CHP'li Özel'den 67.madde çıkışı: Kapalı oylamayla...

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, komisyona gönderilen Anayasa değişikliği teklifiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Teklifin internet sitesinde yer almasını, iki-üç gün beklediklerini ancak yer almadığını belirten Özel, Meclis bürokrasisine, niye metnin havale edilmediğini, esas numarası almadığını sorduklarını söyledi. 

Özel, bunun ardından metnin esas numarası aldığını, internet sitesine konulduğunu, talepleri üzerine kendilerine gönderildiğini bildirdi.

67 MADDE İDDİASI

Özel, iki metni karşılaştırdıklarında, 19. maddenin e fıkrasında değişiklik olduğunu gördüklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"E fıkrasındaki değişiklik; önceki teklifte anayasanın 67. maddesi seçme ve seçilme maddesinin tamamen anayasadan çıkarılması yer alıyordu. 67. maddenin geri konulduğu anlaşılıyor. Ayrıca 67. maddenin son fıkrasında da değişiklik var, o cumartesi de bugün de vardı. Metin, cumartesi günü çıkarılan bir maddenin fıkrasında değişiklik yapıyordu. Şu anda madde çıkarılmıyor. Madde çıkarılsaydı; hükümlülerin, askeri öğrencilerin, silah altında olanların oy kullanamayacağına ilişkin düzenleme ortadan kalkacaktı. 18 yaşındakilerin oy kullanabilmesi ortadan kalkacaktı. Pek çok mahsuru vardı. Ama nedense birileri bütün maddeyi kaldırmayı göze almıştı. 

Teklifin, değişiklik yapan geçici maddesi, anayasanın seçme ve seçilmeyle ilgili 67. maddesinin son fıkrasını değiştiriyor ve bir seferlik geçersiz kılıyor, 'Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili genel seçimi ile cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz' diyor. 3 Kasım 2019'da seçimlerin yapılacağı düzenlenmiş. Dar bölge seçim sisteminin MHP açısından yarattığı sıkıntı ortada. Bu madde, baskın seçimde güvenceyken o maddeyi komple kaldırma yöntemiyle, göze göstermeden bir hamle yapılıyor. O hamlenin yarattığı sakıncalar görüldüğü için de o madde tekrar konuluyor. O madde, sakıncalar görüldüğü için tekrar konuluyor."

Özel, TBMM Başkalığına, "Size cumartesi verilen metin ile dağıtılan metin aynı mı? Verilen metin başka dağıtılan başka ise AK Parti ile MHP bunu niye yaptı? Kanun teklifi için geri çekme dilekçesi var mı? Yoksa Meclis Başkanlığı kendisine teslim edilen imzalı evrak üzerinde esaslı değişikliğe nasıl izin veriyor? 316 milletvekili imzayı nereye attı 67. maddenin çıkarıldığını biliyorlar mı? Ya da 67. korunduğunu son fıkranın değiştiğini mi biliyorlar? Bu konuda MHP ne kadar bilgi sahibi? O günden beri AKP ve MHP biliyorsa biz niye bilmiyoruz? MHP bilmiyorsa ne anlama geliyor? İkisi de bilmiyorsa bu dağınıklığı kim düzeltti?" sorularını yönetti.

CHP'li Özel, anayasa değişikliğini MHP ile yapıp, içtüzük ve kanun değişikliklerini tek başına yapacak bir AK Parti iradesi bulunduğunu öne sürdü.

“BİZDEN DESTEK İSTİYORLARSA VERELİM”

Bir gazetecinin, yarın yapılacak liderler zirvesini hatırlatması üzerine Özel, Başbakan Binali Yıldırım'ın neler söyleyeceğini önemsediklerini belirtti.

Özel, iki yıldır ülkenin fiilen başkanlık sistemiyle yönetildiğini, fiili durumun anayasaya yazıldığını, anayasanın bu duruma uydurulmaya çalışıldığını savunarak, şu görüşlere yer verdi:

"Şu anda fiilen kullanılmayan hangi yetki tanındığında bu terör, kan, gözyaşı duracak Başbakan'a söyleyeceğimiz şey, 'Bugüne kadar hangi yetkiniz eksikti de terörü önleyemediniz, akan kan ve gözyaşını durduramadınız?' olur. Sayın Başbakan'ın altına imza attığı teklifle kendi varlığını yok edecek bir iradeye sahip olup, kendini hükümsüz, yok hükmünde kılan bir Başbakan olduğunu görmek lazım. Bunları iki yıldır yapıyorlar burnumuzu beladan çıkaramıyoruz. Terörü, kanı, gözyaşını durdurmak için ne yapacaklarını duymak isteriz. Bizden destek istiyorlarsa o desteği de hukuk, demokrasi içinde verelim." 

“KENDİLERİNE GÜVENİYORLARSA OYLAMA KAPALI OLSUN”

Anayasa teklifinin Meclisteki görüşmeleri ve oylamasına ilişkin bir soruya Özel, şu yanıtı verdi:

"(Bu başkanlığı geçiririz, 316 imza attık) diyorlar ya o imzalarının arkasındalarsa, yiğitlerse, mertlerse, kendilerine güveniyorlarsa 316 AKP milletvekilini, oy kabininin içinde perdeyi çekmiş olarak görelim, oy atsınlar. Görelim 330, 316 veya 300'ün üzerinde oy mümkün mü? Kimse kimseyi kandırmasın. Cadı kazanı gibi kaynayan bir partinin içinde eğer birliklerine, beraberliklerine, kurucularının partiye dönmesine, başkanlık sistemine bu kadar inanıp, güveniyorlarsa gizli oylama yapsınlar. Gizli oylamayı alenileştiren, saray komiserlerini, parti komiserlerini dizip, bakanlara bile açık oy attıracak kadar birbirine güvenmeyen bir parti, Türkiye'ye güven, huzur, gelecek vaat edemez. Kendilerine güveniyorlarsa kapalı oylamayı görelim. Bu şartlar altında anayasaya uygun kapalı oylamada başkanlık sistemi zaten çıkmaz. 
Genel başkanlık hayalleri de suya düşer. Oylamayı alenileştirme,hukuksuzluklarla mücadele edeceğiz. Buna rağmen 330'u bulduklarını varsayalım, Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kendisine laik görmediği makam, yetkiyi kendisi için talep eden biri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vicdanına tosladı. Oradan da geçmesi mümkün değil. Tayyip Erdoğan'ın, AKP kongresi sırasında üyelik başvuru formunu uçak yapıp, sarayın camından dışarıya fırlatmakla meşgul olacağını, o kongrede AKP'nin üyesi olabileceğini öngörmüyoruz. Ya Meclisten ya sandıktan bir şekilde bu dönecek. Ama kendisini darı ambarında gören aç tavuklar, kendisi için akıl almaz yetkileri talep eden, iki yıldır ülkenin başını derde sokan bu kişiler, bu emellerine ulaşamayacaklar."

Özel, CHP'nin, anayasa değişikliği teklifine yönelik ne yapacağının sorulması üzerine, TBMM Başkanlığının, büyük bir ihtimalle "Bize verilen teklif düzgündü" diyeceğini savundu.

Özel, o zaman "imzaları koruyup, metni değiştirip, buna göz yuman TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile karşı karşıya olacaklarını" öne sürdü.

Kahraman'ın, açıkta başka konuşmayı, kapalıda başka davranmayı seven biri olduğunu iddia eden Özel, "Meydandaki tavrıyla kuytudaki tavrı farklıdır. Kuytuda yaptıklarını meşrulaştıracak bir yöntemi mutlaka geliştiriyorlardır. Anayasa Komisyonunda bu değişikliklerin yapılması mümkün böyle katakullilere, ayak oyunlarına ihtiyaç yok" dedi.