HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
7 Eylül 2021 Salı - 11:52

Başkan Engin’den konut fiyatlarının düşüşünü sağlayacak öneri!

İzmir’in konut fiyatlarındaki yükselişte dünya zirvesine oturmasını değerlendiren Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, fiyatlarda düşüşün sağlanması için hazine arazilerinin imara açılması gerektiğini söyledi. Engin açıklamasında “Şehirde arsa var ama üstü gecekondu kaplı. Şehir dışında da hazine arazileri var. Ben başından beri değerlendirmelerimde bunları ifade ediyorum, şehri yaymamız lazım. Sorunlar çözülürse fiyat ve imar baskısı azalır. Dünyanın en büyük toprak ağası Türkiye. Bu topraklar vatandaşına rant aracı olarak kullanılmadan vermeli” dedi.

Başkan Engin’den konut fiyatlarının düşüşünü sağlayacak öneri!

EGEDESONSÖZ- Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, SONSÖZTV’ye konuk olarak Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı. İzmir gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Engin, Narlıdere’de yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

6 Eylül itibariyle uzun bir aradan sonra başlayan yüz yüze eğitim süreci hakkında konuşan Başkan Engin, “Umarım yeniden kapanma olmaz. İki eğitim yılı boşa gitti. Hızla telafi edilmesi lazım. Eğitim her şeyi etkiliyor, bedeli ne olursa olsun eksiklikler telafi edilmeli. Biz de seçildiğimizden beri okullar kapalı olsa bile; tamir, bakım, peyzaj çalışmalarına destek olduk. Sürekli Milli Eğitim Müdürümüz ve okul müdürleriyle temas halindeydik. Okullardan yardım talebi geliyor, belki de bütçeleri yetmiyordur… Biz bundan şikayetçi değiliz, imkanlarımız el verdiğince kendimize görev olarak görüyoruz” dedi.

TÜM SORUMLULUK BELEDİYEDE DEĞİL
İzmir’de yaşanılan ve Cumhur İttifakı cephesinden Büyükşehir belediyeciliğinin eleştirilmesine sebep olan trafik sorunuyla ilgili uzlaşmacı açıklamalarda bulunan Başkan Engin, ulaşım ve altyapı konularının İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin temel sorumluluklarının başında geldiğini belirterek şu sözleri söyledi:

“Buca’daki uçan yolun devamı olarak yapılan çalışmalar, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamından dolayı müteahhitte fes etme hakkı verildi. Müteahhit de haklı olarak fes etti… Bu durum o çalışmaların en az 2 buçuk yıl gecikmesine neden oldu. Bu belediyeyle ilgili bir şey değildi. O olmasaydı bugün Buca Tüneli; birçok arteriyle hizmet verecek, viyadüklerle yeni garaja bağlanacaktı. Büyükşehir’in en önemli aksı olacak ve bittiğinde önemli ölçüde rahatlatacak o bölgedeki çalışmalar. Yine ilçelerdeki daha basit çözümler, örneğin; Kemal Baysak Bulvarı’nın Anadolu Caddesi’ne bağlanacak olması çok önemli ve trafiğin önemli yükünü alacak. Çok önemli bir aks bu bölge. Başkanımız da hep söylüyor; her gün 300-400 yeni araç kaydoluyor trafiğe, pandemi sebebiyle bireysel ulaşım fazla. Toplu taşım kullanımı yarı yarıya azalmış bu dönemde. Her şeye rağmen 600-700 milyon ulaşıma yatırım yapıldı büyükşehir tarafından. Filonun 3’te 1 yaşı değişti, yeni filo hizmet veriyor şu anda. İstanbul ve Ankara’ya kıyasla tramvay projeleri; Buca, Gaziemir, Karabağlar, Kemalpaşa metro projeleriyle İzmir ulaşımı en medeni şekilde geliştiriyor.

Demiryolu hem trafikte aksama yaratmıyor hem de kamuya yüksek maliyetler çıkarmıyor. Ulaşımla ilgili ciddi çalışmalar var. Pandemiden dolayı bir sıkışma var onun için de ek tedbirler alınabilir. Bu konu siyaseten tartışılabilir bir konu. Ana gündem maddesi değil bence ama her konuda olduğu gibi rakip partilerin öneri ve eleştirilerini doğal karşılamak lazım. Bu bir realite, tüm sorumluluk da belediyenin değil. Yeni çevreyolunu bekliyor ve destekliyoruz ama tabii doğa katliamı olmayacaksa... Trafik konusu kimseyi suçlayacak bir konu değil. Bu teknik bir konu ve halletmemiz lazım.”

ŞEHRİN PLANLAMALARI BİR AN ÖNCE YAPILMALI
Başkan Engin, İzmir’in merkezine göre yerleşim yerlerinin daha yüksek kesimlerde olduğunun ancak bu bölgelere demiryolu ağının uzatılmasının nispeten daha zor olduğuna dikkat çekerek, “Tepelere kurulmuş İzmir, düz değil. Eğimi yüksek yerlerde demiryolunu yerin altından götürebilirsiniz, bu durumda da maliyet çok yükseliyor. Tepelerde hep de sağlıksız, plansız alanlar var. Hızla hep bir elden bu gecekondu bölgelerini planlayıp, yol geçireceğimiz yerleri kamulaştırmasız terk ettirmeliyiz. Önümüzdeki 3-5 yılda bunu yapmalıyız… Eğer Çiğli, Buca, Bayraklı, Bornova gibi birçok yönlerde yeni imar planları onaylanırsa hepsi hemen yenilenmese bile vatandaşla anlaşıp ulaşımı rahattır ve dönüşümü tetikleyebiliriz. Hem arazi oluşturulması tetikleniyor hem de ulaşım rahatlıyor bu durumda. Ben bu konuyu önemsiyorum. Önümüzdeki yıllarda mutlaka ulaşım aksını ön gören bir çalışma yapmalıyız” dedi.

Şehrin merkezinin rahatlaması adına, merkez dışındaki ilçelere yayılımın hız kazanması gerekliliğini dile getiren Başkan Engin, “Biz Bayındır’a Torbalı’ya demiryolu götürdük, Koyundere, Menemen’e, Çandarlı’ya otoyol götürdük ve İZBAN götürüyoruz. Bizim artık sanayi ve konutu artık oralara götürmemiz gerekiyor. Oralar hazine arazileri imara açılmalı. Tarım ve orman arazileri değil tabi ki... Evi olmayan vatandaşlara çok ucuza ev vermeliyiz o alanlarda. Şehir içindeki sanayi sitelerini hızla dışarı taşımalı ve şehri daha çok yeşil ve kültürel alanlar donatmalıyız. Yarımada eskiden ikincil konut alanıydı, İstanbul’dan gelen göç ile birincil konut alanına dönüştü. Hazine arazilerini ister belediyeye verir, ister TOKİ’ye; bu şekilde şehrin dışında daha geniş yaşam alanları elde etmiş oluruz. Dünyanın en büyük toprak ağası Türkiye. Bu topraklar vatandaşına rant aracı olarak kullanılmadan vermeli. Hiç evi olmayan gençlere verip, şehri yayabiliriz çeperlere. Böylelikle merkezdeki gecekondu baskısı azalır. Gecekonduya 2-3 emsal veremezsin, 1 emsal verirsin. Şehri dışarı taşırsak gece kondu bölgesi çok rahatlar” diye konuştu.

MERKEZDEKİ ARSALARIN ÜSTÜ GECEKONDU KAPLI!
Kentsel dönüşüm çalışmaları esnasında yaşanan emsal artışı tartışmalarını ve odaların emsal artışı konusundaki itirazlarını değerlendiren Başkan Engin, “Dönüşüm sorunu emsal artışıyla çözülmez. Şehre baskıyı azaltmak lazım. Konut fiyat artışlarında İzmir dünyada birinci oldu. Bu ne demek? Demek ki İzmir’de arsa kıtlığı var ve bundan dolayı dünyada birinci oluyor. İzmir’de konut fiyatları dünyadan daha hızlı artıyorsa bunun bir nedeni var, bu da arazi kıtlığı. Şehirde arsa var ama üstü gece kondu kaplı. Şehir dışında da hazine arazileri var... Bu sorunlar çözülürse fiyat ve imar baskısı azalır. Ben başından beri değerlendirmelerimde bunları ifade ediyorum, şehri yaymamız lazım. Köylü gençlere emekliliği garanti etmemiz gerekiyor ki tarımsal üretimi bırakmasınlar, köyden göç dursun. Tarımsal üretim çiftçi ailelerimiz eliyle yapılıyor, bunun devamlılığını sağlamamız lazım” dedi.

PLANLARIMIZIN ÖMRÜ 100 YILLIK OLACAK
Narlıdere’de yaptıkları projeler hakkında bilgi veren Başkan Engin, önümüzdeki günlerde askıya çıkacak 4 mahallenin planları hakkında konuşarak şu ifadeleri kullandı:

“Biz göreve geldikten sonra 2013 yılında riskli alan ilan edilmiş 4 mahallemiz vardı. Peş peşe gerçekleşen depremler, pandemi ortamları derken süreç uzadı gibi oldu ancak bakanlıkla yürüttüğümüz iyi ilişkilerle şehrin sorunu çözüyoruz hızla çözüyor. 4 mahalleyi içeren bir planlama söz konusu, üzeri gecekondu kaplı bir alan. Etrafında 8-10 katlı binalar vardı, bizler 6 katta tuttuk. 1.7 emsalde uzlaştık ve askıya çıkacak planımız önümüzdeki günlerde. Şu gün İzmir’in en değerli arazilerinden biri bölge. Bir değer olarak bakacağız buraya. Bizim alanımız değerli, bugün 30 yıllık binalar yıkılıp yeniden yapılıyor. Yalıtım yok, betonarmede aksaklıklar var, yapılırken zemin düşünülmüyor… Bu 30 yıllık dayanıksız binalar aynı zamanda bir ekonomik yıkım. Bizim planımızın 100 yıllık ömrü olacak, yüzde 50’si sosyal donatı alanına verilecek. Eğimsiz yeni yollar yapacağız, eğer yolların maliyetini yapımına koyarsak şehir kilometrelerce yol ve yeşil alan kazanacak. Şu anda bulunan Narlıdere’deki yol, Türkiye’nin en pahalı yolu ama çok dik. Hala kışın araba çıkmıyor. Biz yüzde 15 eğim verdik ve çevresinde çok güzel yeşil alanı olacak. Elektrik su dışında hiçbir şeyi yok, yolu yok o bölgenin biz orayı dönüştüreceğiz.

BAKANLIK YETKİ VERECEK, BİZ ÜSTLENMEYE HAZIRIZ
Evi arsası olmayan kişileri de hak sahibi yapacağız. Ya biz yapacağız ya da TOKİ yapacak. Yetkinin kime verildiği önemli değil; bizler kimse hak kaybı yaşamasın, bir an önce alt yapı yapılsın istiyoruz. Bölgede adım adım gitmeyi vaat ettik. Öncelik imar planıydı, planlar askıya çıkacak önümüzdeki günlerde. 18 uygulama planı ise 1-1 buçuk yıl sürecek. Bakanlar kurulu yetkiyi bize verirse vatandaşı çağırıp oylama yapacağız. Esas kriterleri belirleyeceğiz; müşterek olarak ve oylatacağız. Büyük bölümü evet diyorsa başlayacağız. Yüzde 40’ta kalırsa vatandaş istemezse ben işe başlamam. 50 yıl bekledik 3 yıl daha bekleriz; anlaşma sağlamamız lazım. Biz açık ve sağlam çalıştık; şehir ile barışık, betonlaştırmayan bir çalışma yaptık. Orada lastik, kömür yakılıyor şu anda tüm kirlilik Narlıdere’ye geliyor. Bu çalışmayla büyük değer kazanacak Narlıdere. Narlıdere’deki herkes kazanacak. Biz sadece bina değil, şehri yenileyeceğiz. Adım adım gidiyoruz. 18 uygulamasını halletmeden kime ne verilecek diye konuşmuyoruz. Afaki taahhütlere girmiyorum; eşit, adil, açık, saydam bir proje olacak; temsilcilerle çalışacağız. Daha sonra da oylama yapacağız, resmen sandık koyacağız yetki bize verilirse. Bizim karar verebileceğimiz bir şey değil ama bakanlık bizim çabamızı görüyor. En son toplantıda bakanlık, sizler çabayı iyi gösteriyorsunuz diye ifade etti. Biz hazırız üstlenmeye, yetkiyi ise göreceğiz.”

UZLAŞIDAN SONRASI ÇOK KOLAY!
Bölgeyi bir rant kapısı olarak kesinlikle görmediklerine vurgu yapan Başkan Engin, inşaatların başlamasıyla ilgili süreçte önemli olanın uzlaşının sağlanması olduğunu söyleyerek “Bu dönemde kazma vurulabilir ama süreci göreceğiz. Önemli olan kazma vurmak değil; önemli olan uzlaşmayı yüzde 100 yapabilmemiz. Ondan sonrası çok kolay. İzmir’in birçok bölgesine yatırımcı girmiyor ama bizim alanımız değerli. Talep yaratacak bir bölge. Herkesin hakkı olacak. 2 yıl sonra yapacağımız maliyet hesaplarıyla karar vereceğiz. Ben inşaat sektöründen geliyorum ama belediye başkanıyım. Ben burayı yaptıracağım ve şehri bütün olarak görüyorum. Belediyeye rant gelsin diye düşünmüyorum. En az kazançlı belediye; 30-40 bin metrekarelik arsamızı da havuza koyduk biz. 200 milyar liralık belediye kazancını da bölgeye aktaracağız. Narlıdere’nin ortalama milli gelirine katkısı olacak bu alan.  Planı yapma yetkisi bize verildi ama onaylama yetkisi bakanlıkta, onlara da saygı duymak lazım. Süre ne kadarsa bekleyeceğiz” şeklinde konuştu.

ÜLKENİN GELECEĞİ HER ŞEYDEN ÖNEMLİDİR
Geçmiş dönemde Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı yapan Başkan Engin, parti içerisinde yaşanan tartışmalarına ilişkin konuşarak değerlendirmelerde bulunarak şu sözleri söyledi:

“Bu tartışmalar bence çok sağlıklı. Ben hep önseçimi ve demokrasiyi savundum, sayın genel başkana ön seçimi istiyorum dedim bölge toplantısında, ‘İl başkanı olarak ön seçime gireceğim’ dedim. Girdim, 5. oldum. İstemek başka, yapılıyorsa girmek başka. Yararlı görmüyorum diyenlere de itirazım yok. Ön seçimi savunan olacak, hayır çok sakıncalıdır diyenler de olacak. Ben savunduğum için diğerleri yanlış düşünüyor demiyorum. Tartışma devam eder yeter ki usulünü bilelim. Bizim adaylığımız, benim milletvekili adaylığım veya arkadaşların partideki rekabeti ülkenin geleceğinden daha önemli değildir. Ülkenin geleceği; ittifaklarsa genel başkanın ihtiyacı atamaysa yapılır. Hepimiz de destekleriz. Ben seçilemedim ön seçimde, dünyanın sonu nasıl olmadı. Bir bakarsınız küçük partiler listelere girer,  atama olması gerekir… Nasıl ki 15 milletvekilini verdik, bugün bakın Türkiye’nin geldiği yerde temel taştır, demokrasimizde önemli bir şeydir bu yaşanılan. Bütün küçük partilerin CHP’den girdiğini varsayın nasıl ön seçim yapacaksınız? Yapma şansınız yok zaten. O yüzden ihtiyaca göre davranılır. Daha seçime ne kadar var bilinmiyor.

Tüzük, son kurultayda değişti. İttifak varsa ön seçim yapılamayabiliyor. Eskiden belli yüzde de yapmak zorundaydı. O tüzük maddesi değişti. Ona rağmen ben ön seçimi savunuyorum. Ön seçim koşulları varsa Türkiye’nin çıkarlarının önünde değil yani… Biz ön seçimi yapar ve hiçbir şeyi dikkate almazsak olmaz. Bunları hep göreceğiz. İnşallah partiye emek veren arkadaşlarımız ön seçim olsa da olmasa da milletvekili olarak değerlendirilmeli. Önce onu savunalım. İnşallah bu defa her bölgeden 8-9 milletvekili çıkaracağız diye ön görüyorum İzmir’den. Bunların bazıları ittifakla eklenebilir ama birçok arkadaşımızın milletvekili olma şansı var. Mevcutlardan da mutlaka konulacaktır listelere.

BİREYSEL ÇIKARLAR ÜLKE ÇIKARLARININ ÖNÜNE GEÇMEMELİ
Ön seçim yoksa yokuz diyenlerin kendi görüşü, saygı duyuyorum. Demokratik, medeni, saygılı bir şekilde görüşleri dinlemek zorundayız. Kapalı devreyle siyaset yürümez. İl danışma kurullarımız var, Narlıdere’de herkes öneri ve hedef koydu. Toplantının sonucunda yerel seçimde ben yüzde 80 oy almıştım, Başkanlık seçiminde yüzde 85 hedef koyduk. Hedefler konulacak, öneriler yapılacak, eleştiriler yapılacak bu gayet normal. Hakaret olmayacak, iftira olamayacak, bireysel çıkarlar ülke çıkarlarının önüne geçmeyecek. Beklentiler olabilir, insanların kendi beklentileri de olabilir kariyer planlamasıyla ilgili neden olmasın? İnsanlar ülkesine, şehrine hizmet etmek istiyor. ‘Ben de yetiştim, işimde başarılıyım, partiye hizmet ettim bir de milletvekili olarak hizmet etmek istiyorum, çocukluğumdan beri hayallerim var, belediye başkanı olmak istiyorum’ diyebilir, bunları doğal karşılıyorum ve gelişim dinamiği olarak görüyorum.”

BÜYÜKŞEHİR’DEN DESTEĞİ BÜYÜK PROJELERDE İSTİYORUZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi ortaklığıyla yaptıkları Pir Sultan Abdal Parkı projesinin 13 Eylül’de ihaleye çıkacağını söyleyen Başkan Engin, “Bu ayın 13’ünde, Narlıderemizin uzun yıllardır gündeminde olan 25 bin metrekarelik alanımız vardı, şehir merkezinde. İmar planını geçirdik, proje ihalesini bitirdik, ruhsatımızı aldık şimdi bu ayın 13’ünde, Bir hafta sonra Pir Sultan Abdal Parkı’nın önemli bir bedelli projesiyle ihaleye çıkacağız. Büyükşehirle ortak yapıyoruz, proje süresi 2 yıl ama biz 1 buçuk yılda bitirmeyi planlıyoruz. 100 araçlık otoparkımız, çay bahçemiz olacak içinde... Büyükşehir’den büyük projeler için destek istiyoruz. Küçük projelerde değil… Bu parkın içerisinde her şey var. Yukarıköy restorasyonu devam ediyor. İnşallah o da 1-1buçuk yıl içinde, metroyla beraber bitecek. Seçime projelerimiz bitmiş olarak gireceğiz aday kim olursa olsun. CHP Narlıdere’de bunları yaptı, Başkanlığa inşallah Kılıçdaroğlu seçilecek ona verin, Türkiye’yi de böyle yönetelim, küçük bütçelerle bu çabayla Türkiye’yi de düze çıkaracağız diyebiliriz. Vaat ettiklerimizi cumhurbaşkanlığı seçimine doğru götürüyoruz.

KAYGIMIZ OY DEĞİL, GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ
Anaokulumuzun 3’üncüsünü açıyoruz bu ay. Süremizde 5 anaokulu bitireceğiz. 11-12 Eylül’de yelken yarışmaları yapacağız; Yelken ve Deniz Festivali yapıyoruz. 16 Eylül’de ‘Ağaçtan Dervişe’ belgeselimizin galasını yapacağız Park Orman tesislerimizde, birçok sanatçı katılacak. Çim konserlerimiz sürüyor, büyük ilgi var. Toplumu yeniden kaynaştırmak, yeniden buluşmak istiyoruz. Biz Narlıdere’de tarihi, doğayı koruyalım; kadını, çocuğu koruyalım istiyorum. Memnuniyet oranımız çok yüksek ve bunu sokakta görüyorum. Her partiden insan projelerimizi beğeniyor biliyorum, yüzde 80’le aldık, bunun üstünde memnuniyet var. Narlıdere’deki projeler için bizi destekliyorlar, bunlar oya dönüşür mü bilmiyoruz ama kaygımız oy değil, biz görevimizi yapıyoruz” dedi.

METRO ÇOK BÜYÜK BİR YATIRIM
Narlıdere Metrosu’ndaki son durumu aktaran Başkan Engin, “2022 yılında yüzde 80’e vardı inşaat. Tünel bitti. 1 yıl sonra deneme seferine başlaması bekliyor. Narlıdere diğer ilçelere göre küçük nüfuslu olmasına rağmen metro geliyor, 70 bin nüfusa metro gelmesi çok güzel bir şey. İnşallah tüm ilçelere yapılır ama Narlıdere’ye çok katkı sağlayacak. Çok büyük bir yatırım. Kişi başı 2 milyar lira değerinde. İzmir’de devam eden en büyük yatırımlardan biri” dedi.

Narlıdere’de bulunan TOKİ’ye ait tartışmalı alan hakkında değerlendirme yapan Başkan Engin, “Alanda imar planı yapma yetkisi TOKİ’deydi. Şimdi herhangi bir araziyi TOKİ ye devrederseniz artık kendi yetkisi var. Belediyeye haber vermeden plan yapabilir. Özelleştirme İdaresi’nin de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da imar planı yetkisi var tek başına. Eskiden böyle değildi. Ancak bölgede sadece TOKİ değil, şahıslarında arazisi var. Ben belediye başkanı olarak üst ölçekli planların dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Bölgeyle ilgili vatandaşında talepleri var. TOKİ’nin kendi arazisi var ama vatandaş mağdur oluyor. Haklı olarak üst ölçekli imar planlarına bağlı olarak haklarını istiyorlar. Bizler üst ölçeği tanımıyoruz diyemeyiz, orta yolu bulacağız. Bizim bölgede TOKİ’ye itirazımız kat yüksekliğine, inşaat yoğunluğuna olur. Boş arazide yüksek yapıya gerek yok. Yüz binlik planda kentsel gelişim alanı burası. 5 binlikte varsa, binlikte yapalım diyoruz. 25 binde lekeliyse 5 binliğe uyalım diyoruz. 100 binlik varsa, neden 5 binlik ve binlik yapılmasın diyoruz. Büyükşehir TOKİ’nin planlarına yoğunluktan dolayı dava açmıştı. Yoğunluğa ben de prensip olarak karşıyım. Zaman zaman yüksek yapıya ihtiyaç olabilir, her zaman değil” ifadelerini kullandı.

BELEDİYE BAŞKANLIĞI BİR MESLEK DEĞİL
Bir dönem daha belediye başkanlığı yapmak isteyen belediye başkanlarının örnek gösterilmesi üzerine konuşan Başkan Engin, “Ben görevimi yapıyorum. 2 buçuk yıldan beri onlarca proje yaptık ve yeni projeler geliştiriyoruz. Bu benim görevim. Siyasete bunun için girdim. Kimseye sevdirmek için değil. Sorumluluğumu görevimin son gününe kadar yapacağım. İkinci dönemde devam etmek istediğini söyleyen arkadaşlarıma saygı duyuyorum ama istiyorum ve istemiyorum demek motivasyonumu düşürebilir. Ben işlerime bakmak istiyorum. Vatandaşın görmesi benim için daha önemli. Siyaset kurumu objektif olmayabiliyor. İsteye de bilirim istemeye de bilirim. Yeter başka arkadaş yapsın diyebilirim. Bu bir meslek değil. Kendi işime dönerim, siyasete katkıya devam ederim. Siyaseti seviyorum, tecrübemizi aktarmamız gerekir. Milletvekili, belediye başkanı olmadan da siyasete katkı sağlayabiliriz” dedi.

 
İEF’de Cem Adrian rüzgarı
 
CHP'li Beko'dan 'çete' çıkışı: Göz yumanlar da suç işliyor!
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
TC misafir 7 Eylül 2021 Salı 21:16

Müteahhit Ali Engin tabi ki bina yapalım diyecek. Peki bina yapınca fiyatlar düşecek mi? m2 maliyeti 2.500-3.000 TL civarına dayanmışken. İnşaata şimdi başlansa 100m2 dairenin yapı maliyeti 300.000 TL eder, arsa payı ortalama 100.000 TL olsa daha başlangıçta 400.000 TL maliyet eder. inşaat 1 yıl sürerse enflasyon farkı ile -bunu da iyimser %30 alırsak- eder 520.000 TL. Bunun üzerine %25 müteahhit kâr oranı koyarsak eder 650.000 TL. Nasıl, ucuz mu? Arada satış için geçen bekleme süresini de hesaba katmadım. Burada genel olarak benim gördüğüm barınma amaçlı değil yatırım amaçlı konut alımı yapılıyor bu da maliyet artışları yanında enflasyon oranı ve alış fiyatının üzerine eklenen kâr oranı ile fiyatlar gulyabani halini alıyor. Geçen yıl ev almış bir ev sahibi bana aynen şunu söyledi: Geçen yıl burayı 400.000'e aldım şimdi 550.000'e satacağım biraz da pazarlık bırakırım. Fiyatların yükselmesinde ana nedenlerden biri de budur. Deprem sonrası yoğun halde zemini iyi diye halk arasında söylenti olan yerlere rağbet artınca doğal olarak fiyatlar da uçtu. Geçen yıl yüzyüze eğitim olmaması sebebiyle gelir kaybını telafi etmek isteyen 1+1 sahipleri %50 oranlara varan artışlar yaptılar bunu gören 2+1 ve 3+1 sahipleri ise küçücük eve o kadar kira oluyorsa benim ki de şu kadar eder düşüncesiyle kiraları da zıplatmaktan geri kalmıyor. Şehrin gecekondu kesimini yani dar gelirliyi şehirden uzaklaştırmak demek, şehri dış ilçelere genişletmek demek yeni yerleşim alanlarına sağlık, eğitim, güvenlik, yol, toplu ulaşım... gibi hizmetleri yeniden tesis etmen demektir. Bugün evin önüne otobüs durağı yapılsa evin değeri artarken bu hizmetleri götürdüğünüz yerde ev fiyatlarının yerinde sayacağını mı sanıyorsunuz? Yeni hizmetlerin geldiği yerler gelişmekte olan, gelişmeye açık olan yerler olarak adlandırılır ve yatırım amaçlı yapılaşmayı teşvik eder. Yukarıda da belirttiğim gibi yatırım amaçlı konut üretmek ve satın almak fiyatları asla ve asla düşürmez aksine hızla artmasına neden olur. Bunun en güzel örneği Torbalıdır. Ali Engin ve sevenleri kusuruma bakmasın ama ben vizyonunu oldukça yetersiz görüyorum.

Yorumu oyla      2      3  
Izmirli 7 Eylül 2021 Salı 17:59

Narlidere metrosunda bir maksat da Çeşme istikametinden gelenlerin şehire girmeden araçlarını burada bırakıp işlerini halledip dönmeleri ancak yine bir Türk klasiği otopark eksikliği

Yorumu oyla      2      4  
İzmirli 7 Eylül 2021 Salı 15:35

"SEHRİN PLANLAMASİ BİRAN ONCE YAPİLMALİ" DERKEN 20 YİLDİR CHP İKTİDARİ VAR BU İZMİRDE YAZİKKİ BUNUDA SOYLEYEN ESKİ İL BASKANİ

Yorumu oyla      3      3  
Adil ve eşit hizmet anlayışı 7 Eylül 2021 Salı 15:22

“ Şehir merkezinin rahatlaması adına , merkez dışındaki ilçelere yayılım hız kazanması gerekliliğini dile getiren Başkan Engin “ Biz Bayındır ‘a Torbalı’ya demiryolu götürdük , Koyundere, Menemen’e, Çandarlı’ya otoyol götürdük ve İZBAN götürüyoruz. Bizim artık sanayi ve konutu artık oralara götürmemiz gerekiyor.” İzmir toplu ulaşımında merkez ilçelerde 120 dk. aktarma hakkı verilirken , metro, otobüs vapur , tramvay hizmeti varken ; İzmir BB meclisi 10.02.2016 tarihinde çevre ilçe belediye otobüslerinin 90 dk. aktarma hakkını iptal ederek , 90 dk. aktarma hakkına güvenip şehir merkezine yakın yerlerden ev satın alan , ev kiralayan vatandaşların çoğunluğunu ev aldığına , ev kiraladığına pişman etmiştir. İzmir çevre ilçelerine İZTAŞIT ( özel halk otobüsü - 2019 Aralık ayında Seferihisar ilçesinde başlatıldı ) uygulamasında ısrar edilirse belediye otobüsleri ( ESHOT ) tamamen hizmetten çekilerek toplu ulaşım özelleştirilecek . Merkez ilçelerdeki 120 dk. aktarma hakkı olmayan , belediye otobüsü dahi olmayan ( olmayacak olan ) ve toplu ulaşım sorunu yaşayacak olan vatandaşa merkez ilçeler dışında ev satın almak , ev kiralamak ne kadar cazip gelir Çevre ilçelerde İZBAN ‘a yürüme mesafesinde değilsen , otobüslerde aktarma hakkın yoksa , belediye otobüsün dahi yoksa ; şehrin merkezinde oturma imkanı olan vatandaş şehrin merkezinden , şehrin çeperlerine gider mi ? 17 km mesafe olan Gaziemir - Ayrancılar arası 2016 Şubat ayından , 2020 Mart ayına kadar tam 4 yıl 2 bilet bedeli ile gelindi , iki bilet bedeli ile gidildi . Toplu ulaşımda böyle uygulamalar olduğu sürece vatandaşın şehir merkezi dışına talebi ne kadar olur ?

Yorumu oyla      4      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İEF’de Cem Adrian rüzgarı
Yüz binlerce kişiyi 12 Eylül’e kadar ağırlayacak 90. İzmir Enternasyonal ...
Fuar'da Seferihisar standına büyük ilgi
Bu yıl 90. kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı’nda Seferihisar rüzgarı esiyor.
Kara Sinan'a Merhaba Karikatür Sergisi açıldı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 90. İEF etkinlikleri kapsamında ...
 
Çeşme'den plastik kirliliğine karşı eylem planı
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2019’da WWF’in, “Plastik Atıksız Şehirler ...
Başkan Karakayalı'dan zabıta personeline plaket
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Zabıta Teşkilatı'nın kuruluşunun ...
İEF'de 5'nci gün… Programda neler var?
Pandemi gölgesinde hız kesmeden devam eden 90'nci İzmir Enternasyonal ...
 
Başkan Kılıç’tan Soyer’e metro teşekkürü
Buca’ya ulaşımda çağ atlatacak metro projesinde son aşama ihale de tamamlanırken, ...
9 Eylül günü gözler gökyüzünde olacak
İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında ...
Fuar'da gözler Konak standında
Konak Belediyesi, İzmir Enternasyonal Fuarı’nda yer alan standında birbirinden ...
 
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Anneler Günü Münasebetiyle: Sütveren Meryem Ayazması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yatak odasında tartışma!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Siyaset insanı bozuyor
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sahipsiz kalan eski İzmir…
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Nepotizm hastalığı ve belediyecilik...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva