Başkan Soyer’den ‘çifte İktisat Kongresi’ için açıklama: Ben bu işte yokum demem!

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, SonSöz TV’de katıldığı programda İzmir İktisat Kongresi’nin 100’ncü yıl dönümünde kent genelinde yapılması planlanan etkinliklerle ilgili konuştu.

Hükümet kanadının da bir etkinlik yapacağını kaydeden Başkan Soyer, kendi hazırlıklarının 8 ay öncesine dayandığını belirterek davet gelmesi durumunda hükümetin organizasyonuna da katılacağını söyledi. Soyer açıklamasında “15-21 Şubat arası İzmir İktisat Kongresi’ni yapıyoruz.  Biz 1 Ağustos’tan beri toplantı yapıyoruz. 9 büyük toplantı yaptık. Bu toplantının her biri 7-8 saat süren toplantılar. Burada ilkeler belirlendi ve bunlar oybirliği ile alındı. Ayrı bir program yapıyoruz tabiî ki. O programa da katılırız. Burada önemli olan, 100 yıl önce bu iktisat kongresi nasıl düzenlendi biz oradan ilham aldık. 100 yıl önce  Lozan görüşmelerine ara verilmiş, anlaşma imzalanmamış, daha Cumhuriyet kurulmamış, büyük bir belirsizlik ve boşluk varken Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'nin her yerinden temsilcileri ile bir araya getirerek bir kongre düzenliyor ve yeni kurulan cumhuriyetin iktisat politikalarını belirlemeye çalışıyorlar. Türkiye’nin her yerinden gelen delegeler büyük bir özveri ile oturup iktisat politikalarını birlikte belirliyorlar. Sonuçta ne oluyor? Aşar vergisi kalıyor, Sümerbank, Etibank, Tekel Fabrikaları… Bütün bunların kurulması kararı alınıyor. Yani tam bağımsız, kendi kendine yeten bir ekonominin inşasına başlanıyor.  O nedenle 1929 büyük krizini en hafif atlatan ülkelerden biridir Türkiye. O nedenle biz İzmir için kurtuluşun ve kuruluşun şehridir diyoruz” dedi.

İktisat Kongresi’nin “tarihsel bir görev” olarak tanımladıklarını belirten Soyer şunları söyledi:

“İktisat Kongresi, Cumhuriyet’in temel taşıdır. Şimdi bunu bileceksiniz, bu şehirde belediye başkanı olarak birileri yapsın deyip sırtınızı döneceksiniz… Yok öyle bir şey. Bu benim tarihi sorumluluğum. Bu şehirde 100 yıl önce iktisat kongresi yapılmışsa bugün 100 yıl sonra ‘kim ne yaparsa yapsın, ben bu işte yokum’ diyemem. Demem. Sonuna kadar da en iyi şekilde yapacağım”