HABERLER>POLİTİKA
1 Nisan 2021 Perşembe - 11:54

CHP İzmir 'İstanbul Sözleşmesi' için birleşti

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı geçtiğimiz günlerde iptal edilen İstanbul Sözleşmesi hakkında başın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasında konuşan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ve CHP İzmir İl Kadın Kollar Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' vurgusunda bulundu.

CHP İzmir  İstanbul Sözleşmesi  için birleşti

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan karara ile Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” diğer adıyla 'İstanbul Sözleşmesi' feshedilmişti.

Alınan karar sonrası başta kadınlar olmak üzere siyasi parti temsilciler ve STK'lar karara sert tepki gösterirken, İzmir'de de belediye başkanları alınan kararı sosyal medya hesapları üzerinden eleştirirken, CHP İzmir İl Yönetimi bugün gerçekleştirilen toplantı ile karara bir kez daha tepki gösterdi.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in başkanlığında Konak Kemaraltı Girişinde gerçekleştirilen toplantıya, İl Başkanı Yücel'in yanı sarı, CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, CHP PM Üyesi Devrim Barış Çelik, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ve il yöneticileri katıldı.

TEK BİR GEREKÇE GÖSTERİLMEDEN KALDIRILDI
Düzenlenen basın toplantısında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar, CHP'nin iktidara gelmesi halinde İstanbul Sözleşmesi'nin tüm maddelerinin uygulanacağına vurgu yaptı. Uçar; "Bizim Cumhuriyet Halk Partisi ailesi İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye olarak Cumhuriyeti bakımından feshine dair Cumhurbaşkanı kararına ilişkin tavrımız çok nettir: hükmündedir! Bu karar yok. Bir süredir anlamsız bir şekilde çarpıtılarak kamuoyuna kötülenen, hedef gösterilen "İstanbul Sözleşmesi"nin tam adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Sözleşmesi'dir. Konseyi Bizler, sözleşmenin Türkiye Cumhuriyeti tarafından fesih girişimini bir gece yarısı öğrendik. Cumhurbaşkanının imzasıyla alınan karar 20 Mart tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Tek cümlelik bu karar, ne bir gerekçe içeriyor, ne de bir açıklama... Bizim Cumhuriyet Halk Partisi ailesi İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye olarak Cumhuriyeti bakımından feshine dair Cumhurbaşkanı kararına ilişkin tavrımız çok nettir: hükmündedir! Bu karar yok hükmündedir" dedi

FESİH KARARINDAN 12 SAAT SONRA 6 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ
İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesi sonrası kadın cinayetlerine dikkat çeken Uçar; "AKP iktidarı döneminde 18 yılda en az 7500 kadın sırf kadın oldukları için katledildi. Tanımadığımız ve tanımayacağımız fesih açıklamasının üzerinden 12 saat bile geçmeden 6 kadın daha koparıldı. Tam da bu yüzden İstanbul Sözleşmesi kadınların can simididir. Ata'mızın sayesinde dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinden daha önce eşit haklara sahip olan biz kadınlar, haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Şu çok net bilinmelidir ki; İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir. Nihayetinde, tek bir kadının hayatı dahi, manasız siyasetinizden daha üstün, daha önemlidir. Partimiz, ilk seçimde iktidar olduğunda, sözleşme'nin gereklerini tamı tamına yerine getirecektir. Bir süredir anlamsız bir şekilde çarpıtılarak kamuoyuna kötülenen, hedef gösterilen "İstanbul Sözleşmesi"nin tam adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Sözleşmesi'dir. Konseyi Bizler, sözleşmenin Türkiye Cumhuriyeti tarafından fesih girişimini bir gece yarısı öğrendik. Cumhurbaşkanının imzasıyla alınan karar 20 Mart tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Tek cümlelik bu karar, ne bir gerekçe içeriyor, ne de bir açıklama..." diye konuştu.

42 MİLYON KADININ ELİNDEN HAKLARININ ALINMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ
Sözlerine cinayete kurban giden kadınların suçlusu olarak iktidarı göstererek devam eden Uçar, "Biz, Cumhuriyet Halk kadının yaşam hakkının Partisi olarak, 42 milyon elinden alınmasına izin vermeyeceğiz. Tekrar söylüyoruz: Katledilen her kız kardeşimizin kanı, bu sözleşmeyi iptal etme eline bulaşmıştır. çabasında olanların Ve bizler, tek adam hükümetine bakıp, "kadınlar 1'den büyüktür' diye haykırıyoruz. Cumhurbaşkanının milletin iradesini ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız.  Bizlerin inatla ve dayanışma bilinci ile sürdürdüğü mücadelemiz sayesinde, bu Sözleşme'ye taraf olunacak, taraf kalınacak ve ülkemizin her bir karışı kadınlar ve çocuklar için güvenli hale gelsin diye gerekleri yerine getirilecektir. Tekrar söylüyoruz: İstanbul Sözleşmesi yaşatır!

ADI CUMHUR İTTİFAKI OLAN AMA…
Basın açıklamasında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise, sözleşmeden çekilmenin kadınları riske attığını vurguladı. Yücel, "Bugün, kendi sapkın dünyasında yaşayan bir erkeğe yüz vermediği için, şiddet gördüğü eşinden boşanmak istediği ya da insanca yaşamak istediği için, çocuklarına gelecek kurma kaygısıyla çalışmak istediği ya da sokağa çıktığı için öldürülen, fiziki ya da psikolojik şiddete uğrayan, taciz edilen yada bu tehditler altında yaşayan tüm kadınlarımız adına buradayız. Türkiye Cumhuriyeti, 20 Mart 2021 tarihinde, hiç bir hukuk devletinde yaşanmayacak şekilde, adeta Güney Amerika ya da Afrika ülkelerindeki uygulamaları andıran tek adam rejiminin bir gece yarısı kararnamesiyle, ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmiştir. Kadına hiç bir zaman hak ettiği değeri vermeyen AKP ve onun menfaat ortağı, bir avuç oy kaygısıyla bir kısım tarikatlara ve kadınları ikinci sınıf insan yerine koyan çağdışı anlayışa teslim olmuştur. Adı Cumhur ittifakı olan ama aslında, sadece ve sadece çıkar ve menfaat ortaklığı olarak hayata geçen ittifakın bileşenleri, yeni iş birlikçi ortaklar bulma hevesiyle, 42 milyon kadının yaşam hakkını, vücut dokunulmazlığını, bedensel ve ruhsal bütünlüğünü riske atmıştır" dedi.

SON 20 YILDA HER GEÇEN GÜN DAHA DA GERİYE GİDİYORUZ
Türkiye'de kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkına dikkat çeken Yücel, sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü;

"Geçmişte iktidar olmak ve iktidarlarını korumak için FETÖ’yle ortaklık yapanların 15 Temmuz’da bu millete neler yaşattıklarını unutmadık...  Aynı kişiler ve aynı anlayış bugün de kadınlarımızı ve bu ülkenin geleceğini, aydınlık yarınlarını kendi iktidarlarını sürdürmek için riske atıyorlar.  Peki bu ülkenin çağdaş ve aydınlık kadınları bu oldu bittiye teslim olacaklar mı?  Peki bu ülkenin cesur ve mücadeleci kadınları bu gerici anlayışa teslim olacaklar mı?  Kadınlar arasında bizden olanlar ya da olmayanlar şeklinde, sınıfsal bir ayrım yapacak kadar, halkın gerçeklerinden uzaklaşmış olanlar şunu iyi bilmelidir ki; kadınlar sınıfsal bir ayrıma maruz bırakılamaz. Kadın her şeyden önce insandır. Yaradılışından, Anayasa’dan ve yasalardan gelen hakları vardır. Ve bu haklar; bir tek adamın, kadın düşmanı politikalar uygulayan bir menfaat ittifakının tekelinde değildir. Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleştirilen devrimler, ülkemizde çağdaş sosyal yaşamı oluştururken, Türk kadınına hakların teslimi için ilk adımlarını atmış, 17 Şubat 1926’da kabul edilen medeni kanunla beraber, Türk kadınına bugün sahip olduğu haklar daha o yıllarda teslim edilmiştir. Dünyanın birçok medeni ve ileri ülkesinden önce Türk Kadını seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında kazanmıştır. Yaklaşık yüzyıl önce atılan bu adımların ileri gitmesi beklenirken, son 20 yılda her geçen gün daha da geriye gidiyoruz.

 

YILDA ORTALAMA 300 KADIN ÖLDÜRÜLÜYOR
"Yılda, ortalama 300 kadının öldürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Kadın istihdamının %28.7’de kaldığı,  Kahkaha atan kadını “ iffetsiz ”, hak arayan kadını “ terörist ” ilan eden bir anlayışın yönettiği bir ülkede yaşıyoruz. Kadın katillerinin cezasında töre indirimi, namus indirimi, iyi hal indirimleri yapılırken, Taciz, tecavüz suçlularını özel aflarla serbest bırakan bir anlayışın yönettiği bir ülkede yaşıyoruz.  O yüzden; “İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik ama daha iyi tedbirler alıp yasalar çıkaracağız” vaadi; her vaatleri gibi içi boş, günü kurtarma ve kadınları susturma amaçlı sahte bir vaadidir.  2020 yılı başından bu yana sadece İzmir’de toplam 30 kadın öldürüldü. Geçtiğimiz hafta daha 17 yaşında, karnındaki 5 aylık bebeğiyle 16 yerinden bıçaklanarak öldürülen Sezen Ünlü gibi, dün ise Çiğli’de eşi tarafından boğularak öldürülen 32 yaşında Ceyda gibi niceleri bu kadın düşmanı anlayış nedeniyle hayatını kaybetti. İzmir gibi eğitim seviyesi yüksek, çağdaş bir kentte bile rakamlar böylesine korkutucuysa, Türkiye’nin tamamı için insanın ürkmemesi, korkmaması mümkün değildir.

KADININ TOPLUM İÇİNDEKİ VARLIĞINDAN RAHATSIZLAR
"İşte TBMM’de, tüm siyasi partilerin ortak desteği ve oy birliğiyle kabul edilen ve fakat geçtiğimiz hafta tek adamın bir gece yarısı kararnamesiyle çıkılan İstanbul sözleşmesi, bu korkulardan Türkiye’yi kurtaracak, canilerin kadının bedeninden, duygularından ve hayatından elini çekmesi sağlayacak olan Sözleşmenin adıdır. İstanbul Sözleşmesi; Kadınları her türlü şiddete karşı korumak, kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, etkin bir şekilde kovuşturmak ve ortadan kaldırmak; isteyen sözleşmedir, #Kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını, hayatın her alanında kadın erkek eşitliğinin sağlanmasını amaçlayan ve bu konuda tedbirler alması için devletin resmi kurumlarına sorumluluk yükleyen sözleşmedir, Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için tüm kurumların ve kuruluşların kolluk kuvvetleriyle etkili bir iş birliği yapmalarına imkan veren sözleşmedir, çocukları aile içi şiddetin her türlüsünden koruyan sözleşmedir, kadın Yaşasın diyen sözleşmedir. İstanbul sözleşmesinin içeriğinden, kadına ve haklarına sahip çıkması ve korumasından rahatsız olanlar, aslında kadının toplum içindeki varlığından rahatsızlardır. O yüzden; demokrasi ve eşitliği ilke edinmiş tüm vatandaşlarımıza, kurum ve kuruluşlara, İzmir’den  çağrımızdır; Kadınlarımızın haklı tepkilerine ortak olalım, ülkemizin dünyada kadın düşmanı bir ülke gibi yaftalanmasının önüne hep birlikte geçelim. Türkiye yeniden İstanbul Sözleşmesi’nin tarafı olana kadar, toplumun tüm bireyleri şiddetten korunana kadar mücadelemizi sürdürelim."

ÇAĞ DIŞI ANLAYIŞIN ESİRİ OLMAYALIM
"Gelin, bir avuç kadın düşmanının, kendisini dogmalar ve töreler dışında tüm dünyaya kapatmış gericilerin ve kadını sadece evde eş ve anne olarak gören, çağ dışı anlayışın esiri olmayalım.  Kadınlarımızın ve şiddet mağduru tüm kesimlerim kalkanı olan İstanbul Sözleşmesi’nin amacı; temel insani değerleri kadın lehine güçlendirmek ve kadının ezilmişliğine son vermektir. Bu sözleşmeden çekilmek ezilen, taciz edilen, şiddet gören ve öldürülen kadınlara karşı gözlerini kulaklarını kapatmaktır. Tarihimizde ilk kadın ayaklanması olan, 1828 İzmir Ekmek ayaklanmasının yaşandığı bu kadim kentten iktidara sesleniyoruz; İstanbul Sözleşmesine geri dönülünceye kadar susmayacak, durmayacak ve yılmayacağız.  Cumhuriyet Halk Partisi olarak söz veriyoruz; İstanbul Sözleşmesi’nin önemini, hem kadınlar için, hem eşitlik ve adalet için, hem de ülkemizin geleceği için her yerde anlatacağız. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Tek adam gidecek, İstanbul sözleşmesi geri gelecek! Annelerimize, kadınlarımıza ve çocuklarımıza Selam Olsun! İstanbul Sözleşmesi yaşatır!"

 
Menderes'te hobi bahçeleri için yıkım kararı!
 
İstanbul Boğazı'nda gemi arızası
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Bergama'daki satış meclis gündeminde
6360 sayılı Bütünşehir Yasası’yla birlikte mülkiyetleri Bergama Belediyesine ...
Yıldırım, Menemen’de iddialı konuştu: İzmir Büyükşehir’i 2024'te kazanacağız!
AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ilçe ...
Menderes’te deprem sonrası imar karmaşası: 'Patates plan' iddiası!
İzmir’in Menderes İlçesi’nde yaşanan deprem sonrası birçok bina için yıkım ...
 
'AYM'nin kapatılması ertelenemez hedef olmalı'
MHP lideri Bahçeli, HDP kararı üzerinden eleştirdiği AYM için "Kapanması ...
AYM'nin HDP iddianamesini iade etme gerekçesi
Anayasa Mahkemesinin, HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davada iddianamenin ...
İzmir’e ağır korona bilançosu: İşte 1 haftada ölen kişi sayısı!
Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, İzmir’de ...
 
AK Parti'de Ünal ve Elitaş, grup başkanvekili oldu
AK Parti'de 7'nci Olağan Kongrenin ardından Özlem Zengin ve Mehmet Muş'tan ...
CHP’li Beko, prim borcu yapılandırmasını sordu
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, SGK prim yapılandırması ile ilgili vatandaşlara ...
AK Partili Soylu’dan flaş mesajlar: Borcu değil Menderes’i eritiyorlar!
Menderes Belediyesi önceki dönem Başkanı Bülent Soylu, 130 milyon lira ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva