Başkan Sandal, rezerv alandaki satış üzerinden o firmayı uyardı: Bu iş kolay geçmeyecek!

EGEDESONSÖZ- Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sanal, katıldığı bir canlı yayın programında ilçe gündemine dair açıklamalarda bulundu.

Başkan Sandal, deprem sonrası ilan edilen rezerv alandaki akaryakıt lajantı bulunan arsanın Diyarbakır-Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe ve kardeşi tarafından satın alınması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

NASIR’A SORDUK, CEVAP YOK!
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın Bayraklı'daki rezerv alanda satışa çıkardığı parseller ile ilgili olarak AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır’ın “satış yok” açıklamasını yeniden gündeme taşıyarak “Bu bir iddia değil gerçek. Biz sadece sayın milletvekilimiz ‘böyle bir satış yok’ dedikten sonra milletvekilimize sorduk tabi ki cevap yok. Satanlara sorduk cevap yok, alıcılara sorduk oradan da cevap gelemedi. Biz o alanın AK Partili belediye ve akrabaları tarafından alındığını biliyoruz bu somut bir gerçek. İddiama bir yalanlama gelmedi. Neyini yalanlayacaklar? Olan biten bir işlem. Arkadaşlarımızın ilk tepkileri böyle bir satış olmadığı yönündeydi. Ancak biz ispatladık… Devletin resmi evraklı ile bunları ispatladık. Satışın pazarlık usullü bir ihale ile yapıldığı katılan firmalar kimin hangi belle aldığı belli bunun ispatı için başka bir şeye ihtiyaç yok ki. Sizde bugün girerseniz bu bilgilere ulaşabilirsiniz. 

AK PARTİLİ BELEDİYE BAŞKANI İHALE İLE ALDI, BUNA NASIL SUSALIM?
Parselleri ihale yoluyla satın alan firmalara ve kişilere uyarılarda bulunan Başkan Sandal, “Depremden sonra vatandaşın konutlarının yapılabileceği bir alana ihtiyaç vardı. Bu alan rezerv alan ilan edilince bizler de bunu olumlu karşıladık. Depremzede vatandaşlarımızın ihtiyacı vardı. Bizler de evet dedik. Ama şimdi buradaki alanların depremzedelerin ihtiyaçlarını çözmeden ticari alanlara dönüştürülerek buraları satıp buradan elde edilen gelirin de depremzedelere dönememesi ile ilgili sıkıntılarımız var. Bir de bu satışın ne şekilde yapıldığı çok önemli… Burası benzinlik alanı AK Partili belediye başkanı yeni kurulan bir firması ile bu alanı pazarlık usulü ile satın alıyorlar. Çüngüş Belediyesi başkanı ve akrabalarının olduğu söyleniyor. Burada kimse yanlış bir noktaya sapmasın. Ticarete ve bu mekânların oluşmasına karşı değiliz. Ama bunun usulü esası bizim için çok önemli. Pazarlık usulü ile bir ihale neden yapılır? Koca devlet neden pazarlık usulü ile ihale yapar? Neden bu pazarlık usulü ile alan insanlar belli insanlar? O işe el atacak benzinlik ofisi ile ilgili firmaya ve yeri satın alan arkadaşlara sesleniyorum. Bu iş sandığınız gibi kolay geçmeyecek. Çünkü burada depremzede yurttaşın hakkı var. Depremzedelerin hakkının gasp edildiği yerde bizim suskun kalma şansımız var mı? Rezerv alandaki alan konutlar bu tür alanlar depremzede yurttaşımızın hakkı.  Rezerv alanlardaki arazilerin benzin istasyonu ve günübirlik tesisler adı altında parsellenip pazarlık usulü ile bilindik ve tanındık adamlara verilmesi bizim derdimiz. Orası depremzedelerin hakkı ve bu hakkın gasp edilip bir tarafa verilmesi bizim kabulleneceğimiz bir şey değil. Sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. Birkaç tane firma davet edilmiş ve bu firmaların içerisinde AK Partili bir belediye başkanının da olduğu bir firma buradaki alanı pazarlık usulü ile almış. Alan belli, satan belli koşullar ve şartlar belli. Buna bir belediye başkanı olarak susma şansımız var mı?” dedi.

ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA SATIŞ VAR MI?
TOKİ binalarının ihtiyacı olmayan üçüncü şahıslara satışlarının gerçekleştiğine dair duyumlar aldıklarını söyleyen Sandal, “Ben bir kamu kurumunu temsil ediyorum bizim muhatabımız resmi kurumlar… Benim bu sorularıma milletvekilleri, ilçe başkanları ve meclis üyeleri cevap veriyor.  Bizlere oradaki evlerin depremzedelere satılıp satılmayacağı ile ilgili cümleyi Çevre Şehircilik Bakanlığı ya da ilgili müdürlük söyleyecek. Kafalarından şu geçebilir. ‘Hesap mı vereceğiz? ‘ Sana mı söyleyeceğiz?’… Ben de buradan söylüyorum vallahi söyleyeceksiniz. Bizim mağdur olan depremzede yurttaşlarımızın sayısı ile yapılan konutları karşılaştırdığınızda zaten ihtiyacı karşılamıyor. Oradaki konutlarında hak sahibi olamayan yine kendi bildikleri ve tanıdıkları ile ilgili biz bunu da ispatlayacağız… Günü yeri zamanı geldiğinde bunu da belgeleyeceğiz. Takipçisi olacağımız birinci iş afet kapsamında yapılan konutlarına afetzede dışında birisinin verilmesi birinci meselemiz bunun peşini bırakmayacağım. İkincisi burada yeni iki ihaleden daha söz ediliyor bunları da takip edeceğiz. Gerçekleşmeden bir şey söylemek doğru değil. Ancak iki ihalenin daha yapılacağı ve iki alanın daha satılacağına dair bilgiler var gerçekleştiğinde bunu da duyuracağız. Tabi ki köprü olacak tabi ki garanti vereceğiz ama 2 milyon yolcunun geçtiği köprüye 10 milyon garanti vermeyeceğiz. Bizim itirazımız bu. Biz burada kamu kaynaklarının kamunun lehine kullanılmamasını ile ilgili bir derdimizi dilendiriyoruz. Ticarete karşı değiliz. Orada okul alanı da ticaret alanları da olacak farklı alanlar da olacak. Biz buna karşı çıkmıyoruz. Bütün derdimiz vatandaşın bu gerçeği tüm çıplaklığı ile görmesi başka bir derdimiz yok” şeklinde konuştu.

18 YIL, SIFIR FAİZLİ KREDİ TALEBİMİZ REDDEDİLDİ
Depremzedelere verilen kredinin yeniden güncellenmesi gerektiğini söyleyen Sandal, “Depremzedelerimizin tek derdi finansa ulaşabilmek. Yoğun çabalar sonucu arkadaşlarımız ve derneğimiz ilgili yetkilerle ile görüştükten sonra bir kredi açıklandı. 0,89 ve 10 yıl arkasından bir kredi daha açıklandı. Bir Evim, Bir Yuvam sadece müteahhitleri önceleyen bir sistem… Ne kadar faiz oranı; 0,69- 15… Bize reva görülen iş bu. Bütün sitemimiz bu. Plan notumuzun yürütülmesinin durdurulması ile ilgili bir karar vardı ve gerekli itirazlarımızı yaptık. Mahkemede bu itirazlarımızı doğru buldu ve şuanda yürütmeyi durdurma kararını kaldırmış oldu. Vatandaşlarımız işlemlerine devam ederler. Burada asıl önemlisi şu ki sosyal devletin bu tür afetlerde vatandaşların derdini çözüp gereğini yerine getirmesi gerekir. Biz 2 yıl ödemesiz, 18 yıl, 0 faizle kredi verin biz yapalım diyoruz. Buna bile hayır deniliyor. Oysa sosyal devletin kredi vermeden para vermeden bu konutları yapıp vatandaşa teslime etmesi gerekiyor. Sayın genel başkanımız da tam bu anlamda müjdeyi verdi” ifadelerini kullandı.

İZMİRLİ DEPREMZEDE YOK SAYILDI
Bayraklı Depremi’nde kamu olarak istenen düzeyde destek alamadıklarını kaydeden Başkan Sandal şunları söyledi:

“Mesele şu, 2,5 yıl olmuş ve 3600 konut rezerv alanda yapılacak şu ana kadar 560 daire teslim edilmiş. Millet Bahçesi yapacaktık yok, donatı alanları yapacaktık yok. Okulun ve ticari alanlarının içerisinde olduğu bir ihale var ve gözümüz onunda üzerinde. Daha vahim bir iddia rezerv alanlardaki konutların depremzede vatandaşlar dışında diğer yurttaşlara satışı ile ilgili ciddi iddialar var. Bu iddiaları söyleyenler kendi partisinden olan insanlar. Onlar biz buralardan yer aldık diyorlar. Şu anda bunu ispatlayamıyoruz çünkü tapu devri daha yapılmadı. Depremzedenin ihtiyacı olan konutu depremzede dışında birisine satıyorsun. Depremzedenin hakkı olan bir arsayı orada üçüncü şahıslara satıyorsunuz ve bunu yaparken İzmirli depremzedeyi yok sayıyorsunuz.

Zaten yok saymıştınız. Elazığ depreminde de 41 canımızı kaybettik. Orada gereğini yapıyorsunuz hatta fazlasında yapmalısınız. Yeniden afete maruz bölge ilan ettiniz. Peki İzmirlilerin sıkıntısı ne? Bu sıkıntının çözümü ile ilgili bir çaba var mı? Yok.  Bizim vefat sayımız 117, Elazığ’da sadece 41 canımızı kaybettik. Yıkılan bina sayılarımız aynı… Burada çok hassas başka bir nokta var. Elazığ’da az ve orta hasarlı binaları ağır hasar kapsamına aldılar. Bizim ise ağır hasarlı çoğu binamızı orta hasarlı ve az hasarlı kapsamına aldılar. Peki, bu ne demek bu? Az, orta ve ağrı hasarlı bina tabiri politik bir tabirdir. Kamu burada ağır hasarlılarda sorumluluğu üzerine alırken ağır ve orta hasarlı binaları kendi kaderine terk ediyor. Tüm aşamalarda böyle gerçekleşiyor bu sistem.

Ben Bayraklı Belediyesi olarak 3 milyon TL nakdi yardım almışım. Bayraklı’daki toplam kira yardımları ve enkazı dâhil 30-35 milyon TL kamunun harcaması var. Bu rakam Elâzığ’da 560 milyon lira… Bize bakanlık ödeneği 2 milyon TL Elazığ’a 142 milyon TL. İller Bankası’ndan 1 milyon TL, Elazığ’a 10 milyon TL bakanlık ödenekleri ama Bayraklı ’ya yok. Elâzığ’a 45 milyon AFAD SMS’leri gidiyor, Bayraklı ’ya yok. Kızılay SMS’leri ile 49 milyon TL ama Bayraklı’ya yok. Bizde toplam konut sayısı 8 bin 100 daha 2 bin 500 duruyor yukarıda… Elazığ’da yıkılan 23 bin ve yeniden afete maruz bölge ilan ediliyor. Bayraklı için ses seda yok, bizim sitemimiz bu. Bu vatandaşın hakkını, hukukunu korumak bizim asli görevimiz”