EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, Egedesonsöz canlı yayınına katıldı ve gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Vekil Bakan, koronavirüs salgını sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalardan övgüyle söz ederken yer yer merkezi iktidarı eleştirdi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemlerini değerlendiren ve kutuplaştırmadan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Bakan ayrıca 3 Mayıs’ın Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından Dünya İzmirliler Günü ilan edilmesi sonrasında yaşanan tartışmalara dahil oldu. Cumhur İttifakı’nın kentteki temsilcilerinin, “İzmir’in güne ihtiyacı yok, 9 Eylül bu kentin günüdür” minvalinde çıkışlarını da detaylıca değerlendiren Bakan, sert ifadeler kullandı.
KUTUPLAŞMANIN SON BULMASI LAZIM
Bakan, “Türkiye’de kutuplaşmanın bitmesi lazım… Bu ülkede yaşayan insanlar çok fazla ayrıştı. Bunun son bulması lazım. Bizim millet olarak bir arada olmamız lazım. Bu dilin karşısında olmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanı, hepimizin cumhurbaşkanı olması gerekirken hala AK Parti Genel Başkanı olarak meclisteki ikinci parti konumundaki partiyi ve genel başkanını eleştiriyor. Bunu kaybetmeye bağlıyorum. Seçimlerden çok etkilenmiş cumhurbaşkanı…” açıklamasında bulundu.
BİRLİK ÇAĞRISINI YİNELEDİ!
Süreçle ilgili birlik, beraberlik çağrısı yapan Bakan, “Benim geçtiğimiz günlerde tüm milletvekillerine ve il başkanlarına, muhalefet, iktidar gözetmeksizin çağrım vardı. ‘İzmir ruhuyla bir araya gelelim ve dayanışmayı, yardımlaşmayı birlikte yapalım’ demiştim. Bu çağrım karşılık bulmadı. İzmirliler Günü üzerinden yaşanan tartışma için dün bir açıklamam olmuştu. Bunların hizmet üretmek, sorunlara çözüm üretme gibi bir derdi yok. Burada iktidarda olan biziz, muhalefet etme, politik çıkar sağlama dertleri var. Dertleri iş üretmek olsa bir araya geliriz. Telefonun ucundayız. Buradan tekrar davet ediyorum; çözüm üretilecek bir sorun varsa hep birlikte çözüm üretelim. Çağrımızı yineliyorum ama bize yöneltilen mesnetsiz açıklamalara da cevabımız olacak” dedi.
GELEN BAĞIŞLAR YÜZ BİNLERİ BULDU
CHP’li belediyelerin yürüttüğü dayanışma kampanyalarından örnekler veren Bakan, İzmir’de yapılan çalışmaları değerlendirdi. Bakan, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde parasal bir bağış alınmıyor. Belediye yasası buna uygun ama İzmir Büyükşehir Belediyesi erzak yardımı alıyor ve dağıtıyor. Gelen miktar yüz binlere yaklaşmıştır. Kriz belediyeciliğine örnek bir tavır içinde… Bunları yaparken ürünleri direkt üreticiden alıyor. Kiraz üretimine gönüllüler topluyor. Tunç Soyer’in bu korona sürecinde yaptıklarıyla doğru bir yol izlediğini düşünüyorum. Türkiye’de örnek olmuştur” ifadelerini kullandı.
AMERİKA’YI YENİDEN KEŞFETMEYE GEREK YOK, MASKE SATIMI DOĞRU KARAR!
Maske dağıtımına ayrı bir parantez açan Bakan, merkezi iktidara yüklendi ve “Başından beri maskelerin satışının yasaklanması doğru değildi. Sen devlet olarak ver maskeyi, vatandaş dilediği kadar alsın. Örneğin bir apartman görevlisi arkadaşımıza ayda 5 maske verdiğinde nasıl koruyacaksın. Her gün maskeyi değiştirmesi lazım… Bence baştan doğru bir iş değildi. Geç de olsa doğru karar verdiler. Bu noktada yerel yönetimlere de fırsat verilmesi lazım. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. İspanyol gribinde insanlar 100 yıl önce maske takmışlar, başarılı olmuşlar. Gecikmemek lazım. Hamle doğru ama gecikmiş bir hamle!” dedi.
YUNANLI BAKAN EŞEK ADASI’NDA KUZU ÇEVİRİRKEN BU VATANSEVER ARKADAŞLAR NEREDEYDİ?
Bakan, Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in İzmir’in plaka koduna atıfta bulunarak 3 Mayıs’ı Dünya İzmirliler Günü olarak ilan etmesi ve sonrasında yaşanan tartışma için de konuştu. AK Parti ve MHP’den gelen tepkilere ilişkin açıklama yapan Bakan net ifadeler kullandı. MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu’nun, Başkan Soyer’i hedef alarak, ‘Gizli ajandan dürülür’ ifadelerini kullanmasına değinen Bakan, iktidarın önceki bazı uygulamalarını hatırlatarak, “Bizim milli bayramlarımızın kutlanmasını engellediler. Bakanlıkların, kurumların önünden TC ibareleri kaldırıldı, bu arkadaşlar ne söyledi? Düne kadar ben milliyetçiliği ayaklar altına aldım, ezdim diyen adamı savunuyorlar. Yerel seçimler öncesinde Abdullah Öcalan mektup yazdı, meşrulaştırdılar. Bu vatansever arkadaşlar neredeydi? 18 tane Türk adası Yunanistan tarafından işgal edildi. Eşek Adası’nda Yunan bakan, belediye başkanı kuzu çevirdi! Çıkıp açıklama yaptılar mı? İzmir üzerinden vatanseverlik taslıyorlar. İnsanın biraz yüzü kızarır. Osman Öcalan TRT’ye çıkıyor, bu arkadaşlarda ses yok, biz plaka için espriyle birlikte açıklama yapıyoruz, bunları söylüyorlar. 9 Eylül’e bir alternatif değil ki bu! 9 Eylül’ü bizden daha iyi idrak edecek bir parti mi var? Hem İzmir’in Türkiye’nin kurtuluşlu, hem bizim partimizin kuruluşudur. Biz bu gelenekten geliyoruz zaten. Milli bayramlar yasaklandığında kafasını kuma sokanlar şimdi konuşuyor” diye konuştu.
BİR ‘YANCI’ ÇIKIŞI DAHA: SEN SARAYIN YANCISISIN KARDEŞİM!
Geçtiğimiz günlerde MHP için kullandığı ve tartışmalara yol açan ‘yancı parti’ ifadesini bir kez daha tekrar eden Bakan, “Sen sarayın yancısısın kardeşim. Saraya yancılık yapıyorsun. Tutarlı bir açıklama yapsan tamam. Sen iktidarı eleştirmeyip muhalefete muhalefet yaparsan söyleyecek sözümüz var. Kim kimin defterini dürüyor? Sarayın kurşun askerliğini yapmaya lüzum yok. ABD, YPG’ye maske gönderirken vatansever değilsin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı bir şey söylediğinde vatanseversin! Cumhurbaşkanının Amerika’ya gönderdiği maskelerin aynı dönemde Suriye’ye gönderilmesiyle ilgili ne tepki verdin? İnsanın yüzü kızarır. Bununla ilgili açıklamaları yok, İzmir Büyükşehir Belediye başkanına saldırıyorlar. Kimse kimsenin defterini düremez” dedi.
MİLLET KAYIKÇI KAVGASINDAN SIKILDI!
Olağanüstü durumlarda birlikte hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Bakan, vatandaşların karşılıklı atışmadan bıktığını ifade etti. Bakan, “1999 depremini en acı şekilde yaşamış insanlardan biriyim. 99 depreminde ablamı ve eniştemi kaybettim. Devlet, yerel yönetimler, herkes o yarayı sarmaya çalıştı. Şimdi de pandemi var. Yapılması gereken o değil mi? Sen kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapıyorsun. Yerel yönetimler aracılığıyla bizim popülerleşmemizi istemiyorlar. Biz yaparız diyorlar, siz vefa gruplarıyla bir araya gelin diyorlar. Bizim siyasal sonuç elde etme niyetimiz yok. Öyle olsa gelin beraber çözelim demeyiz. Ben haksız eleştiri yapan MHP’li vekillere de sesleniyorum. Varsa sorun gelin oturalım kardeşim. Biz aynı vatanın çocuklarıyız. Niyetimiz iyi olsun! Niyet iyi değil. AK Parti il başkanı bir açıklama yapıyor, aynı açıklamayı MHP il başkanı yapıyor. Böyle bir şey olur mu? Sizi bu kentin yaşayanları bir dahaki seçimde çok daha ağır cezalandırır. Kayıkçı kavgası gibi onlar bir şey söylüyor, biz bir şey söylüyoruz. Millet sıkıldı artık. Gerek yok ya! Ben daha fazla, daha sert cevap verdim, açıklama yaptım! Bunlara gerek yok. Beraber olalım, hizmet üretelim” açıklamasında bulundu.
AK PARTİLİ SÜREKLİ’YE: ARACI OLMASINA GEREK YOK, BİZ DE SEÇİLMİŞ PARTİYİZ ONLAR DA!
İzmir’deki pandemi sürecinin şeffaf yürütülüp yürütülmediğinin sorulmasına cevap veren Bakan, AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin, ‘İsterlerse sağlık müdürü ile görüştürürüz’ çıkışına ilişkin de konuştu. Bakan, “Samimi söylüyorum; İzmir valisine ulaşamadığım bir gün bile olmadı. İstediğim, verilmeyen bir bilgi de olmadı. Birkaç sene önce cemevi arsasıyla ilgili bir problem vardı. Sayın vali o sorunu çözdü. Sağlık müdürünü aramadım. Arasaydım cevap verilmeseydi söylerim. Kimsenin aracı olmasına gerek yok. Biz de seçilmiş partiyiz onlar da! Ben vekilim, arar bilgi alırım” dedi.