittiniz. Bu düzenlemenin geçici 7. maddesinde Türkiye’nin özellikle gastronomi alanında dünyaya mal olmuş bir markasını baz alarak diğer bütün markaları cezalandırıyorsunuz. Franchising’leri bu yıl itibariyle ‘Turquality’ markasının dışına çıkarıyorsunuz. Bu doğru değil, bizim döviz kazandırıcı hizmetlere ihtiyacımız var. Bunu da gözden geçirmeniz gerekiyor” dedi.

EMEĞİMİZİ UCUZA SATMAYALIM!
İhracatla ilgili düzenlemeler yapılacaksa bunun farklı sektörlerin desteklenmesinden geçtiğini vurgulayan Polat, savunma sanayi gibi diğer alanlarda da döviz artışı için çalışılması gerektiğini şu ifadelerle aktardı:

“Ülkenin rayına oturabilmesi için ihracatın artırılmasını istiyoruz. Hem de döviz işlemlerinin nitelikli bir şekilde artması gerektiğini söylüyoruz. Mesela savunma sanayinde artış var. Fakat bunun yanı sıra bilgi ve bilgi teknolojileri ihraç eden ve kendi ürünlerinin değerinde satan bir Türkiye gerçeğini bulmak istiyoruz. Bunu başaramazsak geleceğe ne ağaç ne maden bırakacağız, bir de emeğimizi uluslararası piyasalarda ucuza satmış olacağız. Bunların gözden geçirilmesi ve ihracatla ilgili düzenlemeler yapılacaksa bir an evvel teknoloji ve yenilik üreten şirketlerin destekleneceği mekanizmaları yaratmak zorundayız.”