Fatih YAPAR / EGEDESONSÖZ – Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bütçe raporu verirken, kenti uzun süre kilitleyen grev krizi hakkında da açıklamalarda bulundu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu kent yatırımlarını arttırabilmek amacıyla borçlanmaya karşı olmadığını açıkladı. Belediyenin vadesi gelmiş borcunun bulunmadığını dile getiren Başkan Kocaoğlu, “Kimsenin parasını ödememezlik etmedik. Ne işçinin, ne kurumların ne de başka birinin. Belediye kime borcu varsa tıkır tıkır gününde ödedi” dedi.
‘BORÇSUSUZ’ DEMİYORUM…
Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'nin hazineye olan borçlarını bitirdiğini belirterek, “Borcumuz olduğu dönemlerde Türkiye'deki bankalara kısa vadeli borçlandık. Bu nedenle uluslararası kredilerde uzun vadeli borçlanamadık. Ben borçsuzum demiyorum. Hazineye borcumu bitirdim diyorum. Şimdi de, Türkiye'de kısa vadeli borçlarımı ödüyorum. Yurtiçinden kısa, uluslar arası alanda orta veya uzun vadeli, 13-15 yıl arasında borçlanıyorum. Yani ödeme dengemi yayıyorum ve ucuz biçimde borçlanıyorum. Tabii borçlanacağım. Kentin projeye ihtiyacı olduğu sürece ödeme ahlakım ve döndürebildiğimiz müddetçe, buldum mu borçlanacağım” dedi.
Kocaoğlu ayrıca “Niye borçlanıyoruz? Kentin kalkınması için, yapmam gereken projeleri ve altyapı yatırımlarını öne çekmek için. Ödeyebildiğim kadar ve ihtiyacım olduğu kadar borçlanırım. Kendi özel hayatımda da bu böyledir. Ödeyebileceğim parayı gözümü kırpmadan borçlanırım. Zaten borcumuz da 10 bin lira kadar” diye konuştu.
SENDİKALAR MAALESEF…
Başkan Kocaoğlu, İZELMAN ve İZENERJİ'de Yüksek Hakem Kurulu kararıyla noktalanan zam krizi hakkında ise, “O iş bitti. Yüksek Hakem Kurulu'ndan karar geldi. Biz ne verdiğimizi biliyoruz. Süreci maalesef sendikalar yönetemedi. Yüzde 21 oranında zam verdim. Geçen yıl yüzde 14 ile davullu zurnalı sözleşme imzaladım. Nasıl oluyor bu iş? Şimdi sözleşme imzalamadılar. Bunu siz soracaksınız” dedi.
ÜZÜLMEM AYRI SÜREÇ AYRI!
Kocaoğlu, “Aramızda kırılma noktası diye bir şey yok. Biz ondan sonra da görüştük ve bir puan fazla verdik. Sabahleyin işin bırakılmasından etkilenmem, akşam otobüslerin durmasına üzülmem, sıkılmam ayrı bir şey, toplu sözleşme süreci ayrı bir şey. Biz duygularımızın esiri olarak belediye başkanlığı yapamayız. Öyle belediye başkanlığı yaparsak akşam heyecanlanır bir şey veririz, sabah da kararımızdan vazgeçeriz. Öyle belediye başkanlığı olmaz. Kurallara uygun, kişi egolarımızı, sinir sistemimizi kenara bırakmalıyız. Tamam, zaman zaman sinirleniyor ve geriliyoruz ama bu karar aşamasına geldiğinde doğru, hakkaniyetle hareket etmen gerekir” ifadelerini kullandı.
PROBLEMİM YOK!
Başkan sözlerini şöyle tamamladı: “Sendika ile aramda hiçbir problem yok. Benim açımdan sorun yok. Sendika hiçbir zaman ne istediğini tam olarak söylemedi. Masaya oturmadı. Kalktı 'ikramiye, zam' dedi. Süreci doğru yönetemedi derken, işin içinde gün gün, saat saat yaşayan kişi olarak konuşuyorum. Otobüsleri sabah sefere çıkartmamak, masaya oturmak, sözleşme masasında görüşmek, verdiğini cepte sayıp çıtayı yükseltmek ayrı konu. Onların hepsi geldi geçti. Şimdi işçilerin, arkadaşların çalışması gerekiyor”