Büyükşehir'de Pagos gerilimi... Cumhur İttifakı'ndan gökdelene önce evet, sonra ret!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -  İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz ayı olağan Meclis oturumu gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in başkanlığında yürütülen Meclis oturumuna Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi ev sahipliği yaptı.

Meclisin gündemine ise gündem dışı tartışmalar  ve Konak'taki Zorlu Holding'e ait alana yapılması planlanan gökdelen için getirilen kat sınırlaması maddesi damga vurdu.

BİLİMDEN BELEDİYE BİNASI RAPORU: YIKIM TAVSİYESİ!

ZORLU GÖKDELENİ İÇİN KAT SINIRLAMASI TARTIŞMA YARATTI
Temmuz ayı olağan Meclisi'nde ayrıca kat sınırlaması gündem maddesi de tartışmalara neden oldu. Konak Belediye Meclisi tarafından 159 metreden 130 metreye düşürülen gökdelen projesi Büyükşehir Belediyesi komisyonlarına havale edilmişti.  Büyükşehir Belediyesi'nin ilgili Komisyonları tarafından yaptığı değerlendirmede ise gökdelen projesinin Hilton’un yüksekliğini geçmemesi ve Pagos'un görüntüsünü etkilememesi yönünde karar almıştı. Buna ilgili kapsamda 130 metre olarak belirlenen yükseklik 84 metreye indirilmesine karar vermişti. Temmuz ayında olağan Meclis oturumunda meclis üyelerinin onayına sunulan ilgili gündem maddesi, komisyonlardan oy birliği ile meclise gönderilmişti.

MHP'Lİ ŞAHİN'DEN 'PAGOS' TEPKİSİ: 'YAZIDAN ÇIKARILSIN'
Gündem maddesi ile ilgili söz alan MHP Grup Başkanı Selahattin Şahin ilgili gündem maddesi ile ilgili, "Buradan Pagos isminin çıkarılmasını istiyoruz" dedi. Cevap veren Soyer, Pagos ismi bizim verdiğimiz bir isim değil, geçmişten gelen bir isim. Geçmişte de olan bir isim bu. Bizler Kadifekale ismini kullanıyoruz zaten" dedi.

PAGOS İSMİNİN GEÇİRİLMESİ MANİDAR
Mevcut gündem maddesi ile ilgili söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise, "Komisyonda bu konuyla ilgili sunum yapılarken Kadıfekale ile ilgili sunum yapıldı. Tarihsel ismi Pagos, bu ismin son dönemlerde kullanılıyor olması manidar diye düşünüyorum. Burası İzmir Büyükşehir Belediyesi, parantez içinde Smyrna Büyükşehir Belediyesi olarak diyebilir miyiz? Bu yüzden bu ismin değiştirilme çabasını ya da Kadifekale isminin yanında Pagos isminin konulmasını anlayamıyoruz" ifadelerini kullandı.

İZMİR TURİZME HİZMET EDEN BİR ŞEHİR
CHP adına söz alan Grup Sözcüsü Nilay Özkılınç, "Pagos tarihi bir isim. İzmir bir turizm kendi ve biz dünyayı kentimize davet ediyoruz. Dolayısıyla Kadifekale sadece bizim bildiğim bir isim ama turizme hizmet noktamız da var. Zaten burada Pagos ismi parantez içerisinde tarihi bir isim olarak belirtilmiş. Bu sebeple komisyonlardan geldiği şekliyle onaylansın istiyoruz" diye konuştu.

Tekrar araya giren MHP'li Şahin, "Biz bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.

O ZAMAN 9 EYLÜL'DEN DE VAZGEÇELİM
Konuyla ilgili söz alan AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe ise, "Kurtuluş savaşında ülkemizde bir çok il ve ilçe kazanıldı. Biz bundan sonra 9 Eylül gününden vazgeçelim. Erzurum'un köylerinde Cumhuriyet tarihindeki birçok ismi değiştirildi. Burada özellikle ifade edilen şey şu, siz oraya Pagos Pazarı açtınız bununla ilgilide eleştirilerimiz oldu. Burada bir konu geçiyor ve parantez içinde Pagos yazması dikkatimizi çekti" dedi.

BU TARTIŞMAYI İBB MECLİSİNE YAKIŞTIRAMIYORUZ
Son olarak söz alan Başkan Soyer, "Kimse Kadifekale ismini değiştirmek istiyor ne tarihi silebilirsiniz ne Agamemnon'un silebilirsiniz, bunu tartışmayı abes buluyorum ve bunu tartışmayı İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yakıştıramıyoruz" diye konuştu.

AK PARTİ VE MHP'DEN RET
Tartışmalar sonrası oylamaya geçilen ilgili gündem maddesi AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin 'ret' oylarına karşın, Cumhuriyet Halk Partili Meclis Üyeleri'nin oyları ile oy çokluğuyla kabul edildi.

ÖZUSLU: BAZI KONULAR SİYASET ÜSTÜDÜR
Gündem dışı konuşmalarda söz alarak açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Mustafa Özuslu, "Bazı konular vardır ki siyaset üstü konulardır. Evet bizim binamız ile ilgili ortaya konulan rapordan ortaya çıkarak bir takım tespitlerde bulunuldu. Sonrada neden buna şimdiye kadar mücadele ettiniz, onca zamandır burada 2 bin kişi çalışıyor dedi. Tamam da bugün sadece İBB binası mı deprem konusunda bu derecede riskli. Bugün çıkalım dolaşalım deprem fay hataları üzerine nasıl binaların yapıldığını birlikte görelim. Bunu her ilde görebiliriz. Siyasetin görevi bir an önce Türkiye'nin bir an önce ve can yakıcı deprem konusunda ortak önlemler, ortak projeler ve yasalar ne gerekiyorsa birlikte çalışabilme azmini ve iradesini ortaya koymalıdır. Siyaset yapacağız tabii ki, AK Parti Grup Başkanvekili arkadaşımız değişik zamanlarda değişik meclis dışındaki ortamlarda basına İBB'nin icraatları ile ilgili eleştirilerde bulunmaktadır. Bu hakkıdır tabi ki. Bizde bunları yakinen takip ediyoruz. Bu doğru mu değil mi, haklı mı haksız mı diye dikkat gösteriyoruz. Sayın Hızal'ın açıklamalarını benzer bir şekilde tekrarladığını görüyoruz. Bunun için her eleştirisine verdiğim cevapları tekrarlamak istemiyorum. Yeni ve haksız bir eleştirisi var. Geçen haftalarda sayın Genel Başkanımızın da iştirakleri ile Ödemişte katı atık tesisimizin açılışını yaptık.  Buraya Kiraz'ın çöpü gidiyor… Beydağ, Ödemiş ve Tire'nin gidiyor. Bunu yapmak mecburiyetindeyiz, doğrusu bu. 350 ton günlük çöp üretiyor 5 ilçemiz. Sayın Hızal diyor ki kurdelesi kesildi faaliyete geçmedi, yüzde 15'lik attığın bir yere depolanması lazım, çöp tesisinin faaliyete geçmesi için yeni bir alana ihtiyacı var denildi. O faaliyete geçmedi denilen  tesis çalışıyor! Halka, vatandaşa siyasetçi doğru bilgi vermesi gerekiyor. Görmek istemeyen göz görmez. Kendisi arzu ederse ödemişe kadar birlikte gider ve tesisi birlikte görürüz" dedi.

BAŞKAN GELİP ÇİĞLİ'DE DALIŞ YAPSIN
Özuslu'nun ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise eleştirilerinin dozunu yükseltti ve "Mustafa Bey bizim gerek meclis toplantılarında gereken meclis dışı toplantılarındaki eleştirilerimizden sıkılmış anlaşılan. Ben bu eleştirilerimin noktasında eleştirmeye devam edeceğim. Diyeceğim ki bu şehirde trafik var ve bunun bata nedeni İBB'yi yönetenler. Buradan çıktığımızda ben Bayraklı'ya 1-1,5 saatte gideceğim herhalde. Yine diyeceğim ki bu şehirde koku problemi var. Bu kokunun temel nedeni İBB'nin yaptıkları ya da yapmadıkları. 2 ay önce benim gidip fotoğrafını çektiğim çaylardaki görüntüleri paylaştım, buyurun oraya gidelim. Yine yüzeceğinizi iddia etti körfezdeki kirlilik ile ilgili bir gezelim. Bundan 10 gün önce başkanı Güzelbahçe de bir dalış yaptı, bende ondan 10 gün önce Çiğli'ye gittim, dilerseniz orada dalış yapın ve kirliliği görün. Siz ne kadar sıkılırsanız sıkılın, ben kokuyu, trafiği, deprem ve kentsel dönüşümden bahsedeceğim. İZBETON'a devrettikleriniz, bunu göreceğim. Eğer asfalt ve yollardaki performansını burada da ortaya koyarsa durum gerçekten 'vay' halimize… Tire'de Bayındır'da şehrin bir çok noktasında asfalt üretilemiyor çünkü asfaltın hammaddesini alacak maddeyi İZBETON'un alacak gücü yok" dedi.

PAÇALARINDAN YOLSUZLUK AKIYOR İFADESİNİ KABUL ETMİYORUM
Trafik sorunu üzerinden de Büyükşehir'e eleştirilerine devam eden Hızal, "İBB başkanı olarak Sayın Soyer göre geldiği günün hemen ertesinde trafik ile ilgili düzenlemeler yaptı. Altınyol'daki şeridi 3'den 4'e çıkardı. 1 yıl sonrada sel felaketinden sonra da burada sıkıntı var, oradan borular geçirelim, suyu denize aktaralım dedi. Bu öngörememe yönetim biçimini eleştirmeyecek miyiz? Biz emin olun eleştirilerimiz bu mecliste de çok rahat yapıyoruz. Bu konuda eleştirilmesi gereken asıl başkan. Burada eleştirilerini yapamayıp başka bir organizasyonda çıkıp bizi ve hükümetimizi eleştiriyor. Diyor ki paçalarından yolsuzluk akıyor ifadesi… Bu ifadeyi kabul etmiyorum ve iade ediyorum. Bu şehrin bir çöp problemi var mı var. Bu problemi hep birlikte çözmek istiyoruz ama bu konuda da sınıfta kaldınız. Sizden önceki dönemde yapılan faaliyetlerin kurdelelerini açtınız ancak 2,5 yıl içinde yapılan işlerin hepsi yarım yamalak. Harmandalı da yapılan çöp tesisi… Sizleri davet ediyorum gelin çevresini gezelim. Asfaltların altında köpükler çıkıyor. Ödemiş ile ilgili söylediklerimizin arkasındayız. Ödemiş de bir tesis yapıldı ve bitti. Ben dedim ki ödemiş tesis çalışmıyor dedim. Buranın bozuk olduğunu ima etmedim zaten. Vatandaşa yanlış bilgiyi neden veriyorsunuz. Böyle tesisler yapılırken, önce o vatandaşı ikna etmeniz gerekiyor. Menderes'te bir çöp tesisi yapacaksınız, her şey tamam dediniz,  ÇED süreci başladı ancak bu bitmeden imar planları geçirildi. Sonra biz tekrar itiraz ettik burası baraj havzası diye, sonra siz yeni yol hatları tasarladınız.  İBB o tesisi yapar ancak yeni yol yapamaz. Ödemiş’te bir tesisi yapıldı, bizim iddiamız buradaki çöpün sıfır atık olacağını söylemedik, bakiye atık olacak elbet. Bunu şu an Tire'ye koyuyorsun. Biz İmar komisyonu olarak yaklaşık 3 aydır neyi tartışıyoruz? Orası mera alanı. O zaman karar almayalım. Tarım Bakanlığı'ndan görüş alındı mı? Demek ki burada siz bir binayı yaparken çatıdan yapmaya başlıyorsunuz, temelde yapmıyorsunuz, bu nedenle sistem çöküyor. Siz burada bir takım faaliyetler yapıyorsunuz, oradan çıkan bakiye atığı kaçak olarak bir yere döküyorsunuz.  Siz burayı yap işlet devret yöntemi ile yaptınız, doğru bir yöntemle yaptınız. Siz tesisi Ödemiş’te, Harmandalı'nda, Menderes'te doğru planlamadınız" diye konuştu.

ÇALIŞTIRMAMAYA YEMİN ETMİŞ ZİHNİYETİN TEMSİLCİSİ
Hızal'ın ardından söz alan CHP'li Meclis Üyesi İrfan Önal, "Özgür Bey o kadar şey söyledi ki, elma ile armudu karıştırdı. Kendini öyle bir haklı noktaya çıkarmaya çalıştı ki biz eleştirilere tahammül edemeyen biri gibi gözüktük. Siyasette birileri tribüne oynadı onu biliyoruz. Özgür Bey’in başından beri yaptığı sizi çalıştırmamaya yemin etmiş bir yönetimin temsilcisi. Biz eleştirilere açığız ancak hakarete ve iftiraya varan eleştirilere karşıyız. Bir önceki toplantıda bir bürokratımız ile ilgili suçlamalarda bulunmuştur. Öncelikle bunları iade ediyoruz. İZBETON'un aldığı malzemeler yetmeyebilir ancak bunun nedeni aldığı birçok konu dolara bağlı. Çöple ilgili de bize planlamalar geliyor, biz ilerde çöpün nerede yer alabileceği konusunda planlamalar geliyor. ÇED'i yok çünkü önce planladıktan sonra ÇED'e başvuracağız. Menderes'te tesisi kuracağız dediler bağırıp çağırdılar çöp tesisi istemiyoruz dediler" diye konuştu.

BAŞKAN ERİŞ'TEN İDDİALARA YANIT: BU PROJENİN HAMİSİ EMİNE ERDOĞAN'DIR
Çöp tesisi ile ilgili eleştiriler sonrası söz alarak AK Parti sıralarına yüklenen Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş ise, "Özgür Bey’in eleştirisine saygı duyuyorum ancak basındaki sözü kendisinin de ben onu okuyorum. Bunu yapan firma 2019 Haziran ayında bir önceki firmadan devraldı. Kazması ne zaman vuruldu? 2019 Ekim'de Türkiye'de böyle bir yatırım gösterin hem de pandemi döneminde. 350 trilyonluk bir tesis gösterin. Faaliyete geçebilmek için yüzde 15 ne olacak diyor. O uzak hedef. Şu an yüzde 40-45'lerde. Şimdi diyorum, yalan söyleyen kim? Bensem söylesin Mehmet Eriş'in kim olduğunu göstereyim.  Siyaset yapacaksa baş üstüne. Ben basından konuştuğunuz için basından cevap verdim, gelin önce kebabımızı yiyelim sonra tesisi gezelim diye. O tesisin çalışması için 350 ton yeterli değil, bin 500 ton… Sonuçta bu sıfır atık tesisini kurduk. Bu projenin hamisi Emine Erdoğan'dır. Ödemiş’te de bir şekilde bu uygulanmıştır. Vahşi depolama yapıldığı yere şimdi arındırılmış olarak gidiyor.  Eksiği olabilir mi olabilir ancak bunu basından yalan söylüyor derseniz aynı şekilde iade ediyorum" dedi.

MANDAL VE ÇİZME İL KÜRSÜDE
Gündem dışı konuşmalarda söz alarak kürsüye çıkan AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, "Arkadaşlar canlı yayına çıkınca herkes bir şeyler konuşma ihtiyacı duyuyor diyorsun. Mandallarımızı renklidir, birazdan bunu çizme ile birlikte başkanımıza hediye edeceğim. Sayın başkanımızı 2 gün önce lavanta festivali yaptınız. Rica ediyorum sizlerde başkanın attığı tweetin altını okuyun. Olabilir ya bizim gençlik kolları yapmış olabilir diye bakayım dedim. Dönüp baktım da bizi öven birileri de değil. Lağım kokuyor diyorlar. Gerçekken İzmir çok kötü kokuyor. Bundan sonra İBB başkanımıza, Başkanvekilimizi çağırıyorum. Hepinizi İzmir'in en iyi yeri olan  ve 1-2 milyonluk yere davet ediyorum. Hayatım boyunca hiç kimse Hüsnü Boztepe'yi yalanlayamadı. Ben yalan söylemeyi bilmem fakat tabii ki bazı şeyleri överek anlatabiliriz.  Sizden rica ediyorum, bir vatandaş olarak benim evimin önü leş gibi kokuyor, ne hakkınız var. Burası İzmir'in en güzel yeriydi. Bakıyoruz başkan Salda gölünde. Tamam gez ancak İzmir'e bak biraz. Giyeceksin bu çizmeyi. Eğer bir belediye başkanı çizme giyip yağmur yağdığında sokağa çıkmıyorsa, güneş tam sıcakken çıkamıyorsa belediye başkanlığı yapamıyordur. Burada Mustafa Özuslu çok bağırmıştır, ben sesimi kısacağıma ancak biri bağırsın bende buradan bağıracağım. Bu mandalları bundan bundan sonra burnumuza takarak gezeceğiz. Başka da çaremiz yok. Çünkü dağıttığınız maskelerde kesmiyor artık" diye konuştu.

Soyer ise Boztepe'nin mandalı burnuna takılmasının ardından, 'Çekmeyen kaldıysa çeksin çünkü şov yapmayı hiç sevmez" dedi.

Soyer'in sözleri sonrası açıklamalarına devam eden Boztepe, "Ben şov yapmayı sevmeme ben siyaset yapmayı severim. Başkanın paylaşımın altına bakın kim ne yazmış sonrada bakın hangi partili. Turgutlu Köyünde 15 dönüm lavanta ekiliyor. 2015 yılında başlanmış 6 yıldır festivali yapılıyor. Tire'de çöp illegal dökülüyor deniliyor. Bu konuda sizi destekliyoruz, tebrik veriyoruz.  Bu kentin her tarafı kokuyor. Burdur'un, Ardahan, Iğdır'ın tarım başkanlığına soyunacağınıza gelin İBB başkanlığı yapın. Sadece tek bir şey istiyoruz İBB başkanlığı yapın. Demişsiniz ki körfez kendi kendini temizler demiştiniz. Bende dedim ki bilimsel raporları açıklayın diye ancak 1,5 yıldır bekliyorum" ifadelerini kullandı.

BİZ İZMİR İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Söz alarak Boztepe'nin açıklamalarına yanıt veren CHP'li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek, "Hüsnü Bey ve Özgür Bey külhanbeyi gibi çıkıyor ve parmak sallıyor. Onlar tepeden ne görüyorsa onu uyguluyorlar. İzmir'de bir hikaye yazılıyor ancak bunu tahammülü olmayanlar konuşuyor. Biz meclis grubumuz olarak siz beğenseniz de beğenmeseniz de biz İzmirlilere hizmet etmeye devam edeceğiz.Kendileri tarım politikalarında rahatsız oluyorlar belli, İzmir'de genel başkanımızın katılımı ile 4 açılış oldu bunların toplamı 1 Milyar TL. Keşke gelselerdi de bunlara da katılsalardı. Ancak bunların gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor… Her ne türde eleştirilerse eleştirsinler biz İzmir için çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

DENETLEME HAKKI İBB'YE VERİLSİN
CHP adına söz alarak eleştirilere yanıt veren Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, "Bu mecliste tekrardan İZBETON'un herhangi bir şey üretmedi konusunda eleştiri geldi. Haksız ve gerçek dışı saldırı söz konusu. Trafik konusuna gelinde geçen mecliste en ince detayına kadar anlattık. özgür beye bir talimatım var. Ben metro tramvay kullanıyorum, kendisine de bunu  öneriyorum. İZSU bizim faaliyet raporunda da anlattık, 2 milyar TL'lik bütçesinin  İBB gibi yarışına yakınına yatırıma kullanılıyor. Kokuyla ilgili hiç konulmadığımız bir şeyi söylemek istiyoruz. organize sanayi bölgeleriniz var. Özellikle Karşıyaka ve Çiğli çevresinde yaşayan muhalefet meclis üyeleri gündeme getiriyor. Organize Sanayilerin atıklarını İBB denetleyemiyor. Bakanlık denetleyebiliyor. Merkezi idarenin egenin salyalarla çevrilmemesi için bu yetkinin İZSU'ya ve İBB'ye verilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

BAŞKAN SOYER VE AK PARTİLİ HIZAL ARASINDA 'SÖZ' POLEMİĞİ
Salonda tartışmalar üzerine ayağa kalkarak konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise, "Sabahtan beri partimize yönelik isim belirterek uyarılarda bulunuyorsunuz" dedi. Hızal'ın söylemi üzerine konuşan Başkan Soyer, "Partimin meclis üyeleri bana isyan ediyor bizi susturuyorsunuz ancak AK Partililere bir şey söylemiyorsunuz" diye. Hızal'ın konuşmasına devam etmesi üzerine Başkan Soyer, "Sayın Hızal oturun lütfen hatibi kesmeyin" diye uyardı. Soyer'in söylemi üzerine konuşmasına devam eden Hızal, "Oturmuyorum, size mi soracağım oturup oturmayacağımı" ifadelerini kullandı. Hızal'ın söylemleri sonrası ise Soyer, "Tabii ki bana soracaksınız, Meclisi ben yönetiyorum" diye konuştu.

İBB İZMİR'İN SEÇİLMİŞ EN BÜYÜK ORGANIDIR
Mecliste son olarak tüm eleştirilere yanıt vermek için açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, "Değerli arkadaşlar teşekkür ediyorum gerçekten insanın sabrını aşan üslup var ve biz bunu aşamıyoruz. Çok üzücü. Bu yönetimi demokratik bulamayan arkadaşlar var. Demokrasi daha ne olabilir? Bu, bu kadar zor bir şey mi? Biri konuşurken dinlemek… Her söyleyene laf yetiştirmeye çalışmak İBB meclis üyelerine yakışmıyor. Belki bizi izlemiyorlar ancak bunlar kayda geçiyor. Utanacağız…  Paçalarından yolsuzluk akıyor demişim. Dedim doğru. Buradan niye alınganlık gösteriyorlar anlamadım. Ben ne Özgür Bey’i kastettim ne de iktidarı… Ben sistem ile ilgili dedim. Bir TC vatandaşı videolar yayınlıyor sürekli. Yolsuzluk işsizlik almış başını gitmiş diyoruz yalan mı? Bunları görmeyecek miyiz? Bunlara laf söylediğim zaman niye arkadaşlarımız üzerine alınıyor. Körfez kirleniyor diyoruz. Eğer müsilaj denilen illet İzmir Körfezinde gözükmüyorsa Büyük Körfez projesinin bunda payı var. Benim şehir dışına gitmeme sinirlenen arkadaşlarımız var. Ben yarın Kütahya'ya gidiyorum ve Gediz'in doğduğu noktadan su içeceğim. Ben Çevre ve Şehircilik Bakanı mıyım? Hayır ancak buna şehirci kalmak  içime sinmiyor. Ben çalışmaya devam edeceğim, belki gözden kaçırdıkları bir çözüm önerisi götüreceğim. Gediz nehir akıyor, ergene zehir akıyor. Bu gelen felaketler 3-5 yılın sorunu değil onlarca yıldır uygulanan hataların sonucu. Göller kurumuş, yağmur yağdığında sevinmeyin kuraklık bitmeyecek. Yanlış tarım politikalaır sonucu iklim değişikliği ile birleşerek buğun çok büyük tehdit altındayız. Yarın İzmir'imize gelecek. Kiraz'da 300 metre de su çekemiyor arkadaşlar. Bu meseleyle uğraşmak için tarım bakanı olmayı mı bekleyeceğiz. Kuraklık kapımızda ve bende seçilmiş bir belediye başkanı olarak buna çare üretmek mecburiyetindeyim. Zor bir dönmeden geçiyoruz. Türkiye de pandemiden nasibini aldı ve şimdi bu yaraları sarma zamanı. Cazgırlık olmamalı. Bizim sorunlarımız bu seviyede siyaset yaparak çözülebilecek sorunlar olmaktan çıktı artık. Sorunları ciddiyetle ele alıp kafa yormamız ve birlikte çözüm üretmemiz lazım. Bu memleketin ve şehrin sorumluluğu bizim üzerimizde. İBB İzmir'in seçilmiş en büyük organıdır. Bu sorumluluğu omuzlarımızda hissetmek mecburiyetindeyiz. Siyaseti sadece bu nedenle yapıyoruz. Yolsuzluk, yoksulluk bu topraklarda olmasın diye. Buna sebep olan ve görmezden gelen herkesle de mücadele edeceğim. Bu toprağın insanları daha iyisine layık. Bizim bir tek kırmızı çizgimiz var, hırsızlar ve haramiler" dedi.